| 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » OSMAN'IN HİKAYESİ.....

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
~Ankebut~ su an offline ~Ankebut~  
OSMAN'IN HİKAYESİ.....

59 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.06.2005
En Son On: 21.10.2008 - 20:01
Cinsiyeti: Erkek 
1938 yillarindaydi bir cocuk dünyaya gözlerini acmisti. Aclik icerisinde köyün birinde yasiyordu ailesiyle. Kalabalik bir nüfus olmamasina ragmen herseyi yoktu bu ailenin köyün diger aileleri gibi. Cocugun adi Osman idi. Osman daha 5 yasina basmamistiki yüregi parcalandi, biricik annesi dünyaya gözlerini kapatmisti. Neyi mi vardi? Bilinmiyor. Köy yerinde doktor mu vardiki, ama deyimlere göre su veya bu olabilirdi. Osmanin dünyasi yikilmisti. Bir abisi vardi kendinden 10 yas büyük ama anne gibi olamiyordu ne abisi nede babasi. Herkes kendi derdindeydi sanki.


Osman buruk bir cocukluga baslamisti ki babasi tekrardan evlendi. Cici annesi ona bakmiyordu annesi gibi. Oysa bakabilirdi.. ama anne yüreginin ne oldugunu bilmemisti henüz. Neyseki Osmanin kücük kardesleri olmustu. Cici annesi Osmani evde istemiyordu ve bu yüzden Osman erken saatlerde evden ayriliyor orda burda calisiyordu. Karsiliginda para alamiyordu ve bunu biliyordu ama bir kap corba icin, belki bir kuru ekmek icin bügün gün hammallik yapiyordu. Kücük Osmanin yüregi buruktu demistim degilmi? Osmanin siginacak kimsesi yoktu, o kücük yasta hayatin soguk yüzünü tatmisti. Üvey annesini sevmiyordu, cünkü o Osmani hic sevmiyordu, yemek icin sofraya cagirmiyordu. Kardeslerine yeten o ekmekler Osmana verilmiyordu. Seneleri böyle geciyordu, babasi olmasina ragmen tam bir öksüz, tam bir yetim gibi büyüyordu, cünkü annesi yoktu.


Osmana kücük yasta gördükleri sekil vermisti. Ailesinin yanlislarini görerek kendine kücük yaslarda sekil verebiliyordu. Bogazindaki dügüm ona kücük yaslarda dost olmustu sanki, hep yanibasindaydi. Bir gün kisindi karlarla kapli yerlerdi, ise mecbur olmayanlar önemli olan islerini halledi evlerine cekilirken, kücük Osmanin gidecegi bir evi yoktu. Sogukta cuvala benzeyen bir parcayla vücudunu soguktan korumaya calisiyordu. Ayaklarinda delik desik ayakkabilarla isin basindaydi. Migdesi kaziniyordu cok acikmisti, bunun üstüne birde soguk kis günleri eklenince, bayildi bayilacakti.. ölmeyi arzuluyordu o kücücük yüregide üsümüstü.


Babasi bunlardan habersizmiydi acaba? Neyseki ölmedi Osman, ne aclik öldürdü onu nede soguk kis günleri. Askerlik zamani geliyordu. Boyu uzun degildi. Gidasizliktan süzülmüs bir hali vardi.


Askerliginde okuma yazmayi ögrenmisti, hesap yapmasinida biliyordu artik. Zeki oldugunu kesfetmisti cünkü kisa zaman icerisinde cok sey ögrenmisti. Askerligi 2 bucuk sene sürdü. Askerden dönen delikanlinin boyu uzundu artik. Güclü olmustu. Bekardi ve babasi onu evlendirmek icin kücük yaslarinda bile sevdigi bir kizla nisanlandirdi. Eskiden köylerde kizlar evlenecekleri erkekleri tanimazlardi cogunlukla, hele baska köyden olursa nerden taniyacaklardiki. Ne kiz Osmani nede Osman kizi taniyordu.


Osman büyük abisinin yaninda kaliyordu. Evlendiginde de abisi ile birlikte kaldi. Hanimi Aise sessiz birisiydi. Osman gurbete gitmeye karar verdi. Istanbula gidip calisacakti. Biraz calisip para kazanacakti. Caliskandi zaten Osman 5 yasinda baslamisti calismaya. Girdigi her isyerinde sevilirdi caliskanligi yüzünden. Ne sigara icerdi nede icki, ne kavgalara katilirdi nede tartisirdi. Bu huyu onu cok sevdirirdi herkese.


Hanimi Aise esinin gurbette calistigi esnada cok tatsizliklar yasamisti. Ona kötü muameler yapiliyordu hem enistesi hem eltisi tarafindan. Osmanin yolunu bekler oldu


Kisa zaman icerisinde büyük bir basari elde etmisti. Kazandigi paralarla hem ailesine bakiyordu hemde kenara koyup yigabiliyordu. Sabirli Osman bir kac sene sonra ev sahibi olmustu Istanbulda. Hanimini da almisti yanina, kazanci ile kendi ailesini gecindiriyor birde kücükken yüzüne bakmayanlara dagitiyordu artik.


Osman.. dedim ya, yanlislari gördügü icin dogrulari secebiliyordu.
Ekleme Tarihi: 17.09.2005 - 17:53
Bu mesajı bildir   ~Ankebut~ üyenin diğer mesajları ~Ankebut~`in Profili ~Ankebut~ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Begum su an offline Begum  

621 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.05.2003
En Son On: 10.10.2012 - 19:34
Cinsiyeti: Bayan 
Selamün Aleyküm,

Neden?? Sizce Osman´in annesinin yaptiklari bir Müslümana yakisiyor mu? Bu bir hikaye yasanmis hikaye.. Ama inanin gercegini yasayanlar var.. Cok sahit oldum.. Öz cocuguna Firindan alip ekmek yedirip,
-üvey evladinada sana evdeki ekmek yeter diye..
Bu cok basit bir örnek daha neler neler..
Insanin bogazina dügümleniyor. Uyarmak istiyorsun ama lafi agzina tepiyorlar Sende üvey anne damgasini yede görürsün diye..
Allah´im bizi affetsin:( Islamí yasayamayana,yasatamayana uygulamayana ne denir?
Allah´im hidayet buyursun bizlere..
Ekleme Tarihi: 17.09.2005 - 18:33
Bu mesajı bildir   Begum üyenin diğer mesajları Begum`in Profili Begum Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1390 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


[ Admin   Moderator   Vip   Üye ]
Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ilhan29 (55), bozadeniz (43), islamboy84 (40), küçük &t.. (49), teknur (50), hlim (51), veleye (60), Abdullah_78 (46), sefa60 (45), Gaziantepli (34), sivasliunsal (48), mcu (44), asess (45), akif21 (61), mimar_sophie (44), mamusali (49), Bilal_YETER (41), edare (42), terrazi (43), FaTMaNuR (60)
24 Saatin Aktif Konuları
0
 | 

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.77416 saniyede açıldı