0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Soru Ve Cevablar

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Soru Ve Cevablar
Moderator


4254 Mesaj -
Soru--Ýslam da Halifelerin seçimi nasýl olmaktaydý? Özellikle Hz. Peygamberin vefatýndan sora Ulul-Emr seçilen Hz. Ebu Bekir (r.a) nasýl halife seçilmiþtir ve bu konudaki Ýslami hassasiyet dikkate alýnmýþ mýdýr?
Cevap- Hz. Ebu Bekir (r.a)in seçimini siyer kaynaklarý þöyle nakletmektedir: Peygamberimizin vefatýndan hemen sonra Ashab Said oðullarý çardaðýnda/gölgeliðinde toplanarak, bu ümmetin umurunu yüklenecek birisini seçmek için konuþmaya baþlamýþlardý. Bunu gören Ebu Ubeyde bin Cerrah Peygamberimizin defniyle meþgul olan kimselere haber vermek için geldi ve Hz. Ömer’i durumdan haberdar etti. O da Hz. Ebu Bekir’i alarak Said oðullarý gölgeliðine geldiler. Ensar’dan Hazreç’liler kendi reisleri olan Sa’d bin Ubade’ye biat etmeyi düþünüyorlardý. Evs kabilesinin reisi Üseyd bin Hudayr Ebu Bekir’in yanýnda idi. Hazrec’in isteði olursa, halifeliði Hazrec’e kaptýrmanýn doðuracaðý sonuçlarý hesap etti. Eski asabiyetin yeniden dirileceðini, birlik ve beraberliðin bozulacaðý, kardeþliðin düþmanlýða dönüþeceði endiþesine kapýldý. Bu kabileler bu anlayýþtan çok çekmiþlerdi. Habbab bin Münzir þu düþünceyi ileri sürdü: Bizden bir reis sizden de bir reis olsun deyip, Ensar’ýn faziletlerinden bahsetmeye baþladý. Hz. Ömer bu konuþmaya cevap vermek istedi. Hz. Ebu Bekir onu geri çekti ve ileri çýkarak bütün metanetiyle söze þöyle baþladý:
"Ey Ensar! Siz kendi namýnýza dile getirdiðiniz bütün faziletlere haiz bulunuyorsunuz. Fakat hakikat þudur ki, Araplar Kureyþ’in riyaset ve hükümeti etrafýnda toplanýrlar. Bu iþi baþkasýna vermezler." Sonra Hz. Ebubekir (r.a.) Hz. Ömer ve Ebu Ubeyde’yi ellerinden tutarak, "size bu iki zattan birini seçmenizi tavsiye ediyorum" dedi. Bu sözler onlarý yeniden düþünmeye sevk etti. Hicaz bölgesinin hassasiyetini çok iyi bilen Ensar durumu yeniden deðerlendirmeye koyuldu. Bu arada Hz. Ömer þöyle bir çýkýþ yaparak "Hz. Ebubekir gibi bir zatýn bulunduðu bir topluma emir olmayý asla kabul etmem. Hz. Muhammed’in bize namazýmýz için imam seçtiðini biz dünya iþlerimiz için neden imam seçmeyelim?" diyerek Hz. Ebubekir’i gösterdi. Halk durumu münakaþa ederken Hz. Ömer Ebubekir’e "elini uzat sana biat ediyorum" dedi ve elini tutarak ona biat etti. Bunu Ebu Ubeyde, Hz. Osman ve Abdurrahman bin Avf takip etti. Bunlarýn peþinden orada bulunan Ensar ve Muhacirlerin biatý takip etti. Sadece o kalabalýkta Sa’d bin Ubade biat etmedi; fakat onun taraftarlarý da tamamen Hz. Ebubekir’e biat ettiler. Bu seçim bazýlarýnýn söylediði gibi bir oldu bitti olmayýp tam anlamýyla bir seçim olmuþtu. O gün Medine’deki siyasi gruplar dört ana grupta toplanmakta idi. Bunlarý þöyle ifadelendirmek mümkündür.
1- Hz. Ebubekir ve arkadaþlarýnýn etrafýnda toplanan muhacirler.
2- Sa’d bin Ubade’nin ve arkadaþlarýnýn yanýnda bulunan Hazreçliler.
3- Üseyd bin Hudayr ve arkadaþlarýnýn yanýnda bulunan Evsliler.
4- Hz. Ali ve Zübeyr’in yanýnda bulunan Haþimiler.
Bu dört gruptan üçünün iþtiraki ile Hz. Ebubekir halife seçilmiþtir. Dördüncü guruptan Hz. Ali, Zübeyr ve Abbas’ýn bu toplantýya gelmemesinin esas sebebi Mevlana Þibliye göre seçilmeme korkusu idi. Oradaki mahcubiyeti yaþamamak için Hz. Fatýma’nýn evinde toplanmýþlardý.
Bunlarýn dýþýnda kalan cemaatýn çoðunluðu bu seçime iþtirak ederek Hz.Ebu Bekir (r.a.)’i halife seçtiler. Sa’d bin Ubade, Hz. Ali ve Zübeyr gibi fertlerin katýlmamasý toplumun iradesinin önüne geçecek durumda deðildi.
Peygamberin Ashabý en isabetli seçimi yaparak Hz. Ebubekir gibi bir zatý bu makama getirmiþ; böylece çok ciddi bir felaketin önüne geçmiþlerdi. Hz. Ebubekir’in þahsiyeti, ahlaký, müslümanlar arasýndaki yeri, Rasulullah ile olan beraberliði, berrak muhakemesi, saðlam iradesi herkes tarafýndan bilinmekteydi. Ondan baþkasý çýkacak ayrýlýk ateþini söndürecek konumda deðildi. Peygamberimizin hastalandýðýndan beri, Onun emriyle Rasulullah’ýn mihrabýna durarak Müslümanlara imamlýk görevini yapýyordu.
Ýkinci gün umumi biat günüydü. Hz. Ebubekir minbere çýkarak þu konuþmayý yaptý:
"Ey müslümanlar! Sizin en hayýrlýnýz olmadýðým halde size emir seçilmiþ bulunuyorum. Vazifemi yerli yerince yaparsam bana yardým ediniz. Yanlýþ yaparsam beni düzeltiniz. Doðruluk emanet, yalancýlýk hýyanettir. Güçsüz olanýnýz (haklý ise) hakkýný alýncaya kadar benim yanýmda güçlüdür. Güçlü olanýnýz (haksýz ise) kendisinden hak sahibinin hakký alýncaya kadar benim yanýmda güçsüzdür. Bir millet Allah yolunda cihadý býrakacak olursa Allah, mutlaka o milleti zillete uðratýr ve her hangi bir millette kötülükler yaygýn olursa Allah, o millete umumi bir bela verir. Allah'a ve Rasulü’ne itaat ettiðim müddetçe bana itaat ediniz. Þayet Allah'a ve Rasulü’ne karþý gelirsem bana itaat etmekle mükellef deðilsiniz. Þimdi namazýnýza kalkýnýz, Cenabý Hakkýn rahmetine nail olasýnýz." Bunu müteakip minberden inerek mihraba geçti ve cemaata namaz kýldýrdý. Böylece Ýslam da ilk olarak halife seçimi yapýlmýþ oldu.
Ýþte Hz. Ebubekir böyle halife seçilmiþti. Bu konuda "Ýslami hassasiyet dikkate alýnmýþ mýydý?" þeklindeki sorunuza gelince: Konuya taalluk eden Ýslami hassasiyet "Emaneti ehline vermektir." Bütün ümmet þahiddir ki bu iþe Hz. Ebubekir’den daha ehil kimse yoktur. Ýslam’ýn ilk gününden itibaren feraseti, feragati, ihlas ve samimiyeti, bütün varlýðý ile Allah ve Rasulü’ne teslimiyetle hizmeti kýyas kabul etmez konumda olan bir kimseydi.
Rasulullah’ýn vefatýnda gösterdiði metanet ve feraseti, olaylara olan derin vukufiyeti, meselelere acil çözümler üretmesiyle ümmetin birlik ve beraberliðini saðlamýþ, çalkantýlý dönemi salimen atlatarak ümmeti sükun ve selamete erdirmiþtir. Ýki yýllýk imametinde peygamberin dönemini aratmayacak icraatta bulunmuþtur. Tarih o dönemi saadet asrý olarak kaydetmiþtir.
Bu nedenle bizim inancýmýza göre, bu seçimde gerekli hassasiyet gösterilmiþ ümmeti birleþtirecek en uygun þahýs toplumun önünde gerekçeleri gösterilerek açýk bir seçimle seçilmiþ; onaylamasý gereken (sonradan ehli hal vel akd diye isimlendirilecek olan) gurup tarafýndan bizzat eli tutularak onaylanmýþtýr.
Seçim denince bunun demokratik seçimlerle karýþtýrýp karþýlaþtýrmamýz doðru deðildir. Ayrýca henüz iþin baþýnda olan bir devletin ve rejimin bütün kurumlarýnýn teþekkülü ve yerli yerine oturmuþ olmasý mümkün deðildir. Kurumlarýn teþekkül etmemiþ olmasý ilkelerin iþlemesine mani deðildir. Ýþi bilen ve nebevi eðitimden geçmiþ insanlarýn bu konudaki uygulamalarý gösteriyor ki iþin esasý kavranmýþtýr. Henüz peygamberin cenazesi kalkmadan devlet baþkaný seçmenin gerekliliðine inanýyorlar. Biliyorlar ki otorite boþluðu ümmete önü alýnmaz gaileler açabilir. Ýþte bu ümmet kimi, nasýl ve ne zaman seçip onaylayacaðýný da bilerek bu seçimi hakkýyla gerçekleþtirmiþ ve tarihi sorumluluklarýný yerine getirmiþlerdir.
Burada Hz. Ali (r.a) için peygamber(a.s) tarafýndan tayin ve tavsiyelerle ilgili Þia kaynaklý iddialarýn kabul edilebilir bir mesnedi olmadýðý gibi; yapýlan ilk seçimde kimse bu tayinden söz ederek, "durun, ne yapýyorsunuz; bu konuda Peygamberimizin þu sözüyle bu göreve falan kimse seçilmiþti" demiyor. Ayrýca Hz. Ali (r.a) mescitte otururken yanýna Ebu Süfyan sokularak (kabile asabiyyetinin verdiði bir anlayýþla): "Sana lazým olan at ve develeri saðlayayým da halifeliði ele geçir" deyince; Hz. Ali’nin cevabý þu olur :’Allah'tan kork! Benim asla öyle bir iddiam yok, kardeþim Ebu Bekir bu iþe benden daha layýktýr. En son müslüman oldun, ilk defa terk edenlerden olma; benden uzaklaþ" diyor.
Hz. Ömer’in seçilmesi ise yine benzer bir yöntemle yapýlýyor. Hicri 13. yýlýn cemaziyelahir ayýnýn baþýnda rahatsýzlanan Hz. Ebubekir, cemaata imam olma görevini Hz. Ömer’e býrakýyor. Hastalýðýn ilerleyen günlerinde vasiyetini yazdýrmadan önce sahabenin ileri gelenlerinden Abdurrahman bin Avf, Hz.Osman, Said bin Zeyd, Üseyd bin Hudayr ile ayrý ayrý görüþerek onlara Ömer hakkýndaki düþüncelerini soruyor. Hepsi de "senden sonra Ömer’den iyisi olamaz." diyorlar. Daha sonra Ensar ve Muhacirlerden bir çok kimseyle görüþüp düþüncelerini alýyor. Hepsi de Ömer’in durumunu onaylýyor. Durumu haber alan Talha, Hz. Ebu Bekir’e gelerek "Cenabý Hak sana Ömer’i niçin seçtin derse ne cevap vereceksin? Onun bize gösterdiði þiddeti görmüyor musun?" diyor. Hz. Ebubekir yattýðý yerden kaldýrýlmasýný istiyor ve doðrulup yaslandýktan sonra þöyle cevap veriyor: "Siz beni Cenabý Hakkýn adýna dayanarak korkutmak mý istiyorsunuz? Rabbime kavuþtuðum zaman þöyle diyeceðim; Ey Rabbim! Kullarýnýn iþlerini en hayýrlýsýna tevdi ettim. Sen bu sözlerimi seninle beraber bulunan herkese anlat." Bundan sonra Hz. Osman’ý çaðýrtarak vasiyetini yazdýrdý ve Hz. Ömer’i kendisinden sonra ümmete tavsiye ettiðini bildirdi. Bundan sonra Hz. Ömer’i de yanýna çaðýrtarak O’na uzun uzun tavsiyelerde ve nasihatta bulundu. Vefatýndan sonra ümmet bu tavsiyeye uyarak Hz. Ömer’e biat edip halifeliðini onayladýlar. Yine tarih, bu seçimin de ne kadar doðru olduðunu /iþin ehline verildiðini kaydetmiþtir. Adaleti, feraseti, hikmetli kararlarý, ileri görüþlülüðü merhameti, herkesin hak ve hukukuna riayetteki titizliði ile dost düþman herkesin takdirine þayan bir devlet adamý olmuþtur.
Sözü uzatmadan þunu belirtelim ki Risalet mektebinin ilk mezunlarý olan bu insanlar, Ýslam’ý gereði gibi anlayan, yaþayan ve yaþatmaya gayret gösteren kimseler olmaya hepimizden daha layýk ve hak sahibidirler. Dinlerinin gereðini canlarý pahasýna yapmaya çalýþmýþlardýr. Ancak bu demek deðildir ki bunlarýn hiç düþmaný yoktu. Bunlarýn aleyhinde kimse bulunmadý; Allah'ýn Rasul’ünden bile razý olmayanlar varken, onun arkadaþlarýndan da razý olmayýp, ileri geri konuþanlar tarihin her döneminde olmuþ ve de olacaktýr. Bundan kimse kurtulamaz. Fakat müslüman olanlarýn þuna dikkat etmesi mutlaka gereklidir: Kendimiz, dinimiz için ne kadar samimiyetle titizlik gösteriyorsak, en az o kadar titizliði ve samimiyeti de o insanlarýn göstereceðini kabul ve teslim etmeliyiz. Allah Kur’an’da Ýfk olayýndan dolayý: "Peygamberin hanýmýyla ilgili bu olayý duyduðunuzda bir mümin olarak olayý kendinize kýyaslayarak bu açýk bir iftiradýr demeli deðil miydiniz?"agla24/12-16) buyuruyor. Bizler bugün dinimiz için bu kadar ince eleyip sýk dokuyoruz da, dini için onca fedakarlýk yapan, malýyla canýyla cihat eden, Allah için hicret eden bu insanlarýn da bizden daha hassas davranacaklarýndan emin olmalýyýz diyoruz. Onlar için dinleri canlarýndan daha kýymetli idi. Bunu tarih önünde Allah'ýn huzurunda ispatlamýþ bir nesil idiler. Allah onlardan, onlar da Allah'tan razý olmuþlardý.(98/8). Biz de onlardan razýyýz ve onlara selam olsun diyoruz.
Gönderen: 04.11.2009 - 20:52
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Moderator


4254 Mesaj -
Soru : Hz. Ebubekir’in ardýndan gelen Ulu’l-Emirlerin öldürülmüþ olmalarý, halife seçiminde uygulanan metot yanlýþlýklarýndan mý kaynaklanmakta; yoksa bu cinayetlerin arkasýnda baþka siyasi nedenler mi var?
Cevap: Elbette halifelerin þahadetlerinin arkasýnda baþka sebepler vardýr. Allah'a ve Ahiret gününe inanan bir neslin arka arkaya dört tane devlet baþkanýný öldürmeye yönelmesi düþünülemez.
Ýslam’ýn kýsa zamanda Arap Yarýmadasý’nýn dýþýna taþmasý sonucunda Yahudi, Hýristiyan ve Ateþperest insanlarýn Ýslam toplumuna katýlmasýyla büyük bir kitle oluþtu. Bunlarýn içinde isteyerek Ýslam’ý kabul eden insan sayýsý oldukça az olduðu gibi, Ýslam’ý özümsemiþ insan sayýsý ise daha da azdý.
Özellikle Hz. Ömer zamanýnda Suriye ve Irak tamamen fethedilerek Ýran Sasani imparatorluðunun sýnýrýna ulaþýlmýþtý. Hz. Ömer orada durulmasýný istedi. Onun engin tecrübesi, fethedilen ülke insanýnýn, Ýslam’ý ve Müslümanlarý yeterince tanýmasýný gerektiriyordu. Bu nedenle kitlenin eðitilmesinin gereðine inanýyordu. Ancak Ýran sýnýrýnda sürekli isyanlar çýkýyor, bunlar Müslümanlarý rahatsýz ediyordu. Durumu Ebu Ubeyde’den soran Hz. Ömer þu cevabý aldý: "Hürmüzanýn (Sasani imparatoru) tahtýnda oturan biri olduðu sürece burada isyanlar bitmez.’ Yani bunun anlamý Ýran fethedilmeden bu isyanlar devam edecektir demekti. O günün ateþperest Ýranlýlarý, son derece varlýk içinde þýmartýlmýþ bir yapýya sahip olmalarý nedeniyle Müslümanlarýn baþarýsýný bir türlü kabul edemiyorlar ve sürekli halký kýþkýrtarak isyanlar çýkartýyorlardý. Bu olaylar üzerine Hz. Ömer þu tarihi sözünü söyledi: "Keþke Ýran’la aramýzda ateþten bir dað olsaydý da ne onlar bize, ne de biz onlara saldýrsaydýk." Ama çaresiz fethe karar verildi.
Fakat olayýn korkulan boyutu, bu kalabalýk insan yýðýnlarýnýn barýþ þartlarýnda nasýl kontrol edileceði idi.
Olayýn bir baþka boyutu ise Ýslam’a teslim olmak zorunda kalan Yehud ve Nasara’dan oluþan Ýslam’ýn düþmanlarý da boþ durmuyorlardý. Meþhur Abdullah ibni Sebe, Sebeiyye çetesini kurarak Ýslam’ý içten çökertmek için entrikalarýný hazýrlýyordu. Hz. Ömer’in engin feraseti karþýsýnda bir þey yapamayan bu þebeke Hz. Ömer’in þahadeti için fýrsat kolluyorlardý. Ýran’ýn fethinden sonra Hürmüzanýn muhiplerinden Medine’ye gelerek yerleþenler de vardý. Abdullah ibni Sebe bunlardan da istifade ederek Ebu Lü’lü adýndaki Ýranlý bir köleye bu iþi ihale etti. Hz. Ömer mescitte secdeye varýnca o menfur eylemi gerçekleþtirdi. Ayný þebeke bundan sonra ortamý müsait bularak Ýslam coðrafyasýnda fütursuzca dolaþarak fitne tohumlarýný ekmeye devam etti.
Bunun sonucunda Mýsýr, Küfe ve Basra’dan gelen isyancýlar eliyle de Hz. Osman’ýn þehadeti gerçekleþtirildi. Bu olaydan sonra, Ümeyye oðullarýnýn Hilafet hýrsýný da yanýna alan fitne bir türlü durulmak bilmedi. Sýffýn savaþýndan sonra ortaya çýkan Harici fýrkasýnýn eliyle de Hz. Ali þehid edildi. Bu kervana daha sonra halifelik hakkýný ümmetin vahdeti için Muaviye’ye devretme erdemini gösteren Hz. Hasan’da katýlarak Ýslam halifelerinin þahadet kervaný tamamlandý. Bundan sonrasý için artýk saltanat hýrsýyla zulmün arkasý kesilmedi.
Bunlarýn arkasýndaki esas sebebe baktýðýmýzda, Hz. Ömer’in endiþesinde ne kadar haklý olduðunu görürüz. O Ýran’a girmek istememiþti. Biliyordu ki devletin tebasý benimsediði fikri özümsemez ve gereði gibi kontrol edilemezse, ülkede anarþi ve kaosun doðmasý kaçýnýlmaz olacaktýr. Neticede öylede olmuþ, Emirlik makamý kana bulanmýþtýr.
Bu nedenle Ýslam dünyasý Müslümanlardan deðil, Müslüman olduðu zannedilenlerden çekmiþtir. Daha ilk dönemlerde sahabenin içine katýlan Abdullah Ýbni Sebe, Ka’bu’l-Ahbar, Vehb Ýbni Münebbih, Mervan Bin Hakem gibi insanlarýn çevirdiði entrikalar, hep müslüman görüntüsü altýnda yapýlmýþtýr.
Sözün özü bize göre bu cinayetlerin ardýnda seçim hatasý deðil Ümeyye oðullarýnýn iktidar hýrsý ile Yehud ve Nasara’nýn Ýslam’a olan kini vardýr diyoruz. Kurtlar kuzu postuna bürünerek Ýslam’dan intikam almýþlardýr.
Gönderen: 04.11.2009 - 20:53
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1271 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.69355 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.