0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » KURANDA ADI GEÇEN PEYGAMBER VE VELİLER: HZ HUD AS....

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 5 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
KURANDA ADI GEÇEN PEYGAMBER VE VELİLER: HZ HUD AS....

944 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.03.2005
En Son On: 07.06.2007 - 21:48
Cinsiyeti: Erkek 
Hz. HÛD (a.s)


Kur'ân-ı kerim'de kıssası geçen peygamberlerden biri. Âd kavmine gelen Allah'ın rasûlü A'raf, Hûd, Şuarâ ve Ahkâf sûrelerinde kendisinden bahsedilmektedir.

Ad kavmine gönderilmiştir ki, Kur'ân dışında diğer mukaddes kitaplarda bu kavimden sözedilmemektedir (Abdulvahhab en-Neccâr, Kasasu'l-Enbiyâ, Beyrut, ty., s. 49). Âd kavmi Hz. Nûh tûfanından sonra putperestliğe dönen ilk kavimdir (İbn Kesîr, Kasasu'l-Enbiyâ, Beyrut 1982, I, 149)

Hud (a.s), Âd kavmi içinde soyu sopu şerefli bir kişiydi. Peygamberlikten önce ticaretle uğraşırdı. Hûd (a.s) orta boylu, esmer tenli, gür saçlı, güzel yüzlü idi. Ãdem (a.s)'a benzerdi. Zâhid, muttakî ve ibâdete düşkün idi. Cömert ve şefkatli idi; yoksullara bol bol sadaka verirdi (Hâkim, el-Müstedrek, I, 563).

Ad kavmi Arabu'l-âribe denilen Arabistan yarımadasına ilk yerleşen kavimlerdendir. Hadramevt'e ve Yemen'e kadar uzanan yurtlarda oturan bu kavmin yurtları otu, suyu, ve çeşitli nimetleri bol olan bir yerdi. Yerin üzerinden akan ırmakları, bağları, bahçeleri, sürü sürü davarları (eş-Şuara, 26/133, 134) yer altında da, su depoları ve köşkleri vardı (eş-Şuarâ, 26/129). Başkalarına nazaran onlara boy pos, güç ve kuvvet verilmişti.

Allahu Teâla, Ãd kavmine, Peygamber olarak Hûd (a.s)'ı gönderdi. O da kavmini bir ve tek olan Allah'a iman ve ibâdete, insanlara zulmetmekten vazgeçmeğe dâvet etti ise de, red ve tekzib ile karşılandı. Bunun üzerine, Allahu Teâla onlardan üç yıl yağmuru kesti. Onlar yağmur için Mekke'ye bir heyet gönderdiler. Allah, yağmur bekledikleri halde bir kasırga ile onları helâk etti.

Hz. Peygamberimiz (s.a.s) vedâ haccında, Usfan vadisine vardığı zaman, Hz. Ebû Bekr'e: "Ey Eba Bekr! Bu hangi vâdidir" diye sormuş. Hz. Ebû Bekir "Usfan vâdisidir" diye cevaplayınca: Hz. Peygamber (s.a.s) Hûd (a.s)'un, beline aba tutunmuş, belinden yukarısını alacalı bir kumaş ile bürümüş, genç ve kızıl, yuları hurma liflerinden örülmüş dişi bir deve üzerinde, hac için buradan telbiye ederek geçmiş olduğunu haber vermiştir (Ahmed b. Hanbel, I, 232).

Ad kavmi helâk olunca Hz. Hûd kendisine inananlar ile beraber Mekke'ye gelmiş ve vefat edinceye kadar orada kalmıştır.

Âd kavminin, Hz. Hûd'a karşı çıkarken ileri sürdükleri itirazlar, diğer Peygamberlere karşı muarızlarının ileri sürdükleri itirazların aynıdır. Hatta günümüz münkirlerinin de itirazları aynı türdendir. Ona itirazda baş çekenler de, diğer peygamberlere itiraz gibi kavmin ileri gelenleridir. İtirazın temelinde ise, dönmekte olan çıkar çarklarının devam etmesi vardır. Hz. Hûd'a yaptıkları itirazlarını şu maddelerde özetlemek mümkündür:

a- Hz. Hûd'u beyinsizlik ve sapıklıkla itham etmek:

"Kavminden ileri gelenler dediler ki: Biz seni açık bir sapıklık içinde görüyoruz" (el-A'raf, 7/60).

"Kavminden ileri gelen inkârcılar dediler ki; biz seni bir beyinsizlik içinde görüyoruz ve biz seni yalancılardan sanıyoruz'' (el-A'râf, 7/66).

b- Atalar dinine bağlılık:

"Dediler ki: demek sen, tek Allah'a kulluk edelim ve atalarımızın taptıklarını bırakalım diye mi bize geldin" (el-A'râf, 7/70). "Dediler: sen bizi tanrılarımızdan çevirmek için mi geldin?" (el-Ahkâf, 46/22).

c- Kendilerinin güçlü kuvvetli olduklarını söyleyip Hz. Hûd tarafından gelebilecek bir zararın olamıyacağını ileri sürmeleri:

"Ad kavmi, yeryüzünde haksız olarak büyüklük tasladılar ve; bizden daha kuvvetli kim var? dediler" (el-Fussilet, 41/15).

d- Âhireti inkâr etmeleri ve hayatın sadece dünya hayatından ibaret olduğunu ileri sürmeleri:

"Ne ise hep bu dünya hayatımızdır; ölürüz ve yaşarız (bir kısmımız ölürken bir kısmımız doğar). Biz öldükten sonra diriltecek değiliz" (el-Mü'minûn, 23/37).

e- Hz. Hûd'u küçümsemeleri:

''Kavminden, kendilerine dünya hayatında bol nimet verdiğimiz o inkâr eden ve âhiret hayatına kavuşmayı yalanlayan eşraf takımı dedi ki; bu da sizin gibi bir insandan başka birşey değildir. Sizin yediğinizden yiyor, sizin içtiğinizden içiyor. Eğer sizin gibi bir insana itaat ederseniz o takdîrde siz, mutlaka ziyana uğrayanlardan olursunuz" (el-Mü'minûn, 23/33-34).

Onların bu itiraz ve tavırlarına karşı Hz. Hûd'un takındığı tavır şöyle idi:

''Ey kavmim. Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka ilahınız yoktur. (O'na karşı gelmekten) sakınmaz mısın?" ''Ey kavmim, bende bir sapıklık yok; ben âlemlerin Rabbı tarafından gönderilmiş bir elçiyim. Size Rabbimin gönderdiği gerçekleri duyuruyorum, size öğüt veriyorum ve Allah tarafından, sizin bilmediğiniz şeyleri biliyorum" (el-A'râf, 7/65, 67, 71, 72). "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin, O'ndan başka ilahınız yoktur. Siz (putları Allah'a ortak koşmakla sadece iftira ediyorsunuz. Ey kavmim, ben sizden bunun için bir ücret istemiyorum. Benim ücretim beni yaratana aittir. Aklınızı kullanmıyor musunuz? Ey kavmim Rabbinizden mağfiret dileyin, sonra O'na tevbe edin (O'na yönelin)ki gökten üzerinize bol bol rahmet göndersin, kuvvetinize kuvvet katsın, Suç işleyerek (Allah'tan) yüz çevirmeyin"aglaHûd, ll/50-52). Geçmiş peygamberlerin ve kavimlerin kıssalarını Kur'ân'da zikredilmesi inananların ibret almaları içindir. Geçmiş peygamberlerin her tavrı müslümanlar için de takip edilecek bir yoldur. Meseleye bu yönden baktığımızda Hz. Hûd kıssasından alınacak İbretleri de şu şekilde özetlememiz mümkündür:

Hz. Hûd, Allah yoluna samimiyetle sarılmış vakûr bir kişidir. Söyleyeceğini, ölçüp tarttıktan sonra söylemektedir. Kötülüğe, kötülükle karşı koymadığı gibi yumuşak davranmaktadır. Kavmi kendisini beyinsizlikle itham ederken, kendisinin beyinsiz olmadığını, onları uyarmak üzere Allah tarafından gönderilmiş bir elçi olduğunu söylemekle yetinmektedir. Allah'ın üzerlerindeki nimetlerini kendilerine hatırlatmakta ve bu nimetlere şükretmiş olmaları için Allah'ın emirlerine riayet etmeleri gerektiğini anlatmaktadır, bundan dolayı onlardan bir ücret istemediğini özellikle belirtmektedir .

Wesselam
Ekleme Tarihi: 07.05.2007 - 10:03
Bu mesajı bildir   muhammed yusa üyenin diğer mesajları muhammed yusa`in Profili muhammed yusa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
özgürahmet su an offline özgürahmet  
hz.HUD AS.

66 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 03.04.2007
En Son On: 07.06.2007 - 14:49
Cinsiyeti: Erkek 
ellerine sağlık arkadaşım.yine çok güzel bir konuya parmak basmışsın.yalnız hud kavmi sapkınlığının yanında tartıda hile yaptıkları içinde helak edilmişlerdir.
Ekleme Tarihi: 07.05.2007 - 14:35
Bu mesajı bildir   özgürahmet üyenin diğer mesajları özgürahmet`in Profili özgürahmet Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  
BIZDE HEPSI VAR

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 17:46
Cinsiyeti: ----- 
ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM YAZINI OKUDUKTAN SONRA DUSUNDUMDE O KAVIM OLSUN LUT KAVMI OLSUN SADECE BU AZGINLIKLARIYLA HELAK EDILDILER.BIZIM GUNUMUZDE HELAK OLAN BUTUN KAVIMLERIN AZGINLIKLARI VAR.RABBIM MUHAFAZA EYLESIN SONUMUZ HAYROLA...
Ekleme Tarihi: 07.05.2007 - 17:03
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
özgürahmet su an offline özgürahmet  
evet der_ya

66 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 03.04.2007
En Son On: 07.06.2007 - 14:49
Cinsiyeti: Erkek 
bizim durumumuzda pek parlak gözükmüyor.her ne kadar kimliklerde islam yazsada bazılarımız sapkınlıkta diğer kavimleri solladık bile
Ekleme Tarihi: 08.05.2007 - 08:46
Bu mesajı bildir   özgürahmet üyenin diğer mesajları özgürahmet`in Profili özgürahmet Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
hidayete davet su an offline hidayete davet  
Her zaman diliminde her kavimde Resuller inkar edilmiştir.

35 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 22.05.2007
En Son On: 24.08.2007 - 10:00
Cinsiyeti: Erkek 
ESAVRVB
Kardeşlierim durum aynen öyle ;
her devirde resuller yalanlanmış,onlara siz dalalettesiniz, deli denilmiş, bu gün de öyle
bakın aşağıdaki duruma inş...

44/DUHAN-10: Fertekýb yevme te’tîs semâu bi duhânin mubîn(mubînin).
Göklerin açýk bir dumanla kaplanacaðý günü gözetle.

44/DUHAN-11: Yagþân nâs(nâse), hâzâ azâbun elîm(elîmun).
(Öyle bir duman kigöz kırpma bütün insanlarý saracak elîm bir azaptýr.

44/DUHAN-12: Rabbenekþif annel azâbe innâ mu’minûn(mu’minûne).
Onlar “Rabbimiz” diyecekler. “Bu azabý bizden kaldýr, çünkü muhakkak ki biz mü’minleriz.”

44/DUHAN-13: Ennâ lehumuz zikrâ ve kad câehum resûlun mubîn(mubînun).
Onlar ibret almazlar. Onlara, andolsun ki apaçýk bir resûl geldi.

44/DUHAN-14: Summe tevellev anhu ve kâlû muallemun mecnûn(mecnûnun).
Sonra ondan yüz çevirdiler ve ona “öðretilmiþ deli” dediler.


Iste Allah bugünleri Peygamber Efendimize isaretlemis ve bugünlerde Mehdi as.’in vazifede olacagini müjdelemistir.

“Ümmetimin en hayirlisi Mehdi as.’dir” buyuruyor ve „en hayirliniz Kur’ani ögrenen ve ögretendir“ diyor Peygamber Efendimiz.

Ve en hayirli olan Kur’ani Kerim’i Allah’tan ögrenen ve bize ögreten Mehdi as. Efendi hz.’leridir.

Insanlar suanda Kur’ani unutmuslar. Gercekten Kur’anin yerine elyazma kitaplarini gecirmisler. Kur’an ayetlerinin yerine tecvidi gecirmisler. Hayatta olan insanlarin Kur’ana taabi olmalarinin yerine, sanki Kur’ani Kerim ölüler icin gelmis, ölüler icin getirilmis bir vaziyet almis.
Böyle olunca insanlar tamamen dinden uzaklasmis, Kur’an unutulmustur. Furkan 27-30. ayeti kerimelerinde bu böyle ifade ediliyor:

25/FURKAN-27: Ve yevme yeadduz zâlimu alâ yedeyhi yekûlu yâ leytenît tehaztu mear resûli sebîlâ(sebîlen).
Zalimlerin herbiri iki elini ısırdığı o günde şöyle diyecekler: “Ne olurdu, O resûl ile beraber, sebîli (Allah’a ulaştıran yolu) tutsaydım.”
25/FURKAN-28: Yâ veyletâ leytenî lem ettehýz fulânen halîlâ(halîlen).
Yazıklar olsun bana, ne olurdu filânı dost edinmeseydim.
25/FURKAN-29: Lekad edallenî aniz zikri ba’de iz câenî, ve kâneþ þeytânu lil insâni hazûlâ(hazûlen).
Andolsun ki; bana Kur’ân gelmişken o, beni zikirden saptırdý. şeytan, insanı yalnız bırakır.
25/FURKAN-30: Ve kâler resûlu yâ rabbi inne kavmît tehazû hâzel kur’âne mehcûrâ(mehcûren).
Resûl dedi ki: “Yarab, kavmim Kur’ân’ı terkettiler.”


Öyleyse buradaki Resul’ün Peygamber Efendimizin olmasi mümkün degil cünkü onun döneminde Kur’an bütün boyutlariyla yasandi. Bu ayetlerde (Furkan 27-30) bahsi gecen Resul, baska bir Resul olmasi mümkün degil cünkü sözü gecen kitap Kur’ani Kerim, zikir, Kur’ani Kerim. Öyleyse her acidan bizzat buradaki Resul Mehdi as. oldugu, Allah’tan aldigi ögreti ile Kur’ani Kerimi acikliyacagi ama dinde Sadat ve Küberanin Zanlara taabi olup insanlari onun aciklamalarindan ali koyduklari, seytanin zikirden ali koydugunu Allah’u Teala ifade ediyor.

Simdi seytani Veli edinen bu zavalli insanlar kendilerini hidayette zannediyorlar. Araf suresinin 30. ayeti kerimesinde bu aciklaniyor:

7/A'RAF-30: Ferîkan hadâ ve ferîkan hakka aleyhimud dalâletu, innehumuttehazûþ şeyâtîne evliyâe min dûnillâhi ve yahsebûne ennehum muhtedûn(muhtedûne).

Bir kısmı hidayete erdi ve bir kısmının üzerine dalâlet hak oldu. Muhakkak ki; onlar, Allah’tan başka şeytanlarş dostlar edindiler. Ve onlar kendilerinin hidayete erdiklerini zannediyorlar (hesap ediyorlar).


Bu insanlar seytani dost edinmisler ve insanlari Efendi hz. lerine karsi kiskirtiyorlar. Onun „Allah’a ulasmayi dileyin“ davetine, „ruh bize hayat verir, ruh vücudtan cikinca insan ölür, ancak ölümle insanin ruhu Allah’a ulasir“ diyorlar.

Allah’u Teala’da Tevbe 32 ve 33. ayetlerinde söyle buyuruyor:

9/TEVBE-32: Yurîdûne en yutfîû nûrallâhi bi efvâhihim ve ye'ballâhu illâ en yutimme nûrehu ve lev kerihel kâfirûn(kâfirûne).
(Onlar) ağızları ile Allah’ýn nurunu söndürmeyi istiyorlar. Ve Allah, kâfirler kerih görseler bile nurunu tamamlamaktan başka bir şey istemez.

9/TEVBE-33: Huvellezî ersele resûlehu bil hudâ ve dînil hakký li yuzhirehu aled dîni kullihî ve lev kerihel muşrikûn(muşrikûne).
Müşrikler kerih görseler bile; resûlünü, dîn üzerine, dînin bütününü (bütün özelliklerini) izhar etmesi (ortaya çıkarması) için hidayetle, hak dîn ile gönderen, O’dur.


Öyleyse suanda Hidayet cagindayiz, hidayet caginda devrin Imami Mehdi as. Efendimizdir. Hidayetle gelmistir. Hidayet, insan ruhunun dünya hayatinda Allah’a ulasmasidir. Insanlari 30 yildan beri Allah’a davet etmektedir. Allah’a ulasmayi dileyin
"Yarabbi dünya hayatını yaşarken ruhumu sana ulaştır" diye kalpden bir dilek dileyin inş..
Allah razı olsun.
Ekleme Tarihi: 08.06.2007 - 10:16
Bu mesajı bildir   hidayete davet üyenin diğer mesajları hidayete davet`in Profili zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1410 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ilhan29 (55), bozadeniz (43), islamboy84 (40), küçük &t.. (49), teknur (50), hlim (51), veleye (60), Abdullah_78 (46), sefa60 (45), Gaziantepli (34), sivasliunsal (48), mcu (44), asess (45), akif21 (61), mimar_sophie (44), mamusali (49), Bilal_YETER (41), edare (42), terrazi (43), FaTMaNuR (60)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.76590 saniyede açıldı