Çanakkale þavaþýnýn Avusturalya'da yatan iki kahraman Osmanlý aþýðý Afganlý müslüman yiðitleri ???
Nerden çýktý demeyin þimidi Çanakkale savaþýnýn 2 yiðit þehidi elin Avusturalya'sýnda ...


1914 kasým ayýnda, ingiltere ve müttefikleri osmanlý imparatorluðuna karþý savaþ ilan ettiðinde, osmanlý padiþahý ve halife sultan reþatýn, dünyadaki tüm müslümanlara, ingilizler ve müttefiklere karþý cihad çaðrýsýnda bulunmasý üzerine, 1200 sivil yolcu taþýyan bir treni pusuya düþürerek üzerine ateþ açan, avustralyada yaþayan iki müslüman. afgan kökenlilerdir, ölümlerinden sonra üzerlerinde bulunan bir notta "sizin halkýnýz bizim ülkemize savaþ açtýðý için bunu yaptýk" yazan bir not bulunmuþtur. olay, avustralyada, "turklerin katliami" þeklinde lanse edildiði için turklere karþý bir nefret oluþturup, çanakkalede savaþmak üzere anzak ordusuna katýlan gençlerin sayýsýný arttýrmýþtýr.

Türklerle Avustralyalýlar arasýndaki ilk savaþ diyeceðimiz ve Avustralya tarihinin en garip olaylarýndan biri olan Broken Hill olayý-savaþý,yýllar önce bu ülkeye gelen ve Broken Hill adlý kasabada yaþayan Afgan toplumundan ( bazýlarý Afgan Türkleri diyor) seyyar dondourmacý Gül Muhammed ve kasap Molla Abdullah’ýn Osmanlýlar adýna Avustralyalýlara karþý baþlattýklarý bir savaþtýr.

Avustralyanýn Ýngilizlerin isteði üzerine Çanakkale’ye asker göndereceði haberini alýr Gül Muhammed ve Molla Abdullah.Bu haber iki Afganlýyý üzer daha doðrusu öflendirir. ‘Ortada hiç bir neden yok iken Avustralyalýlar nasýl olurda savaþmak için Osmanlý topraklarýna asker gönderir ? ’ diye düþünürlerken bu sýrada duvarlara ‘Gönüllü askerler aranýyor ‘ þeklinde ilanlarda asýlmaya baþlar.

Bu durum karþýsýnda daha fazla dayanamayan iki müslüman Afganlý tepkilerini göstermek için sonunda Avustralyalýlara karþý savaþma kararý alýrlar.
Osmanlý padiþahlarýnýn tüm dünya müslümanlarýnca Halife sayýldýðý o tarihte
Gül Muhammed ile Molla Abdullah ; Bizim Halifemizin ülkesine nasýl asker gönderirsiniz? Biz size gösteririz ! ’ düþüncesiyle olacak, silahlarýný kuþanýp, yýlbaþý ( 1 Ocak 1915 ) eðlence pikniðinden trenle kasabaya dönen halka, ellerindeki silahlarla ateþ açarak saldýrý baþlatýrlar.

Bu iki savaþçý dondurma arabasýný da kendilerine siper yaparak, piknikten dönecek içinde binden fazla insanýn bulunduðu treni uygun bir yerde beklemeye baþlarlar..Sonuçta piknik dönüþü kasabaya dönmekte olan tren kendilerine yaklaþýnca ‘ Allah ! Allah !.. ‘ sesleriyle trendeki insanlara ateþ ederler.

Beklenmedik bir anda kurþun yaðmuruna tutulan kasaba halký, neye uðradýklarýný bilmeden þaþkýn bir vaziyette feryada baþlarlar.Bu ani saldýrý karþýsýnda bazýlarý vagonlarý kendilerine siper yaparkarken,bazýlarý da trenden atlayarak kaçmaya baþlarlar. Kendilerini koruyamayanlar ise atýlan kurþunlarla yaralanýrlar.
Ortalýk tam bir savaþ alanýna, barut dumaný ve kan gölüne dönüþür.
Bir ara fýrsat bulan makinist treni hýzla olay yerinden-savaþ alanýndan uzaklaþtýrarak kasabaya döner.

Olay kasabada yayýlýr ve polis,Avcýlar kulübü üyeleri ve silahlý halktan oluþan 500 kiþilik silahlý toplululuk Gül Muhammed ile Molla Abdullah’ýn peþine düþer.Trenin gitmesi sonrasý dondurma arabasýný býrakan Halifenin- padiþahýn bu iki müridi , kasaba dýþýnda saklanacak bir yer bulmak için olay yerinden uzaklaþýrlar.

Kasaba dýþýnda yaþlý bir Avustralyalýya ait eski bir kulübe gören iki kafadar burada saklanmak ister ama olaylardan habersiz kulübenin yaþlý sahibi bu iki insaný silahlý görünce gözü pek tutmaz ve içeri almadýðý gibi kapýyý da yüzlerine kapatýr.Buna sinirlenen savaþçýlar kendisine bir el ateþ ederek yaþlý kulübe sahibini yaralarlar.

Savaþçýlar bu defa kasabanýn Batý bölümünde þimdi ‘Türk kayasý ‘ diye anýlan eski adý ‘Beyazkaya’ olan büyükçe bir kayayý kendilerine siper yaparak beklemeye baþlarlar. Çünkü o bölge düz araziden oluþtuðu için kolayca görülüp öldürülebileceklerini düþünürler.Zaten cephaneleri azalmýþ,yiyecek,içecekleri de bitmek üzeredir.

Çok geçmeden silahlý halk ve polisler iki savaþçýnýn yerini bularak saldýrýya geçtiklerinde ilk elde polis þefi yaralanýr.Bu sýrada çapraz ateþe geçen polis ve halktan atýlan kurþunlarýndan biri,bahçesinde odun kesmekte olan yaþlý bir Avustralyalýnýn da ölümüne sebeb olur.

Bu karþýlýklý atýþlar sonucunda Gül Muhammed olay yerinde, Molla Abdullah ise aðýr yaralý olarak hastahaneye götürülürken yolda þehit olur.Olay sonrasý galeyana gelen halk öfkelenir ve bir maden kasabasý olan Broken Hill’de yabancýlara karþý da tepki ve göstermeye baþlarlar.
Hatta Alman kulübü ateþe verilir,kasaba dýþýndaki olaylardan habersiz deve ile nakliyat yapan Afganlýlarýn kamplarýna da saldýrý düzenlerler..

Kasbada o tarihte yayýnlanan mahalli gazetelere,belgelere baktýðýmýzda, 1 Ocak 1915 tarihindeki ilk Türk-Avustralya savaþýnda, dördü Avustralyalý olmak üzere Gül Muhammed ve Molla Abdullah ile beraber altý kiþi hayatýný kaybederken yedi kiþide yaralanýr.Bu Avustralya ile Türkiye arasýndaki ilk savaþ daha sonra Çanakkale (Gelibolu ) de devam eder. .


Ruhlarý Þad olsun Mevlam gani gani Rahmet eylesin ALLAH Rýazasý için Ruhlarýna el-fatiha....