0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Kur'anı Kerim.

önceki konu   diğer konu
3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Kur'anı Kerim.
Moderator


4254 Mesaj -
KUR’AN-I KERÝM

KUR’AN-I KERÝM hakkýnda bilgi, ansiklopedik kaynak. Nedir, kimdir, nerededir, nasýl çalýþýr, nedenler, ne zaman sorularýna cevap arayanlara, kur’an-ý kerim hakkýnda bilgi.


Allahü tealanýn en son gönderdiði; emir ve yasaklarýný, iman ve ibadet bilgilerini, güzel ahlaký içine alan ilahi kitap. Edille-i þer’iyyenin ilki, yani Ýslam dinindeki hükümlerin birinci ana kaynaðý; semavi kitaplarýn sonuncusu. Semavi kitaplar ikiye ayrýlýr. Bir kýsmý küçük sahifeler halindedir. Bunlara ’suhuf’; büyüklerine ise ’kitap’ denir. Ýnsanlara bildirilen yüz suhuf ve dört kitaptýr. Bunlardan on suhuf Adem, elli suhuf Þis (Þit), otuz suhuf Ýdris, on suhuf Ýbrahim aleyhimüsselama indirilmiþtir. Tevrat hazret-i Musa’ya, Zebur hazret-i Davud’a, Ýncil hazret-i Ýsa’ya ve Kur’an-ý kerim hazreti Muhammed’e inmiþtir. Kur’an lügatte ’okumak’ ve ’toplamak’ manasýnadýr. Kerim ’þerefli, kýymetli’ demektir. Kur’an-ý kerim, nazm-ý ilahidir. Nazým, lügate, incileri ipliðe dizmeye denir. Kelimeleri de, inci gibi yanyana dizmeye nazým denilmiþtir. Þiirler birer nazýmdýr. Kur’an-ý kerim’in kelimeleri Arabi olup, bunlarý yanyana dizen, Allahü tealadýr. Dizilmiþ olan bu kelimeler, ayetler halinde gelmiþtir. Cebrail ismindeki bir melek, bu ayetleri, bu kelimelerle ve bu harflerle okumuþ, Muhammed aleyhisselam da, mübarek kulaklarý ile iþiterek ezberlemiþ ve hemen Eshabýna okumuþtur. Allahü teala Kur’an-ý kerimi Kureyþ kabilesinin lügatý ile gönderdi. (Bkz. Kýraat) Kur’an-ý kerim vahy-i ilahidir. Vahy, fýsýldamak, konuþmak manalarýna gelir. Dini bir terim olarak, Peygamberlere ilahi bilgilerin aktarýlmasý, Cebrail aleyhisselamýn, Allahü tealanýn emir ve yasaklarýný peygamberlerine okumasýdýr.’ (Bkz. Vahy) Kur’an-ý kerim, Peygamber efendimize bir defada, toptan gelmeyip, lüzumuna ve hadiselere göre, ayet ayet, bazan sure sure vahyolundu. Yirmi üç senede tamamlandý. Mekke’de nazil olan ayet-i kerimelere Mekki, Medine’de nazil olanlara da Medeni dendi. Diðer semavi kitap ve suhuflar ise bir defada inmiþlerdir. Peygamber efendimiz kendisine gelen vahyi ezberler ve asla unutmazdý. A’la suresinin altýncý ayet-i kerimesinde mealen; ’Sana (Cebrail’in öðreteceði üzere Kur’an’ýgöz kırpma okuyacaðýz ve sen hiç unutmayacaksýn.’ buyrulmuþtu. Resulullah efendimiz, kendisine gelen vahyi Eshab-ý kiramýna okur, onlar da ezberlerdi. Emrinde hususi vahiy katipleri vardý. Gelen vahyi, vahiy katiplerine yazdýrýr, her ayet-i kerimenin hangi sureye yazýlacaðýný bildirirdi. Kur’an-ý kerim ayetleri, Resulullah efendimizin saðlýðýnda; derilere, kemiklere, taþ parçalarýna, hurma kabuklarýna yazýlýp en emin yerlerde hürmet ve itina ile muhafaza edildi. Cebrail aleyhisselam her sene bir kere gelip, o ana kadar inmiþ olan Kur’an-ý kerimi, Levh-i mahfuzdaki sýrasýna göre okur, Peygamber efendimiz dinler ve tekrar ederdi. Ahirete teþrif edeceði sene, iki kere gelip, tamamýný okudular. Muhammed aleyhisselam ve Eshabdan çoðu, Kur’an-ý kerimi tamamen ezberlemiþti. Bazýlarý da, bazý kýsýmlarý ezberlemiþ, birçok kýsýmlarýný yazmýþlardý. 22 Peygamber efendimizin vefatýndan sonra, hazret-i Ebu Bekr’in hilafeti devrinde mürtedlerle yapýlan YemameHarbinde, yetmiþten fazla kurra (hafýz) þehid düþtü. Bu durumdan hazret-i Ömer endiþe edip, Kur’an-ý kerimin toplanmasý için halife hazret-i Ebu Bekr’e müracaat etti. Bunun üzerine hazret-i Ebu Bekr’in emriyleZeyd binSabit baþkanlýðýnda büyük bir heyet tarafýndan Kur’an-ý kerim sayfalarý bir araya toplandý. Her surenin ayetleri, Peygamber efendimizin bildirdiði tertibe göre, bir araya getirildi. Hazret-i Ebu Bekr, bu heyete bütün Kur’an-ý kerimi kaðýt üzerine yazdýrdý. Böylece Mushaf (veya Mýshaf) denilen bir kitap meydana geldi. Kur’an-ý kerimin bu þekilde toplanýp tertib edilmesine ’tevkifi’ dendi. Otuz üç bin Sahabi, bu mushafýn her harfinin tam tamýna yerinde olduðuna söz birliði ile karar verdi. Sureler birbirinden ayrýlmamýþtý. Üçüncü halife hazret-i Osman, hicretin yirmi beþinci senesinde sureleri birbirinden ayýrdý ve sýraya koydu. Altý mushaf daha yazdýrýp; Bahreyn, Þam, Baðdat, Yemen, Mekke ve Medine’ye gönderildi. Bugün, dünyada bulunan, bütün mushaflar, hep bu yedi mushaftan çoðaltýlmýþ olup, aralarýnda bir nokta farký bile yoktur. Kur’an-ý kerim’de 114 sure ve 6236 ayet vardýr. Ayetlerin sayýsýnýn 6236’dan az veya daha çok olduðu mesela 6666 ayet olduðu da bildirildi ise de, bu ayrýlýklar, büyük bir ayetin, birkaç küçük ayet sayýlmasýndan veya birkaç kýsa ayetin, bir büyük ayet, yahud surelerin evvelindeki Besmelelerin bir veya ayrý ayrý ayet sayýlmasýndan ileri gelmiþtir. Hazret-i Osman zamanýnda istinsah edilerek çoðaltýlan mushaflarda hareke ve nokta yoktu. Müslümanlar, nokta ve harekeye muhtaç olmadan bu mushaflarý kendi tabii okuyuþlarýna göre okudular. Hazret-i Osman devrinden, Emevi halifesi Abdülmelik bin Mervan, (vefatý 705/H.86) devrine kadar kýrk küsur sene okumaya devam ettiler. Ne zaman ki Arap olmayan milletlerin Müslüman olmalarý ve dillerinin de baþka olmasý, Kur’an-ý kerime nokta ve hareke konmasý ihtiyacýný hissettirdi. Haccac bin Yusuf 714 (H.95), Kur’an-ý kerimin yanlýþ okunmasýný önleyecek iþaretlerin bulunarak mushaflara konulmasý hususunda tedbirler aldý. Kur’an-ý kerime ilk harekeyi Ebü’l-Esved ed-Düeli; noktalama iþaretlerini de, Yahya bin Ya’mer koydu. Eski mushaflarda ayet sonlarý iyice belirtilmediði gibi ayet arasý vakýf yerleri de iþaretli deðildi. Baþtan baþa Kur’an-ý kerim ayetleri tarandý ve nerelerde durmak lazým geldiði tek tek incelenip belirlendi. Mushaf yazan hattatlar da zamanla ayet-i kerimeleri birbirinden ayýrmak için ayet sonlarýna yuvarlak bir daire veya gül deseni þeklinde muntazam iþaretler koydular. Müslümanlara yol göstermek için bu konuda vakýf ve ibtida adýyla baþlý baþýna eserler yazýldý. Böylece Müslümanlarýn anlayacaðý þekilde izah edildi. Altýncý asýrda yaþayan Muhammed bin Tayfur Secavendi, kýraata dair çalýþmalarýyla meþhur oldu. Vakf ve Ýbtida adlý eserinde, Kur’an-ý kerim okurken icab eden vakýf ve ibtidalarý açýkladý. Fas ve Cezayir gibi magrib memleketleri hariç, bütün þark memleketlerindeki Kur’an-ý kerim nüshalarýnda, Secavendi’nin yolu takib edildi. Bugün mushaflarda kullanýlan bu iþaretlere, Secavend denmesi bu zatýn ismi sebebiyledir. Ýslam alimlerinin büyüklerinden, Osmanlý Devletinin dokuzuncu þeyhülislamý Ahmed ibni Kemal Paþa Kur’an-ý kerimin secavendlerini, yani duraklarýný yazdýðý þiirinde þöyle bildirmektedir: Cim: Caiz geçmek ondan, hem reva, Durmak fakat, evladýr sana! Ze: Caiz, onda dahi durdular, Geçmeði, daha iyi gördüler. Tý: Mutlaka durmak niþanýdýr. Nerde görsen, orda hemen dur! Sad: Durmakta ruhsat var dediler. Nefes almaya izin verdiler. Mim: Lazým durmak burada elbet, Geçmede, küfürden korkulur pek! La: Durulmaz! demektir her yerde, Durma hiç! Alma hem nefes de! Bu tertible oku, itmam et, Sevabýn cümleye ihsan et! Ayn: Bu harf, rüku demektir. Ömer Faruk’un (radýyallahü anh) namaz kýldýrýrken, ayakta okumayý bitirip rükua eðildiðini gösterir. Ayn iþareti, hep ayetlerin sonunda bulunmaktadýr. Kur’an-ý kerim Muhammed aleyhisselamýn mucizelerinin en büyüðüdür ve insan sözüne benzememektedir. Her þairin, nazým yapmak kabiliyeti baþkadýr. Mesela, Mehmed Akif’in ve Nabi’nin þiirlerini iyi bilen usta bir edebiyatçýya, Mehmed Akif’in, son yazdýðý bir þiirini götürüp, bu, Nabi’nin þiiridir desek, bu þiiri, hiç iþitmemiþ olduðu halde, okuyunca; ’Yanýlýyorsunuz! Ben Nabi Efendinin ve Mehmed Akif’in þiirlerini iyi bilirim. Bu þiir Nabi’nin deðil, Mehmed Akif’indir’ der. Ýki Türk þairinin Türkçe kelimeleri nazm etmesi, dizmesi çok farklý olduðu gibi, Kur’an-ý kerim hiç bir insan sözüne benzemiyor. Kur’an-ý kerimin insan sözü olmadýðý tecrübe ile de isbat edilmiþtir ve her zaman edilebilir. Þöyle ki, bir Arab þairi, bir sayfada, edebi sanat inceliklerini göstererek, bir þey yazmýþ, bunun arasýna birkaç satýr hadis-i þerif ve baþka yerine de, ayný þeyi anlatan bir ayet-i kerime koyup, hepsi bir arada, Ýslamdan ve Kur’an’dan haberi olmayan, Arabisi kuvvetli birisine, bir adamýn yazýsý diye okutturulmuþtur. Okurken, hadis-i þerife gelince, durmuþ ve; ’Burasý, yukarýsýna benzemiyor. Buradaki sanat daha yüksek’ demiþtir. Sýra ayet-i kerimeye gelince, þaþkýn bir halde; ’Burasý hiç bir söze benzemiyor. Mana içinde, mana çýkýyor. Hepsini anlamaða imkan yok.’ demiþtir. Kur’an-ý kerim, hiçbir dile, hatta Arapçaya da tercüme edilemez. Herhangi bir þiirin, kendi diline bile, tam tercümesine imkan yoktur. Ancak izah edilebilir, açýklanabilir. Cebrail aleyhisselam dahi, Kur’an-ý kerimin manasýný ve esrarýný Resulullah’a sorardý. Resulullah’ýn, Kur’an-ý kerimin hepsinin tefsirini, Eshabýna bildirdiðini Ýmam-ý Süyuti haber vermektedir. Hülasa, Kur’an-ý kerimin manasýný yalnýz Muhammed aleyhisselam anlamýþ ve hadis-i þerifleri ile bildirmiþtir. Kur’an-ý kerimi tefsir eden O’dur. Doðru tefsir kitabý da, O’nun hadis-i þerifleridir. Din alimlerimiz, uyumayarak, dinlenmeyerek, istirahatlarýný feda ederek bu hadis-i þerifleri toplayýp, tefsir kitaplarýný yazmýþlardýr. Beydavi Tefsiri bunlarýn en kýymetlilerindendir. (Bkz. Tefsir) Kur’an-ý kerimin hakiki manasýný anlamak, öðrenmek isteyen bir kimse, din alimlerinin kelam, fýkýh ve ahlak kitaplarýný okumalýdýr. Bu kitaplarýn hepsi, Kur’an-ý kerimden ve hadis-i þeriflerden alýnarak yazýlmýþtýr. Kur’an tercümesi diye yazýlan kitaplar, doðru mana veremez. Okuyan kimseler, tercüme edenin bilgi derecesine göre anlamýþ olduðunu öðrenir. Bir cahilin, bir dinsizin yaptýðý tercümeyi okuyan da, Allahü tealanýn buyurduðunu deðil, tercüme edenin bozuk ve yanlýþ fikirlerine kapýlarak ya bozuk itikat sahibi olur veya dinden çýkar.
Alýntý.
Gönderen: 25.06.2009 - 01:00
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Moderator


4254 Mesaj -
Kur’aný Kerim Hakkýnda.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin þöyle buyurduðunu duydum:
"ileride kargaþa olacaktýr."
"Peki ondan kurtuluþ nasýl olur, ey Allahýn Resûlü?" diye sordum.
Þöyle buyurdu:
"Allahýn Kitabýna sarýlmakla. Çünkü sizden öncekilerin haberi ile sizden sonrakilerin haberi onun içindedir. Aranýzda vereceðiniz hükümler de onun içindedir. O, önemli bilgileri içerir, içinde gereksiz söz yoktur.
Kim onu, akýlsýzlýðýndan dolayý terk ederse, Allah onun belini kýrar. Kim iman yolunu ondan baþkasýnda ararsa, Allah onu saptýrýr. O, Allahýn sapasaðlam ipidir. O, hikmetli olan zikirdir. O, dosdoðru yoldur.
O, kendisiyle arzularýn sapmadýðý, dillerin yalan þeyler söylemediði, âlimlerin doymadýðý, çok okunmakla eskimeyen, olaðanüstülüðü tükenmeyen bir kitaptýr.
O, cinlerin iþitip de þöyle dediði kitaptýr: "Gerçekten biz, doðru yola ileten görülmedik oranda güzel bir Kurân dinledik de ona îman ettik."
Kim ondan bir haber getirirse, doðru söylemiþ olur. Kim onu uygularsa, sevap alýr. Kim onunla hükmederse, âdil olur. Kim insanlarý ona dâvet ederse, doðruya iletmiþ olur. Ey Aver, dinle, kulaðýna küpe olsun!"
Hâris radýyallahu anh.
Tirmizî.

Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allahýn evlerinden birinde toplanýp, Allahýn kitabýný okuyan, onu aralarýnda öðrenip, öðreten hiçbir topluluk yoktur ki, Allah onlarýn üzerine huzur indirmesin, rahmet onlarý kaplamasýn, melekler onlarý kuþatmasýn. Allah onlarý, kendi katýndakilerin içinde anmasýn!"
Ebû Hureyre radýyallahu anh.
Ebû Dâvud.

Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kiþinin, falan falan âyetler bana unutturuldu, demesi ne kötü bir þeydir! Unutan kendisidir. Kurâný devamlý okuyun! Çünkü onun, hafýzalardan silinmesi, hayvanlarýn baðlarýndan çözülmesinden daha kolaydýr."
Ýbn Mesûd radýyallahu anh.
Buhârî.

Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kurâný seslerinizle süsleyiniz!"
Berâ radýyallahu anh.
Ebû Dâvud.

Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kurâný arap aðzýyla ve sesleriyle okuyun! Aþk ehlinin ezgilerinden uzak durun! Ehlikitabýn ezgilerinden de uzak durun!
Benden sonra bir topluluk gelecektir ki, onlar Kurân okurken, þarký söyler veya aðýt yakar gibi okuyacaklar. Okuduklarý gýrtlaklarýndan aþaðýya geçmeyecek, hem onlarýn ve hem de onlarý beðenenlerin kalbleri bozulacak."
Huzeyfe radýyallahu anh.
Rezîn.

Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellemin okuyuþu:
"Bismillahirrahmanir-Rahîm. Elhamdü lillahi Rabbil-âlemîn. Errahmanirrahîm. Mâliki yevmiddîn."
Ayetleri birbirine katmadan, dura dura, âyet âyet okurdu.
Ümmü Seleme radýyallahu anha.
Ebû Dâvud.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, bana dedi:
"Haydi bana biraz Kurân oku!"
"Ey Allahýn Resûlü! Kurân sana indi, ben mi sana Kurân okuyacaðým?" dedim.
"Ben Kurâný baþkasýndan dinlemekten hoþlanýrým," buyurdu.
Bunun üzerine ona Nisâ sûresinden okumaya baþladým. "Her ümmetten bir þâhit, seni de bunlara bir þâhit getirdiðimizde hâlleri ne olacak?" mealindeki âyete gelince, "Þimdi yeter, bu kadar yeter!" buyurdu.
Dönüp baktým, gözleri dolu dolu olmuþ, aðlýyordu.
Ýbn Mesûd radýyallahu anh.
Buhârî.

Geçmiþteki büyük insanlardan hiç kimse, Kurân okunurken ne bayýlýrdý, ne de kendinden geçerdi. Onlar sadece aðlarlardý ve derileri ürperirdi. Sonra hem derileri, hem de kalbleri, Allahý anmaktan dolayý yumuþayýp, yatýþýrdý.
Esma radýyallahu anha.
Rezîn.

Ömer radýyallahu anh, Kurân okuyan bir topluluk içindeydi. Sonra tuvaleti için oradan uzaklaþtý. Kurân okuyarak dönünce, bir adam, "Ey müminlerin emîri! Abdestsiz mi Kurân okuyorsun?" dedi. Cevap verdi: "Sana bu fetvayý kim verdi? Yalancý Müseyleme mi?"
Ömer radýyallahu anh.
Mâlik.

Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim gece kalkamayýp, Kurândan ayýrdýðý bölümü okuyamazsa, sonra onu sabah namazý ile öðlen namazý arasýnda okusun. Böyle yaparsa, sanki gece okumuþ gibi kendisine sevap yazýlýr."
Ömer radýyallahu anh.
Müslim.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem insanlarýn en cömerdiydi. Bu en çok Ramazanda Cebrail ile buluþunca olurdu. Cebrail, Ramazanda her gece onunla buluþurdu. Ona Kurân okuturdu.
Ýbn Abbas radýyallahu anh.
Buhârî.

Ayrýntýlý sûrelerden ona ilk inen, içinde cennet ve cehennemin yer aldýðý sûre olmuþtur. insanlar kaygýlanýp da islâma yönelince, helâl ve haramla ilgili sûreler indi.
Eðer, "içki içmeyin!" diyen sûre ilk önce inseydi, insanlar, "Bunu biz asla býrakmayýz!" derlerdi.
Eðer, "Zina yapmayýn!" diyen sûre ilk baþlarda nâzil olsaydý, "Biz zinayý terketmeyiz!" derlerdi.
Aiþe radýyallahu anha.
Buhârî.

Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Bu Kurândan ayrýlmayýn! Çünkü o, Allahýn sofrasýdýr. Kim Allahýn sofrasýndan yararlanmak isterse, gayret etsin. Zira ilim, öðrenmekle olur."
Ýbn Mesûd radýyallahu anh.
Bezzâr.

Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim, Kurân hakkýnda ilimsiz fikir yürütürse, cehennemdeki yerini hazýrlasýn."
Ýbn Abbas radýyallahu anh.
Tirmizî.

Bir adam dedi ki:
"Ey Allahýn Resûlü! Allaha en sevimli amel hangisidir?"
"Yolculuðu bitirince tekrar yola baþlayan kimsenin durumu."
"Yolculuðu bitirip tekrar yola baþlama durumu nedir?"
"Kurâný baþýndan sonuna kadar okur, bitirince yeniden baþlar."
Ýbn Abbas radýyallahu anh.
Tirmizî.

Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Fatiha, Kurânýn esasýdýr, Kitâbýn anasýdýr, yedi âyettir."
Ebû Hureyre radýyallahu anh.
Tirmizî.

Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim, geceleyin Bakara sûresinin son iki âyetini okursa, o iki âyet, o gece ona yeter."
Ýbn Mesûd radýyallahu anh.
Buhârî.

Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Her þeyin bir kalbi vardýr, Kurânýn kalbi de Yâsin sûresidir. Kim onu okursa, Yâsinsiz on kere Kurân okumuþ gibi kendisine sevap yazýlýr."
Enes radýyallahu anh.
Tirmizî.

Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim, sabahleyin Haþir sûresinin son üç âyetini okursa, Allah onun için yetmiþbin melek görevlendirir, akþama kadar onun için Allahtan af dilerler. O gün ölürse, þehîd olarak ölür. Akþamleyin okursa yine ayný sevabý alýr."
Mâkil radýyallahu anh.
Tirmizî.

Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kurânda otuz âyetlik bir sûre vardýr ki, okuyanýna, baðýþlanýncaya dek affý için aracýlýk eder: Tebârekellezi sûresi."
Ebû Hureyre radýyallahu anh.
Ebû Dâvud.

Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Bana benzeri görülmemiþ âyetler indi: Felak ve Nâs sûreleri."
Ukbe radýyallahu anh.
Müslim.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, ashabýndan birine sordu:
"Evlendin mi?"
"Hayýr, vallahi evlenecek bir þeyim yok ki..."
"Yanýnda Kul Huvallahu Ehad da mý yok?"
"Var."
"iþte al sana Kurânýn üçte biri! izacâeyi biliyor musun?"
"Evet."
"iþte sana Kurânýn dörtte biri! Kul ya eyyühel kâfirûneyi biliyor musun?"
"Evet."
"iþte sana Kurânýn dörtte biri! izâ zülzilet..?"
"Evet."
"iþte sana Kurânýn dörtte biri! Evlen, evlen!" buyurdu.
Enes radýyallahu anh.
Tirmizî.

Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"insana, þeytanýn bir dokunuþu vardýr. Meleðin de bir dokunuþu vardýr. Þeytanýn dokunmasý, ona kötülük iþletmek ve hakký yalanlatmaktýr. Meleðin dokunmasý ise, ona hayrý vaad etmek, hakký onaylatmaktýr. Her kim bunu vicdanýnda bulursa, Allahtan olduðunu bilsin ve Allaha hamdetsin. Ötekine tutulan da, þeytandan Allaha sýðýnsýn."
Ýbn Mesûd radýyallahu anh.
Tirmizî.

Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Eðer Kurânýn, anlamýný üstü kapalý biçimde anlatan âyetlerine uyan kimseleri görürseniz anlayýn ki, Allahýn haber verdiði kiþiler onlardýr ve onlardan uzak durun!"
Aiþe radýyallahu anha.
Buhârî.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, "Allahtan nasýl korkulmasý gerekirse öyle korkun!" âyetini þöyle yorumlamýþtýr:
"Ona itaat etmek, asla karþý gelmemek, þükretmek, asla nankörlük etmemek, hatýrlamak, asla unutmamak."
Ýbn Mesûd radýyallahu anh.
Taberânî.
ALINTI


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Muhtazaf tarafından, 25.06.2009 - 21:02 tarihinde.
Gönderen: 25.06.2009 - 12:33
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
uçanterlik su an offline uçanterlik  
147 Mesaj -
Elinize Saglik Te$ekkürler
Gönderen: 25.06.2009 - 13:14
Bu Mesaji Bildir   uçanterlik üyenin diger mesajlarini ara uçanterlik üyenin Profiline bak uçanterlik üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1574 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SIVASLIIBO38 (60), ayseak (35), cetinay (54), fe_eyne (45), silverbull (44), Elif Turan (41), fiber_optic (39), faruk58 (37), _reyyan (36), sofi27 (44), nahim (51), a.aydin (45), ekrem05 (51), HaRaMeYN (47), yanliz_kurt_58 (41), okangenc (37), gezginler (44), hudanur (57), vatan06 (43), Sübhan (52), Abdullah_42 (41), termelim (60), dehaoz (53), nuraybarutcu (43), Pasa85 (39), MaviCocuk (41), tahaseyda_msn (42), msc (44), vureyka (39), kocakaga6161 (42), erdalhatipler (39), imrannur (41), clue (50), eyyupbayram81 (46), germantatlim (38), davutakgun (41), afife (44), duranhoca (57), bekr (38), Mihrisah (47), RedCougar54 (47), cadikiz (35), selcuk53 (44), karabiber (54), muhammed_cabir (42), sehmus (47), EUROPEN907 (42), mehmet aslan (47), gülkrali (65)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.62557 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.