0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SİYER-İ NEBİ » KURAN'IN ANLATTIĞI PEYGAMBER

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
gonca gül65 su an offline gonca gül65  
KURAN'IN ANLATTIĞI PEYGAMBER
173 Mesaj -
KUR'ÂN'IN ANLATTIÐI PEYGAMBER
ÜMÝT ÞÝMÞEK
Size kendi içinizden öyle bir peygamber geldi ki, sizin sýkýntýya uðramanýz ona aðýr gelir. O size çok düþkün, mü’minlere çok þefkatli, çok merhametlidir.
Tevbe Sûresi, 9:128
KUR’ÂN’IN bize Peygamberimizi anlatan ve ona uymayý emreden pek çok âyeti vardýr. Bu âyetlerden biri olan Tevbe Sûresinin 128. âyeti, onu beþ önemli özelliðiyle bize tanýtýyor:

1. O bir elçidir, bir peygamberdir.
2. O bizden biridir.
3. Bizim sýkýntýya uðramamýz ona aðýr gelir.
4. O bize çok düþkündür.
5. Mü’minlere çok þefkatli, çok merhametlidir.

Bu maddeleri alt alta sýraladýðýmýz zaman, pek büyük bir ibret tablosuyla karþý karþýya kalýyoruz:

Âyet, onu bir elçi olarak nitelemiþtir. Bu elçi, Âlemlerin Rabbi tarafýndan gelen bir elçidir; izzet ve þerefi pek yüksektir. Onun emrine uymak ve yasakladýðý þeyden sakýnmak, onu elçi olarak gönderen Âlemlerin Rabbine itaat etmek anlamýný taþýr. Ona isyan da, dolayýsýyla, Allah’a isyan demektir.

Fakat âyet, dikkat çekici bir þekilde, onun elçiliðinden sonra sýraladýðý özellikleriyle, onun heybet ve haþmetinden ziyade, bize yakýnlýðýný vurguluyor, bize düþkünlüðünden ve bize olan þefkat ve merhametinden söz ediyor.

Burada tasvir edilen Peygamber, biz âciz ve günahkâr kullarýn asla eriþemeyeceði, çok uzaklarda duran, durduðu yerden de bizim ihmal ve isyanlarýmýzý çatýk kaþlarla izleyen haþin bir gözetleyici deðildir.

Yahut bize bir kitap getirip býraktýktan sonra “Benden bu kadar; ne haliniz varsa görün” deyip kenara çekilmiþ birisi de deðildir.

Kur’ân’ýn bize anlattýðý Âhirzaman Peygamberi, herþeyden önce, bizden biridir. Bizim dünyamýzda yaþamýþ, bizim katlandýðýmýz sýkýntýlara fazlasýyla katlanmýþ, yetimlikten evlât acýsýna kadar tatmadýðý acý kalmamýþ, açlýk ve yoksulluk çekmiþ, sadakatler ve ihanetler görmüþ, dostlarý ve düþmanlarý olmuþ, mutluluklarý ve ýztýraplarý bir arada yaþamýþ bir insandýr.

Gün gelip de Müslümanlar güçlü bir devlet halini aldýðýnda, o, yine bizden biri olarak yaþamaya devam etmiþti. Onunla görüþmek için gelen elçiler, tahtýna kurulmuþ bir hükümdar yerine, yoksullarla oturup kalkan, söküðünü diken, insanlarla þakalaþan bir insan buldular. Üzerinde yamalý bir elbise ile vefat ettiðinde, zýrhý, otuz ölçek arpa karþýlýðýnda bir Yahudiye rehin olarak býrakýlmýþ bulunuyordu.

Kur’ân, Peygamberimiz için “sizden biri” buyurduktan sonra, onun bize olan ilgi ve þefkatini, peþ peþe sýfatlarla vurguluyor:

Sizin sýkýntýya uðramanýz ona aðýr gelir.

O size çok düþkündür.

O mü’minlere çok þefkatli, çok merhametlidir.

Bunlardan bir tanesi bile bir peygamber ile ümmeti arasýndaki gönül baðýnýn sýcaklýðýný anlatmaya yeterken, ard arda sýralanan þu özellikler, bir ana-baba þefkatinden daha büyük bir ilgiyle ümmetine baðlý bir peygamberin portresini çizmiyor mu?

Bir mü’minin baþýna gelen sýkýntýnýn ona pek aðýr geldiðine dair vak’alar saymakla bitecek gibi deðildir. Hz. Cafer’in þehit düþtüðünü ailesine haber vermeye gittiði zaman, henüz birþey söylemeye dili varmadan onun çocuklarýný kucaðýna almýþ, öpüp koklamaya baþlamýþ, bu arada gözlerinden süzülen yaþlardan onun acý bir haberle geldiði anlaþýlmýþtý. Bir tarafta kendisini elçi olarak gönderen Rabbinin takdirini teslim ve tevekkülle karþýlamak, bunu yaparken de, bir parçasý olduðu mü’minler vücudunun çektiði acýyý bütün zerrelerinde yaþamak hiç kolay deðildi þüphesiz.

Onun düþkünlüðü sadece kendi zamanýnda yaþamýþ insanlarý ve kendi akrabalarýný deðil, kýyamete kadar gelip geçecek bir bütün iman ehlini kucaklýyordu. Bu düþkünlüðü onu her gece uykusunun en tatlý yerinde yataðýndan kaldýrýr, sabahlara kadar ümmeti için yüreðinin derinliklerinden kopup gelen dualarla Rabbine yakarmaya sevk ederdi. Birgün, Peygamberimiz ellerini kaldýrmýþ, “Allahým, ümmetimi koru, ümmetime acý!” diye aðlayarak dua ederken, Yüce Allah, Cebrail’e buyurdu ki:

“Ey Cebrail! Gerçi Rabbin herþeyi bilir; ama sen git, Muhammed’e niçin aðladýðýný sor.”

Cebrail geldiðinde, Peygamberimiz, ona, ümmeti için aðladýðýný söyledi.

Cebrail Allah huzuruna dönüp durumu anlattý.

Yüce Allah buyurdu ki:

“Ey Cebrail, Muhammed’e git ve þunu söyle: Biz seni ümmetin hakkýnda hoþnut edeceðiz ve asla üzmeyeceðiz.”[1]

Yüce Allah, bize elçi olarak gönderdiði Peygamberimizi bu þekilde anlatýrken, sadece onun bize þefkat ve merhametini vurgulamakla kalmýyor; onun daha ötesini de gösteriyor:

Bize elçi olarak gönderilen zâtýn bize olan düþkünlüðü böyle bir derecede ise, ya onu bize gönderenin biz kullarýna olan þefkat ve rahmeti nasýl birþeydir?

Ve bu âyetin önümüze serdiði bir baþka ibret levhasý daha:

Rahmeti sonsuz bir Rab tarafýndan böyle bir þefkat ve muhabbetle donatýlýp bize gönderilen bir elçiyi tanýmamak, yahut ona karþý ilgisiz kalmak nasýl bir bir hüsrandýr?

[1] Müslim, Ýman: 346.

















































KUR'ÂN'IN ANLATTIÐI PEYGAMBER
ÜMÝT ÞÝMÞEK
Size kendi içinizden öyle bir peygamber geldi ki, sizin sýkýntýya uðramanýz ona aðýr gelir. O size çok düþkün, mü’minlere çok þefkatli, çok merhametlidir.
Tevbe Sûresi, 9:128
KUR’ÂN’IN bize Peygamberimizi anlatan ve ona uymayý emreden pek çok âyeti vardýr. Bu âyetlerden biri olan Tevbe Sûresinin 128. âyeti, onu beþ önemli özelliðiyle bize tanýtýyor:

1. O bir elçidir, bir peygamberdir.
2. O bizden biridir.
3. Bizim sýkýntýya uðramamýz ona aðýr gelir.
4. O bize çok düþkündür.
5. Mü’minlere çok þefkatli, çok merhametlidir.

Bu maddeleri alt alta sýraladýðýmýz zaman, pek büyük bir ibret tablosuyla karþý karþýya kalýyoruz:

Âyet, onu bir elçi olarak nitelemiþtir. Bu elçi, Âlemlerin Rabbi tarafýndan gelen bir elçidir; izzet ve þerefi pek yüksektir. Onun emrine uymak ve yasakladýðý þeyden sakýnmak, onu elçi olarak gönderen Âlemlerin Rabbine itaat etmek anlamýný taþýr. Ona isyan da, dolayýsýyla, Allah’a isyan demektir.

Fakat âyet, dikkat çekici bir þekilde, onun elçiliðinden sonra sýraladýðý özellikleriyle, onun heybet ve haþmetinden ziyade, bize yakýnlýðýný vurguluyor, bize düþkünlüðünden ve bize olan þefkat ve merhametinden söz ediyor.

Burada tasvir edilen Peygamber, biz âciz ve günahkâr kullarýn asla eriþemeyeceði, çok uzaklarda duran, durduðu yerden de bizim ihmal ve isyanlarýmýzý çatýk kaþlarla izleyen haþin bir gözetleyici deðildir.

Yahut bize bir kitap getirip býraktýktan sonra “Benden bu kadar; ne haliniz varsa görün” deyip kenara çekilmiþ birisi de deðildir.

Kur’ân’ýn bize anlattýðý Âhirzaman Peygamberi, herþeyden önce, bizden biridir. Bizim dünyamýzda yaþamýþ, bizim katlandýðýmýz sýkýntýlara fazlasýyla katlanmýþ, yetimlikten evlât acýsýna kadar tatmadýðý acý kalmamýþ, açlýk ve yoksulluk çekmiþ, sadakatler ve ihanetler görmüþ, dostlarý ve düþmanlarý olmuþ, mutluluklarý ve ýztýraplarý bir arada yaþamýþ bir insandýr.

Gün gelip de Müslümanlar güçlü bir devlet halini aldýðýnda, o, yine bizden biri olarak yaþamaya devam etmiþti. Onunla görüþmek için gelen elçiler, tahtýna kurulmuþ bir hükümdar yerine, yoksullarla oturup kalkan, söküðünü diken, insanlarla þakalaþan bir insan buldular. Üzerinde yamalý bir elbise ile vefat ettiðinde, zýrhý, otuz ölçek arpa karþýlýðýnda bir Yahudiye rehin olarak býrakýlmýþ bulunuyordu.

Kur’ân, Peygamberimiz için “sizden biri” buyurduktan sonra, onun bize olan ilgi ve þefkatini, peþ peþe sýfatlarla vurguluyor:

Sizin sýkýntýya uðramanýz ona aðýr gelir.

O size çok düþkündür.

O mü’minlere çok þefkatli, çok merhametlidir.

Bunlardan bir tanesi bile bir peygamber ile ümmeti arasýndaki gönül baðýnýn sýcaklýðýný anlatmaya yeterken, ard arda sýralanan þu özellikler, bir ana-baba þefkatinden daha büyük bir ilgiyle ümmetine baðlý bir peygamberin portresini çizmiyor mu?

Bir mü’minin baþýna gelen sýkýntýnýn ona pek aðýr geldiðine dair vak’alar saymakla bitecek gibi deðildir. Hz. Cafer’in þehit düþtüðünü ailesine haber vermeye gittiði zaman, henüz birþey söylemeye dili varmadan onun çocuklarýný kucaðýna almýþ, öpüp koklamaya baþlamýþ, bu arada gözlerinden süzülen yaþlardan onun acý bir haberle geldiði anlaþýlmýþtý. Bir tarafta kendisini elçi olarak gönderen Rabbinin takdirini teslim ve tevekkülle karþýlamak, bunu yaparken de, bir parçasý olduðu mü’minler vücudunun çektiði acýyý bütün zerrelerinde yaþamak hiç kolay deðildi þüphesiz.

Onun düþkünlüðü sadece kendi zamanýnda yaþamýþ insanlarý ve kendi akrabalarýný deðil, kýyamete kadar gelip geçecek bir bütün iman ehlini kucaklýyordu. Bu düþkünlüðü onu her gece uykusunun en tatlý yerinde yataðýndan kaldýrýr, sabahlara kadar ümmeti için yüreðinin derinliklerinden kopup gelen dualarla Rabbine yakarmaya sevk ederdi. Birgün, Peygamberimiz ellerini kaldýrmýþ, “Allahým, ümmetimi koru, ümmetime acý!” diye aðlayarak dua ederken, Yüce Allah, Cebrail’e buyurdu ki:

“Ey Cebrail! Gerçi Rabbin herþeyi bilir; ama sen git, Muhammed’e niçin aðladýðýný sor.”

Cebrail geldiðinde, Peygamberimiz, ona, ümmeti için aðladýðýný söyledi.

Cebrail Allah huzuruna dönüp durumu anlattý.

Yüce Allah buyurdu ki:

“Ey Cebrail, Muhammed’e git ve þunu söyle: Biz seni ümmetin hakkýnda hoþnut edeceðiz ve asla üzmeyeceðiz.”[1]

Yüce Allah, bize elçi olarak gönderdiði Peygamberimizi bu þekilde anlatýrken, sadece onun bize þefkat ve merhametini vurgulamakla kalmýyor; onun daha ötesini de gösteriyor:

Bize elçi olarak gönderilen zâtýn bize olan düþkünlüðü böyle bir derecede ise, ya onu bize gönderenin biz kullarýna olan þefkat ve rahmeti nasýl birþeydir?

Ve bu âyetin önümüze serdiði bir baþka ibret levhasý daha:

Rahmeti sonsuz bir Rab tarafýndan böyle bir þefkat ve muhabbetle donatýlýp bize gönderilen bir elçiyi tanýmamak, yahut ona karþý ilgisiz kalmak nasýl bir bir hüsrandýr?

[1] Müslim, Ýman: 346.
Gönderen: 07.04.2006 - 13:57
Bu Mesaji Bildir   gonca gül65 üyenin diger mesajlarini ara gonca gül65 üyenin Profiline bak gonca gül65 üyeye özel mesaj gönder gonca gül65 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1673 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
zeynep_m (43), Zeyid (47), tombikana (73), gul-ay (38), azkonusur (47), ogztnc (39), CENNETLiK (40), gurbet-35 (53), s.a.v (35), bulbul.ayse (53), serdal (55), abdüssamed (53), ihvanim61 (38), Özhan61 (45), askergil (56), memik (76), datalay (45), WaLTeR (38), arda_birsoy (41), mydoom (46), abdulkadir32 (59), bulent719 (51), atapan (55), ibrahimsenol69 (56), yalnizcanan (47), ebu__yusuf (47), orhangencebay (49), mavi_yolcu (42), bilalakman (45), Büsra_15 (37), medine21 (46), coskun (40), Gurbetten (53), mkutlu71 (46), sedefkurt (40), MACE (41), kanarya60 (44), Merdiyye (89), atis (49)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.61377 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.