0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Secdedeki Özgürlük

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
der_ya su an offline der_ya  
Secdedeki Özgürlük

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 17:46
Cinsiyeti: ----- 
Eklense de başıma dünyada kaç baş varsa. Başım onların hepsi için secdeye varsa”

Merhum Necip Fazıl ne güzel ifade etmiş. Namazın her rüknü muhteşemdir, fakat secde belki de doruk noktasıdır Allah’u alem. Kulun Rabbi’ne arada hiçbir engel olmadan, doğrudan içini döktüğü ve kulluğun hazzını duyduğu bir nokta.




Rüku da Rabbin karşısında bir eğilmedir, fakat secde bambaşkadır. İnsanın madden ve manen Rabbisinin karşısında en küçük olduğu zaman dilimidir. İnsanın en değer verdiği başını O’nun karşısında yere koyması ve Rabbim Senin emrin üzere karşında secde ederek başımı yere koyuyorum, gerekirse bu başımı yine Senin yolunda koltuğumun altına almaya hazırım, demesi o insan için kulluğun gerekliliği olarak görülebilir.



İnsanlar dünyada madden ve manen çeşitli şeyler karşısında eğilebiliyorlar. Bu bazen para, bazen bir karşı cins, bazen ise makam şan ve şöhret olabiliyor. Bir insan Allah’a hakkıyla kul değil ise ya yukarıda sayılan şeylere veya başka bir şeye bağımlı olarak yaşar. Yani ne kadar özgürüm de dese aslında iç dünyasında özgür değildir. Ya paraya bağımlılığı vardır, ya da başka bir maddeye.



Fakat insan Allah’a secde ettiğinde adeta şunu demiş oluyor; “Rabbim ben Senin kulunum, biliyorum Sen istersen her şey olur ve istemezsen de hiç bir şey olmaz. Senden başka hiçbir güç yok ki ben onlara bağlı kalayım. Ben yanlız Sana secde ediyorum” der ve Allah’tan gayrı şeyler karşısında özgürlüğünü ilan etmiş olur.

Allah’a secde etmenin şükrünü bile hakkıyla eda etmemiz belki mümkün değildir. Gerçek ve tek secde edilecek ancak O’dur. Secdenin karşılık bulduğu tek yer de O’nun katıdır.





Rabbim tüm inananlara hakkıyla Kendine secde etmeyi ve inanmayanlara da hakkıyla inanmalarını nasib etsin, secde kahramanlarının da sayısını attırsın inşallah. Amin.



Ufuk Altınbaş
Ekleme Tarihi: 31.07.2008 - 22:33
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Kulluğum Sultanlığımdır

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
Hatırlıyorum, bir tanıdığım
'Niçin namaz kılıyorsun?' diye sormuştu da hemen cevap vermek yerine, başka bir soruyla mukabele etmiştim: 'İlletini mi öğrenmek istiyorsun, hikmetini mi?' Şaşırmış, 'bu ne demek oluyor' demişti. Şöyle bir açıklama yapmıştım: 'İllet, hakiki sebep demektir. Hikmet ise, gözetilen fayda ve menfaat.'
'Şu halde illeti nedir?'
'İlâhî emir, sadece emredildiği için kılıyorum.'
'Ya hikmeti?'
'Saymakla bitmez. Ben, hemen aklıma gelenleri söyleyeyim. Herşeyden önce, cehennem ateşinin kalkanı, kabir azâbının siperi ve cennet kapılarının anahtarıdır. Ebedî saadet, onun sonsuza uzanan bir meyvesidir.
Namaz kalbe gıda, rûha şifa, bedene sıhhat, vicdana ölçü, akla istikâmet, iradeye kuvvet ve duygulara intizam verir.
Namaz, hayatı disiplin altına alır, günahtan korur, manevî kirleri temizler. Ruh, onunla nefes alır, huzur bulur, sükûna erer, Rabbine yönelir. Mânevî yükselişin merdivenidir namaz; bütün ibadetlerin özüdür.
Ancak bunların hiçbiri olmasaydı bile ben namazımı yine kılacaktım. Çünkü, faydalar teşvik edici olabilir, fakat asla hakiki sebep olamaz. Önce istenilmez, belki sonra verilir.'
O zaman söyleyemedim, dostuma şunları da söylemek isterdim:
'Namaz îmânımın ifadesidir, acizliğimin, zayıflığımın, çaresizliğimin, kısacası kulluğumun itirafıdır.
Namaz gözümün nuru, gönlümün gözbebeğidir. Dünyam onunla aydınlandı, hakikatı onun ışığıyla gördüm, diğer varlıkların ibadetlerini onun ilhâmıyla bildim.
Secdedeki zilletimde izzetimi bulmuşum. Allah'a baş eğişim, başkasına baş eğmeyeceğime dair yeminimdir. Alnım yeri öperken, rûhum da beni sayısız ni'metlerle yaşatan rahmet elini öpmektedir.
Namazda ben âlem olurum, âlem de ben olur. Yüce divanda kâinatın sözcülüğünü ederim. Dilsiz varlıklar benim dilimde dile gelir.
Seccade tahtım, secde saltanâtım... ve kulluğum sultanlığımdır.'
ömer sevinçligül

Ekleme Tarihi: 01.08.2008 - 00:44
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
Secde O ki O'na en yakın yer, o ki O'nun en sevdiği dua mekanı, o ki
Resulünün, Kul Rabbine en ziyade
secdede iken yakın olur, öyle ise (secdede) duayı çok yapın." diyerek bunları
fade buyurduğu manevi buluşma diyarı.Allah (c.c.)'ım (c.c.) ben ona
layık değilim ama başka gidecek yerim yok. Sen'in yüceliğin
karşısında aczimi anlatabileceğim tek mekandır orası....
Beni de kabul et, şu günahkar başı da yolunda koparılan bir baş
olamasa da hiç olmazsa secdende can versin. Sadece başım değil
Sana her hücrem secde etsin, her hücrem tevbe etsin.
Sonra kaldırsam da yerden başımı, ruhum hep secdede kalsın
Ruhum hep secdede kalsın.
Allah (c.c.) Canımızı Secde Halinde İken Alsın?!
Azrail (a.s.) Secde Halinde İken Gelsin.
İnşaAllah (c.c.), Amin

Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?

Secdeye vardığınızda ölmeyi düşlediniz mi hiç ?
O anda, O'na en yakınken O'na varmayı hayal ettiniz mi ?
Ya da bunu neden hayal ettiğinizi düşünüp de hüzünlendiniz mi
bir anlık da olsa ??
Belki pek çok şeyin bilincinde olarak, en iyi dostunuzun
kollarında, seccadede can vermek istediniz, belki secdede bir an
için boş bulunup, ettiğiniz tevbelerin kabul olunduğu hissine
kapılıp istediniz ölümü? Belki de Rabbinize, sizi yanına
günahsızken almasını niyaz edecektiniz de, secdede yapılmış
bir tevbenin ardından aklınıza geliverdi bu Belki hiç istemediğiniz
ve deliler gibi korktuğunuz bunun aksi olan durum aklınıza
geliverdi de ondan Günahkar, tevbeden aciz kalmış, günahlarında
ısrar etmiş ama tevbe etmeye fırsat bulamamışken alındığını
düşündünüz ruhunuzun ve hemen o anda ölmek istediniz, kimbilir.
Asıl duanız buydu belki de Rabbim günahlarımı bağışlar bağışlamaz
al ruhumu yalvarırım! Beni huzuruna günahlarımla alma !
Alma ki o halde nasıl çıkarım huzuruna Rabbim, nasıl??
Hangi yüzle? diye yakaracaktınız da, aklınıza ölüm geliverdi o
biçarelik içinde ve arzuladınız ölümü. ...

Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?

Hiç kendinizi Beytullah'ın önünde yere kapanmış düşünüp,
ihramınızın kefen olmasını, O Mübarek Zatın (S.A.V.) ayak
bastığı yere başınızı koyup can verdiğinizi ve daha önce bunun
kadar güzel bir hayal kurmadığınızı idrak edip ağladınız mı ?


Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?

Ya da bazen, arasıra da olsa, sırf secdede can vermek, O'na
en yakın olduğunuzu idrak ettiğiniz ve o en aciz, en cahil,
en gafil halinizle dahi Rahmetini üzerinizde hissettiğiniz bir anda
ölmek niyetiyle, böylesi bir teslimiyet içinde başınızı secdeden
hiç kaldırmak istemediğiniz olur mu??
Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?

Başınızı secdeden kaldırmadan O'nu kaldırdığınızda yine bir
sürü yanlış amel işleyecek olduğunuz ve yine O'nun istemediği
bir sürü günaha bulanacağınız, bu kez O'nun huzuruna daha
günahkar bir başla geri dönecek olduğunuz aklınıza geldikçe,
utancınızdan daha bir gömüldünüz mü hiç seccadenizin içine??
Rabbin rahmetine sığınır gibi, affına sığınır gibi sarıldınız mı
hiç O'na?Ya da en azından, başınız secde yerinde iken, o başınızı
önünde eğilmeye layık gören Rabbinize şükretmek için, aslında
hep secdede kalmanız gerektiğini anımsayıp, secdelerinizi biraz
daha uzattığınız olur mu arasıra da olsa??


Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?

Sizin de seccadeleriniz ıslanır mı bu düşünceler içinde?
Tevbeleriniz kuru kuru mu gider yoksa Rabb katına?
Rabbin verdiği, gözyaşı nimetine bulanamadan mı?
Yoksa bir damlayı esirger misiniz siz O'nu verenden, hem de
size o bir damla gözyaşı karşılığında mağfiretini müjdelemişken? ?

Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?

Bitip tükenmeyen günah yükünüzün altında ezilirken,
üzerinize çullanmışken tüm kusurlarınız, seccadeye gömülmek,
ona gömülmeye mahkum olmak ancak bir hediyedir, orada can
vermekse bir lütuftur diye düşünüp, buna layık olmak arzusuyla
dolup taştığınız olur mu hiç?
Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?

Yapmayanlar, yapamayanlar, yapmak nasip olmayanlar çoğunlukta
iken, acizlerin acizi olarak, belki de hiç hakkınız yokken
size nasip olunan kulluk etme nimetini düşündünüz mü hiç?
Düşünüp te doğru düzgün yerine getiremediğiniz amellerinizin
kusurlarını aklınıza getirip utandığınız, utancınızdan ancak
başınız yerde tevbe edebileceğinizi anlayıp, çaresizlik içinde
bunu yapmaya çabaladığınız oldu mu? Ya da başınızı kaldırmaya
yüz bulamadığınız Resulullah (S.A.V.) Efendimizin:
"Rabbiniz Hayy'dir, Kerim'dir. Kulu duâ ederek kendisine
elini kaldırdığı zaman, O, ellerini
boş çevirmekten istihya eder.buyruğunu işittiğinizde, O Yüceler
Yücesi, dua edenlerin ellerini boş çevirmekten haya ederken, ben
O'na karşı nasıl başımı kaldırıp ta af dileyeyim, isteyeyim,
bendeki bu hayasızlık ile Rabbime nasıl el açıp dua etmeye yüz
bulayım diye düşünüp, bunu hak etmediğinizi idrak ettiğiniz a
nlarda secde yeri en samimi sırdaşınız oldu mu sizin de?

Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?

İmam Zeynul Abidin (r.a)'ın, namaz için ayakta durmaktan
ayakları şişen Resulullah(sav)'e sorduğu, Senin geçmiş ve gelecek
tüm günahlarını Allah (c.c.) Teala, bağışlamış olmasına rağmen neden
bu kadar kendini zorluğa düşürüyorsun? sorusuna aldığı, Acaba
ben şükür eden bir kul olmayayım mı? cevabını okuduğunuzda düştüğünüz o acı duygu aleminde kendiniz için, Ya Rabb!
Yetiremediğim ve yetiremeyeceğim şükrüm için beni affeyle,
beni de şükretme gayretindeki kullarından eyle! diye dua etmek, şükreden kullardan olmak ümidi ile ettiğiniz secdelerden birini
yaparken, en azından bu niyet ve ahval üzere iken can vermek
saadetini tatmayı ne kadar isterdiniz değil mi?

Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?

Resulullah (S.A.V.) Efendimizin, kendisinin iste buyruğu üzerine,
Rabia b. âlik el Eslemi(ra)'ın Cennette Sana arkadaş olmak isterim. sözlerine, çok secde ederek kendin için bana yardımcı ol" diye
icabet ettiği aklınıza geldikçe, O'na, O Güzeller Güzeline,
O Güller Sultanına arkadaş olacaksam, secdeden başımı
kaldırmamaya razıyım, hatta bunun için orada can vermeyi
dilerim ama.. diye diye bir sürü ah çekip, iç geçirdiğiniz
secdelerden birinde ömrünüzün son bulması, sadece bu hasret
ile göçmek dahi, ne büyük bir saadet olurdu öyle değil mi?
Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?

Secde O ki O'na en yakın yer, o ki O'nun en sevdiği dua
mekanı, o ki Resulünün, Kul Rabbine en ziyade secdede iken
yakın olur, öyle ise (secdede) duayı çok yapın." diyerek bunları
ifade buyurduğu manevi buluşma diyarı.Allah (c.c.)'ım (c.c.) ben ona
layık değilim ama başka gidecek yerim yok. Sen'in yüceliğin
karşısında aczimi anlatabileceğim tek mekandır orası....
Beni de kabul et, şu günahkar başı da yolunda koparılan bir baş
olamasa da hiç olmazsa secdende can versin. Sadece başım değil
Sana her hücrem secde etsin, her hücrem tevbe etsin.
Sonra kaldırsam da yerden başımı, ruhum hep secdede kalsın
Ruhum hep secdede kalsın.
Allah (c.c.) Canımızı Secde Halinde İken Alsın?!
Azrail (a.s.) Secde Halinde İken Gelsin.
İnşaAllah (c.c.), Amin
ALINTI

Ekleme Tarihi: 01.08.2008 - 00:48
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an 1 üye ve 1284 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.62839 saniyede açıldı