0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SİYER-İ NEBİ » hazreti huseyin

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  
hazreti huseyin
2687 Mesaj -
Ümm-i Hâris hazretleri anlatýr:
Birgün Resulullahýn huzuruna varýp, bir rüya gördüðümü ve çok korktuðumu arzettiðim zaman, buyurdular ki:

- Ne gördün?

- Sizin vücudunuzdan bir parça kestiler, benim yanýma eklediler.

- Ýyi görmüþsün, Fatýma'nýn bir oðlu olacak ve senin yanýnda kalacaktýr.

Beraber mescidden çýktýlar

Bir müddet sonra, Hz. Hüseyin dünyaya geldi. Resulullah her sabah namazýný kýldýktan sonra, mübarek yüzünü eshab-ý kirama çevirirlerdi. Üzüntülü kimseler yüzünü görseler, mesrur olurlardý. O gün sabah namazýndan sonra, yüzlerini döndürmeden, Hz. Ali'yi çaðýrdýlar. Beraber mescidden çýktýlar. Eshab-ý kiram nereye, niçin gittiklerini anlayamadýlar. Tekrar dönerler diye oturdular. Ýkisi Hz. Fatýma'nýn evine gittiler.

Peygamberimiz Hz. Ali'ye, kapýda durup, kimseyi içeri sokmamasýný emretmiþlerdi. Hz. Hüseyin doðmuþ, melekler tebrik etmek için gelmiþlerdi. Hz. Ebu Bekir duramayýp, Hz. Ali'nin evine gitti. Sonra Hz. Ömer, sonra Hz. Osman ve bütün eshab-ý kiram Hz. Ali'nin evine gittiler.

Hz. Ebu Bekir, Hz. Ali'den, Resulullahýn nerede olduðunu sordu. Hz. Ali, içerde olduklarýný bildirince, Hz. Ebu Bekir buyurdu ki:

- Ýzin verirsen, ben de gireyim.

- Allahýn Resulü meþguldür.

- Benim içeri girmememi sana emretti mi?

- Hayýr, yalnýz dörtyüzyirmidörtbin melek geldi.

Hz. Ebu Bekir hayret edip, durdu.

Bir müddet sonra, Resulullah dýþarý çýkýp, herkesin içeri girmesini emrettiler. Eshab-ý kiram içeri girdiler. Hz. Ali'nin meleklerin sayýsýndaki sözü söylendi. Resulullah efendimiz Hz. Ali'ye sordular:

- Meleklerin sayýsýný nasýl bildin?

- Melekler grup grup geliyorlardý. Herbiri bir dil ile konuþurlardý ve sayýlarýný bildirirlerdi.

Bunun üzerine Resulullah efendimiz buyurdu ki:

- Allah aklýný ziyade etsin ya Ali!

Cennet gençlerinin efendisi

Resulullah efendimiz Hz. Hüseyin doðduðu zaman, kulaðýna, (O, cennet gençlerinin efendisi, seyyididir) diye seslenmiþlerdi.

Hz. Üsame bin Zeyd, bir gece Peygamber aleyhisselamý gördüðünü ve Onun, (Bunlar benim oðullarýmdýr, kýzýmýn oðullarýdýr. Allahým ben onlarý seviyorum, sen de onlarý sev ve onlarý sevenleri de sev) buyurduðunu rivayet etmektedir.

Bir defasýnda da, (Hüseyin benden, ben Hüseyin'denim, Allahü teâlâ Hüseyin'i seveni sever) buyurmuþtu.

Allahü teâlâ Kur'an-ý kerimde, ehl-i beyte, mealen buyuruyor ki:

(Allahü teâlâ, sizlerden ricsi, yani her kusur ve kirleri gidermek istiyor ve sizi tam bir taharet ile temizlemek irade ediyor.)

Bu ayet-i kerime gelince, eshab-ý kiram sordular.

- Ya Resulallah! Ehl-i beyt kimlerdir?

Benim ehl-i beytim

O esnada, Hz. Ali geldi. Mübarek hýrkasýnýn altýna aldýlar. Fatýma-tüz-Zehra da geldi. Onu da yanýna aldýlar. Ýmam-ý Hasan geldi. Onu da bir yanýna, sonra gelen Ýmam-ý Hüseyin'i de öbür tarafýna alarak buyurdular ki:

- Ýþte bunlar, benim ehl-i beytimdir.

Bu ayet-i kerime ve ilgili hadis-i þerifler, Resulullahýn iki mübarek torununu sevmenin þart olduðunu belirtmektedir.

Hz. Hüseyin buyurdu ki:

Birgün yüksek dedemin huzuruna varmýþtým. Übey bin Kâb da orada idi. Bana, "Merhaba, ey Ebu Abdullah, ey göklerin ve yerin süsü" diye hitap ettiler. Übey bin Kâb hazretleri dedi ki:

- Ya Resulallah! Gökler ve yer için, senden baþka süs var mýdýr?

Resulullah bunun üzerine buyurdular ki:

- Beni insanlara Peygamber olarak gönderen Allahü teâlânýn hakký için, Hüseyin bin Ali, yeryüzünün merkezinin süsüdür. Ondan ziyade süs, göklerin tabakalarýdýr.

Birgün Hz. Hüseyin, Resulullah efendimizin yanýnda idi. Annesine gitmek istiyordu. Hava yaðmurlu idi. Resulullah efendimiz duâ buyurdu. Hz. Hüseyin eve gidinceye kadar, yaðmur ara verdi.

Birgün Resulullah efendimiz, Hz. Hüseyin'i sað dizine, oðlu Ýbrahim'i sol dizine aldý. Cebrail aleyhisselam gelip dedi ki:

- Hak teâlâ, bu ikisinden birini alacaktýr. Sen birini seç!

Resulullah efendimiz buyurdu ki:

- Eðer Hüseyin vefat ederse, benim caným yandýðý gibi, Ali'nin ve Fatýma'nýn da canlarý yanar. Eðer Ýbrahim giderse, en çok ben üzülürüm. Benim üzüntümü, onlarýn üzüntüsüne tercih ediyorum.

Üç gün sonra oðullarý Ýbrahim vefat etti.

Resulullah efendimiz, Hz. Hüseyin yanýna her geliþinde, onu öper ve buyururdu ki:

- Selamet ve saadet o kimseye ki, oðlum Ýbrahim'i ona feda ettim.

Hz. Hüseyin'in ilk çocukluðu Resulullah efendimizin derin sevgi ve þefkati içinde geçti. Ancak bu hâl, çok sürmedi. Zira Peygamber efendimiz vefat ettiler. Hz. Hüseyin, bundan sonra ilmini ve edebini babasýnýn yanýnda tamamladý.

Etrafýný aydýnlatýrdý

Hz. Hüseyin'in yüzü, karanlýk gecede etrafýný aydýnlatýrdý. Yaya olarak yirmibeþ defa hacca gitti. Beraberindekiler bineklere binse de, kendisi binmezdi. Çok cömert idi. Buyurdular ki:

- Cömert, efendi olur; cimri, hor olur. Bu âlemde bir mümin kardeþinin iyiliðini, kendinden önce düþünen, öbür âlemde daha iyisini bulur.

Eshab-ý kiramdan Hz. Dýhye, devamlý ticaret için sefere gider gelirdi. Çok güzel yüzlü idi. Cebrail aleyhisselam çok defa Resulullahýn huzuruna Dýhye þeklinde gelirdi. Birgün Cebrail aleyhisselam Fahr-i âlem hazretlerinin huzurunda bulunuyordu.

Dýhye, dedemizin yanýnda

O zaman henüz küçük olan Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'den biri, Cebrail aleyhisselamý gördü. Hemen kardeþinin yanýna koþarak dedi ki:

- Dýhye, dedemizin yanýnda oturuyor, haydi gidelim.

Koþup mescide girdiler.

Cebrail aleyhisselamýn dizlerine oturdular. Ellerini Cebrail aleyhisselamýn koynuna soktular. Resulullah efendimiz, torunlarýnýn bu hareketini görünce hicâb edip, mâni olmak istedi. Cebrail aleyhisselam, Resulullahýn mahcup olduðunu görünce, dedi ki:

- Ya Resulallah! Niçin sýkýlýyorsunuz? Fatýma teheccüd namazýný kýlarken, Hak teâlâ beni gönderir, bunlarýn beþiklerini sallardým. Böylece Hz. Fatýma rahatça namazýný kýlardý. Bazan da bunlarýn anneleri namazdan sonra uyurken, bunlar aðlardý. Hak teâlâ yine beni gönderir, anneleri uyanmasýn diye, beþiklerini sallardým, aðlamazlardý. Çocuklarýn bu hareketini bana karþý edepsizlik saymayýn. Bunlarýn yanýma gelip, ellerini koynuma sokmalarýnda bir mahzur yoktur.

Resulullah efendimiz buyurdu ki:

- Ey kardeþim Cebrail! Þimdi bir þey yapmadýlar. Daha ileri giderler endiþesiyle mâni oldum. Çünkü, eshabýmdan Dýhye isminde birisi vardýr. Çok kere sefere çýkar. Her dönüþünde bunlara hediye getirir. Sizi Dýhye zannedip, ellerini koynunuza soktular.

Bunun üzerine Cebrail aleyhisselam, “Ya Rabbi! Beni Habibinin yanýnda utandýrma” diye duâ etti.

Oturduðu yerden ellerini cennete uzattý. Bir yeþil salkým üzüm, bir kýrmýzý nar eline geldi. Hz. Hasan üzümü, Hz. Hüseyin de narý aldý. Bunlarý yerlerken, bir dilenci gelip dedi ki:

- Ey ehl-i beyt! O üzüm ve nardan bana da verir misiniz?

Resulullahýn yüksek yaratýlýþlý torunlarý, dilenciye vermek istediklerinde, Cebrail aleyhisselam mâni olarak dedi ki:

- Ya Resulallah! O dilenci þeytandýr. Cennet meyveleri ona haram iken, hile ile ondan yemek istedi.

Kerbela'da þehit oldu

Hz. Hüseyin hep babasýnýn yanýnda idi. Babasý þehit olunca, Medine'ye geldi. Yezîd'e biat etmedi. Kufeliler kendisini çaðýrýp halife yapmak istedi. Kardeþi Muhammed bin Hanefiyye, Ýbni Ömer, Ýbni Abbas ve daha nice eshab-ý kiram mâni oldular ise de, kabul etmeyip yetmiþiki kiþi ile Mekke'den Irak'a yola çýktý.

Irak valisi Ubeydullah bin Ziyad, Ömer bin Sâd kumandasýnda bir ordu gönderdi. Ömer, geri dönmesini bildirdi ise de, Ýmam kabul etmeyip harp etti. 681 yýlýnda Muharremin onuncu günü Kerbela'da þehit oldu. Yezîd bunu duyunca, çok üzüldü. “Allah Ýbni Mercane'ye (ibni Ziyad'a) lanet eylesin! Hüseyin'in isteklerini kabul etmeyip de onu þehit ettirdi. Böylece beni kötü tanýttý” dedi. Hz. Hüseyin'in mübarek oðlu Zeynelabidin küçük olduðu için öldürülmedi. Kadýnlar ve Ýmamýn mübarek baþý ile Þam'a gönderildi. Mübarek baþý, Mýsýr'da Karafe kabristanýnda medfundur.
Gönderen: 09.02.2006 - 11:14
Bu Mesaji Bildir   NurBahcesi üyenin diger mesajlarini ara NurBahcesi üyenin Profiline bak NurBahcesi üyeye özel mesaj gönder NurBahcesi üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  
hayreti huseyinin sehadeti
2687 Mesaj -
HAZRETÝ HÜSEYÝN RADIYALLÂHU ANH'IN ÞEHADETÝ

10 Ekim 680

Rasûlüllah Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Efendimiz' in, Fatma Radýyallâhü Anha ve Ali Radýyallâhü Anh' dan olma torunudur. Hicret’in dördüncü yýlý Þaban ayýnýn beþinde Fatýma validemizin ikinci evladý olarak dünyaya geldi. Hazreti Hüseyin'in ismini Rasûlüllah Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Efendimiz vermiþtir.
Rasûlüllah Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Efendimiz Hazreti Hasan ve Hüseyin Radýyallâhü Anhüma'ya bakýp þöyle buyurmuþtur:
“Allahým, ben bunlarý seviyorum, sen de sev." (1)
Rasûlüllah Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Efendimiz'e "Ehli Beyt'inden hangisini en çok seviyorsun?" diye sorulmuþtu.
"Hasan ve Hüseyin" diye cevap verdi. Hazreti Fatýma Radýyallâhü Anha'ya:
"Benim oðullarýmý bana çaðýr!" diye emreder, onlarý getirtip kucaklar, koklardý."agla2)
Rasûlüllah Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Efendimiz‘in torunlarýndan olan Hazreti Hüseyin'in çocukluk yýllarý O’nun mübarek dizleri dibinde geçmiþtir. Rasûlüllah Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Efendimiz'in eðitiminde yetiþip îmaný yudumlaya yudumlaya büyüyen Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh'ýn sonu da þehadet ikliminde gerçekleþmiþtir.
Ya'la bin Mürre anlatýyor:
"Rasûlüllah Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Efendimiz buyurdular ki. "Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin'denim. Allâhü Teâlâ Hüseyin'i seveni sever. Hüseyin "esbât"tan biridir."agla3)
Bir insanýn hayatýnda Allah ve O’nun Rasûlü Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Efendimiz'in hükümlerinden baþka hiç bir hükmün geçerli olmayacaðýný derinden kavramýþ olan Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh, bu gerçeðe gölge düþürenlere zerre kadar meyl etmemiþ; bilâkis destansý bir tavýrla onlarýn önlerine dikilmiþtir.



Hazreti Muaviye Radýyallâhü Anh Hicret’in altmýþýncý yýlýnda Þam' da vefât etti. Halife Muaviye’ nin vefatýný takiben önce Þam' lýlar, halifenin oðlu olan Yezid'e biât ettiler. Yezid’in halife seçilmesi saltanat þeklinde gerçekleþti. Bu þekilde idareyi ele almaya bir çoklarýnýn rýza göstermeyeceðini bilen Yezid, bu konuda tedbir almaya baþladý.
Bu þekildeki bir saltanata karþý çýkanlarýn baþýnda Rasûlüllah Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Efendimiz'in torunu Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh olacaðýný çok iyi bilen Yezid, özellikle bu konuda tedbir almaya baþladý. Medine vâlisine haber göndererek Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh ve ileri gelen sahâbîlerin kendisine biât etmelerini, rýza ile yapmazlar ise zorla biât ettirmeleri, yine de biâttan kaçýnýrlarsa boyunlarýný vurarak, baþlarýný kendisine göndermesini emreder.
Bu baskýlar ve zorlamalar karþýsýnda Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh boyun eðmez. O ve arkadaþlarý biât etmezler. Bu arada özellikle baþta Kûfeliler olmak üzere deðiþik yerlerden Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh'e Biât edenler olur. Kûfeliler Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh'e mektuplar ve elçiler göndererek halife olarak kendisini tanýdýklarýný, Kûfe'ye gelmesi durumunda kendisini Emîrü'l Mü'minîn olarak ilan edeceklerini bildirirler.
Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh bu arada Medine ve Mekke'deki iþlerini sonuçlandýrmýþ, kendisini Kûfe'ye davet edenlerle diyaloglarýný hýzlandýrmýþtý. Bu arada amcasýnýn oðlu Müslîm bin Akîl'i Irak'a göndermiþ, ve durumu öðrenip kendisine bildirmesi için görevlendirmiþti.
Kýsa süre sonra Müslim’ den haber geldi, Kûfe de herþey normal durumda idi. Halk biât için Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh'ý bekliyordu. Bu haberi alan Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh hemen yol hazýrlýklarýna koyuldu.
Bu durumu gören Ashabýn önde gelenlerinden Abdullah ibn Abbas, Abdullah ibn Ömer Radýyallâhü Anhüm ve tâbiînin ileri gelenleri Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh'ý bu kararýndan vaz geçirmek için çok uðraþtýlar. Kûfe'ye gitmemesini, özellikle Irak halkýna güvenilemeyeceðini söylemiþlerdi. Fakât Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh Kûfe'ye gitme konusunda kesin kararlýydý.
Yezid, Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh'ýn Küfe'ye doðru hareket ettiði haberini aldýðýnda gerekli tedbirleri almaya baþladý. Daha önce Basra Vâlisi olan Ubeydullah ibn Ziyad'a ayný zamanda Kûfe Vâliliði’ni de verdi. Ubeydullah Küfe Vâliliði’ni alýr almaz, Müslîm bin Akîl þehit etti.
Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh'ýn Kûfe yolculuðu sürerken, gelen haberler hiç de iç açýcý deðildi. Müslim bin Akil'in þehit edildiði haberi kendilerine ulaþtýðýnda artýk geri dönmek mümkün deðildi.
Bütün olumsuzluklara ve kendisine kurulan tuzaklara raðmen yol almaya devam edildi. Bu geliþen olumsuzluklar karþýsýnda Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh beraberindekilere "Dileyen geri dönebilir. Ben sizi yanýmda zorla götürmek istemem." demiþti. Fakât hiç kimse ondan ayrýlmadý.
Yürüyüþ devam ediyordu; Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh ve beraberindekiler Kerbelâ'ya geldiklerinde Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh;
"Buranýn adý ne?" diye sordu.
"Kerbelâ" dediler. Hüseyin;
"Þiddet ve belâ" dedi ve beraberindekilerle birlikte Kerbelâ’ya yerleþti.
Basra ve Kûfe Vâlisi, Yezid'den aldýðý tâlimatlar doðrultusunda, Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh’ýn biât etmesi için çalýþýyor, diplomatik faaliyetlerde bulunuyordu.
Eðer biât gerçekleþmezse þiddete baþvuracaðýný, gövde üstünde baþ býrakmaya-caðýný söylüyor, tehditler sa vuruyordu. Durum giderek vahimleþiyordu. Hazreti Hü seyin Radýyallâhü Anh bu durumun önüne geçmek ve kanlarýn akýtýlmasýna mey dan vermemek amacýyla karþý tarafa þu teklifleri yapmýþtý:
Beni býrakýnýz. Cihat etmek üzere hudut boylarýna gideyim.
Yahut, Yezid'in yanýna varýp kendisiyle görüþeyim.
Veya dönüp Medine'ye gideyim.
Ubeydullah ibn Ziyad bu tekliflerin hiç birini kabûl etmedi, eline geçirdiði Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh'ý býrakmak istemiyordu. Ker belâ’da Hazreti Hüseyin Radý yallâhü Anh ve yakýnlarýný muhasara altýnda tutan kendi ordusuna haber göndererek;
Ona ve adamlarýna hemen teklif et, hükmüme bo yun eðsinler. Eðer teslim olur larsa, O’nu ve etrafýndakileri bana gönder. Þayet kabûle yanaþmazlarsa üzerlerine yürü. Çünkü, O âsi ve þâkidir.
Bu emirden sonra Hazre ti Hüseyin Radýyallâhü Anh'a saldýrýlar baþladý. Hazreti Hü seyin Radýyallâhü Anh'ýn yanýndaki bir avuç mücahid ve Ehli Beyt'ten haným ve çocuklar, karþýlarýndaki binlerce askerden oluþan orduya karþý büyük bir direnç gösteriyor ve bir bir þehadet þerbetini içiyorlardý.
Hazreti Hüseyin Radýyal lâhü Anh 10 Ekim 680 Aþure Günü, sabah namazýný arkadaþlarýyla beraber kýldý. Yanlarýnda 32 atlý, 40 da piyade vardý.
Ýki taraf karþý karþýya geldi. Çatýþma çok çetin ve uzun oldu.
Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh'ýn mübarek baþýný gövdesinden ayýrdýlar.
Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh ele geçtiðinde 33 kesik, 34 tane de darbe izi taþýyordu.
Hazreti Hüseyin Radýyal lâhü Anh'ýn taraftarlarýndan öldürülenler 72 kiþiydi. O gün Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh'ýn hanýmý Rebab'ýn kölesi olan Ukbe bin Siman' dan baþka hiç kimse sað olarak kurtulmadý.
Þehit edilenlerin baþlarý gövdelerinden ayrýlýr, kesik baþlar Vâli Ubeydullah ibn Ziyad'a gönderilir.
Ziyad halkýn gözleri önünde elindeki çubukla Hazreti Hüseyin Radýyallâhü Anh'ýn baþýna dürter, dudaklarýnýn arasýna geçirir ve çekmez. Bu hareketi gören Zeyd bin Erkâm Radýyallâhü Anh:
"Kaldýr çubuðu, kendi sinden baþka ilah olmayan Zat'a yemin olsun ki, ben Rasûlüllah Sallallâhü Aley hi ve Sellem Efendimiz’in dudaklarýný bu dudaklarýn üzerinde onlarý öperken gör düm" der ve kendini tutamayýp aðlar.
Zalim bin Ziyad:
"Allâhû Teâlâ, gözlerini aðlamaktan çýkarsýn. Allâ hû Teâlâ'ya yemin olsun, eðer bunak ihtiyarýn teki olmasaydýn kelleni uçururdum" der. Zeyd bin Erkam Radýyallâhü Anh orayý terk ederken þöyle seslenir:
"Ey Arap Cemaâti! Bugünden sonra artýk kölesiniz. Hazreti Fatýma'nýn oðlu Hü seyin'i katlettiniz, baþýnýza Ýbni Mercane'yi (Ubeydullah bin Ziyad'i kasdederek) emir yaptýnýz. O sizin hayýrlýlarýnýzý öldürecek, þerlilerinizide köle yapacaktýr."
Ensar'dan bir kadýn olan Selma Radýyallâhü Anha anlatýyor: Ümmü Sele'nin yanýna girdim, aðlýyordu.
"Niye aðlýyorsun!" diye sordum. Bana þu cevabý verdi.
"Þimdi, Rasûlüllah Sallallâhü Aleyhi ve Sellem E fendimiz’i rüyamda gördüm. Baþýnda ve sakalýnda toprak vardý. "Neyiniz var, Ey Allah' ýn Rasûlü?" dedim, "Az önce Hüseyin'in öldürüldüðüne þahit oldum." buyurdu."agla4)
Gönderen: 09.02.2006 - 13:38
Bu Mesaji Bildir   NurBahcesi üyenin diger mesajlarini ara NurBahcesi üyenin Profiline bak NurBahcesi üyeye özel mesaj gönder NurBahcesi üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1494 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
FERAT (54), ridvanpasa (52), berika (56), sinem86 (39), ömer69 (55), 64akargöl (61), gulum61 (38), nura_yolculuk (44), chinchan25 (43), yagmurzamani (44), memiþ (62), kadir23 (43), serpilcik (38), gülzade (42), ferhatakar (51), aliriza1978 (47), FaniMehmet (35), Orhan0 (35), anayüregi (51), sirdasmistik (56), SanaLCan (41), eda (43), omrkra (42), mollabey (59), Müslihiddin (39), matis (43), hursitoney (52), dilsah (40), Yasemin86 (39), alextoni20 (35), erkan_ceyhan (47), 33onur (48), Fatih Sener (28), þadi (54), gülbay (59), reþha63 (42), yusuf_33 (41), ebru92 (33), hakaneker (52), benibo (35), HuZuRum (44), furkan54 (47), kardelen-cicegi (38), pejmurde (46), oska5858 (64)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.60116 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.