| 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Home
Anasayfa
F o r u m
E-Kart
RAVDA Çocuk
Linkler
Ziyaretçi Defteri
Rehberlik Hizmetleri
Tavsiye Et
 
Sitede Arama
» Kapsamlı Arama
Google`de Ara
Google
Tavsiye Linkler
Kuran Kursu Mezunları
Müslümanlar.com
Hak Yolundayiz
Müslüman Nesil
Genç Kalem
Önemli Linkler







Statü / İstatistik
En Son Üyemiz:
Didem_
53683 Toplam Üyemiz var.
 Online Üyeler:
Online: 1476 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cuma, 3. Ocak 2025 - 07:06

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » BİR ŞEHİT ALİM.... SEYYİD KUTUP.......

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
BİR ŞEHİT ALİM.... SEYYİD KUTUP.......
944 Mesaj -
SEYYÝD KUTUP (1906 - 1967)

Hacý ibrahim Kutub'un oðlu olan Seyid Kutup,1906'da Asyut kasabasýna baðlý Kalýa

köyündedünyaya geldi. Babasý köyde, sayýlan bir kiþi veVatan Partisinin bir üyesi

olarak bilinmekteydi.O zaman bu partinin baþkanlýðýnda Mustafa Ka-mil vardý. Hacý

Ýbrahim Kutup ziraatla uðraþýr,elde ettiði mahsulün bir kýsmýný satar bir kýsmýný


da fakirlere infak ederdi. Annesi ise çok mütedeyyin ve asil bir aileye mensup

birisiydi. Seyyid Kutub'a terbiyesiyle, sevgi ve þefkatiyle çok tesir etmiþti.

Seyyid Kutup'un Hamide ve Emine adlý iki kýzkardeþiyle Muhammed adýnda küçük

bir de erkek kardeþi vardý. Daha Kahire'de okurken babasýný kaybedince, annesinin

ve kardeþlerinin bütün mesuliyetleri onun üzerine yýkýlmýþ oluyordu. O bu durumdan oldukça sýkýlmýþtý. Bu sýkýntýdan biraz olsun kurtulmak için, annesini

Kahire'ye taþýnmaya razý eder ve Kahire`ye taþýnýrlar.1940'da annesinin ani vefatý

Seyid Kutup'u oldukça etkilemiþti. Kendisini. hayatta yalnýz hissetmeye baþlar. Bu

konudaki duygularýný bizzat kendisi bazý kitaplarýnda anlatmaktadýr.

SEYYÝD KUTUB'UN HAYATININ DÖNEMLERÝ

Seyyid Kutup'un hayatýný dört ana bölümde toplamak mümkündür. Bunlardan

birincisi doðumundan 1919'a kadar olan bölüm. Seyyid Kutup bu devrede babasýnýn

itinalý dini terbiyesi altýnda yetiþmiþti. Bir tarafta köylerindeki medreseye devam

ederken bir taraftan da babasýnýn özel terbiyesindeydi. Daha on yaþýna gelmeden

Kur'an-ý Kerim'in tamamýný ezberlemiþti.Seyyid Kutup'un hayatýndaki ikinci dönem

ise 1920 ve 1939 arasýndaki zamaný içermektedir. Bu dönemde Kahire'ye giderek

liseyi bitirir ve üniversiteye "Darul Ulum"a girer. Darul Ulum'a girmesindeki

maksadý arap dilinde ihtisas sahibi olmaktý. Kardeþi Muhammed Kutub'un "Küçük

Çýðlýklar" adlý kitabýnýn önsözünde de anlattýðý gibi Darul Ulum'da dört sene

okumuþtu. Burada okutulan dersler ise Tarih, Coðrafya, Arap edebiyatý, Ýngilizce,

Sosyaloji, Matematik, Fizik, Felsefe ve dini ilimlerdi.Seyyid Kutup'u okutan

hocalarýn baþýnda ise Mehdi Allame geliyordu. Bu zat Seyid Kutup'un "Þairin

hayattaki görevi" kitabýnýn ön sözünde þunlarý diyor: "Seyyid Kutup'un benim

talebem olmasý bana çok büyük bir mutluluk veriyor. Eðer hayatta benim ondan

baþka talebem olmasa bile onun varlýðý mutluluk olarak kafidir." Darul Ulum'dan

mezun olduktan sonra Milli Eðitim Bakanlýðýnda müfettiþ olarak görev alýr.Fakat bir

yazar olarak görevini daha iyi yapabilmek için görevde fazla kalmayarak istifa eder.

Bu sýralarda hemen hemen her konuda kendisini yetiþtirmek için okumaya daldýðýný

görürüz. Özellikle arapçaya çeþitli dillerden çevrilmiþ eserleri incelemekte ve

deðerlendirmeye tabi tutmaktaydý.

Çok geçmeden Seyyid Kutup da týpký Taha Hüseyin, Abbas Mahmut Akkad ve

Mustafa Sadýk Rafý gibi harika bir yazar,olarak ortaya çýkýyordu.Onun yazýlarý da

týpký ötekilerinki gibi ayný gazete ve dergilerde yayýnlanmaya baþlamýþtý.Seyyid

Kutup'un hayatýnýn üçüncü merhalesini ise 1939 ile 1951 yýllarý oluþturmaktâdýr.

Bizim görüþümüze göre bu dönem ayný zamanda Seyyid Kutup'un Ýslâmi

düþünceye dönüþünün de bir baþlangýcý oluyordu. 1939'da "El-Muktatif' dergisi


O'nun "Kur'an da Fennî Tasvir" adlý bir makalesini yayýnlamýþtý. Seyyid Kutup bu

yazýsýnda bazý ayetlerden örnekler vererek Kur'an'daki sanatsal güzellikleri ve onun

üstün icazýný ortaya koyuyordu.Bu yazýsýyla ayný zamanda Kur'an'da icaz olayýný

inkar eden Akkad'ýn görüþlerinden de ayrýlmýþ oluyordu. 1945 yýlýnda ayný konuda

iki kitap yayýnladý.

Seyyid Kutup bu kitaplarýnýn, almýþ olduðu dini terbiyenin bir semeresi olduðunu

açýkça itiraf etmekte, Kur'an'ýn uslubu ve harikalýðýyla kendisini uyandýrdýðýný kabul

etmektedir. O'na göre ilmi Kelamýn uslubu olan cedel, dinde pek neticeye

götürmemektedir. Çünkü akýl Kur'an'ýn inceliklerini ve harikalýklarýný tam olarak

anlamaktan acizdir. Arkasýndan "Sahrada" adlý bir kasidesini yayýnlayan Seyyid

Kutup, burada her þeyin bir tertip ve ölçüye göre yaratýldýðýný anlatmaktadýr.

1946'da "Ýþte Sahtekarlýk" diye bir kitabý daha yayýmlandý. Bu kitabýnda Abdullah

Ali el-Kasýmý ile iki konuda tartýþýyordu. Bunlardan birisi "Ýnsanýn yaratmak

konusundaki gücü" ikincisi ise "Ýnsanýn dinlere inanmasýydý". Akkad ve onun

gibileri makalelerinde genelde Abdullah Ali'nin kitabýný, dolayýsýyla fikirlerini

medhederken Seyid Kutup þiddetle tenkit ediyordu. Çünkü Abdullah Ali dinin

hayatýn gerçeklerine ters olduðunu, dine tabi olanlarýn gerilediklerini, özellikle

Ýslâmýn insaný gerilettiðini savunu yordu. Ýþte bundan dolayý Seyyid Kutup

Abdullah Ali'nin demogojilerine yazdýðý kitapda hücum ediyor, tenkit ediyor ve

onlarý çürütüyordu.

7 Ekimn 1946 da Seyid Kutup'un Ýslâmi fikre baþlangýç olarak deðerlendirilen

"Konum Dersleri" adýnda bir makalesi daha yayýnlanmýþtý. Seyyid Kutup bu

makalesinde Mýsýr'ýn toplum yapýsýnýn,siyasi, ahlaki ve sosyal yönlerden tenkidini

yaparak, müslümanlarý çalýþmaya çaðýrýyordu. Toplumun ýslahý için ne yapýlmasý

gerekiyorsa müslümanlarýn yapmak zorunda oluþunun Kur'an'ýn emri olduðunu

söyleyen Kutup delil olarak Allah'ýn þu ayet-i kerimesini gösterip tefsirini yapý-

yordu: "Sizden iyiliði emreden, kötülükten sakýndýran, bir topluluk olsun. Ýþte asýl

kurtuluþa erenler onlardýr. "

ÝSLAMA DOÐRU YÖNELÝÞ.


21 Ekim 1946 bu günkü medeniyeti tenkit ederek onun manevi deðerlerden

soyutlanmýþ, sadece maddi bir medeniyet olduðunu delillerle açýklýyordu. 1948'in

sonlarýnda ise "Ýslâmda Sosyal Adalet" kitabýný yayýmladý. Kutub bu kitabýnda

insanlýðýn arzu ettiði gerçek sosyal adaletin Ýslâmda olduðunu ve hakiki adaletin

Kur'an'ýn gölgesinden baþka hiç bir yerde olmadýðýný açýk açýk anlatarak hayatýn

her alanýnda olduðu gibi edebiyatýn dahi Ýslâmi ölçülerden kaynaklanmasý gerektiðini

vurguluyordu.

1949'da Amerika'ya giden Kutub iki buçuk yýl kaldý. Amerika'da kaldýðý bu müddet

içersinde Mýsýr'daki arkadaþý Tevfik el-Hakim'e gönderdiði mektuplarda Amerikan

toplumunu ve medeniyetini devamlý olarak tenkit ediyordu. Çünkü ; bu medeniyette

ruhi deðerlerden hiç bir þey yoktur,diyordu. Ayný mektuplarýnda "El Melik" adlý

kitabýný da tenkit ediyordu. Çünkü Kutup bu kitabý Ýslâmi fikirlerle yoðrulmadan

çok önce yazmýþtý.

Ýþte Seyyid Kutup arkadaþýna yazdýðý mektuplarda bu kitabýnin tenkidinde,

"keþke kitabýn konusu Yunan felsefesine göre deðilde, Ýslâmi ruhla yazýlmýþ

olsaydý. Ýnþallah gelecekteki konular,hayata, kainata ve insana özel bir bakýþ açýsý

olan Ýslâmdan kaynaklanýr" diyerek temennilerini de bildiriyordu. Buna göre

diyebiliriz ki Seyyid Kutup'un bu tarihten sonra edebiyata bakýþ açýsý

deðiþmiþtir.Çünkü hayatýnýn önceki dönemlerine baktýðýmýzda edebiyatý din ile ilgisi

olmayan bir güzellik olarak deðerlendirmekteydi. Fakat þimdi her þeyin olduðu gibi

edebiyatýn da tüm konularýný doðrudan doðruya Ýslâmdan almasý gerektiðini

söylemektedir.

1951 ile 1965 yýllarýný kapsayan zaman parçasý ise hayatýndaki dördüncü merhaleyi

oluþturuyordu. Kutup bu dönemde edebiyattan tamamensýyrýlarak Ýhvan-ý Müslimin

teþkilatýna katýlmýþtý. Abdulhakim Abidin'in anlattýðýna göre Seyyid Kutup artýk

Ýhvanýn bir fikir elemaný olmuþtu.Gerçi yönetici olarak Ihvanda hiç bir makamý

yoktu ama iyi bir müntesip olarak Ýhvanýn gazetelerinde ve dergilerinde halký

devamlý olarak Ýslâma davet ediyordu. Bir ara, 1954'deki tutuklanmasýndan önce

"Ýhvan-ý Müslimin" adlý gazete de yazý iþleri müdürlüðü yapmýþ, orada yazdýðý

yazýlarý bir araya getirerek birçok kitaplar oluþturmuþtu.Bu kitaplardan birkaçýný

burada zikretmeden geçemeyeceðiz:


1- Ýslâm ve Dünyaya bakýþ


2- Ýþte Din Budur


3- Ýstikbal Ýslâmýndýr.

Kutup ayrýca Ýhvan-ý Müslimin gazetesinde din ile devlet iþlerini birbirinden ayýrarak dini siyasetten uzak

tutan laik düþünceyi de þiddetle tenkit eder, siyaset baþkadýr, din baþkadýr sloganýnýn bir hikaye olduðunu

söyliyerek Ýslâmda böyle bir þey olmadýðýný haykýrýr. Çünkü Seyyid Kutup "Ýslâmýn kalplerde bir inanç ve

hayat için bir kanun olduðunu" vurguluyordu.Ezher üniversitesinin Kur'an-ý Kerim'i tefsir etmede taklidi

tutumunu da açýkça tenkit eden Kutub bu konuda þöyle diyordu:

"Bu gün bütün dünya sosyalizm ve kapitalizm gibi belirli sosyal fikirlerin peþinde gitmektedir.Onun için

Ezher üniversitesi Ýslâmi kültürü her yönüyle halka götürmelidir. Ýbadette, inanç ve hayatýn her alanýnda,

Ýslâmýn kendisine has, her türlü noksanlýklardan uzak ölçülerinin olduðunu izah etmelidir. Ýster siyasette

olsun, ister iktisatta ve ister cezalarda olsun Ýslâmýn hayatýn her konusu için ölçüler koyduðunu anlatmalý

ve Ýslâmý günlük hayata hakim kýlmak için çalýþmalar yapmalýdýr.

SEYYÝD KUTUB'UN ÞEHADETÝ


Seyyid Kutup Ýslâma inanmýþ ve inandýðý davanýn gerçekleþmesi için de bir çok çalýþmalar yapmýþ

büyük bir mücahitti. 27 Kasým 1954'de, Ýhvan-ý Müslimin Mýsýr devlet baþkaný Cemal Abdunnasýr'a

suikast giriþimiyle itham edildiðinde Seyyid Kutup'da Ýhvan-ý Müslimin saflarýna katýlmýþtý.Bundan dolayý

Ýhvan-ý Müslimine mensup birçok müslümanla birlikte Seyyid Kutup'da tutuklandý. Yapýlan yargýlamanýn

neticesinde Seyyid Kutup'a aðýr iþlerde çalýþtýrýlmakla birlikte on beþ sene aðýr hapis cezasý verildi. Artýk

Seyid Kutup Kahire'den bir kaç km. uzakta "Limanneze" hapishanesinde yaþamaya baþlamýþtý. On sene

hapis yattýktan sonra o zamanýn Irak devlet baþkaný Abdusselam'ýn Abdunnasýr'ý ziyaret ederek Seyyid

Kutup'u serbest býrakmasýný istemesi üzerine Kutub 1964'de serbest býrakýldý.Hapisten çýkan Kutub

1965'de "Yoldaki Ýþaretler" adlý kitabýný yayýmlayýnca tekrar tutuklanýr.


Bu tutuklamada yine Ýhvan-ý Müsliminden bir çok müslüman vardý. Gerekçe olarakta Ýhvan-ý Müsliminin

devlete karþý darbe giriþimini ileri sürerek Ýhvaný ve Seyyid Kutup'u darbecilikle itham ediyorlardý.


22 Aðustos 1966'da Seyyid Kutup'a idam cezasý verildiðinde, Assam el Attarin kitabýnda anlattýðýna

göre Kutub bu kararý tebessüm ve Allah'a kavuþmanýn verdiði büyük bir mutlulukla karþýlamýþtý.

Muhammed Ali Eenna'nýn dediðine göre Seyyid Kutup'un asýlmasýna asýl sebep Yoldaki Ýþaretler adlý

kitabý idi.


Seyyid Kutup'a verilen bu idam kararý, Ýslâm alemine yayýldýðýnda Pakîstan'da Karaçi içinde Cemaati

Ýslâminin mepsuplarý tarafýndan bir yürüyüþ tertiplenmiþ ve olay kýnânarak Abdunnasýr'dan kararý yeniden

gözden geçirmesi istenmiþtir.


Ayrýca yine Pakistan'da "Meclisi Nizami Ýslâm", "Cemaati Ýslâmi", "Cemaati Avami"de bu kararý ayný

þekilde kýnamýþlardý. Diðer taraftan Ýngiltere'de Rabitatül Ýslâm, Lübnan'da "Cemaatý Ýslâm" teþkilatý,

Ürdün'de birçok dini þahsiyetler, Sudan'da Seyyid Allal El Fasi ve Ýstiklal partisi baþkaný Ahmet el-Hatib,

Irak'taki Rabýtanýn baþkaný Þeyh Emcek Eczzehavi ve bir çok Ýslâm alimleri Abdunnasýr'ý bu kararýndan

dolayý kýnamýþ ve vaz geçmesi için ikaz etmiþlerdi.


Bütün bunlara raðmen 9 Aðustos 1967 sabahý Lübnandaki "Ennebar"gazetesiyle Mýsýr'daki "Elehram"

gazetesi idam haberini þu cümlelerle veriyorlardý.

"...Çelik miðferli askerlerden bir grup hazýrlanýp, aðýr silahlar artýrýlarak Kahire hapishanesinin etrafinda bir

hisar oluþturuldu. Gazetecilerin hapishaneye giriþi yasaklandý. Seyyid Kutup idam edildikten sonra da

gazetecilerden bölgenin terk edilmesi istendi."Seyyid Kutup bir çok kýymetli kitap yazmýþtý.Baþta Kur'an-ý

Kerimin bir tefsiri olan "Fizilal-i Kur'an" olmak üzere hemen hemen her konuda


eseri vardýr. Özellikle Ýslâmi konularda, edebiyat ve eðitim konularýndaki eserleri daha çoktur.Bunlardan

hemen hemen hepsi de türkçeye çevrilmiþtir.


Allah ondan ve onun gibi mücahidlerden razý olsun.
wesselam
Gönderen: 26.05.2007 - 16:02
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
özgürahmet su an offline özgürahmet  
seyyid kutubı 21.yyılda anlamak.
66 Mesaj -
muhammed yusanýn bu yazýsýný büyük bir zevkle ama içimde kopan binbir feryatla okudum.islama olan kin ve akýlalmaz iftiralar her zaman yeni deðerler üretmeye çalýþan alimleri vurmaktadýr.peki sebeb nedir?
bu düþmanlýk niye? dinimizi terör dini haline getirmeye çalýþanlar hiçmi düþünmüyorlar.ALLAH hangi vaadini tutmadý ki bu inkarcýlara verdiði cehennem vaadini tutmayacak.islam düþünme dinidir.aramak bulmak ve bulduðu bilgileri kardeþlerimizle paylaþma dinidir.herkesin korktuðu gibi gerçek islam insanlýðý hiçbir zaman geriletmemiþtir.hepimiz biliriz ki ilk ayet oku dur.bu hangi kutsal kitapta var.dini kendi rant aracý olarak görmek isteyenler ileride daha korkunç fitnelere sebeb olacaklardýr.
seyyid kutup dönemindeki alim geçinenlerle mücadelesinde çeþitli iftiralara uðradýðý kesin gözüküyor.þimdiki medyanýn ýlýmlý islam denilen saçmalýklarýn versiyonlarýndan biriydi onu idama ve þehadete götüren.size soruyorum islamýn temelinde þiddet mi varda ýlýmlýsý serti olacak?bir insana sen þu görüþü paylaþtýðýn için bizden deðilsin lafý vb.ne bile karþý olan bir din nasýl þiddet içerebilir.yazýk bu insanlara ki kanýný akýttýðý onca masumunda günahlarýný üstlerine almaktadýrlar.
önümüzde daðlar gibi sorunlar varken ülkemizin düþtüðü acziyete bakýn.c.baþkaný eþi türbanlý olursaç.kayaya çýkar mý çýkamazmý?alýn size çok bilinmeyenli denklem sorusu.ülke insanýnýn erozyana uðrayan rencide edilen imanýný nasýl tamir etmeyi düþünüyorlar.kendilerini ingiltere parlementosundamý zannediyor bunlar.yoksa fransada mý.bunu diyenlerde çocuk deðil.yaþýný baþýný almýþ koca adamlar.tamam bazý þeyleri kabul etmiyorsunuz saygý denen þeyi ne zaman unuttunuz?k.savaþýnýn ölümsüz simalarýndan sütçü imamýn niye düþmana kurþun sýktýðýný bilmez gibi konuþuyorsunuz.veyahut atatürkün boþandýðý eþi latife hanýmýn baþ örtülü olduðunu ve paþanýn eþini devlet iþine karýþtýðý için boþadýðýný baþörtüsü için deðil.gerçekten yazýk.seyyid kutubu ben bu açýdan deðerlendirmek istedim.
Gönderen: 28.05.2007 - 15:06
Bu Mesaji Bildir   özgürahmet üyenin diger mesajlarini ara özgürahmet üyenin Profiline bak özgürahmet üyeye özel mesaj gönder özgürahmet üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1476 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
FERAT (54), ridvanpasa (52), berika (56), sinem86 (39), ömer69 (55), 64akargöl (61), gulum61 (38), nura_yolculuk (44), chinchan25 (43), yagmurzamani (44), memiþ (62), kadir23 (43), serpilcik (38), gülzade (42), ferhatakar (51), aliriza1978 (47), FaniMehmet (35), Orhan0 (35), anayüregi (51), sirdasmistik (56), SanaLCan (41), eda (43), omrkra (42), mollabey (59), Müslihiddin (39), matis (43), hursitoney (52), dilsah (40), Yasemin86 (39), alextoni20 (35), erkan_ceyhan (47), 33onur (48), Fatih Sener (28), þadi (54), gülbay (59), reþha63 (42), yusuf_33 (41), ebru92 (33), hakaneker (52), benibo (35), HuZuRum (44), furkan54 (47), kardelen-cicegi (38), pejmurde (46), oska5858 (64)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.24790 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.