|
|
|
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
~~~NEFSİN MERTEBELERİ~~~~ |
|
|
17 Mesaj -
|
|
|
Emr Alemi'nden rabbanî bir lâtife olan insanî nefs , sýfatlarýna göre farklý
isimler alýr. Hayvanî nefsin tesirinden uzaklaþtýkça sýfatý deðiþir,
mertebesi de yükselir. Nihayet tamamen billurlaþýp Rabbi'ne vasýl olur.
Ýnsan, aþaðýda ismi geçen mertebelerden sadece birinde olabilir. Üst
mertebelere yükselebildiði gibi, geri de düþebilir. Bu mertebe ve isimleri
sýrasýyla görelim:
Nefs-i Emmâre: Kötü his ve huylarý, çirkin vasýflarý barýndýrýr. Þehvet
düþkünü hayvanî nefsin hükmü altýnda olmakla, hayvanlarýn yoluna
girmiþtir. Kötü iþleri güzel görür. Hesap ve ahiret derdi yoktur. Sadece
keyfini düþünür.
Bu nefsin eserinden kibir benlik, hýrs, þehvet, kýskançlýk, cimrilik, kin,
intikam, hiddet gibi huylar çýkar. Allah'ýn düþmanýdýr. Hadis-i
kudside: “Nefsine düþmanlýk et, çünkü o benim düþmanýmdýr.” buyrulmu
þtur. Kur'an-ý Kerim'de Hz. Yusuf a.s.'ýn diliyle: “Ben nefsimi temize
çýkarmam. Çünkü nefs, Rabbimin merhameti olmadýkça kötülüðü
emreder.“ (Yusuf, 53) buyrulmaktadýr .
Bu nefsin bütün huylarý bir kiþide toplanýrsa, o kiþi þeytanlarýn
mertebesine düþer. Nefs -i emmarenin sahibi, ya fasýk , ya münafýk ya
da kâfirdir. Ýtikadý düzeltmek, samimi tevbe ve terbiye ile tedavi olur.
Tezkiye edilmezse, cehennem ateþiyle temizlenmesi kaçýnýlmazdýr.
Nefs-i Levvâme: Kendini kýnayan, kötüleyen, azarlayan nefstir . Nitekim
Allahu Tealâ : “ Nefs -i Levvâme'ye (kendini kýnayan nefse) yemin olsun
ki” ( Kýyame , 2) buyurmuþtur.
Bu nefs sahibi, günah iþlediðinde piþman olup tevbe eder, kendisini
kýnar, yapmamak için karar verir. Fakat günah önüne gelince duramaz,
yine içine düþer. Sonra piþman olur. Ýyilik ve kötülük arasýnda gider
gelir.
Kendini beðenme, çekiþme, gizli riya, makam ve þehvet tutkusu gibi
nefs-i emmârenin bazý vasýflarý bu mertebede de bulunur. Fakat nefs
hakký hak; batýlý batýl görür. Yine bilir ki, bu sýfatlarla huzurdan uzaktýr.
Fakat onlardan kurtulamýyor.
Hali muhabbet, gidiþi tarikat, mahalli Kalp'tir. Alemi Berzah Alemi'dir.
Nefsiyle mücahedede sabit olursa Misal Alemi'dir. Uykuyla uyanýklýk
arasýnda –genellikle oturma halinde- Misal Alemi'nden bir çok manalar
temessül eder. Bu mertebede nefs ve þeytan birleþip vesveseyle kalbe
saldýrýrlar. Tedavisi rabýta ve zikirdir.
Nefs-i Mülhime: Allahu Tealâ nefsin isyan ve itaatini vasýtasýz ilham ettiði
için bu makamda nefsin adý mülhime olmuþtur. Nitekim
Kur'an'da : “Sonra da o nefse isyan ve itaati ilham edene yemin ederim”
(Þems, 8) buyrulmuþtur .
Nefs, tevbe, zikir, rabýta ve mücahedeyle günahlarýn aðýrlýðýndan ve
þehvet baðýndan kurtulunca, ilham ve feyiz almaya kabiliyet kazanýr.
Devamlý olarak kâmil mürþidden kalbine ilhamlar gelir. Bu mertebede
hayvanî nefs tamamen ýslah olur. Haramdan kaçar, hayýrlara koþar.
Alemi Ruhlar Alemi, mahalli Ruh'tur. Ruhunda ilâhi aþk ateþi parlamaya
baþlar. Ýlim, tevazu, yumuþaklýk, kanaat, mertlik, sabýr, belaya
tahammül gibi, güzel hasletler belirir. Visal rüzgarlarý esmeye baþlar.
Fakat þeytan ona açýk ve bariz bir þekilde saldýrmaya ba þ lar . Kendini
ve amellerini beðendirir, insanlarý küçük ve deðersiz gösterir, ümitsizliðe
düþürür, Allah'ýn azabýna karþý ona emniyet hissi verir. Bu makamda
mürþidin himmeti olmazsa tehlikeye düþebilir.
Nefs-i Mutmainne: Cenab -ý Mevlâ'nýn “Ey tatmin olmuþ Nefs” (Fecr , 27)
hitabýyla ýstýraptan kurtulup huzura eren nefstir . Her türlü þek ve
þüpheden temizlenip rahatlamýþ, ayne'l - yakîne ve kâmil imana
ulaþmýþtýr. Kötü huylardan tamamen pak olmuþ, fenalýklara arzusu
kalmamýþtýr. Seyri, Allah ile gerçekleþmiþ (seyr-i meallah), velilik
mertebesine ulaþmýþtýr. Alemi, Muhammedî Hakikat, mahalli Sýr'dýr.
Manevi tecellilerin mazharýdýr . Sýfatlarý, tevekkül, incelik, cömertlik,
yumuþaklýk, güler yüz, tatlý dil, kusurlarý baðýþlama, hamd, þükür,
müþahede, teslimiyet ve rýzadýr.
Nefs-i Râdiyye: Ýster bela, ister sefa, Allah'ýn bütün fiillerinden razý olan,
O'ndan baþka her þeyi gözünden silip atan ve sadece Rabbi'nin rýzasýna
nazarýný diken nefstir . Bu nefse: “Razý olmuþ ve razý olunmuþ olarak
Rabbine dön” ( Fecr , 28) kelâmýyla hitab edilmiþtir. Seyri Allah'tadýr (
Seyr -i fillâh ). Alemi Lâhut (Ruhanîler) Alemi; mahalli, Sýrrýn Sýrrý'dýr.
Beþerî sýfatlardan büsbütün yok olmakla fenâya varmýþtýr. Fakat bu
makama varanlar arif deðil, velidirler. O yüzden baþkasýný irþad
edemezler. Þeytan onlarýn þeklinde baþkalarýnýn rüyalarýna girip yoldan
çýkarabilir.
Nefs-i Mardýyye: Allahu Tealâ'nýn razý olduðu nefstir . Ariflerin
makamýdýr. Bekabillâh burada tahakkuk eder. Muhtaç olduðu ilimleri
bütünüyle alýp, mana aleminden bu görünen madde alemine dönmüþtür.
Dýþ itibariyle diðer insanlardan ayýrdedilmez . Fakat iç itibariyle bütün
cisimleri altýna çevirecek bir týlsým gibidir. Kendine lütfedilen marifet bilgi
sinden dünya halkýna ikram eder. Ýlâhi bilgi dairesinin mahremidir. Onun
müþahedesine yabancý bir diyar yoktur. Kendisine üfürülen ruh ile görür,
bilir. Sesini uzaklardan iþittirir. Mürþidinden izin almak kaydýyla irþadý
sahihtir. Bunlarýn kýyafetinde þeytan baþkasýnýn rüyasýna giremez. Seyri
Allah'tan (Seyr-i anillâh )'dýr. Alemi þu görünen maddi alem, mahalli
Hafâ'dýr .
Nefs-i Kâmile: Seçkin, saf, tertemiz nefstir . Allah'ýn en seçkin dostlarý
olan Gavs ve Kutuplarýn makamýdýr. Seyirleri Allah'ladýr (Seyr-i billâh).
Alemleri; kesrette (çoklukta) vahdet, vahdette kesrettir. Mahalleri
Ahfâ'dýr . Önceki bütün nefislerin güzel vasýflarýný üzerinde toplamýþ
lardýr. Her halleri ibadet ve zikirdir. Bir an Allah'tan gafil olmazlar.
Onlarýn muradý Allah'ýn murad ettiði þeydir. Rýzalarý da öfkeleri de Mevlâ
iledir. Allah için olan iþleri yaparlar. Bunun için çevrenin ayýplamasý ve
çekiþtirmesinden ürkmezler.
Cenab-ý Hak onlarla alemlere ikramda bulunur, belalarý def eder.
Saliklerin gönüllerinde onlar sayesinde haller zuhur eder. Allah'ýn
emirlerine riayet edenleri kendi öz çocuklarýndan çok severler. Ama
herkese merhamet ve þefkatle bakarlar. Ýnsanlarýn kusurlarýna
bakmazlar. Ýyiliði emreder, kötülükten sakýndýrýrlar.
Pak ve tertemiz yüzleri huzur ve aydýnlýk saçar. Onlarý görenler Allah'a
yönelirler. Mübarek yüzlerine edeple bakmak bile ibadettir. Ýnce ve lâtif
sözleri katýksýz hikmet bilgisidir. Gayet ince, zarif, yumuþak ve alçak
gönüllülükle telkinde bulunurlar. Sýradan bir nazarlarý dahi dünya ve
içindekilerden üstündür.
Bu dünyada onlarýn kapýsýnda bulunmaktan daha büyük devlet ne
olabilir? Onlar olmadan bunca sarp yollar nasýl aþýlýr?
|
Gönderen: 01.03.2006 - 15:19 |
|
|
|
76 Mesaj -
|
|
|
Allah razý olsun böyle güzel yazý için.
|
Gönderen: 01.03.2006 - 16:05 |
|
|
Şu an Yok üye ve 1459 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
|
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
FERAT (54), ridvanpasa (52), berika (56), sinem86 (39), ömer69 (55), 64akargöl (61), gulum61 (38), nura_yolculuk (44), chinchan25 (43), yagmurzamani (44), memiþ (62), kadir23 (43), serpilcik (38), gülzade (42), ferhatakar (51), aliriza1978 (47), FaniMehmet (35), Orhan0 (35), anayüregi (51), sirdasmistik (56), SanaLCan (41), eda (43), omrkra (42), mollabey (59), Müslihiddin (39), matis (43), hursitoney (52), dilsah (40), Yasemin86 (39), alextoni20 (35), erkan_ceyhan (47), 33onur (48), Fatih Sener (28), þadi (54), gülbay (59), reþha63 (42), yusuf_33 (41), ebru92 (33), hakaneker (52), benibo (35), HuZuRum (44), furkan54 (47), kardelen-cicegi (38), pejmurde (46), oska5858 (64) |
|
|
|
|
|