0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Şapka ve eşarptan köşeyi dönen adam!

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Şapka ve eşarptan köşeyi dönen adam!
Moderator


4254 Mesaj -
Þapka ve eþarptan köþeyi dönen adam!
” RIZA NUR ANLATIYOR:
Þimdi de, bir baþka anekdot: Yakýn Tarih Ansiklopedisi’nin 1988 baskýlý1. cildinde “þapka cinayeti” baþlýklý bir bölüm var. O bölümde; “þapka”ile ilgili olarak, ilk bakanlardan Dr. Rýza Nur’un yazdýklarýna da yer verilmiþ. Buyrun, “olayýn bir baþka yönü”nü, Dr. Rýza Nur’un kalemindenokuyalým: - “Bir kanunla fesi yasak edip, þapka giydirdiler. O; “din elden gidiyor” diye, en ufak (...) þeylere saldýran hocalar,sustular!!! Hatta tuhafý þu ki; Kanun yapýlmadan evvel de ilk þapkayý giyen bir "hoca" ve "müftü"dür. Bu da bizim mâhut Kýzýl Sakal Gürcü Hasan Fehmi’dir. Mustafa Kemal seyahate çýkarken, Ankara istasyonunda ilk þapkayý giymeyi buna teklif etmiþ ve bir þapka da vermiþ. Bu da giymiþ.” (Hayat ve Hâtýrâtým, c.4, s.1313) - “Milyonlarca lira hârice aktý, gitti. Bundan da Yahudiler istifade ettiler. Ýtalya ve Fransa’da mevcut yeni ve eski þapkalarý milyonla memlekete soktular. Ýki-üç frank kýymeti olan bu þapkalar, en aþaðý on liraya (120 franka) satýldý. Bunlarýn çoðu zýmpara kâðýdý ile temizlenmiþ þapkalardý.” (A.g.e.,s.1315)
ÝSKÝLÝPLÝ ATIF HOCA
-“Bu iþ aksülamellerde kalmadý. Sivas’ta, Erzurum’da, ötede beride halk þapkaya karþý çýktý. Derhal Kel Ali’nin riyâsetinde bir Ýstiklâl Mahkemesi dolaþtýrýldý. Epeyce adam astýlar. Sayýsýný bilmiyoruz. Halk yýldý... Ýþ bitti. Asýlan bir Hoca’ya pek acýrým. Adýný hatýrlamýyorum (Ýskilipli Atýf Hoca’dan bahsediyor). Zavallý, kanundan evvel þapka aleyhine bir risâle neþretmiþ, hem de bunu Maarif Vekâleti’nin izniyle neþretmiþ... Adamcaðýzý Ankara Ýstiklâl Mahkemesi’ne çektiler. “Ben bunu kanundan bir yýl evvel neþrettim. Maarif Vekâleti resmen izin verdi” dedi. Ama, dinlemediler, astýlar. Yahu, madem ki bu asýlýyor,ona izin veren Maarif Vekili’ni de assanýz ya!” - “Hem de mesele Þapka Kanunu’ndan evvel!.. Kanunlarýn mâkabline þümûlü olmaz ve bu en mühim hukukî bir esastýr. Burada daha feci bir þey olmuþ. Kel Ali, bu esnada baþ cellât gibiydi. Muavini de Kýlýç Ali... Kel Ali fena adam deðildir,cidden vatanperverdir, fakat cahil ve safderûn. Kýlýç Ali ise habis birþey!.. Onun bir meraký vardý; mahkûm ettiði adamlarýn asýlmasýnda da bulunurdu... Bu hünerini seyretmek ona zevk veriyordu. (...) Bu Hoca’nýn asýlmasýnda, (Ýskilipli Atýf) Hoca’nýn boynuna ip geçirilirken, Kýlýç Ali de baþýna bir þapka geçirmiþ, “Giy domuz!”demiþ ve küfürler etmiþ!.. Zavallý böyle ölmüþ ve böyle saatlerce teþhir etmiþler.” (A.g.e., s.1317)
ÞAPKA VE EÞARPTAN KÖÞEYÝ DÖNEN ADAM!
Bu vesileyle, Atýf Hoca’ya, bir kere daha ALLAH’tan rahmet diliyor ve bir baþka “anekdot”a geçmek istiyorum. Bu defa da,Köprü dergisinin Nisan 1988 sayýsýndan bir anekdot... Þöyle:“Türkiye’de bir zamanlar “þapka devrimi” yapýlmýþtý. “Çaðdaþlaþma”yolunda, þapka giymenin kanunla mecburi hale getirildiði bu devirler artýk geride kaldý. Þimdi þapkayý çok küçük bir azýnlýk “iktisa”ediyor. Fakat o yýllarda, bu devrimden istifade ile köþeyi dönenler de olmuþ. Vakko’nun sahibi Vitali Hakko gibi!.. 21 Mart 1988 tarihli Milliyet’te, bugünlere geliþi için, “Atatürk’e borçluyum” diyor Vitali Hakko!.. “1925’lerde Kemal Atatürk giyim kuþam reformu yaptýðýnda,Türkiye’de bu alanda yeni bir dünya açýldý. Þapka reformuyla çarþafýn ve fesin atýlmasýyla ilk aklýma gelen þey, þapka yapmak oldu.Kapalý çarþý’da bir dükkân açmýþtýk. Þapkalarý gece hazýrlar, gündüz satardýk. Cumartesi günleri kuyruk olurdu. Öyle kuyruk olurdu ki,izdihamý önlemek için polis çaðýrýrdýk.” Bu röportajý yayýnlayan Köprü dergisi, þu ilavede bulunuyordu: “Fakat, þapkanýn unutulduðu, tesettürün hýzla yayýldýðý bugünlerde, Hakko yine iþini bildiðinigösteriyor. Nasýl mý? Eþarp üreterek!” Evet, “eþarp” üreterek!..“Tesettürlü hanýmlar”dan bazýlarý da, “Vakko eþarplarý”ný tercih ediyor, iyi mi?.. Demek ki, “kan” renkli “Ýskilip desenleri” hoþlarýna gidiyor!.. Haa, "eþarp"ýn markasý "Vakko" olunca "serbest" mi?..Elbette hayýr!.. Vakko eþarplarýnýn "satýlmasý" serbest, ancak takýlmasý "yasak!"... Hem de; adý, "türban" veya "baþörtüsü" deðil,"eþarp" olduðu halde!.. Sonuç itibariyle; Önce "þapka"dan, sonra da"eþarp"tan büyük "rant" saðlayan Vitali Hakko ileri görüþlü bir"Musevi"ymiþ!.. Ýyi "rant" saðlamýþ!.. Dün ölen Vitali Hakko, iþte buadamdýr... Yalnýz, açýk söylemem gerekirse; "Vakko" markalý eþarplara her bakýþýmda, bir garip oluyorum... Sanki, üzerlerinden "kan" damlýyor gibi geliyor bana!.. Evet, "kan"! "Ýskilipli Atýf Hoca'nýn kaný."------- Kelaynaklar! Gazetelerdeki baþlýklara, radyo ve televizyonlardaki haber sunuþ biçimlerine bakýnca, "Türkiye'yi kimlerin gerdiði" ve "gerilim rantý"ndan kimlerin istifade ettiði çok rahat görülür!.. Ýþte, yeni YÖK Baþkaný atandý... Sayýn Yusuf Ziya Özcan dün"iki vizyon"unu açýkladý: "Özgürlük ve Bilim"... Bundan böyle üniversiteler "baþörtüsü"ydü, "katsayý"ydý gibi þeylerle deðil, "bilim üretmek"le meþgul olacaktý!.. Kýsacasý, "tüm yasaklar yasaklanacak"tý!.. "Oh, ne güzel" demeye kalmadý... "Kartel"e ait ne kadar Gazette/ televizyon varsa, "yasakçýlýktan nemalanan" ne kadar insan varsa, hemen hepsi "topyekûn saldýrý"ya geçti!.. Hem, öyle bir saldýrýki... Sayýn Yusuf Ziya Özcan'ýn, "özgürlükçü ve liberal bir yapý"yasahip olmasý bile "suç" sayýldý... Hele; "Cumhurbaþkaný, kendisi gibi birini atadý" diyen bir rektör vardý ki; "hastalýklý kafa"larý görmeye yeterdi!.. Ama, bitiyor!.. "Kelaynak kuþlarý"nýn nesli tükeniyor!..

VAKÝT -12 Aralýk 2007 Çarþamba

Vakko´nun gelirinin yüzde 10´u baþörtüsünden
Þapka devrimiyle köþeyi dönen Vakko, þimdi de baþörtüsüyle servetineservet katýyor. 1930´larýn ortasýnda, Þapka Devrimi´nden sonra ÞenÞapka´yý kurarak iþ hayatýna baþlayan, sonra da Vakko´yu kuran YahudiÝþadamý Vitali Hakko´nun þirketinin, kazancýnýn önemli bir bölümünübaþörtüsünden kazandýðý ortaya çýktý. Geçtiðimiz ay bir gazeteyekonuþan Vitali Hakko´nun oðlu Cem Hakko, þirket olarak krize raðmencirolarýný lüks alýþveriþten vazgeçmeyen kadýn müþterilere borçluolduklarýný belirterek cirolarýnýn yüzde 10unu eþarptan kazandýklarýnýsöyledi. Bu sonuç tesettürün hikmetini kavrayamamýþ marka sevdalýsýkardeþlerimizin nelere sebebiyet verdiklerinin trajik birgöstergesidir. Örtünmekten, neyin murad edildiði, bu emrin inanankadýnlar üzerinde nasýl bir uyulmasý gereken vecibeler yüklediðidüþünülmeden, bilinmeden yapýlan bir örtünme þeklinin de doðurduðusonuçtur. Rabbim bu kardeþlerimizi ýslah etsin

Radyolar,televizyonlar ve ajanslar, onun "ölüm" haberini verirlerken, "ÞenÞapka'dan Vakko'ya" dediler... "94 yaþýnda" dün hayatýný kaybeden iþadamý Vitali Hakko, Beyoðlu'nda küçük bir þapka dükkanýyla baþladýðýçalýþma hayatýnda kurduðu Vakko'yu zirveye taþýmýþtý... Hayatýnýn songünlerine kadar çalýþmasýný sürdüren Vitali Hakko, "Hayatým Vakko" adlýhatýra kitabýnda mücadelesini þöyle anlatýyordu: ''Benim kuþaðýmýnbirçok iþ adamý, iþe sýfýrdan baþladýðýný söyler. Ben sýfýrdan bilebaþlamadým... Baþladýðým nokta sýfýrýn çok altýndaydý!.. GençCumhuriyet'in ilk kuþaðýydýk... Bize hýz veren Atatürk devrimleriydi.''Vitali Hakko, 1930'lu yýllarýn baþýnda, daha sonra Vakko'nun temelinioluþturacak olan ilk küçük iþini, bir "kadýn þapkasý" maðazasý olan''Þen Þapka''yý kurdu. Hakko, ''Giyim kuþam bir renktir, bir þenliktir.Bu nedenle bizim markamýz Þen Þapka'dýr'' diyordu. Hakko'nun kendisözleriyle, ''Þapka devrimi, kýyafet devrimi olmasaydý, ne Þen Þapka,ne de Vakko olabilirdi.'' Gerçekten de, "devrim"ler, özellikle de"þapka devrimi" olmasaydý; ne Þen Þapka olurdu, ne de Vakko diye birmarka!..
ALINTI

KASTAMONU’DA ÝLK DENEME
Tabii, "þapka" deyince her ne kadar Vitali Hakko hatýrlansa da, sonderece "muzip", bir o kadar da "acý ve dehþet" olaylar geliyor insanýnaklýna. Meselâ 23 Aðustos 1925... Atatürk, elinde bir "Panamaþapkasý"yla 23 Aðustos 1925 gününün sabahýnda Ankara'dan ayrýlýr veKastamonu'ya gider. Gider ve orada der ki: - “Beynelmilel kýyafet,milletimiz için lâyýk bir kýyafettir. Yunan serpuþu olan fesi giymekcaiz olur da, þapkayý giymek neden olmasýn? Kadýn arkadaþlarýmýz dayüzlerini açmalýdýrlar.” - “... Medeni ve beynelmilel kýyafet bizimiçin, çok cevherli milletimiz için lâyýk bir kýyafettir. Bunu iktisaedeceðiz (giyeceðiz). (...) Ayakta iskarpin veya fotin, bacaktapantolon, üstte yelek, gömlek, kravat, yakalýk, ceket ve bunlarýnmütemmimi olmak üzere siper-i þems-i serpuþ... Bunu çok açýk söylemekisterim. Bu serpuþun ismine þapka denir.” Evet; 23 Aðustos 1925’te,yani bundan 82 yýl önce; Mustafa Kemal Kastamonu’ya gitmiþ, hem bunlarýsöylemiþ, hem de "ilk þapka"yý giymiþti... “BANA, MECDÝ’NÝN ÞAPKASINIGETÝRÝN!” Uzatmayalým... Mustafa Kemal; Kastamonu’ya gitmiþ, “þapka”yýtanýtmýþ, artýk Ankara’ya dönmektedir... Gerisini; Veysel Akpýnar’ýn,10 Mayýs 1989 tarihli Tercüman’daki yazýsýndan aktaralým: “MustafaKemal, Kastamonu’da baþýna geçirdiði þapkayý bütün Türkiye’deyaygýnlaþtýrmak için trene binip Ankara’ya hareket ettiðinde, buniyetinden kimsenin haberi yoktu. Ancak, o dönemin Vakit gazetesindeçalýþan Mecdi Bey müstesna. O; gazeteci olduðu için, haberi duymuþ vebinbir zahmetle bulduðu bir þapkayý kafasýna geçirerek, istasyonunyolunu tutmuþtu... Mecdi Bey, eski Meclis binasýnýn önünden geçerken,Meclis binasýnýn balkonunda oturan Kel Ali (Çetinkaya) kendisini gördü.Ve onun kim olduðunu sorduktan sonra, yakalatýp huzuruna çýkarttý.Mecdi Bey korkudan bir þey söyleyemiyordu. Kel Ali; “Bu gâvur þapkasýnýgiymekten utanmýyor musun?” diye baðýrýp çaðýrdýktan sonra, kendisininzindana atýlmasýný emretti. Daha sonra Mustafa Kemal’in Kastamonu’dakikonuþmasý Kel Ali’ye ulaþtý. Þapka bulabilen herkes, onu istasyondakarþýlayacaktý. Ali Çetinkaya, mosmor olmuþ bir vaziyette þapka arayýpdururken, aklýna birden zindana attýrdýðý Mecdi Bey geldi. Gözleriparlýyordu: “Bana Mecdi’nin þapkasýný getirin” dedi, “Ama kendisiiçerde kalsýn!” Ve Kel Ali, Mustafa Kemal’i ilk defa bu þapka ilekarþýlar.
ALINTI

Gönderen: 22.11.2009 - 18:40
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1919 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Sems (37), ertan_korkmaz (44), hamd (40), nüliferfiliz (48), dolcedonna (40), darjanton (32), niyaz*** (56), nurnuk (43), fazilet (64), mucahit20 (40), boyraz (51), esselamun aleyk.. (46), k_61 (32), Goz_ya$i (41), kerimyuruk (39), JessicaStarlet (47), furkan_23 (32), angelofdeath (36), asymetric (47), baxbani (52), Guller_Diyari (41), m.bayram (60), Sevgi90 (34), ikmal (41), arda_29 (39), selsebil (39), ferataslan (48), MeMoLy (41), Cengiz_87 (38), Ayse Sen-Mathus.. (48), tesaloniki (52), recepözgür (), hiram Abbas (51)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.07464 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.