0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » KISILIK GELISIMI » Çocuk Ruh Sağlığı Açısından Din Eğitimi

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
asanyakan su an offline asanyakan  
Çocuk Ruh Sağlığı Açısından Din Eğitimi
401 Mesaj -
Çocuk Ruh Saðlýðý Açýsýndan Din Eðitimi


BAZI EÐÝTÝMCÝLER çocuklara küçük yaþlarda din eðitimi vermenin laikliðe aykýrý olduðunu, ancak ergenlik çaðýna geldiðinde hür iradesi ile buna kendisinin karar vermesi gerektiðini ileri sürüyorlar. Bu görüþ, gerçekçi bir yaklaþým deðildir. Ateist bir anne veya baba din eðitimine karþý olsa bile çocuðunu içinde yaþadýðý toplumdan soyutlayamaz. Zira çocuk, yetiþkinler gibi peþin yargýlara sahip deðildir. Çevresinde gördüðü herþeyle ilgilenir, öðrenme isteðiyle doludur, tarafsýz bir gözlemcidir. Ýlk defa duyduðu ezan sesini yahut ilk defa gördüðü caminin ne olduðunu sorup öðrenmek isteyecektir.
Psikolog Antonie Vergote, Din Psikolojisi isimli eserinde, çocuklarýn doðuþtan din duygusuna sahip olduklarýný söyler. Ýnsan sadece etten, kemikten ve kandan ibaret maddî bir varlýk deðildir. Onu diðer canlýlardan ayýran doðuþtan sahip olduðu ruh ve duygu zenginliðidir. Ýnsan sosyal bir varlýktýr. Sevmek, sevilmek, bir inanca sahip olmak, kendisini deðerli ve güçlü hissetmek ister. Bu da ancak bir aileye, bir topluma, bir vatana ve bir dine baðlý olmakla mümkündür.
Kuralsýz toplum yoktur. Bir toplumu ayakta tutan kurallar bütününe hukuk diyoruz. Hukukun olmadýðý yerde anarþi, kargaþa ve kaba güç vardýr. Hýrsýzlýðý, haksýz kazancý, zayýfý ezmeyi, adam öldürmeyi, kýsacasý cana-mala-namusa tecavüzü yasaklayan hukuk maddeleri kaynaðýný dinden almaktadýr. Allahýn elçisi bütün peygamberler bu kurallarý insanlara bildirmek ve toplum düzenini saðlamak için gönderilmiþtir. Helâl-haram, sevap-günah kavramlarýný kullanmadan, yani dinî kaynaklara baþvurmadan çocuklara ahlâkî davranýþlar kazandýrmamýz çok zordur.


Çocuklarýmýza Allahý Nasýl Anlatacaðýz?

Çocuklar hikaye ile anlatýlan konularý daha kolay ve daha istekli öðrenirler. Allahý ve sýfatlarýný öðretirken Lokman(a.s.) ile oðlu arasýnda geçen konuþmalarý hikaye þeklinde anlatabiliriz. Ben çocuklarýma Peygamberimizi anlatýrken çocuklarý ne kadar çok sevdiðini torunlarý Hz. Hasan ve Hüseyin efendilerimizden ve kýzý Fatýma anamýzdan örnekler vererek hikaye þeklinde anlatmýþtým. Keza gösterdiði mucizeleri anlatýrken de hikaye yolunu seçmiþtim. Meselâ, sevgili Peygamberimiz ve Hz. Ebu Bekir hicret için Sevr maðarasýna gizlendiklerinde yaþanan örümcek ve güvercin mucizesini hikaye suretinde anlattýðýmda, oðlum dört yaþýndaydý. O kadar hoþuna gitmiþti ki, Babacýðým, bir daha anlat demiþti.
Lokmanýn(a.s.) oðluna yaptýðý öðütlere baktýðýmýzda ilk sýrada Allahtan baþka ilâh yoktur inancýnýn geldiðini görüyoruz. Lokman oðluna öðüt vererek: Yavrucuðum, dedi, Allaha ortak koþma, çünkü bu büyük bir haksýzlýktýr (bkz. Kurân, 31:13). Biz de, bu âyetten hareketle, çocuklarýmýza Allahýn büyüklüðünü anlatacaðýz. Kâinatý, güneþi, yýldýzlarý, ayý, dünyayý ve üzerindeki bütün canlýlarý yaratan Odur. Dünyanýn en güçlü kralýna da, küçücük sineðe de can veren Odur. Allahtan baþka ilâh yoktur. Ýbadete ve duaya lâyýk ancak Odur. Ancak Allahýn önünde eðilir (namaz kýlar) ve gücümüzün yetmediði þeyleri Ondan isteriz. Eðer Allahý unutur, mal, para ve makam elde etmek için baþkalarýnýn önünde eðilirsek Allaha ortak koþmuþ, büyük bir haksýzlýk yapmýþ oluruz.
Lokman(a.s.) öðüdüne devamla, Yavrucuðum, dedi, yaptýðýn en küçük bir iþ (iyilik veya kötülük) bir kayanýn içinde, göklerde veya yerin derinliklerinde olsa dahi Allah onu görür. Doðrusu Allahýn her þeyden haberi vardýr. (bkz. Kurân, 31:16). Biz de Lokman(a.s.) gibi, çocuklarýmýza Allahýn yaptýðýmýz herþeyi gördüðünü, aklýmýzdan ve kalbimizden geçen en gizli duygularý bildiðini, Ondan hiçbir þeyi gizleyemeyeceðimizi, iyi þeyler yaptýðýmýzda çok hoþuna gideceðini ve bizi seveceðini anlatmalýyýz.
Sonraki âyetlerde, Lokman (a.s.): Yavrucuðum, der, namazý kýl, (insanlara) iyiliði emret, kötülükten vazgeçirmeye çalýþ, baþýna gelenlere sabret. Ýnsanlarý küçümseyerek onlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme; Allah kendini beðenmiþ övünüp duran kimseleri asla sevmez. Konuþurken sesini yükseltme, unutma ki seslerin en çirkini merkeplerin sesidir. Doðrusu bunlar üzerinde durulmaya deðer þeylerdir (bkz. Kurân, 31:17-19). Bu âyetlerde hem Allaha, hem de Onun yarattýðý insanlara karþý görevlerimiz sýralanmakta; adab-ý muaþeret kurallarýnýn bir özeti verilmektedir. Bunlarý çocuklarýmýza anlatýrken kelime ve açýklamalarýmýzý onlarýn yaþýna ve anlayýþýna göre seçmemiz gerekir.

Sorulara Çocuk Mantýðý ile Yaklaþmalýyýz

Çocuklarýn her konudaki sorularýna cevap verirken yetiþkin mantýðý ile deðil, çocuk mantýðý ile düþünmeliyiz. Yapacaðýmýz küçük bir hata onlarýn zihinlerini karýþtýrmaya yetecektir. Çocuklar dört yaþýna kadar ben-merkezci bir düþünceye sahiptir. Canlý cansýz ayýrýmý yapamazlar; onlara göre herþey canlýdýr. Bu sebeple masallarda geçen olaylarýn tamamýna inanýrlar, uydurma olduðunu düþünmezler.
Okul öncesi eðitimde masallarýn ve dinî hikayelerin rolü büyüktür. Masal kahramanlarýnýn þahsýnda doðru davranýþlarý öðretmek kolaylaþýr. Çocuk kendisini kahramanýn yerine koyar, onunla özdeþleþir.
Çocuklar yaptýðýmýz basit açýklamalarla yetinir, fazlasýný merak etmezler. Bir anne anlatmýþtý: Dört yaþýndaki çocuðum bana, Anne, dedi, neden Allahý göremiyoruz? Ben de, gözlerimiz küçük olduðu için Allahý göremeyiz, dedim. Kendi kendine mýrýldandý: Evet, gözlerimiz küçük olduðu için Allahý göremeyiz. Bu cevap ona yetti, baþka soru sormadý. Büyük çocuklara bu açýklama yeterli olmayabilir. Niçin Allahý göremiyoruz, Allah nerededir, ne kadar büyüktür? gibi sorularýn cevabýný vermemiz ve onlarýn þüphelerini ve zihinlerindeki yanlýþ imajlarý düzeltmemiz gerekir. Ben, on yaþýnda bu sorularý soran oðluma karþýlýklý diyalog yoluyla cevap vermiþtim. Önümüzde duran masayý göstererek sordum:
 Bu masa kendi kendine olur mu?
 Olmaz.
 Yani bunu yapan biri var, diyorsun.
 Evet.
 Þu giydiðimiz terlikler ve ayakkabýlar da kendi kendine olmaz, deðil mi?
 Olmaz.
 Onlarý kim yapýyor?
 Adamlar.
 Evet, adamlar yapýyor. Biz onlara ayakkabýcý diyoruz.
 Ayakkabý kendisini yapan ayakkabýcýya hiç benziyor mu? Ayakkabýcýnýn aðzý, gözü, kulaðý, ayaðý, kolu var, yürüyor ve konuþuyor. Ayakkabýya bakýyoruz, kendisini yapan ustaya hiç benzemiyor, ne gözü var ne de kulaðý, ne yürüyebiliyor ne de konuþabiliyor, deðil mi?
 Evet.
 Basit bir masa ve ayakkabý kendi kendine olmazken, gökyüzünde gördüðümüz güneþ, ay, yýldýzlar ve üzerinde yaþadýðýmýz þu dünya kendi kendine olur mu?
 Olmaz.
 Demek onlarý yapan, yani yaratan biri var. Kimdir O?
 Allah.
 Evet, dünyayý ve üzerinde yaþayan canlýlarý yaratan yüksek bilgi ve güç sahibi Biri var ve biz Ona Allah diyoruz. Nasýl ayakkabýcý yaptýðý ayakkabýya hiç benzemiyorsa, Allah da yarattýðý varlýklardan hiçbirine benzemez. Yemek, içmek, uyumak, bir evde oturmak bize mahsus þeylerdir. Allah, bize benzemediði için bunlardan hiçbirine ihtiyacý yoktur. Allahýn varlýðýný biliyoruz, ama Onu göremiyoruz. Duyularýmýz, aklýmýz ve bilgimiz sýnýrlý olduðu için herþeyi göremez, herþeyi duyamaz ve herþeyi bilemeyiz. Allah melekleri nurdan yarattýðý için onlarý da göremiyoruz.

Çocuklarýmýzý Ýbadete ve Duaya
Nasýl Alýþtýrabiliriz?

Sembollerle düþünme, yani soyut düþünce tam geliþmediði için çocuklar yedi yaþýna kadar herþeye inanýrlar. Dört yaþýndaki bir çocuk için imkânsýz diye birþey yoktur, her þey mümkündür. Dün gece, sen uyurken, gökten bir yýldýz indi; seni öpüp gitti deseniz hemen inanýr, bunun mümkün olamayacaðýný düþünmez.
Dört yaþýndaki çocuklara ibadetler ve dua çok ilginç gelir, bizi taklit etmeye çalýþýrlar. Bizimle birlikte namaz kýlmak, dua etmek, oruç tutmak, camiye gitmek çok hoþlarýna gider. Yemeklerden önce ve sonra Allaha verdiði nimetlerden dolayý sesli olarak þükretmek, namazlardan sonra yine sesli olarak dua etmek; kendimiz, eþimiz, aile büyüklerimiz ve çocuklarýmýz için iyi dileklerde bulunmak yavrularýmýz üzerinde büyük tesir býrakýr ve onlarý Allaha yaklaþtýrýr.
Küçük çocuklarýn dil ve zihin geliþimi henüz yeterince olgunlaþmadýðý için sorularýn amacýný tam olarak ifade edemezler. Bir gün çarþýda dolaþýyordum. Annesinin kucaðýnda, iki-üç yaþlarýnda bir erkek çocuðu parmaðýyla camiyi göstererek sordu: Bu ne? Annesi, O bir cami, dedi. Çocuk tekrar sordu: Bu ne? Annesi yine ayný cevabý verdi: O bir cami. Çocuk istediði cevabý alamadýðýný anlatmak için yine sordu: Bu ne? Anne sesini yükselterek ve kelimelerin üzerine basarak, O bir cami, dedi. Anneye yaklaþtým, Hanýmefendi, dedim, çocuk caminin adýný sormuyor; eve benzemediði için ne iþe yaradýðýný soruyor.
Eðitimci yazar Cezmi Tahir Berktin, Okul Öncesi Eðitim isimli kitabýnda kendi baþýndan geçen bir olayý anlatýyor:
Dört yaþýndaki kýzým, açlýk grevine baþlamýþ gibi, birdenbire yemek yememeye baþladý. Bizimle sofraya oturmuyor, aðzýna bir lokma koymuyordu. Bütün çabalarýmýza raðmen sebebini öðrenemedik. Gece olmuþ, yatma saati gelmiþti. Kucaðýma alýp yataðýna götürdüm. Baþýný okþayarak, Seni seviyorum, yemek yemeyiþin beni üzüyor, dedim. Aðlayarak boynuma sarýldý: Babacýðým, ne olur sen de yeme! dedi ve çocuk diliyle sebebini anlatmaya baþladý. Meðer eþim, farkýnda olmadan, bir eðitim hatasý yapmýþ. Her anne gibi, bizim haným da çocuðun beslenmesini aþýrý önemsediði için kýzým soruyor:
 Anne, neden yemek yiyoruz?
 Büyümek için.
 Büyüyünce ne olacak?
 Yaþlanacaðýz.
 Yaþlanýnca ne olacak.
 Her yaþlý gibi bir gün biz de öleceðiz.
Kýzým, o küçük mantýðý ile, ölümden kurtulmanýn çaresini yemek yememekte buluyor. Yemek yemesem büyümem, büyümezsem yaþlanmam, yaþlanmazsam ölmem gibi basit bir mantýk geliþtiriyor.
Berktin hocanýn da ifade ettiði gibi, biz ne kadar saklasak da çocuk er veya geç ölüm gerçeði ile yüzleþecektir. Çok sevdiði büyükannesi, büyükbabasý veya arkadaþý öldüðünde bize sormayacak mý: Büyükannem (veya arkadaþým) nereye gitti? Vereceðiniz cevapta ahiret (cennet) inancý yoksa, ayrýlýk acýsýyla dolu o küçük yüreði nasýl teselli edeceksiniz? Omuzlar üzerinde taþýnan bir tabutu görüp sorduðunda ne cevap vereceksiniz?

Korkutarak Deðil, Sevdirerek Eðitmeliyiz

Çocuklar dört-beþ yaþýna kadar rüya ile gerçeði birbirinden ayýramaz, düþüncelerin ve hayallerin gerçekleþebileceðine inanýrlar. Kardeþini kýskandýðý ve içinden ölmesini arzuladýðý zaman, bunun gerçekleþeceðini düþünerek korkar, suçluluk duygusuna kapýlýr.
Çocuðun yaramazlýðýndan býkan bir anne, Beni çok üzüyorsun, bir gün üzüntüden öleceðim diye yakýnsa veya Allah annelerini üzen çocuklarý sevmez, cehenneminde yakar diye korkutsa çocuk bunun gerçekleþeceðini zannederek paniðe kapýlýr.
Çocuklara din eðitimi verirken çoðu aileler farkýnda olmadan korku objesini kullanýrlar. Salzman tarafýndan kaleme alýnan ve Yengeç Kitap olarak bilinen bir eðitim klasiðini Çocuklarý Kötü Eðitmenin Yollarý adýyla çevirmiþtim. Çocuklarý Dinsiz Yapmanýn Yollarý baþlýðý altýnda þu tavsiyeler yer alýyordu:
" Zorla dua ezberletin, ezberleyemediði zaman cezalandýrýn.
" Yaramazlýk yaptýðý zaman Allahýn onu cehennemde yakacaðýný söyleyerek korkutun.
" Din adamlarýný, dindar akrabalarýnýzý ve komþularýnýzý çekiþtirin, yaptýklarý hatalarý sayarak gözden düþürün.
Salzman, çocuklarýna söz geçiremeyen beceriksiz bir annenin hikayesini anlatýrken de þöyle der: Bu ahmak kadýn çocuklarýný üç þeyle korkutarak sindirmeye çalýþýrdý: öcü, baba ve Allah. Çocuklarý yatmaya zorlamak için, Yatýn çabuk, kapatýn gözlerinizi, yoksa öcüler gelir sizi yer, derdi. Yaramazlýk yaptýklarý zaman, Allah annesini üzen çocuklarý cehenneminde yakar, diye korkuturdu. Bir suç iþleyen veya yalan söyleyen çocuðu tehdit eder, Baban akþam gelsin görürsün sen, temiz bir dayak ye de aklýn baþýna gelsin, derdi.
Çocuk eðitiminde davranýþlarýmýz sözlerimizden daha etkilidir. Namaz kýlacaðý zaman çocuklarý odadan dýþarý çýkaran anne babalar var. Camide çocuk azarlayan ve dýþarýya kovalayan yaþlýlar görürsünüz. Sebebini sorduðunuzda, Yaramazlýk yapýp namazýmýzý bozuyor, derler. Davranýþlarýyla çocuklarý dinden soðuttuklarýnýn farkýnda deðildirler.
Bir gün ailece yaþlý bir akrabamýzý ziyarete gitmiþtik. Hoþ beþ ve çay faslýndan sonra sýra namaz kýlmaya geldi. Biz namazda iken dört yaþýndaki oðlum gelip sýrtýma çýktý, kollarýyla boynuma tutundu. Ýkimiz de buna alýþýðýz. Peygamberimizin çocuk sevgisini anlatýrken Hz. Hasan ve Hüseyin efendilerimizin dedeleri namazda iken sýrtýna týrmandýklarýný, Peygamberimizin buna ses çýkarmadýðýný, böyle birlikte namaz kýldýklarýný anlatmýþtým. O günden sonra, kimbilir belki de kendisini Hz. Hasan veya Hüseyin yerine koyarak, ben namazda iken gelip sýrtýma týrmanýr, elleriyle boynuma tutunur, böylece birlikte secdeye varýrýz. Ne yapýyorsun? diyenlere de Babamla namaz kýlýyorum der. Biz oðlumla son rekatta iken, namazýný bitiren yaþlý akrabamýz hýþýmla çocuðu sýrtýmdan alýp odadan dýþarý çýkardý ve kapýyý kapattý. Bana, Bu namaz olmadý, yeniden kýlacaksýn! dedi. Güldüm. Yapma Hacý Amca, dedim, Peygamberimizin namazýný bozmayan birþey neden benim namazýmý bozsun. Ne demek istediðimi anlamadý tabiî. Neymiþ Peygamberimizin namazýný bozmayan þey? dedi kýzarak. Ben de anlattým, ama aklý yatmadý. Olmaz öyle þey, nereden uyduruyorsun bunlarý! dedi.

Çocuklara Cenneti Olan Allahý
Anlatmalýyýz

Bir akþam bir komþumuz telefon etti. Ali bey, bizim çocuða bir haller oldu, nazara geldi herhalde, þeytan aðza alýnmayacak þeyler söylettiriyor dedi. Hayýrdýr, hele anlat bakayým dedim. Anlatmaya baþladý: Ah sormayýn, benimle birlikte namaz kýlan, camiye giden bu güzel çocuða neler oldu anlamýyorum. Gerçi yaþý daha küçük, dört yaþýnda, ama söylediði þeyler aklýmý baþýmdan aldý, ne diyeceðimi, ne yapacaðýmý þaþýrdým. Ben namaz kýlmayacaðým! diye tutturdu. Olur mu, Allah namaz kýlmayanlarý cehenneminde yakar dedim. Ben de onu yakarým! demez mi? Þaþýrdým kaldým. Aklýma bir hocaya götürüp okutmak geldi, ama gitmeden önce size bir danýþayým dedim.
Komþuyu dinledikten sonra güldüm.
 Hocaya filan götürmenize gerek yok, dedim, çocuk haklý.
Böyle bir cevap beklememiþ olacak ki, tepkisi sert oldu.
 Ne diyorsunuz siz, Ali bey?
 Küçük çocuklarý cehenneminde yakan Allahý hangi çocuk sever ve içinden gelerek namaz kýlar? Çocuðu cehennemle korkutmaya ve Allahtan soðutmaya ne hakkýnýz var? Çocuklara cehennemin kapalý olduðunu bilmiyor musunuz? Peygamberimiz buyuruyor ki: Buluða erinceye kadar çocuktan ve akýl hastasýndan kalem kaldýrýlmýþtýr. Çocuðu cehennemle korkutarak hem Allaha, hem çocuða haksýzlýk ediyorsun. Çocuðun tepkisi gerçek Allaha deðil, senin uydurduðun Allaha. Bu vebalin altýndan nasýl kalkacaksýn?
Çocuk adýna çok üzüldüðüm için sözlerim sert olmuþtu, bunun farkýndaydým, ama kendimi tutamamýþtým. Adam bir müddet sustuktan sonra:
 Ali bey, kusura bakmayýn, aklým iyice karýþtý... dedi. Ben hocalardan Peygamberimizin Çocuklarýnýzý yedi yaþýndan itibaren namaza alýþtýrýn, dediðini duydum.
 Ýyi de kardeþim, cehennemle korkutarak alýþtýrýn dememiþ ki!..
 Haklýsýnýz galiba... Peki, ne olacak þimdi? Hatamý nasýl tamir edeceðim?
 Çocuðunuzun terapiye ihtiyacý var, gelin de bunu nasýl yapacaðýmýzý konuþalým.
Baba iyiniyetli ve söz dinleyen biri olduðu için verdiðim tavsiyeleri yerine getirdi ve çocuðun bozulan itikadý kýsa zamanda düzeldi.

Çocuklarda Ölüm Korkusu

Araþtýrmalar, okul öncesi çocuklarda ölüm korkusunun çok baskýn olduðunu göstermektedir. Öncelikle anne babasýnýn, daha sonra kendisinin öleceðinden korkar. Ölüm korkusunun tek çaresi ahiret inancýdýr. Ölümü öldürüp kabir kapýsýný kapatamadýðýmýza göre, Nereden geldik, nereye gideceðiz? sorusuna cevap bulmak zorundayýz. Bu sorunun cevabý da Ýslâm inancýnda vardýr.
Bir gün bir haným okuyucum telefonla beni aradý. Aðlamaklý bir sesle,
 Ali bey, annemi kaybettik, dedi.
Baþsaðlýðý ve sabýr diledim.
Konuþmaya devam etti:
 Annemin öldüðüne fazla üzülmüyorum, iyice yaþlanmýþtý, kendini zor taþýyordu. Namazýnda, niyazýnda, iyi bir insandý. Çok defa, Allahým beni çocuklarýma yük etme, yataða düþürmeden emanetini al, beni Hasanýma kavuþtur diye dua ettiðini duydum. Hasan derken ölen babamý kastediyordu. Babamý üç sene önce kaybettik. Sözü fazla uzatýp baþýnýzý aðrýtmak istemiyorum. Dört yaþýndaki kýzým için arýyorum. Büyükannesini çok severdi. Annem ölünce, kýzýmý hemen götürüp teyzesine býraktým. Annemin hasta olduðunu söyledik, öldüðünü bilmiyor. Uzun süre saklamamýz imkânsýz, bir þekilde bir yerlerden duyacak veya nereye gittiðini soracak. Ne cevap vereceðimi, nasýl anlatacaðýmý bilemiyorum; bana yardýmcý olun lütfen.
Tekrar baþsaðlýðý ve sabýr diledim.
 Siz inançlý bir insansýnýz, dedim. Bir-iki gün sonra acýnýz hafifleyince çocuðunuzu yanýnýza alýn. Ona büyükannesinin öldüðünü, fakat cennete gittiðini, orada daha güzel bir hayat yaþayacaðýný anlatýn.
Anne biraz tereddüt geçirdikten sonra:
 Ben de buna benzer þeyler anlatmayý düþünmüþtüm, dedi. Ancak, Büyük annemi bir daha göremeyecek miyim? derse ne cevap vereceðim?
 Çocuklarýn sorularýna cevap verirken dürüst olacaðýz. Detaylara girmeden, kýsaca, anlayacaðý kelimelerle cevap vereceðiz. Nasýl inanýyorsak öyle anlatacaðýz. Ýnancýmýza göre, ahirette yine biraraya geleceðiz, akrabalýk ve dostluk iliþkilerimiz devam edecek. Siz de çocuðunuza bunlarý anlatýn. Büyükannesiyle cennette buluþacaðýný, yine kendisini seveceðini söyleyin.
Çocuðun din eðitimini bir makaleye sýðdýramayacaðýmýzý siz de takdir edersiniz. Çocuklardan gelen, cevaplamakta zorluk çektiðiniz sorularý elektronik posta adresime gönderebilirsiniz; elimden geldiðince yardýmcý olmaya çalýþacaðýmdan emin olabilirsiniz.
Gönderen: 29.11.2003 - 02:02
Bu Mesaji Bildir   asanyakan üyenin diger mesajlarini ara asanyakan üyenin Profiline bak asanyakan üyeye özel mesaj gönder asanyakan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1026 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
erenarif (61), abuzersucu (68), sevgi_50 (60), haciyilmaz (59), emmare (43), NAMER TUTUCU (56), halis57 (53), DeLiKaNcA (45), hkocaman (43), þaran (64), Özge (42), Kayranur (49), ghakan (51), Zafer78 (47), akdeniz (50), yasehid (60), ecrennur (53), þit (45), fazlierdogan (58), ay_berke (55), av.emin (60), sirdasim (44), edabali (67), 1konuralp (62), dearling (48), ebu08 (52), hakyol60 (45), filedelfiya (34), dava_eri_41 (38), baydu.k (61), marzoglu (54), SeyH_Edebali (67), pelister (53), emrah adam (42), nursuz (56), yadel (47), mehmet-miraç (51), gönül karde&tho.. (56), huseyinn52 (34), dogla (62), ahmetdeniz52 (74), NurSema (46), lavinya (40), Nermin_26 (45), turguaza (40), karamurat37 (38), amine54 (46), yanliz_prens (41), xalohusen (57), mehasl (40), _AYSE_ (37), sesbb (51), enverkocaker (47), cawus (52), Nafiye (36), abdetun (42), sivaslý (57), Kerzi (53), eliflam (43), alp1975 (50), Gul Kurusu (32), nesetalanka (58), boun (40), nesemin7074 (51), hamditaha (54), incesu68 (47), SENCER BEY (58), bedevi_55 (47), birfakir (60), feyruzsaim (55), m.emin29 (51), tdadam (49), seyler99 (51), Bayram1404 (50), lifeview (45), Sevda_Yeli (37), mcimen19 (47), rustemekinci (56), felek (39), maç&yacu.. (48), yusuf2 (52), Oakyol (49), armyofgod (37), enginenes (51), antonyo (54), nagehangul (40), folowmeyk (61), FaTiH_34 (43), emincanakci (60), elburuz74 (51), sobre (57), halidcan (60), fazli_karadeniz (45), achillis (43), tevazuu58 (59), ABDETÜN (42), -hicret- (42), Nurtentezel (61), zemnur (34), sessizce006 (40), renda (72), m.k.a (56), djmuratkurt (48), gül_goncas&yacu.. (36), Ýhvani_Muslim (42), FaTiH.. (43), zehra-25 (47), kehkeþan (43), BeyazSavasci (41), ahsen2 (47), nezih (), Memet_ (53), bensu (114), olurya (39), mucahit35 (45), ediz (45), sahure (), re_ant (49), ibrahim-41 (50), Mavi24 (45), gýlman (52), cidem (57), Fatih06 (47), serdar akrep01 (43), neyzen100 (43), yesilhisar (41), brokoli (45), kocadag (46), harunel (), bordo mavi (39), aynur_canisi (49), Taxi yasar (79), cesmeler (55), yavcu (45), bülent demir (47), ugur19 (45), mecit korkut (49), seviyeli62 (63), knaben (55), AY YESIL (47), ~cÜdA~ (120), kafkasya (), babaakcakil (63), SILA086 (39), heart_hunter (41), hamitgul (51), nusret27 (37), lublumaya (48), nur83 (42)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.56560 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.