0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SORULAR & CEVAPLAR » Adam öldürme

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Gast Misafir_  
Adam öldürme

Misafir

Kayıt Tarihi: 22.12.2024
En Son On:
Cinsiyeti: ----- 
Umarım daha önce açılmamıştır böyle bir konu. Eğer çılmışsa tekrar açmış olurum ve şimdiden özür dilerim.
İslam dininde adam öldürmenin cezası nedir?
Hangi hallerde adam öldürmek caiz olur?
Kan davası veya namus davası gibi durumlarda adam öldürenlerin sonu ne olur?
Ekleme Tarihi: 18.03.2005 - 15:33
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
yoktan su an offline yoktan  

1227 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.11.2003
En Son On: 16.03.2009 - 10:55
Cinsiyeti: Erkek 
selamun aleykum kardeşim..

konu hakkında verilmiş bir kac cevap şu şekildedir..

öldürmek

İslama göre adam öldürmenin hükmü

Yeryüzünde işlenen günahların en büyüğü şirktir, Allah'a ortak koşmaktır. Şirk'ten sonra ikinci dereceyi alan günah, masum bir insanın hayatına son
verip, canına kıymak, onu öldürmektir.

Kendi ihdas ettiği haksız bahanelerle bir insanı öldürüp canına kıymak, Allah indinde o kadar büyük günah, o kadar dehşetli bir vebaldir ki, sanki
öldürülen tek şahıs değil de, bütün bir insanlıktır...

Rabbimiz, haksız katile bu nazarla bakmakta ve şöyle buyurmaktadır:
"- Kim bir insanı (suçsuz yere) öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de suçsuz bir insanı ölümden kurtarırsa, sanki bütün insanları ölümden kurtarmış gibidir!.." (Maide, 32)

Demek ki, Rabbimiz, yarattığı insanlardan bir tekinin dahi haksız yere öldürülmesini istemiyor, bunu küçük bir günah, basit bir olay olarak
görmüyor. Hatta bir ayet-i kerimede de şöyle buyuruyor:
"Kim bir mü'mini kasdi olarak öldürürse, o kimsenin cezası Cehennem'de (ebedi) kalmaktır!.." (Nisa, 93)

Demek ki, bir insanı Allah'a ve ahirete imanından dolayı öldürmek de ayrı bir durum arzetmekte, bunun cezası da kafirlere mahsus ebedi ceza
olmaktadır. "Bir mü'mini öldürmek, Allah indinde dünyayı tahrip etmekten daha büyüktür!" (Nesai, Tahrim 2, (7, 83))

Demek ki, mü'min Allah indinde dünyadan ve içindeki diğer varlıklardan da büyük ve kıymetlidir. Binaenaleyh, hangi cür'et sahibi böyle aziz ve büyük bir varlığın haksız olarak hayatına kasteder, kainata ibret ve temaşa ile bakışına mani olur, Allah'ın yaptığı binayı yıkabilir?

Bunu bir hadis mealiyle açıklığa kavuşturalım:
"Eğer bir mü'minin kanını dökmeye (sema) ve (yer) halkının hepsi de iştirak etse, Allah onların hepsini de o kanı dökülen tek masum mü'minin hakkını korumak için yüzüstü Cehennemine sürer!" (Tirmizi, Diyat 8, (1398))

Haksızların çokluğu, haklının tekliği durumu değiştirmez. Hal böyle iken, bir insan, kendisini hem savcı, hem hakim, hem de infaz memuru yerine koyup da bir mü'mini nasıl öldürebilir?

Şayet katil, öldürdüğü kimsenin mirasına konacak şekilde yakın biriyse, katilliğinden dolayı miras hakkını da kaybeder, öldürdüğü maktulün mirasına
da konamaz. O hak, işlediği bu cinayet yüzünden elinden alınmış olur. Bu yüzden ana-baba katili evlad, miras alamaz; öldürdüğü ebeveyninin malına
varis olamaz.

İslam, katili böyle korkunç günahkar gördüğü gibi, öldürmeye azmettireni de günaha ortak görür. Sebep olup hazırlayan, kuvvet verip teşvikte bulunan hakkında da Resul-i Ekrem Efendimiz'in ikazı şudur:

"- Bir adam, bir Müslümanın ölümüne bir tek kelimeyle yardım etse, kıyamette alnına şöyle yazılır:
- Bu adamın Allah'ın rahmetinden ümidi kesilmiştir!"

Onun içindir ki, Müslüman, haksız yere adam öldürmeyi cihad sayamaz. Hukuki şartları ortaya çıkmadan böyle dehşetli bir günaha yaklaşmaya cür'et edemez.

**************

İslamda, masum bir insanın ölümüne sebep olmanın hükmü


Kur'an-ı Kerim gayet açık bir şekilde başkasını öldürmeyi yasaklar; "Hak bir sebep olmadıkça, Allah'ın haram kıldığı canı öldürmeyin" (İsra Sûresi, 32) buyurur.

Ayette geçen "hak bir sebep"
-savaş hali
-nefsi müdafaa
-başkasını öldüren birisinin, suçu sabit olduğunda devlet eliyle idamı gibi durumlardır. Böyle özel haller dışında, adam öldürmek en büyük günahlardandır.
Bir başka ayette şöyle denilmektedir:
“Kim bir canı, kısas olmadan veya yeryüzünde bir fesadı olmaksızın öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de birinin hayatına vesile olursa, sanki bütün insanları hayatlandırmış gibidir.” (Maide Sûresi, 32)
Yani, bir masum insanı öldürmek bütün insanları öldürmek gibi dehşetli bir suçtur. Ayette, Müslim veya gayr-ı müslim şekilde bir ayrım yapılmaksızın sadece "nefis" yani "zat, şahıs" denilmesi de kayda değer bir inceliktir.

Masum bir insanın kasten öldürülmesi, kısası yani katilin de öldürülmesini gerektirir. Şayet öldürülenin varisleri katili affederse, bu durumda diyet vermesi gerekir.

**********

Meşru müdafaa... Meşru müdafaa halinde adam öldürmenin hükmü

Bir insanı öldürmek ve onun hayat hakkına son vermek yargının işidir.

Herhangi bir ferd, şahsi ölçü ve yargısıyla kimseyi öldüremez, ölüme layık olduğunu iddia ederek kişinin hayatına son veremez. Verirse, katil olur,
cinayet cezasına müstehak olur. Dünyada ve ahirette katil kimse muamelesi görür. Öldürdüğü insanın hakkını, günahını yüklenir, ayrıca azabını da
çekerek öder.

Ancak, bazı mecburi durumlar var ki, o durumlarda, karşılaşılan mecburiyet, gösterilen mukavemeti meşrulaştırıp, mübah hale getirir. Katili de cinayet
suçundan muaf kılabilir.

Bu istisnai durumlardan bazılarını sıralayalım:

1- Bir kimseyi öldürmek üzere faaliyete geçilse, o da nefsini kurtarmak için bütün çarelere başvurduğu halde kurtulamasa da, mütecavizi öldürmek zorunda kalsa, ne kısas (öldürme suçuna karşı ölüm cezası), ne de diyet (kan bedeli) lazım gelir.

Zira maktul, onu öldürmek üzere harekete geçmiş, onu fiilinden vazgeçirmek için başka çare kalmamış, nefsi müdafaa zarureti doğmuştur. Ancak, bağırmak gibi herhangi bir çare ile etraftan insanları çağırıp da mütecavizi kaçırıp caydırmak mümkün ise, onu yapmadan öldürme fiiline
başvurulmuşsa, olay nefis müdafaasından çıkar, cinayete girer.

2- Bir adam, dükkanına, evine, yahut malını muhafaza ettiği herhangi bir meskene girip de malını zorla gasbetmek isteyenle münakaşa ederken silahlı
çatışma çıksa ve mal sahibi baskını yapan ve malını almak isteyen gasıbı öldürse, bu da malı müdafaa hakkıdır. Öldüren mal sahibi katil durumuna
girmez, meşru mal müdafaasını yapmış olur. Ne kısas, ne de diyet gerekir. Ölen gasıbın kanı heder olmuş (boşa akmış) olur.

3- Bir kimse, evinde yahut herhangi bir yerde hıfzettiği namusuna tecavüz etme fiilinde olan birine karşı koysa, namusunu o mütecavizin elinden
kurtarmak isterken, mütecavizi öldürmüş bulunsa, namus müdafaası meşru bir müdafaa olduğundan, katile kısas lazım gelmez, diyet de icabetmez.
Çünkü namusunu müdafaa etmek için o mütecaviz kişiyi öldürmekten başka bir çaresi kalmamıştır.

Demek ki, canını, malını, namusunu muhafaza etmek her insanın hiçbir suretle elinden alınmaz bir hakkıdır. Bunları müdafaa ederken mütecaviz kişiyi
öldürmek zorunda kalsa, katil olmayacağı gibi, öldürülse şehid olur.


Bu mesaj 1 kez ve en son yoktan tarafından 23.04.2005 - 22:55 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 19.03.2005 - 07:14
Bu mesajı bildir   yoktan üyenin diğer mesajları yoktan`in Profili yoktan Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1292 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.70162 saniyede açıldı