0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » ÖNEMLİ BİR SUAL

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 8 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
ÖNEMLİ BİR SUAL

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Şöyle bir sual bugün Kalbimize tesir etti..


"Bazı insanlar dünyevi hayatları yaşantıları söylemleri yazıları kelamları dolayısıyla uyarılırlar, lakin onlar bu hal vücudlarını kabul etmezler derler ki benim niyetim iyi kalbim temiz.

Peki bu hal acaba; İki cihan güneşini (r.a.) ayrı tutuyorum Sahabe yada Selef-i Salihin veyahut Milyonlar adedince Evliya-ı Kiramın hangisi söylemiştir...Yani dünyevi hayat yaşayıp dünyevi sevgiler söylemler kelamlar bulundurup niyetimiz iyi kalbimiz temiz demişlermidir acaba"


İşde içimizi kemiren sual budur güzel din kardeşlerim sizin fikriniz nedir. Sizce söylemişler midir?
Ekleme Tarihi: 17.01.2007 - 22:40
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
hanzade3 su an offline hanzade3  

975 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.11.2006
En Son On: 11.06.2010 - 18:28
Cinsiyeti: Bayan 
Ve Aleyküm Selam..

Allah Razı Olsun sizlerden. Yazdığınız, söylediğiniz herşey ruhumuza bir şebnem gibi yağmakta bizi beslemektedir.. Yağmur yağdığı yeri nasıl kuraklıktan kurtarırsa bizlerde o yağmur deryasından nasibimizi almak için oradan oraya koşturmaktayız..

Benim Kalbim Temiz.. Bu cümleyi günlük hayatın koşuşturması içinde o kadar duyuyoruz ki, O zaman bende latife olsun diye soruyorum.

--Hayırdır Kalbini ACE ilemi temziledin!..

Tabii bilindik manzaralar..

Kalbi bir insanın nasıl temiz olur kardeşim. Günahların sağnak sağnak yağdığı bir ortamda yaşıyoruz. Her yerde bir günah ortamı. Caddeye çıkıyorsun, alışverişe çıkıyorsun. İster istemez pek çok şeye şahit kalıyouz..Ben her ne kadar TV seyretmesemde arada açık oluyor. O görüntüler malum.. İnsanı maneviyattan uzaklaştıran okadar çok şey varki..

Bir insanın nasıl ekmeğe, suya, havaya ihtiyacı varsa Ruhunda ihtiyacı manevi lezzetlerdir..
Namaz, zikir, sohbetler.. Bunlardan mahrum kalan ruh kendini sıkar.. Sıkıldıkça da günümüz insanlarının deyimleriyle yok stres yok depresyon gibi isimlerle adlandırırız..


Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bir kimse, günah işlediği zaman kalbinde siyah bir nokta hasıl olur. Eğer tevbe ederse, o leke silinir. Tevbe etmeyip tekrar günah işlerse, o leke büyür ve kalbin tamamını kaplar, kalb, kapkara olur.) [Harâiti]


(Üç şey kalbe kasvet verir: Yemeği, uykuyu ve rahat olmayı sevmek.) [Deylemi]

(Paslanan her şeyin bir cilası vardır. Kalbin cilası "Estağfirullah" demektir.) [Deylemi]

Ölümü çok hatırlamak da, oruç tutmak da kalblerin pasını siler. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Her ay 3 gün oruç tutanın kalbinin pası temizlenir.) [Nesai]

Su değdiği,rutubette kaldığı zaman demirin paslandığı gibi, kalbler de günah yüzünden paslanır.
Orada bulunanlar,
(Kalblerin cilası nedir ya Resulallah) dediler. Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Ölümü çok hatırlamak ve Kur'an-ı kerim okumaktır.) [Beyheki]

Kalbin karardığı nasıl bilinir, temizlenmesi nasıl olur?

Haram yemek kalbi karartır, hasta eder. Zünnun-i Mısri hazretleri buyurdu ki:


Kalbin kararmasının dört alameti vardır:
1- İbadetin tadını duymaz.
2- Allah korkusu hatırına gelmez.
3- Gördüklerinden ibret almaz.
4- Okuduklarını, öğrendiklerini anlayıp kavrayamaz.

Muhammed bin Fadl Belhi hazretleri de buyurdu ki: Kalbin kararmasına 4 şey sebep olur:
1- Öğrendiği ile amel etmemek.
2- Bilmeyerek yapmak.
3- Bilmediklerini öğrenmemek.
4- Başkasının öğrenmesine mani olmak.


Nefs, kötü isteklerden [dinin yasakladığı şeylerden] kurtarılınca, kalb temizlenir.
Kalbi temizlemek için riyazet ve mücahede gerekir. Riyazet, nefsin arzularını yapmamaktır. Nefsimiz, haramları, mekruhları arzu eder. Bunlardan kaçmak gerekir. Mücahede, nefsin istemediği şeyleri yapmak demektir. Nefsimiz, iyilik ve ibadet yapmak istemez. İyilik ve ibadet ederek kalbi temizlemelidir!


İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlânın emirlerini yapmamak kalbin bozuk olmasındandır. Kalbin bozuk olması, dine tam inanmamaktır. İmanın alameti, dinin emirlerini seve seve yapmaktır. [Namaz kılmayıp günah işleyenin, (Benim kalbim temiz, sen kalbe bak) demesinin çok yanlış olduğu buradan da anlaşılır.]


Kalb, sevgi yeridir. Sevgi bulunmayan kalb ölmüş demektir. Kalbde, ya dünya sevgisi veya Allah sevgisi bulunur. Allah'ı anarak, ibadet yaparak, kalbden dünya sevgisi çıkarılınca, kalb temiz olur. Bu temiz kalbe, Allah sevgisi, kendiliğinden dolar. Günah işleyince, kalb kararır, hastalanır, dünya sevgisi yerleşir ve Allah sevgisi gider. Kalbin bu hali, bir şişeye benzer. Su doldurunca, havası çıkar. Suyu boşaltınca, hava kendiliğinden dolar.

Selam ve Dua ile..KULTANESİ..gül


Bu mesaj 3 kez ve en son hanzade3 tarafından 18.01.2007 - 00:07 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 17.01.2007 - 23:48
Bu mesajı bildir   hanzade3 üyenin diğer mesajları hanzade3`in Profili zum Anfang der Seite
hanzade3 su an offline hanzade3  

975 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.11.2006
En Son On: 11.06.2010 - 18:28
Cinsiyeti: Bayan 
Ve Aleyküm Selam..

Kalbi temizlerken dört engel çıkar:

1- Mal sevgisi: Malın kendisi değil, sevgisidir. Kalbi temizlemek, ahireti kazanmak için malın önemi büyüktür. Fakat mal sevgisi engeldir. Mal sevgisini kalbden çıkarmalıdır!

2- Makam sevgisi: Ahiret nimetlerini elde etmek için makam ve mevki elbette iyidir. Mal gibi makamın da kendisi değil sevgisi engeldir. Hizmet için bir makama talip olmak başka şey, nefsin arzularını tatmin için makam sahibi olmak ayrı şeydir.

3- Yabancı sevgi: Allah sevgisinden başka her sevgiyi kalbden çıkarmalıdır!

4- Günah: Her günaha tevbe etmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kim günah işlerse, kalbinde siyah bir nokta hasıl olur. Tevbe ederse silinir. Günahlara devam ederse, o leke büyüyüp kalbin tamamını kaplar.) [Nesai]

Bu dört engeli aşmak için dört şey gerekir.
1- Çok yememek, helalinden yemek.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Çok yiyip içmekle kalbinizi öldürmeyin!) [İ.Gazali]

(Haram karıştırmadan, kırk gün helal yiyenin kalbi nurla dolar. Kalbine nehir gibi hikmet akar. Dünya sevgisi kalbinden çıkar.) [Ebu Nuaym]

2- Çok uyumamak.
Çok yiyen çok su içip çok uyur. Çok uyuyan da Kıyamette pişman olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, çok yiyip içeni ve çok uyuyanı sevmez.) [İ.Gazali]

3- Çok konuşmamak.
Hadis-i şerifte, (Çok konuşan çok hata eder, çok günah işler. Çok günah işleyen de, Cehenneme gider) buyuruldu. (Ebu Nuaym)

4- Kötülerden uzak durmak.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kişinin dini, arkadaşının dini gibidir, kiminle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin.) [Hakim]


Kalbi günahlardan riyazetle temizlemek mümkündür..

Günahlar kalbi karartır. Günahkâr kimsede, ibadet etme isteği kalmaz. Günahı silmek için iyilik ve ibadet yapmak lazımdır. Günah işlemeden iyilik ve ibadet yapılırsa kalb daha parlar, cilalanır.

Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Bizim için, bizim uğrumuzda mücahede edenleri elbette kendi yollarımıza kavuştururuz.) [Ankebut 69]


Nefs-i emmare ile cihad, iki yolla olur. Birincisine (Riyazet), ikincisine (Mücahede) denir.

Riyazet, nefsin arzularını yapmamak demektir. Nefs ahmak olduğu için her istediği kendi zararınadır. Nefs daima haramları ister.

Mücahede ise, nefsin istemediği şeyleri yapmaktır. Nefsimiz, iyilik ve ibadet etmemizi istemez. Nefse, günahlardan kaçmak, ibadet etmekten daha güç gelir. Onun için günahtan kaçmak daha sevaptır.

Yahya bin Muaz-i Razi hazretleri buyuruyor ki:
(Riyazet dört şeyle olur: Az yemek, az uyumak, az konuşmak ve günahlardan gelecek sıkıntıya katlanmakla.)

Bir kimse mücahede ve riyazet yaparsa, yani bildiği hususlarda dinimizin emirlerine uymaya çalışırsa, bilmediği hususları da kolayca öğrenir.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bildiği ile amel edene, Allahü teâlâ bilmediklerini de öğretir.) [Buhari]

Allahü teâlânın bildirdiği yola girip o yolda yürümeye çalışana yaptığı işler kolaylaştırılır. Allahü teâlâ bir iyiliğe on mislinden yedi yüz misline kadar, hatta daha fazla sevap verir. Allahü teâlânın ihsanı boldur.

Allahü teâlâ, hadis-i kudside,
(Bana bir karış yaklaşana, bir arşın yaklaşırım) buyuruyor. Elbette bu yaklaşma manevi yaklaşmadır.

Birisine, yakın dostum demek, evimiz yakın demek değil, dostluğumuz iyi demektir.
Allahü teâlânın yakınlığını da böyle anlamalıdır. (Yere göğe sığmam, mümin kulların kalbine sığarım) ve (Müminlerin kalbindeyim) hadis-i kudsileri de böyledir.


Bir insan, her türlü kötülüğü yaptıktan sonra, kalbim temizdir, diyemez.
Bir insanın iyi veya kötü olması yaptıklarına göre değişir. Bir insan eğer hiç kimseye zararı dokunmuyorsa, elinden geldiği kadar herkese faydalı olmaya çalışıyorsa, Allahü teâlânın emirlerine uyup yasakladıklarından kaçıyorsa o insan hem iyi niyetli hem de temiz kalblidir. Fakat her kötülüğü yapıyorsa, Allahü teâlânın emirlerini yapmayıp yasaklarından kaçmıyorsa; ne kadar niyetim iyi, kalbim temiz, sen kalbe bak, dese de ona inanılmaz ve iyi biri olduğu asla söylenmez.

Çünkü Hadika isimli kıymetli kitapta buyuruluyor ki:
Haram işleyenlerin, sen kalbime bak, kalbim temiz demeleri yanlıştır. Müslümanları aldatmaktır. Ancak dinin emir ve yasaklarına uyanın kalbi temiz olur.


Selam ve Dua ile..KULTANESİ gül
Ekleme Tarihi: 18.01.2007 - 00:02
Bu mesajı bildir   hanzade3 üyenin diğer mesajları hanzade3`in Profili zum Anfang der Seite
hanzade3 su an offline hanzade3  

975 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.11.2006
En Son On: 11.06.2010 - 18:28
Cinsiyeti: Bayan 
Selamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve Beraketuhu ve Magfiretuhu.

Sual: Günah işleyenlerin, "Sen kalbe bak, kalbimiz temizdir. Allah kalbe bakar" demeleri doğru mudur?

CEVAP
Kur'an-ı kerimde mealen, (Günah işleyene ve kâfir olana itaat etme) buyuruldu. (İnsan 23)

Allahü teâlâ, bu âyet-i kerimede, önce (günah işleyene) sonra (kâfire itaat etme!) buyurdu.

Çünkü, müslümanın kâfirle buluşması az olur.
Günah işleyenden emir alması daha çok olur. Bundan başka, günah işleyen ile birlikte bulunmanın, kâfirle beraber bulunmaktan daha çok zararlı olduğunu göstermektedir.

Yine Kur'an-ı kerimde mealen, (Kalbi bizi zikretmekten gafil olan ve nefsinin arzuları peşinde koşan ve hareketlerinde İslamın dışına taşan kimseye itaat etme) buyuruldu. (Kehf 28)

Bu âyet-i kerimeden anlaşılıyor ki, nefse uymak, kalbin gafil olmasını gösterir. Bedenin bozuk olması, yani günah işlemek, kalbin bozuk olmasının alametidir.

Açık gezenlerin, içki içenlerin veya başka günah işleyenlerin ve ibadet etmeyenlerin, müslümanlara karşı, (Sen, kalbe bak, kalbimiz temizdir. Allah kalbe bakar) demelerinin yanlış ve bozuk olduğunu, bu âyet-i kerime göstermektedir.

Hadis-i şerifte de, (Kalb bozuk olunca, bedenin işleri de hep bozuk olur) buyuruldu. (Beyheki)

Bu hadis-i şerif de, günah işleyenlerin bu gibi sözlerini yalanlamaktadır.
(Allah dışınıza bakmaz, kalblerinize bakar)
hadis-i şerifi, ibadet yapanlar, hayır işleyenler içindir. Yani, ibadetin kabul olması için, Allahü teâlânın rızası için yapılması gerekir.


Sual: Bazı kimseler hiç ibadet etmediği ve her çeşit günahı işlediği halde, "Benim kalbim temizdir, sen kalbe bak" diyorlar. Kalb nasıl kirlenir, nasıl temizlenir?

CEVAP
Namaz kılmayan ve kendisine farz olan diğer ibadetleri yapmayan kimsenin kalbi temiz olmaz. Günah işleyenlerin kalbi temiz olmaz.
Günah kalbi karartır. Zaten namaz kılmamak en büyük günahlardan biridir. Hatta namaz kılmayana kâfir diyen âlimler bile olmuştur. Namaz kılmayanın, içki içenin kalbi çok kararmış demektir. Her türlü rezaleti işleyip de, "Sen kalbe bak" demek, dinsizlerin veya din cahillerinin sözüdür.

Müminin kalbi temizdir. Fasıkların kalbi kirlidir, karadır. Kâfirlerin kalbi ise simsiyahtır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Müminin kalbi temizdir, orada parlayan bir ışık vardır. Kâfirin kalbi simsiyahtır ve terstir.) [Taberani]

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlânın emirlerini yapmamak kalbin bozuk olmasındandır. Kalbin bozuk olması, dine tam inanmamaktır. İmanın alameti, dinin emirlerini seve seve yapmaktır.


Hadika'da buyuruluyor ki:
Haram işleyenlerin, sen kalbime bak, kalbim temiz demeleri yanlıştır. Müslümanları aldatmaktır. Ancak dinin emir ve yasaklarına uyanın kalbi temiz olur.
Peygamber efendimiz, (Günaha devam edenlerin zamanla kalbi mühürlenir. O, artık sevap işleyemez olur) buyuruyor. (Bezzar)

La ilahe illallah kelimesini çok söylemek, kalbi temizlemekte çok tesirlidir. Her gün, belli miktar okumak iyi olur. Abdestli ve abdestsiz söylenebilir. (Kayyum-i Rabbani c.1, m.14)


Selam ve Dua ile..KULTANESİ. gül


Bu mesaj 1 kez ve en son hanzade3 tarafından 18.01.2007 - 00:41 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 18.01.2007 - 00:38
Bu mesajı bildir   hanzade3 üyenin diğer mesajları hanzade3`in Profili zum Anfang der Seite
CiVELEK su an offline CiVELEK  

978 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.09.2006
En Son On: 22.03.2007 - 13:19
Cinsiyeti: Erkek 
ve aleykum selam..

onlar ancak nefsının bahanelerine aldanan kimselerdir vesselam..

abim bu güzel konu için
hanzade kardeşim bu güzel açıklamaların için


Allah Razı Olsun
Ekleme Tarihi: 18.01.2007 - 07:21
Bu mesajı bildir   CiVELEK üyenin diğer mesajları CiVELEK`in Profili CiVELEK Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Sacide su an offline Sacide  

131 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.09.2006
En Son On: 27.01.2007 - 14:36
Cinsiyeti: Bayan 
Selamun aleykum

Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.



Kişinin dış görünümü ve davranışları içinin yansımasıdır
diye düşünmekteyim.
Her kap içindekini terler.

Ekleme Tarihi: 18.01.2007 - 07:46
Bu mesajı bildir   Sacide üyenin diğer mesajları Sacide`in Profili Sacide Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
~HiLaLaY~ su an offline ~HiLaLaY~  

2765 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.02.2006
En Son On: 04.12.2007 - 10:08
Cinsiyeti: Bayan 
Ve Aleykümüs Selam

çok güzel bir sual gül çok güzel eklemeler sevinçli gül

Allah (c.c) razı olsun sizlerden inşAllah...


Rabbim ilmimize ilim katsın, en güzelin versin her daim

O'na (c.c) layık kul olanlardan eylesin her daim inşAllah...



"Aslolan kalp temizliğidir, iyi niyet ve güzel işlerdir,
namaz ve oruçla din olmaz !" gibi sözleri, cehalet, acizlik
ve büyük bir aldanıştır. İhmal ve tembelliklerinden
dolayı korkunç bir yanlış anlama ve anlatmadır.


Dinimiz ibadetin manasını genişletmekle, beşer hayatını ıslah
etmeyi, hayatın güçlüklerine sabırla göğüs germeyi, müşterek
hayrı elde etmek için çalışmayı ve kötülükle mücalede etmeyi
hedef edinmiştir. Nezih ve kaliteli bir hayat için beşeri ve
sosyal kuvvetleri toplumun hayrına kullanmak gerekir.
İslam'ın getirdiği ilahi esaslar ve ibadetteki geniş anlayış
bu hayırlı neticeleri temin etmeye kafidir.


O'nun (c.c) sonsuz ve sınırsız ilminden gizli kalan hiçbir şey yoktur...



Rabbimiz cümlemizi her işi rızası için niyet ederek yapan
ve ibadet sevabı alan kullarından eylesin inşAllah...



Sevgi Selam ve DUA ile...gül


Ekleme Tarihi: 18.01.2007 - 09:57
Bu mesajı bildir   ~HiLaLaY~ üyenin diğer mesajları ~HiLaLaY~`in Profili ~HiLaLaY~ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Değerli kardeşlerim cevaplarınız için ALLAH c.c. razı olsun İnşALLAH-U TEALA gül

Üstad Bediüzzaman Said Nursi (r.a.) bir kelamı vardır çok hoşuma gider ve devamlı kulağımda ve kalbimdedir...

Derki:

"İman bir iddiadır, Ameller ise O'nun ispatıdır. Amel yok ise İmanınız sadece bir iddiadan öteye gitmez."

Yüce ALLAH c.c. sevdiği kul şeklini faniyat alemine göstermiştir. Sevdiği kul şekli Peygamber Efendimiz (s.a.v) gibi olma gayretinde olmaktır. Yani Sünneti seniyye ye sarılmaktır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) yaşayan bir Kuran dı. O'na layık bir kul olmak istiyorsak bizimde aynı şekilde davranma mecburiyetimiz vardır en azındna gayret etmek gerekiyor...

Bu zemanda yapılanlar Sahabe, Selefi Salihin, milyonlar Evliya-ı Kiramın hiçbirinde yoktu. bizimde hali ruhiyetimizi bir gözden geçirme vaktimiz gelmiştir. Bu bir emir değildir bir zorunluluk yoktur yapmakda yada yapmamakda çok serbestsiniz. Zira söylüyoruz ki bize kimse bunları anlatmadı. Çevremiz hep bizim belimize bir kement attı ve dünyaya bağladı bizi. Şimdi o kementleri çözme gayretindeyiz. Diyor ve uyarıyoruz ki kementle bağlı olmayan var ise özgürce Hakikate açılsın O'na kavuşsun bize de Dua etsin İnşALLAH...



Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 18.01.2007 - 18:48 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 18.01.2007 - 18:45
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1304 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.70744 saniyede açıldı