0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » DİĞER KONULAR » SIR KAPISI » Habil Amca Rahmetullahi Aleyh -5-

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
ihlas59 su an offline ihlas59  
Habil Amca Rahmetullahi Aleyh -5-
11 Mesaj -


(Ben çaylarý tazeleyeyim, siz dinlemeye devam…)

- Askere gidecektim. Hanýmý nereye býrakacaðým diye kara kara düþünüyorum. Bir gün hanýmla Efendi Baba'ya gittik. Biz içeride sohbetlerini dinlerken, haným da diðer hanýmlarla baþka odada sohbet ediyorlardý. Efendi'nin hanýmý Bedia annemiz vardý. O bizim hanýma demiþ ki, - Habil bizim oðlumuz sen bizim kýzýmýzsýn... Habil seni bize býrakýp askere gitsin. Bitirdikten sonra gelsin emaneti teslim alsýn…

Birkaç dakika sonra Efendi baba oturduklarý odanýn kapýsýnda belirmiþ ve hanýma demiþ ki, - Habil bizim oðlumuz sen bizim kýzýmýzsýn... Habil seni bize býrakýp askere gitsin. Bitirdikten sonra gelsin emaneti teslim alsýn…
Ayný az önce Bedia annemizin söyledikleri gibi. Bir rahat nefes aldýk evlat… Öyle sahip çýkarlardý bize…

***

BU BÝR AÞK HÝKAYESÝ… BAÞKASINA BENZEMEZ

- Benim evlilik hikayemi yazmaya kalksam risale olurdu. Çok zorlandým karar vermekte. Abdülhakim Efendi de – Git þu hanýmý gör, beðenmezsen þu hanýmý gör diye yakýndan takip ediyorlardý… Ben görüyordum ama bir türlü karar veremiyordum…

Bir gün Efendi Baba ders yapýyorlardý. Bana baktýlar. Bir türlü karar verememem onlarý da üzüyordu. Talebelerinin dertleriyle öyle dertlenirlerdi.
- Bu kadar kararsýz kalmak iyi deðil deyip, odadan çýktýlar. Diðer talebeleri bana yaklaþýp sitem ettiler ve – Habil efendi… Hadi artýk kararýný vereceksen ver. Ders yapamaz olduk… Ben de –Efendim benim elimde olan bir þey deðil, kýsmet böyle, dedim…

O günlerde bizim haným köyde ot biçiyormuþ. Bir anda karþýlarýnda yaþlý bir zat görmüþler.
O zat, – Kýzým sen burada ne yapýyorsun, diye sormuþ… Haným korkmuþ – Ben evliyim, demiþ. O yaþlý zat da – Yok yok deðilsin ama senin kalbin çok temiz, deyip gözden kaybolmuþ…

Ziynet anneniz çok korkmuþ. Bütün gün bu hadiseyi düþünmüþ. O gece rüyasýnda ikimizi bir caminin mihrabýnda Kur'an-ý kerîm okurken görmüþ. Halbuki tanýþmýyorduk. Bizim köyün kýzýydý ama yakýnen görüþmüþlüðümüz yok idi. Öyle oldu ki, tanýdýklar babamlara tavsiye etmiþler Ziynet hanýmý. O da zaten rüyasýný görmüþ. Bana da söylenince kalbim meyletti…

Evlendik Ýstanbul'a getirdik. Zaman geçirmeden doðru Efendi Baba'nýn evine götürdüm. Onlarýn hem kýzý hem geliniydi çünkü. Öyle buyururlardý…
Ziynet haným Efendi hazretlerini görünce aðlamaya baþladý… - Beni ot biçerken gelip gören zat iþte bu zattý, görünce tanýdým dedi…
Meðer Efendi Baba benim için tayy-ý zeman ve tayy-ý mekanla bir anda köyüme gidip Ziynet annenizi görmüþ. Yani bizim evlilik iþimizi Efendi Baba çözdü.

(Bir görecektiniz 80 yaþýnda birbirlerine baðlýlýklarýný… Eve bir telefon gelse ninem Habil amcayý kýskanýrdý… -Kiminle konuþuyorsun hacý, diye içerden seslenirdi. Habil amca, - Bu yaþta beni kýskanýyor evlat… der ikimiz de gülüþürdük. Eh, öylesine iman dolu kalbin sevgisi de böylesine asil olur…)

***

Neler neler yaþadýk evlat… Ne büyük idiler… Bir gün talebesi Mehmet Þekerci bey huzurlarýnda kitap okuyorlardý. Onlar da dinliyorlardý. Abdülhakim Efendi durup dururken buyurdular ki, - Mehmet birazdan kapý çalýnacak. Kapýyý aç ve 'Alakasý yok' deyip kapat.

Kimse bir þey anlamadý. Mehmet bey okumaya devam etti. Birazdan hakikaten kapý çalýndý. Mehmet bey açtý ve baktý ki birkaç düzgün giyimli bey var…
– Alakasý yok, deyip kapýyý kapattý. Bir araþtýrýldý ki gelenler devlet memuruymuþ. Onlara biri baþvurmuþ… -Ben Abdülhakim Arvasi hazretlerinin akrabasýyým þu iþimi yapýn demiþ… Onlar da 'Bize birkaç gün müsaade edin' diyip, gelen kiþinin hakikaten Efendi Baba'nýn akrabasý olup olmadýðýný öðrenmek istemiþler ve eve sormaya gelmiþler... Sormaya gerek kalmadan cevabý alýp döndüler…


***

TARÝFLER TARÝFÝ

Efendi baba buyurdular ki, - Alim kime denir? Zahiri 80 ilimdir ki okuyup aþina olacak (yani okuduðunu unutmayacak)… Batýný; Vilayet-i Hassa-i Muhammediyye makamýyla þereflenmiþ olacak…

(Ýkinci bin yýlýn yenileyicisi Ýmam-ý Rabbani 'kuddise sirrehül aziz' hazretleri bu tasavvuf derecesinden Mektubat kitaplarýnda bahsediyorlar… - Yüzlerce sene sonra bu makama kavuþan bir-iki kiþi çýkarsa büyük nimettir buyuruyorlar… )

- Þimdi alim diye geçinenler sardý etrafý evladým… Bunlarýn ne bu 80 ilimden ne de Vilayet-i Hassa makamýndan haberleri var.

Bir talebeleri bir gün bir risale alýp getiriyor Efendi'ye… - Efendim, bir risale aldým, bir okur musunuz, içinde yanlýþ bir þey var mý? diye soruyor…

Efendi, -Oku dinleyeyim, buyuruyorlar. O talebesi üç saatte kitabý okuyor kendilerine…
Efendi sonunda buyuruyorlar ki, - Bu kitapta Ehl-i sünnet itikadýna uymayan bir þey yok. Hepsi doðru… Ama okuyana zarar verir… Talebesi çok þaþýrýyor…
Sebebini söylüyorlar, - Çünkü bunu yazan menfaat için yazmýþ…
Su ne kadar temiz olursa olsun, onun temizliði gelen borunun temizliðine baðlýdýr…
Ýþte bir kimse bu 80 ilme sahip olsa bile ki þimdi mümkün deðil, Vilayet-i Hassa makamýna kavuþacak ki, nefsi tamamen temizlensin. Söylediðini Allah için söylesin, yazdýðýný Allah için ihlasla yazsýn… Okuyan da bu söz ve yazýlardan faydalansýn. (Demek onun için Allah adamlarýnýn sözleri insaný çarpýyor. Habil amca öyle bir zat idi ki, size Ýslamiyet'ten bahsetmese, yemek tarifi yapsa Allahü tealayý hatýrlardýnýz…)

***

BOYUTLAR ÜSTÜ ÝTAAT…

- Abidin bey diye bir talebeleri vardý. Efendi hazretlerine aþýk idi bütün sevenleri gibi ve emirlerinden nokta kadar dýþarý çýkmazdý. Bu zat Efendi'nin saðlýðýnda vefat etti. Cenazesi tabuta kondu ve kabrine doðru götürülmeye baþlandý. Tam Efendi Baba'nýn evinin önüne gelindi ki tabut havada asýldý kaldý. Cemaat bir türlü taþýyamadý. Baktýlar ki, Abdülhakim Efendi bütün heybetiyle tepeden onlara bakýyor ve mübarek dudaklarý kýpýrdýyor. Cemaat anladý ki Efendi Baba okuyorlar ve rahmetli Abidin bey de onlarý bekliyor. Efendi okumasýný bitirdi ve el iþaretiyle – Götürün dedi... Tabut ondan sonra götürülebildi…



[color=#800080]HÝCRET VE ÇÝLE… ÝKÝ DAMLA GÖZYAÞI NE GÜN ÝÇÝN SAKLANIR?..

- Efendi Baba, Van'da iken Ermeniler basýyorlar þehri. Yýl 1914… Hükumet tahliye emri veriyor. 150 kiþilik akrabalarýyla varlarýný, yoklarýný býrakýp terk ediyorlar yurtlarýný… Revandýz, Erbil, Musul, Adana derken Eskiþehir'e geliyorlar… Yolda yakýnlarý bir bir vefat ediyor, topraða serpe serpe geliyorlar. Öyle ki 5 yýl süren bu hicret sonunda 1919 yýlýnda Ýstanbul'a 20 kiþi varabiliyorlar…

Ýþte, Eskiþehir'de bir camiye sýðýnýyorlar. Burada büyük oðullarý Enver efendi de vefat ediyor. Kafilenin bütün ihtiyaçlarý Abdülhakim Efendi'nin omuzlarýnda. Bir de evlat acýsý…

(Þimdi nakledeceðim gerçeði yüreðim bin parça, ellerim üþüyerek yazýyorum…)
- Efendi hazretleri o camide sabaha kadar oðulcuðunun cenazesi baþýnda bekliyor… Cemaat sabah namazýna gelsin de oðlumun cenazesini kaldýrsýn diye… Çünkü cenazeyi kaldýracak para yok …



O KÝM ÝDÝ BÝLÝYOR MUSUN?..


- Efendi Baba çok sevdikleri bir talebesine anlatmýþ…
- Eskiþehir'de son paramýz da bitti. Bütün kafilenin yemesi, içmesi, ihtiyaçlarý var… Secdeye vardým. Allahü tealaya yalvardým. Secdede iken cebime bir el girdiðini hissettim. Selam verdikten sonra elimi cebime attým. Baktým ki bir kese altýn… O altýnlarý koyan kimdi biliyor musun?
-…..
- Ýmam-ý Rabbani hazretleriydi… (miladi 1563-1624)… O altýnlar Ýstanbul'a vardýðýmýz gün bitti…


BENZERÝ YAZILMAMIÞ KÝTAB…

- Efendi Baba, buyururlardý ki, 'Kur'an-ý kerîmden ve hadis-i þeriflerden sonra en üstün kitap Ýmam-ý Rabbani'nin Mektubat kitabýdýr… Alem-i Ýslam'da Mektubat ayarýnda bir kitap daha yazýlmamýþtýr…'

Büyük alim ve veli Seyyid Abdullah-ý Dehlevi 'kuddise sirruh' buyurdu ki; "Ýmam-ý Rabbani'yi ancak cennetlik olanlar sever, O'na ancak cehennemlik olanlar düþmanlýk eder…"

(Habil amcalar Mektubatý herkes anlayýp, tercüme edemez. Al bu tercümeyi oku buyurup, bana o güzel elleriyle çok sevgili arkadaþlarý Hüseyin Hilmi Iþýk efendinin 'rahmetullahi teala aleyh' tercüme ettiði 'Müjdeci Mektublar' kitabýný hediye etmiþlerdi... O kitabý en az 40 kere okudum. Kütüphanemin en nadide köþesinde, bir tatlý yadigar olarak duruyor… Bu kitabýn en arkasýnda mütercimi tarafýndan yazýlan þiir, bir benzeri yazýlmamýþ, belki de bundan sonra yazýlamayacak güzellikte…HAKÝKAT KÝTABEVÝ adresinden bu eþsiz hazineye ulaþýlabilir… Ýmam-ý Rabbani hazretleri için en çok hoþuma giden tariflerden biri de Necip Fazýl'a ait: O'nun beyninin her atomu bir güneþti…)


***


BU NASIL BÝR ÝRTÝBAT


(Bir seferinde Habil amcalara, – Efendim Alemlerin Efendisi, Sevgili ve Þanlý Peygamberimiz Muhammed aleyhisselamý, rüyanýzda gördünüz mü, diye sormuþtum. Tatlý bir tebessümle anlatmýþlardý…Onu da dinleyelim sonra vedalaþalým)

- Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve selem) yüksekçe bir yerde, ayakta duruyorlar idi. Ben yaklaþtým, yaklaþtým ve ayaklarýna sarýldým. Bana mübarek þehadet parmaklarýyla bir tabloyu gösterdiler. O tabloda Arabi harflerle 'La ilahe illallah. Muhammedün Resulullah' yazýyordu. Uyandým. Bu rüyayý evlerinde Efendi hazretlerine anlattým. Güldüler ve mübarek þehadet parmaklarýyla duvarý iþaret ettiler. Bir de ne göreyim, ayný tablo…


Artýk müsaade istiyoruz. Tek tek ellerini öpüp ayrýlýyoruz. Habil amcalar bizi uðurlarken her seferinde üzerimize Ayet-el kürsî okur, üflerlerdi…
Efendi hazretleri –Ayet-el kürsî kaledir buyurdular, derlerdi.

Bir nasihatlarý vardý, onu da nakledeyim: - Arabaya bindiðiniz zaman bir Ayet-el kürsî ve iki kul euzü'yü hemen okuyun. Araba hareket ettiðinde bir daha aynýlarýný okuyun. Bir yerde mola verdiniz diyelim. Arabaya bindiniz tekrar okuyun, hareket ettikten sonra bir daha okuyun…

-Hadi Allaha emanet, derlerdi kapýdan çýkarken…
Hadi Allaha emanet…


Ömer Çetin ENGÝN


(Devam edecek)

Gönderen: 21.02.2009 - 00:36
Bu Mesaji Bildir   ihlas59 üyenin diger mesajlarini ara ihlas59 üyenin Profiline bak ihlas59 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1284 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.92774 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.