Müslümanlarýn en temel iki hastalýðý ne? Bu iki hastalýðýnda tedavisi ne? Musfata Özcan Müslümanlarýn en temel iki hastalýðýný yazdý.




Hadislerin tesbitiyle, Müslümanlarýn en temel iki hastalýðý dünyevîleþme ve cehalettir. Hadis-i þerif her iki hastalýða da ayný teþhis ve tanýyý koyuyor: Bir nev'î sarhoþluk hali. Sarhoþluk da zahirî ve batinî olmak üzere iki çeþittir. Fizikî sarhoþluk ve metafizikî sarhoþluk. Cehalet ve dünyevileþme yani dünya sarhoþluðu manevî sarhoþluk çeþitlerindendir. Müslümanlarý yýkýp bitiren iki hastalýk türü. Bu iki hastalýðýn hadisler eliyle teþhis edildiðini Bandýrmalý Ali Öztaylan’ý anlattýðým Zaman’ýn Cüneyd’i yazýsýnda konu ettiðim Mahmut Kaya Hoca dile getirdi. O yazýda Mahmut Kaya Hoca sehven Mahmut Kanýk olarak da yazýlmýþtý ve bu vesileyle düzeltmiþ olalým. Mahmut Kaya Hoca camiamýzýn güzide azalarýndan birisidir. Orada Ali Aðabeyi yad-ý cemil suretinde anarken Mahmut Kaya Hoca ile hususî dairede kýsa bir sohbet gerçekleþtirdik ve onun anlatýmýndan, daðarcýðýmýzda hadislerce yapýlan Müslümanlarýn iki müzmin ve kronik hastalýðý kaldý.

Hadis-i þerifte þöyle buyruluyor: “Entüm el yevme ala beyyinetin min rabbikum ma tazhare fikum sekretani: Sekretü’l ayþ ve sekretü’l cehli. Entüm el yevme te’muruna bi’l marufi ve tenhevne ani’l münkeri ve tatahavvulune an zelike iza feþa fiku’m dünya...” Yani siz; içinizde iki haslet yayýlmadýkça afiyet ve istikamet üzerinesinizdir. Bu iki haslet, yaþama sarhoþluðu ve tutkusu (dünyevileþme) ile cehalet sarhoþluðudur. Siz bugün doðruyu emretmek ve yanlýþý ve bozuk olaný da sakýndýrmakla bu iki hastalýktan beri ve muafsýnýz (adeta aþýlý. Sizde dünyevîleþme yayýlýrsa bu muafiyetten mahrum kalýrsýnýz...”

Burada birbirine baðlý hususlar var. En baþ hastalýk dünya sevgisi ve ölüm kerahiyetidir. Buna raðmen Ýsrail Baþbakaný Olmert ve kimi yandaþlarý Müslümanlarý ölüm kültüne baðlý olmakla ve ölüme tapýnmak ve ibadet etmekle suçluyorlar (August 18, 2008 by Foreign Policy in Focus Christians United for Israel and Attacking Iran by Dedrick Muhammad and Farrah Hassen/Commondreams.org). Günümüzde Müslümanlarý suçlayýcý ifadelerden birisi de ‘death worshippers’ ölüme ibadet edenler kavramýdýr.

***

Bununla birlikte dünyevîleþmeye ve cehalete karþý en büyük sigorta ve garanti emri bi’l maruf ve nehyi ani’l münker prensibi ve bu görevin hakkýyla ifasýdýr. Zaten Ýslâm ümmetinin diðer milletlere rüçhaniyeti de bu kurala sadakati nisbetindedir ve bu bizzat Kur’ân tarafýndan bize haber verilmektedir. Emri bi’l maruf ve nehyi ani’l münker sosyolojik bazda kolektif bir sigortadýr. Ondan mahrum kalmak bizi sukuta götürüyor.

Peki, günümüzde yaþanýlanlar ve gerçekler ne kadar hadis-i þerifinin ortaya koyduðu tezle örtüþmektedir? Türklerin pek okumadýklarýný biliyoruz. Araplar da ayný illetle malul. Bunun yanýnda þifahî kültürümüzü yani geleneðimizi de kaybettik. Bunun neticesinde bir iki gün önce baktýðým Ürdün gazetesi er Rey’e göre Ürdün’de boþanma oraný yüzde 44 seviyesinin üzerine çýkmýþ. Bunun nedeni ne? Dünyevîleþme. Paylaþma ve fedakârlýk kültürünün azalmasý. Bizi biz yapan fedakârlýk gibi deðerlerin dumura uðramasý. Bu da aileyi ve cemiyeti solduruyor. Araplarýn da bizim gibi okuma özürlü olduklarýný ben de biliyorum. Bunu teyidle ortaya koyanlardan birisi de Suudi Arabistan’ýn vaidkâr kuþaðýný ve yeni dâvetçilerini temsil eden Aiz el Karni. ‘El Amel evi’l Mevt’ yazýsýyla aynen Necip Fazýl Kýsakürek gibi ‘Ya ol ya da öl’ diyen Aiz el Karni bu makalesinde, ‘ Al Arab la yakraune/Araplar okumuyor’ baþlýklý baþka bir makalesine gönderme yapýyor. Ve þunu söylüyor: “Okumayan ve üretmeyen bir millet bekayý hak etmiyor. Ölü gibidir ve ölüme mahkûmdur.” Her ne kadar bu tabiî seleksiyonu akla getiriyorsa da öbür dünyanýn imadý ve direði nasýl bu dünyada çalýþmak çabalamak ise yine bu dünyanýn direkleri de çalýþmakla kaimdir. Aiz el Karni bize seleflerinin 100 yýl önce Japonya’ya örnek göstermesine nazire olarak bugün Almanya’yý örnek göstermektedir.

***

Evet Araplar okumuyor. Ya Ýranlýlar? Ben onlarýn biraz daha zinde ve canlý olacaklarýný umuyordum. Meðer onlar da diðer þarklý kavimler gibiymiþ. Aiz el Karni paralelinde Ýranlý Yazar Samira Aslanpur da Ýranlýlarýn kitaba ilgi göstermediklerini ve okumadýklarýný söylüyor ve bundan yakýnýyor ve muzdarip olduðunu dile getiriyor. Kültür Bakanlýðýnýn Kadýn Ýþleri Danýþmaný olan Aslanpur çocuklara kitap edinme ve okuma alýþkanlýðý kazandýrma hususunda büyük fýrsatlarýn kaçýrýldýðýný ve cazip metodlarla çocuklarýn ve yeni nesillerin kitaba çekilemediðini ifade ediyor. Kitap okuma alýþkanlýðý çok önemli. Alýþkanlýðýn küçüklükte edinilmesi gerektiðine dikkat çekiyor. Ýran gibi ülkelerde yazarlýðýn meslek dallarýndan birisi kabul edilmediðini ve yazarýn yazý hayatýyla maiþetini ve geçimini temin edemediðini ifade ediyor ve bunun onlarýn geliþmesine ayak baðý olduðunu ve gerektiði kadar okuyamadýklarý için gerektiði kadar da üretemediklerini ve araþtýrma yapamadýklarýný ve ürünlerinin cýlýz kaldýðýný hatýrlatýyor. Galiba birinci vazifemiz birbirimizi sevmek olmalý. Ýkincisi de kitabý sevdirmek. El Esma el Hüsna’nýn cilvelerinin saklý olduðu kitab-ý kâinat ile okunan kitap Kur’ân okumalýyýz. Bunun için de okuma seferberliklerine ihtiyaç var. Okumak iki kitap için de bir anahtardýr. Makus talihimizi baþka türlü nasýl yenebiliriz?

Yeni Asya