0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » DİN VE SAĞLIK AÇISINDAN SİGARININ SAKINCALARI

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 10 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
ord_prof su an offline ord_prof  
DİN VE SAĞLIK AÇISINDAN SİGARININ SAKINCALARI

93 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.02.2006
En Son On: 28.08.2006 - 10:06
Cinsiyeti: Erkek 
Hamd, Alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. Salâtü Selâm, Resûlullah’ın, Ehlinin, Sahabesinin ve de kıyamete kadar, onları dost edinenlerin üzerine olsun.
Müslüman toplumlar maalesef bir çok hastalıklara maruz kalmış, sahih islam akidesinden uzaklaşmayla baş gösteren gevşeklik kendini haramların mubahlar gibi yayılmasında da etkisini göstermiştir. Bunlardan biri, belki de en önemlilerinden biri de genel olarak toplumu, özellikle de gençliği tehdit eden uyuşturucu ve sigara bağımlılığıdır. Uluslararası Yahûdi siyonizm ağı sinsi emelleri uğruna; inançtan yoksun bir toplum oluşturabilmek için, eline geçirdiği medya, eğitim ve siyaset kurumlarını kullanarak Müslüman gençliğin yıkımı için büyük yatırımlar yapmaktadırlar, ×Onlar yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar; Allah da bozguncuları sevmezØ (Mâide, 64). Böylece Müslümanların izzet ve üstünlük namına bir şeye sahip olmamalarını tasarlamaktadırlar. Ancak onlar hain emellerini sinsice yayarlarken Allah’ın da bir tuzağı olduğunu hesaba katmıyorlar elbette,
×...Onlar tuzak kurarlarken, Allah da onlara tuzak kuruyordu. Çünkü Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdırØ (Enfâl, 30).
İşte bu risalemizde artık çığırından çıkan ve bir mubah (!) haline gelen sigaranın; dini ve de sıhhi açıdan mahzurlarına değineceğiz inşâ’allah. Ümidimiz kardeşlerimizin bunu nasihat bâbından kabul edip önemsenmeyecek ölçüde bir problem haline gelen bu illete karşı gerekeni yapmalarıdır. Şüphesiz tevfik Allah’tandır.
*Kısaca, sigara;
4Yaklaşık m.1492 yılında bazı denizcilerin Amerika’yı keşfetmeleriyle bulunan tütünün, İslam topraklarındaki ilk varlığı da hicri onuncu asrın sonlarında muvafıktır. Nitekim bunun ilk ithalcileri de Hıristiyanlar olmuştur.
4Sigara başlıca; zehirli kurşun oksid (PbO3), kanser yapan maddeler, nikotin ve katran gibi haşereleri yok etmede kullanılan bazı maddeler, alkol vs. içermektedir.
4Bedene; kanser, ağız, dudak, dil ve bademcik hastalıkları, sindirim, solunum ve sinir sistemi, idrar yolları ve tenâsül sistemi üzerine olumsuz etkiler gibi birçok zararı olup değişik hastalıklara sebebiyet vermekle beraber ekonomik zararlara da hâizdir. Bazı zamanlar yangınlara yol açar, çevre kirliliği ve ümmetin zararına mâl olacak pek çok müsibete yol açmaktadır.
İslâm Açısından Sigaranın Tahrimi
Kitap ve Süıınet’terı Deliller
Sigara Resûlullah (S.A.V.) Zamanında yoktu. Ancak, kıyâmete kadar her zaman ve me’kâna hitap etmesi özelliği itibariyle İslamda birçok ayrıntıyı kapsayan genel kurallar vardır. Bu kurallar çerçevesinde dış müdahelelere karşı adeta bir kale konumunda olan me’sur ilim sahibi ulemâmız ise zamanla gündeme gelen ve gelişen olayları inceleyerek Müslümanları aydınlatmakta, böylece ümmetin felakete sürüklenmesine Allah’ın izni’yle engel olmaktadırlar. Bu genel kurallar kapsamında bulunan sigara için de geçerli olan budur ki, az sonra bir kısım delillerini zikrederek ulemânın “sigaranın tahrimi” hususundaki kıymetli tespitlerine yer vereceğiz inşâ’allah. Tevfik Allah’tandır.
• ×...(İşte O Peygamber onlara) temiz (ve güzel) şeyleri helal, pis (ve zararlı) şeyleri haram kılarØ (A’raf, 157).
Aklı selim sahibi hiçbir insan, sigaranın “temiz ve güzel” şeyler kapsamına girmediğinde şek, şüphe etmez. Şu halde sigaranın ayetteki ifadesiyle, “habis/ pis” şeyler sınıfından olduğu gayet açıktır. Habis’in; tad veya kokusunun tiksinti verdiği şey anlamına geldiği bilinmektedir. Bu da sigaranın vasıflarındandır. Gerek ulemâ gerek Tıp ehli, sigaranın “habis/ pis” şeyler kapsamına girdiği konusunda görüş birliği hasıldır.
• ×(Malını) gereksiz yere saçıp savurma. Zira, böylesine saçıp savuranlar, şetanların dostlarındandır. Şeytan Rabbine karşı çok nankördürØ (İsrâ, 26- 27)” ×...fakat israf etmeyin: Çünkü Allah, israf edenleri sevmezØ (En’am, 141)” ×Allah’ın geçiminize dayanak kıldığı mallarınızı aklı ermezlere vermeyin...Ø (Nisâ, 5).
Ayette zikri geçen aklı ermezlerden (süfehâ), malında gereği gibi tasarrufta bulunamayanlar anlaşılır. Resulullah (S.A.V.) “boş yere söz söylemek, (gereksiz) çok soru sormak ve malı zayi etmek size mekruh kılındı” buyurmuştur (Buhari, Müslim). Bir şeyin mekruh olması helalden ziyade, harama yakın olmasıdır.
Sigaranın malın zayii olduğunda da şüphe olmadığı gibi ×...gıda vermeyen, açlığı da gidermeyen...Ø (Ğıâşiye, 7) ayetindeki tabire de oldukça mutabıktır.
• ×...Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın...Ø (Bakara,195).
Sigara kişiyi kanser gibi öldürücü hastalıklara düşürmektedir.
• ×...Ve kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah sizi çok esirgeyicidirØ (Nisa, 29)
Sigara bağımlısı bir şahıs kendisini yok edecek nedenlere sarılmakta ve nefsini birçok hastalığa hedef kılmaktadır. Alimler zehir, toprak, cam, taş ve benzeri maddelerin yenilmesinin haram olduğunu belirtmişlerdir. Çünkü bunlar sağlığa zarar vermektedir.
Resûlullah (S.A.V.) “Her kim zehir içip kendini öldürürse, cehennem ateşinde ebediyen o zehiri içecektir” buyurmuştur (Buhari, Müslim). Sigara içmek, şahsın tedriciyen intihar etmesi demektir. Öldükten sonra ölüm sebebinin sigara olduğu anlaşılan bir kimse intihar etmiş sayılır (Allah korusun). İster doğrudan ister dolaylı yollardan hızlı veya yavaş kişinin ölümüne sebep olması haramdır. Netice birdir, sigara bağımlısı birinin, kendini ölüme sürüklediğinde şüphe yoktur.
Sigaranın, kişiyi ölüme götürmediğini farz etsek bile en azından kişiyi güç ve kuvvetten düşürecek çeşitli yıpratıcı hastalıklara müptela kılar.
• “Resûlullah (S.A.V.) tüm uyuşturucu ve gevşetici şeylerden nehyetti” (sahihtir, Ebü Davud- Ahmed). Hadiste geçen “müfettir/ gevşetici” vücutta gevşeme, uzuvlarda uyuşma oluşturan şey anlamındadır. Tiryakilerin böylesine etkilenmemesi, asıl itibariyle haramlığına halel getirmez.
Ayrıca sigarayı içkiye kıyas eden alimler olmuş “çoğu sarhoşluk veren şeyin azı da haramdır” diyerek sigaranın tahrimine bu delili de istişhâd etmişlerdir. İçkiye yeni başlayan birinin sarhoş olması için bir kaç damla yeterken alkolik birinin bazen bir kadeh dolusu içkiden etkilenmediği vakidir. Sigara da aynı şekilde özellikle yeni başlayanlar veya bir dönemden sonra tekrar başlayanlar, yemekten sonra içenler için sinirleri gevşetici, uyuşturucu bir özelliğe sahiptir.
• “Dinde; zarar vermek te, zarara zararla mukabele etmek te yoktur” (Müslim). Sigara tümüyle içine de, çevresindekilere de zarar vermektedir.
• ×...her ikisinde de (içki ve kumar) günahı faydasından büyüktürØ (Bakara, 219).
Sigaranın bazı faydalı yanları olduğunu farz etsek, tahmini faydalar ile bi’l-fiil gerçekleşen zararlarını mukayese edip hangisinin daha ağır bastığına (?!) bakmamız gerekir... Ancak hakka karşı gözlerini kapayan, hakkı aramayan ve nefsinin esiri olan, sigaranın tahriminde şüphe eder. Ama önemli olan kişinin neye inandığı değil, gerçeğin ne olduğudur..
• Resûlullah (S.A.V.) “kim Sarmısak veya soğan yerse bize ve mescidimize uzak durup evinde otursun” buyurmuştur (Müslim). Sigara tiksindirme ve rahatsız etmede soğan ve sarmısaktan daha kötü veya en azından onlardan geri kalır bir yanı yoktur diyebiliriz. Ayrıca Cuma namazlarında güzel koku sürmenin sünnet olduğu ve sigaranın da bu sünnete aykırı olduğu ortadadır.
• “İyi arkadaşla kötü arkadaşın misali misk taşıyan biriyle kor üfleyen birine benzer” (Buhari, Müsum). Yani kötü arkadaş ateşi ve dumanı (?!) üfler.
• “Müslüman, Müslümanların elinden ve dilinden selamette olduğu kimsedir” (Buhari). Müslümanlar acaba sigara için birinin zararından selamette mi olurlar?
• “Allah’a ve ahiret gününe inanan biri komşusuna eziyet etmesin” (Buhari). Sigara bağımlısı, sigarasıyla hem eşine, evlatlarına, komşusuna, hem de meleklere ve de mescidde namaz kılan diğer Müslümanlara eziyet vermektedir.
• “Günahları açıkça işleyenler hariç bütün ümmetim affolunacaktır” (Buhari, Müslim). Buna’göre sigara, bağışlanmayacak olan açık isyanlardan olur.
• “Bir kavme benzeyen onlardandır” (Sahihtir. Ebu Davud). Sigara sömürgecilerin aramızda bıraktıklarındandır. Bu anlamda sigara içmek ruhi bir çöküntünün ifadesi olup kafirlere benzemenin bir tezahürüdür.
Bu illeti islam topraklarına getîrip özellikle gençler arasında yaygınlaştıranlar sömürgecilerden başkası olmamıştır. Aynı zamanda sigara ağız ve burunlarından duman çıkaran cehennem ehlinin durumunu da andırmaktadır.
• “Kıyamet günü kişi, dört şeyden: Ömrünü nerelerde geçirdiğinden, vücudunu ne uğruna çürüttüğünden, malını neyde kazanıp nereye harcadığından ve ilmiyle amel edip etmediğinden sorulmadıkça yerinden kımıldamaz” (Sahihtir, Tirmizi). Ömrünü sigara içmekle geçiren; haram olduğunu bildiği halde içmekte ısrar eden; malını yararsız yere zayi edip vücuduna zarar veren; malını sigara ticaretinden kazanan; şeytanın pencerelerinden bir pencere olan sigara sayesinde vücudunu dilediği gibi oynaması ve gezmesi üzere şeytana açan bir sigara bağımlısı acaba kıyamet günü ne cevap verebilir (?). ,
• Sigara, kişiyi Allah’a zikir ve ibadet etmekten özellikle de oruç ibadetinden alıkoyan bir zarardır. Oruç, sigara müptelâlarına oldukça ağır gelen bir ibadettir. Sigara müptelâsı olanlar mescidde îtikâfa girmekten, uzun uzadıya Kur’an okumaktan, zikir (Kur’ân) meclislerine oturmaktan ve namaza erkenden hazır olmaktan hoşlanmazlar. Bunların geneli cemaat namazlarına gelmez, geldiğinde de sigarayı (ancak) caminin kapısında kuvvetli bir nefes çektikten sonra atıp içeri girerler. Halbuki sünnet gereği bir topluluğa gidildiğinde güzel koku sürünmek gerekir.
• Şeriatın temel kuralları sigarayı haram kılmaktadır. Binlerce hükmü kapsayan temel kurallara bazı örnekler verelim;
o Zarar vermek te, zarara zararla mukabele etmek te yoktur.
o Yararlı şeylerde asıl olan ibâha (mubahlık), zararlı şeylerde asıl olan da (haramlık) tahrimdir.
o Zararları bertaraf etmek, fayda ve kar kazanmaktan daha önce gelir.
o Bir konuda haramla helal müsâvi olsa haram galip gelir.
o Seddü’z- zerâ’î (harama götüren araçları ortadan kaldırmak) kaidesi.
Yukarıda zikredilen hiç bir delilin olmadığını farz etsek bu sefer sigaranın en azından, sakınmakla emrolunduğumuz şüpheli şeyler kapsamına girdiğini söyleyebiliriz. Buhari ve Müslim’in tahriç ettiği hadis-i şeriflerinde Resûlullah (S.A.V.) “Helal da, haram da açıktır. Bu ikisinin arasında insanların çoğunun bilmediği şüpheli, karışık şeyler vardır. Her kim bu şüpheli şeylerden sakınırsa muhakkak dinini ve ırzını korumuş olur. Ve her kim bu şüpheli alana düşerse harama girmiş olur...” buyurmaktadır.
Bilmeliyiz ki helal, temiz ve yararlı olan şeylerdir. Haram da pis, habis ve de zararlı olan şeylerdir.
Bütün bu delilleri nazarı itibara almayan nefsi hakkında Allah’tan korkmalı ve er geç tövbe etmelidir. Şüphesiz Allah tövbeleri kabul eden ve Rahmeti çok olandır.
Bilinmesi gereken bir başka husus ta şudur: Sigara ilk çıktığı zamanlar ilim ehlinden bir kısmı bunun mahiyetinden habersizdi ve uyuşturucu mu, gevşetici (rehavet verici) mi olduğunu, sağlığa zarar verip vermediğini kesin bilgilerle bilmiyorlardı. Bu nedenle alimler arasında bunun haram ve tahrimen mekruh olduğu şeklinde görüş ayrılıkları belirmişti. Bazıları, etkilenenlere haram, diğer etkilenmeyenlere mubah olduğunu söylemişlerdi. Şurası şüphe götürmeyen bir husustur ki, sigaranın mekruh olduğunu söyleyen bazı alimler bugün ortaya çıktığı şekliyle sigaranın gerçeğini bilselerdi, haramlığı konusunda asla tereddüt etmezlerdi. Zira onlar dinin genel prensiplerini ve şer’i kuralları gayet iyi biliyorlardı.
Bütün bunlardan sonra yine de sigaranın haramlığına kanaat getirmeyenlere bir de şunları sormak lazım: Sigara haram olmadığına göre neden onu mescidlerde, mübârek mekanlarda içmez de her türlü dolabın dönmesine uygun yerlerde içerler?!.. Normal bir şeyse neden her yerde rahatlıkla (su içer gibi) içemezler?!.. Veya çocuklar içince kızar büyükler içince susarlar. Güzel bir şeyse çocukların suçu ne ki, onları mahrum ederler? Ve acaba neden Allah’ın temiz nimetlerinde olduğu gibi sigaraya da besmeleyle başlayıp hamd ve şükürle bitirmezler?!.. Cenab-ı Hakkın bir nimeti müyesser kıldığında O’na şükürde bulundukları gibi ellerine bir sigara geçtiğinde de şükrediyorlar mı?!..
İnsan Allah’tan korkmalıdır. Çoğu kez bazılarının önünde sigara içmekten çekinir, ona bakarlarken sigara içmekten kaygı duyar da Allah’tan sakınmaz, hayâ etmez?!., ×...Eğer (gerçek) mü’minler iseniz, korkmanız gereken yalnızca Allah’tırØ (Tevbe,13).
Son olarak bir de şunu sorabiliriz; Acaba sigara kişinin iyilikler ve kötülükler kefesinden hangisine konulacaktır?...
Evet bütün bunlar karşısında ne gibi bir sonuca varılır?
àMüslüman hesap günü gelmeden evvel kendini hesaba çekmeli, Allah’tan bunu terk etmesi için yardım dilemelidir. Kim Allah için bir şeyi terk ederse Allah ona yardımını bağışlar ona daha hayırlısını nasip eder. Sabretmelidir, şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir. Kim sabretmeye gayret ederse Allah da onu sabırlı kılar.
àBu konuda özellikle üzerinde durulması gereken bir diğer husus ta sigara satmak suretiyle başkalarının haram işlemesine yardımcı olmaktır. Bu durumda kişinin kendisi sigara kullanmasa bile başkalarının bu haramı işlemesine yardım etmekte nafakasını haramdan temin etmektedir. Bu konuda ki ölçü ise gayet açıktır. İnsan bir iyiliğe vesile olduğunda nasıl sevap alıyorsa, kötülüğe vesile olduğunda da aynı günaha ortak olur. Sebep olduğu herkesin günahından nasibini alır! Gerekçesi ne olursa olsun bu kötü davranışı terk etmeli, Müslüman Allah’tan korkmalı ve hatasından dönmelidir. Şüphesiz, Allah günahları bağışlayandır.
àSigara müptelâları şu duayı çokça okumaya gayret etmelidir, “Allahım, bizi sigara belasından, cehennem azabından, eziyet ve helaktan kurtar. Cismimizi ve sıhhatimizi korumayı nasip eyle. Kalplerimizi ve ağızlarımızı temiz ve nezih kıl. Akıllarımıza ve anlayışımıza istikamet bağışla. Bizi en doğru olan ahlak ve âdetlere hidayet eyle. İmanı, güzel sözü, güzel kokuyu ve güzel ameli bize sevdir. Şüphesiz sen işiten ve icâbet edensin (Amin). Allah her şeyin en doğrusunu bilendir. Ve tevfik O’ndandır.
“Sallallahu alâ Muhammedin ve alâ âlihi ve Sahbihi ecmâîn”
VE’L-HAMDÜ LİLAHİ RABBİ’L ALEMİN
http://www.tavaf.com/risale/14.html
Ekleme Tarihi: 21.02.2006 - 08:06
Bu mesajı bildir   ord_prof üyenin diğer mesajları ord_prof`in Profili ord_prof Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ord_prof su an offline ord_prof  

93 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.02.2006
En Son On: 28.08.2006 - 10:06
Cinsiyeti: Erkek 
Prof. Dr. Faruk BEŞER ( http://www.farukbeser.com )


İslam’ın temel kaynaklarında adı geçmeyen bir şeyin hükmünü anlamak için İslam’ın bazı genel kuralları vardır. Bunlardan birisi şudur: “Eşyada aslolan, ibahadır”. Yani, her şey insanlar için yaratılmıştır. Bazı şeylerin ise haram olduğu açıklanmış, böylece hükmü bildirilmeyen şeyler de helal olarak kalmıştır demektir. Bir diğeri de şudur: “Temiz ve güzel olan şeyler helaldir, pis ve zararlı şeyler ise haramdır”.

Bu iki genel kural, beraberce düşünüldüğü zaman sigara için karşımıza şöyle bir sonuç çıkar: Sigara hakkında kaynaklarda bir şey söylenmediğine göre onun hakkında hüküm verebilmemiz için onun pis ve zararlı olup olmadığına bakmalıyız: Eğer onun pis ve zararlı olduğunu söyleyebileceğimiz özellikleri varsa haram olduğuna, yoksa, helal olduğuna hükmetmeliyiz.

İşte bu metodik anlayış sebebiyle tarihte bazı İslam alimleri sigaranın helal/mubah olduğu hükmüne varmışlardır. Çünkü, demişlerdir, biz sigaranın bir zararını görmüş değiliz, şu halde onun haram olduğunu söyleyemeyiz. Eğer bir gün zararlı olduğu ortaya çıkarsa biz de ona göre hüküm veririz. Oysa bu gün durum kesinlikle böyle değildir. Sigaranın 2000 civarında zehir içerdiğini, pek çok hastalığın sebebi olduğunu, içenlerin sadece kendilerine değil, içmeyenlere dahi zarar verdiklerini bilim kesin olarak ortaya koymuştur. Bu durumda sigara için söylenecek hüküm, onun haram olmasından başkası değildir.


Bununla birlikte Hanefî gelenekte şöyle bir anlama metodu vardır: “Kıyasa/kurallara göre haram olan, ancak Kuran-ı Kerim’de ve sünnette adı ve hükmü açıkça zikredilmeyen şeylere haram yerine, tahrîmen mekruh demek daha uygundur. Gerçi bununla kastedilen de haramlıktır, ancak bir şeye haram ya da helal hükmü vermek sadece Allah’a (cc) ait bir hak olduğu için, haram olduğu kesinkes anlaşılsa bile, Kur’an’da haram denmeyen şeylere nezaketen, tahrimen mekruh demek daha güzeldir.” Bu sebeple son dönem Hanefîler sigara için “tahrimen mekruh” hükmünü tercih etmişlerdir. “Tahrîmen mekruh”, kanun hükmünde kararname gibi, haram hükmünde mekruh demektir. Öyleyse sigara helal değildir.

Helal olmayan bir şeyi yapmak ise elbette günahtır. Ayrıca sigara insanın kendisini tehlikeye atmasıdır. Oysa Allah (cc): “Kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın” buyurmaktadır. Bu sebeple sigara doğrudan bir intihar olmamakla beraber, insanın kendisini tehlikeye atması ve yavaş yavaş öldürmesi demektir. Sigara içmek ayrıca çok önemli bir kul hakkıdır, çünkü içenler içmeyenlere zarar vermekte ve onları rahatsız etmektedirler. Kul hakkının affedilmesi de ancak, hakkı olan insanların bağışlamasına bağlıdır. Bunu temin etmek ise çok zordur.

http://www.suffe.net/sigara.htm
Ekleme Tarihi: 21.02.2006 - 09:15
Bu mesajı bildir   ord_prof üyenin diğer mesajları ord_prof`in Profili ord_prof Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ord_prof su an offline ord_prof  
Themenicon    Son Sigarayı İşte Böyle Söndürdüm

93 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.02.2006
En Son On: 28.08.2006 - 10:06
Cinsiyeti: Erkek 
Son Sigarayı İşte Böyle Söndürdüm
Ahmed Salim Bâduveylân




Çeviri: E. Abdurrahman Konyalı









Önsöz




Allah’a hamdolsun. O’ndan yardım ve bağışlanma dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve kötü amellerimizden Allah’a sığınırız. Allah kime hidayet ederse onu saptıracak yoktur. Kimi de saptırırsa ona hidayet verecek yoktur. Şehadet ederim ki Allah‘dan başka ilah yoktur ve Muhammed O’nun kulu ve rasulüdür. Allah O’na çokça salât ve selam eylesin.

Bundan sonra... Kardeşlerim! Bu benim sigaradan kurtuluş tecrübemdir. Bu hayra beni, izzet ve celâlet sahibi Rabbim yöneltti. Beni bir çok hayıra sevkettiği için O’na hamd ve senalar olsun. Beni, yirmi yıl süren acı bir mücadelenin ardından bir beladan kurtararak, onu yenmemi sağladı. Sıhhatim bozuldu, ruhi ve mali bir yıkım yaşadım. Evime, aileme ve sevdiklerime rahatsızlık verdim. Müslümanlardan hiçbirinin ona müptela olmamasını ve müptela olanların da hemen ondan kurtulmasını Allah’dan dilerim. Şüphesiz O, bizlere yakındır ve dualara cevap verir.


Ey sigara tiryakisi kardeşim!


İyi biliyorum ki şöyle diyeceksin: Tekrar tekrar ve bir çok kere onu bırakmaya çalıştın ve başarılı olamadın... Ben de diyorum ki: Bu benim de başıma geldi. Şimdi sana yaşadığım tecrübeyi ayrıntısıyla anlatacağım. Fakat senden, bu kitapçığı okurken ciddi olmanı ve hayatımın yirmi sene süren kara dönemini atlayarak, yaşadığım tecrübeyi denemeni istiyorum.

Allah şahittir ki, bunu burada günahla övünmek ve onu meşhur etmek için anlatmıyorum. Bilakis, sigaradan kurtulma konusunda Allah’ın bana bağışladığı büyük bir lütuf dolayısıyla O’na hamd ve senada bulunmak için anlatıyorum. Belki sigara müptelası olan bu tecrübeden faydalanır; kendisi için hidayet yazılır ve bu kitapçığın son sayfasıyla birlikte hayatındaki son sigarayı da söndürür diye onu ayrıntısıyla zikrediyorum.








İlk sigara



Sigarayla olan hazin serüvenim, yirmi yıl önce ortaokulda öğrenciyken, sınav günlerinde başladı. Bazı arkadaşlarımla bizim evin terasında ders çalışmak için toplanıyorduk. Aramıza, sigara müptelası kötü bir arkadaş da katılmıştı. Biz kendisini azarlamadan ve ayıplamadan sigara içebilmek için bizi de kendisi ile sigara içmeye çekmeye çalıştı. Bize, sigara içmenin düşünceyi toplamaya ve anlamaya yardımcı olduğunu ve kendisinin bunu denediğini söyledi. Bunu tecrübe etmemizi, bir sonuç alamazsak bırakmamızı istedi. Biz de tecrübeye giriştik. Arkadaşlarımla birlikte ilk sigarayı yaktım. Başımın vücudumdan daha ağır olduğunu ve eşyaların etrafımda döndüğünü hissettim. Vücudumda bir uyuşukluk yayılmaya başladı. O kötü arkadaşa “Bu hissettiğim nedir?” dedim. Dedi ki: “Bu ilk sigara, sana olan normal bir şey. İkinciyi iç, uyuşukluk ve baş dönmesi gider.” İkinciyi, üçüncüyü, dördüncüyü içtim. İlk kez bakkala giderek en kötü ve en zararlısından bir paket sigara aldım. Çünkü o, en ucuzuydu.

İşte böyle aldığım her kuruşu sigara için ayırmaya başladım ve günde yirmi sigara içer oldum. Yirmi yıl boyunca günlük içtiğim sigara sayısı daha da arttı. Öyle ki, Allah’ın lütfu ile sigarayı bırakmadan önce günde seksen sigaraya ulaşmıştı.

Bu utanç verici sigaraya başlangıcı, çocukları sigara alışkanlığı gibi istenmeyen sonuçlara düşmesinler diye velilere bazı uyarılarda bulunmak için anlattığımı belirtmek isterim. Bu uyarılardan bazıları şu şekildedir:

-Çocuğunun, senin kontrolün olmadan arkadaşlarıyla birlikte gezip dolaşmasından sakın.

-Ders çalışmak için çocuğunun, bir arkadaşı ile yetinmesini sağlamaya çalış. Bu arkadaşı da senin tanıdığın ve güvendiğin, doğruluğuyla tanınan bir arkadaşı olsun.

-Çocuğunu, senin ya da annesinin gözlerinden uzakta ders çalışmaya bırakma.

-Çocuğuna çok para verme. Fazla para onu sigara satın almaya sevkedebilir. Para yerine ona ihtiyacı olan şekerleme, tatlı, meyve suyu ve benzeri şeyleri sağla.

-Sigara içen bir arkadaşın varsa, evinde onun sigara içmesine müsade etme. Bunu yapamazsan, çocuğunu yanınıza girmekten alıkoy.

-Onlara güvensen dahi, çocuğunun arkadaşlarıyla birlikte evden uzak yerlere gitmesinden sakın.

Ey veliler! Dikkatli olun!. Çünkü küçük yaşta sigaraya alışmak ondan ayrılmayı ve bırakmayı zorlaştırır. Bu kötü alışkanlık, Rabbim merhamet edip hidayet etmezse, ömür boyu kişiyi bırakmaz.

Başarısız deneyimler



“Sigara içtiğim yirmi yıl boyunca yüz kereden fazla onu bırakmaya çalıştım” dersem bir sırrımı sizden gizlememiş olurum. Fakat başarısız oluyordum. Sigarayı bırakmam bir ya da iki günü geçmiyordu. Ve her bırakmaya çalıştığımda kararsız kalıyordum: Günlük içtiğim sigara sayısını yavaş yavaş azaltarak mı bırakayım, yoksa bir kerede bırakıp oracıkta sigara paketini parçalayayım mı?

Sigarayı bırakmaya çalıştığım her seferde pis şeytan, vesvese ile bana birinci yolu sevdirirdi. Sigarayı aniden terkedersem ve sigara paketini parçalarsam yirmi dört saatten önce ona döneceğimi söyleyerek korkuturdu. Şeytan ve avâneleri, işte böyle sigarayı yavaş yavaş bırakmam gerektiğini fısıldarlardı. Bu şekilde, sigara içmeye yeniden başlardım ve bu durum bir müddet daha böyle sürerdi. Bir başka seferde sigarayı yavaş yavaş azaltarak bırakmayı düşününce şeytan gelir ve bir kerede bırakmanın daha iyi olacağını fısıldardı. Her seferinde bir veya iki gün hariç sigarayı bırakamadan işte böyle sürüp gitti.

Şu gerçeği sizden gizlemeyeceğim: Sigarayı bırakmayı başaramamamın nedeni, her bırakmayı düşündüğümde onu bırakmaya iten faktörün ya toplumun sigaraya bakışı, ya sıhhatim ya da para biriktirme isteği olmasıdır. Biraz sonra anlatacağım başarılı deneyimime kadar, sigarayı bırakmayı başaramadığım deneyimlerimde Allah için bırakmayı, O’ndan yardım isteyip O’na tevekkül etmeyi hiç düşünmedim.



Doğruyu bulmadan önce



Fazilet ve ihsan sahibi Allah beni sigarayı bırakmaya yöneltmeden önce canlı ve hareket eden bir bacaya dönüşmüştüm. Büyük bir iştahla sigara içiyordum. Öyleki günde dört paket -yani seksen sigara- içer oldum. Hatta bazen sigara içmek için uykumdan kalkar, sonra yine uykuya dönerdim.

İşyerinde olsun evde ya da arkadaşların yanında olsun oturduğum odayı ben oradayken dumandan yoğun bir sis bulutu kaplardı. Halsizlik ve tembellik sürekli başımdaydı. Siyah bir balgam ve hiç bir tedavinin işe yaramadığı sürekli öksürük... Simsiyah dudaklar, kızarmış gözler ve asık bir surat... Hangi sebeple olursa olsun sigara içemediğim mekanı hemen terkederdim. Sigara içebilmek için namazları çabucak kılardım.

Ramazan’da, bazen hurmadan önce sigarayla iftar ederdim... Yürürken ağır adımlarla yürürdüm ve ağzım kururdu. Çayı ve suyu çokça, büyük bir özlemle içerdim... Ne dostu ne de düşmanı sevindiren üzücü bir durum... Başarısız olduğum bir çok girişimden sonra sigarayı bırakmak için önümdeki bütün yollar yüzüme kapanmıştı. Öyle ki, bir daha sigarayı bırakmayı denememeye karar verdim. Cesaretim tamemen kırılmış ve ümitsizliğe kapılmıştım. “Ölürken ağzımda sigarayla öleceğim” diye hayal eder oldum.




Kesin karar anı



Allah Teâlâ şöyle buyurur: (De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz O, çokça bağışlayan ve merhamet edendir.) (39/ez-Zümer/53) Ve şöyle buyurur: (Allah kime hidayet ederse işte o, hakka ulaşmıştır. Kimi de hidayetten mahrum ederse artık onu doğruya yöneltecek bir dost bulamazsın.) (18/el-Kehf/17)

Hicri 1412 yılının Ramazan ayının son on gününün mübarek gecelerinin birinde, benim gibi sigara içen kardeşimle birlikte Riyad’da, Nasıriyye mahallesinin camilerinden birinde gece namazı kılıyorduk. Genellikle gece namazı kılanlar dördüncü rekattan sonra, namaza tekrar başlamadan önce su, kahve ya da çay içmek için biraz dinlenirler. Benim de aklıma bir sigara için camiden çıkmak, sonra dönüp namaza devam etmek geldi. Kötülüğü emreden nefsimin aklıma getirdiği bu düşünceyi kardeşime de açtım. Cevabı şöyle oldu: “Sigara içmeye gitmek yerine sigarayı bırakmaya yardım etmesi için Allah’a dua etmeye ne dersin? Azabından korkarak ve rahmetini umarak Allah için sigarayı bırakalım. Gece namazı bitinceye kadar bol bol dua edelim. Allah’dan bu gece bizi, umutlarımızı boşa çıkararak göndermemesini, bize hidayet ihsan etmesini dileyelim.”

Onun bu sözleri bende güzel bir etki bıraktı ve gönlümde kabul gördü. Gece namazına devam ettik. Namaz bittikten sonra ben de, kardeşim de cebimizde kalan sigaraları çıkarttık ve caminin önünde parçaladık. O mübarek geceden sonra bir daha sigara içmemeye ve ikimiz de, yeniden içmeyi aklına getirdikçe sigarayı bırakması için diğerine yardım etmeye söz verdik. Allah’a hamdolsun, bu, hayatımızda kesin bir karar anı oldu. Allah’ın yardımıyla o andan sonra bir daha sigara içmedik.

Şimdi ben de, kardeşim de iki yıldır bir sigara bile yakmadık. Yüzümüze yeniden kan geldi. Göğüs hastalıklarına, balgama ve öksürüğe veda ettik. Benim için yirmi yıl süren bir işkence yolculuğu bitmiş oldu. Ailem ve arkadaşlarım yaptığımıza sevindi. Lütfu ile salih ameller tamamlanan Allah’a hamdolsun.




Sigara içmenin hükmü



Sünnet-i Mutahhara, bizi her sarhoş edici ve uyuşukluk verici şeyden meneder. Yine bize rahmetinden ve lütfundan dolayı, gereksiz ve boş yere para harcamaktan bizi meneder.

Alimler; dini ve dünyevi, toplumsal ve sıhhi zararları nedeniyle sigara içmenin haramlığına hükmetmişlerdir. Bu zararlarından dolayı sigara, Kur’an’ın haram kıldığı pis şeylerden sayılır. Allah Teâlâ şöyle buyurur: ((Peygamber) onlara temiz şeyleri helal kılar, pis şeyleri haram kılar.) (7/el-A’râf/157)

Sigara, sadece sigara içenlere eziyet vermekle kalmaz, çevresindekilere de eziyet verir. Allah Subhanehu ve Teâlâ müslüman kardeşlerimize eziyet vermeyi bizlere yasaklamıştır. Şöyle buyurur: (Mümin erkeklere ve mümin kadınlara, yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler, şüphesiz bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir.) (33/el-Ahzâb/58) Sigara içmek hattı zatında malı boşa harcamak, israf etmek ve saçıp savurmaktır. Allah ise, israf edenleri sevmez.

İnsanın malını heder etmesinden, bedenine ve sıhhatine zarar vermesinin yanında onu gözlerinin önünde yakmasından daha büyük bir israf ve malı boşa harcama olabilir mi!? Allah insana bilgi, akıl ve irade kuvveti vermiştir. Sigaranın zararlarını ve haramlığını öğrenince mutlaka onu bırakmaya karar vermek gerekir. Kim Allah için bir şeyi terkederse Allah da ona, ondan daha hayırlısını verir. Yapılan işin karşılığı daima kendi türünden olur. Ey müslüman! Sigaranın zararlarını öğrenince onu samimi bir şekilde bırakmaya, ondan uzak durmaya ve sigara içenlerle oturup-kalkmamaya karar vermelisin.

Hicri 1402 yılında Medine-i Münevvere’de toplanan İslam Konferansı’nın içki ve uyuşturucuyla savaş kapsamında aldığı kararlar; dini ve dünyevi, sıhhi ve toplumsal zararları dolayısıyle, her çeşit tütün içiminin, aynı şekilde alımının ve satımının haram olduğu yönünde alimlerin verdiği fetvayı destekler niteliktedir. Bu kararlar şu şekildedir:

-Sigara, ne besleyen, ne de açlığı gideren bir şeydir; sadece bir dumandır.

-Sigara sağlığa zarar vericidir.

-Uyuşturucudur ve uyuşukluk vericidir. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem her sarhoşluk veren şeyi yasaklamıştır.

-Sigara, Kur’an-ı Kerim’in ifadesi ile haram olan pis şeylerdendir. Allah Teâlâ, peygamberi Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’i tanımlarken şöyle buyurur: (Onlara temiz şeyleri helal kılar, pis şeyleri haram kılar.) (7/el-A’râf/157)

-Sigara kokusu, sigara içmeyen insanlara eziyet verir. Hatta meleklere de eziyet verir.

-Sigaraya para vermek israftır, malı boşa harcamaktır. Allah ise, israf edenleri sevmez. Allah Teâlâ şöyle buyurur: (Gereksiz yere saçıp savurma! Zira böylesine saçıp savuranlar şeytanların dostlarıdır. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür.) (17/el-İsrâ/26-27)




Kısa ve öz gerçekler



-Dünyada her yıl sigaradan ölenlerin sayısı 2,5 milyona ulaşmıştır. Bu, yıllık toplam ölü sayısının %5’idir. Oysa Uluslararası Sağlık Örgütü (WHO)’nun sigarayla savaş için bütçesinden ayırdığı pay sadece %1’dir.

-Araştırmalar ve bilimsel incelemeler, toplam kalp hastalıklarının yaklaşık %90’ından sigaranın sorumlu olduğunu tesbit etmiştir. Akciğer kanserinde ve diğer birçok kanser çeşitinde de durum aynı şekildedir.

-Sigaranın, uyuşturucu kullanımında ilk durak olduğu bilimsel olarak belirlenmiştir. Uyuşturucu bağımlılarından %90’ının, geçmişte aşırı şekilde sigara içtikleri görülmüştür.

-Araştırmalar, tütünün ve tütünle doldurulmuş ürünlerin yakılması sonucu ortaya çıkan 400 ayrı madde belirlemiştir.

-Sigara içenlerin bronşite yakalanma ihtimali daha çoktur.

-Sigara içmek, bronşlarda kronik tıkanıklığa neden olmaktadır.














Sonuç



Sigara tiryakisi kardeşim!..

Bu, sigarayı bırakman için kalpten kalbe yönelen samimi bir çağrıdır...

Diyeceksin ki sen bunu birçok kez denedin.

Fakat bu kez, onu sağlığın için bırakma!

Toplum ve insanlar için bırakma!

Paranı korumak için de bırakma!

Bilakis onu Allah için bırak... Allah da, sigarayı bırakman için sana yardım edecektir.

Allah’ın seni sigarayı bırakma konusunda başarılı kılmasını dileriz. Şüphesiz O, doğru yola iletendir.

Allah seni her türlü kötülükten korusun.

http://www.islamhouse.com/tk/books/doc/2182.doc
Ekleme Tarihi: 21.02.2006 - 09:20
Bu mesajı bildir   ord_prof üyenin diğer mesajları ord_prof`in Profili ord_prof Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ord_prof su an offline ord_prof  
Themenicon    Haram olarak kabul edenlerin kararlarının ne kadar isabetli olduğu, zamanımızda tam mânâsıyle anlaşılmışdır

93 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.02.2006
En Son On: 28.08.2006 - 10:06
Cinsiyeti: Erkek 
Sigara içen kadınlarda kısırlık, içmeyenlere oranla on kat daha fazladır. Kısırlık, nikotinin yumurtalıklardan atılan yumurtanın rahime geçmesini önlemesine bağlıdır.
Sigara içen hâmile kadınlarda düşük nisbetinin, içmeyenlere göre en az iki kat olduğu; erken doğumların ise % 80'i bulduğu görülmekdedir..

EVET: Bilhassa gebe kadınlar, sigara içmemeli ve sigara içilen yerlerde bulunmamalıdır..

Hâmile bir kadın için sigara içmek ve sigara içilen yerlerde bulunmak, doğacak yavrunun boğazını sıkmak demekdir...

Emziren bir kadın sigara içiyorsa, sütüne geçen nikotin ve sigara dumanı ile çocuğunu zehirliyor demekdir. Bu çocuklarda sıklıkla görülen bulantı, kusma, ishal gibi hastalıklar, ilk yıllarda ölümle sonuçlanır..

Bu sebeble hâmile kadınlar gibi, emzikli kadınlar da kesinlikle sigaradan ve sigara dumanından kaçınmalıdır.

Tekel Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre 1990 yılında tiryakiler sigaraya:

6 trilyon 96 milyar Türk lirası ödemişler. Bu meblâğ içinde ithâl sigarasının payı 2,5 trilyondur.

Bu rakamlara:

• Sigaranın sebeb olduğu hastalıkların tedavi masrafları,

• İş gücü kayıbları,

• Trafik kazaları ve hastalıklar sebebiyle kaybolan canlar dâhil değil.

Sigaranın sebeb olduğu hastalıklar şu şekilde özetlenebilir:

1 - Sigaranın insan beyni üzerindeki etkisi, diğer uyuşturucu maddeler gibidir.

2 - Sigara, ayni zamanda alışkanlık yapıcıdır.

3 - Beyin damarlarının daralmasına bağlı olarak felçler ortaya çıkabilir.

4 - Kalbin kroner damarlarında daralma ve tıkanmalar sonucu enfarktüse, bacaklarda kangrene sebeb olur.

5 - Solunum sisteminde; ağız, dil, dudak ve gırtlak, bilhassa akciğer kanserine sebeb olmakdadır.

6 - Son yıllarda kadınların sigara içmesi, yahut eşi sigara içen hanımlarda sigara dumanına bağlı olarak akciğer kanserinin, birinci sırayı işgal eden meme kanserinin önüne geçmesi., düşündürücüdür.

7 - Sindirim sisteminde sigara; yemek borusu ve mîde kanserine ve bilhassa oniki parmak ülserinin ortaya çıkmasına sebeb olmakdadır.

8 - Sigaranın, erkek ve kadın tenasül organları üzerindeki etkisi de bellidir:

a) Erkeklerde iktidarsızlık, erkek cinsiyet hücrelerinin-spermlerin- hareket kabiliyetinin ve sayısının azalmasına bağlı olarak kısırlık, böbrek ve mesane kanseri;

b) Kadınlarda ise -yukarıda belirtdiğimiz gibi-âdet bozuklukları, erken âdetden kesilme, kısırlık; böbrek, mesane ve rahim ağızı kanseri, yüzde kırışıklıklar, güzellik ve zarafetin kaybolması.

c) Hamile kadınlarda doğum sonu kanamaları, erken ve ölü doğumlar ve doğanlarda zekâ geriliği; emziren kadınlarda ise süt ifrazında azalma, bebeklerde çarpıntılar, havale nöbetleri, solunum sistemi hastalıkları, ve neticede ilk aylarda sıkça görülen ölüm sebebleri...

Dünyâ sağlık teşkilâtı:

1 - Sigara tüketimimin bu düzeyde devam etmesi hâlinde, gelecek yıllarda 500 milyon kişinin sigaranın yolaçdığı hastalıklar sebebiyle ölmesinin beklendiğini ifâde etmekdedir.

2 - Sigara içenlerin hayâtının, yaşadıkları yıllara göre 15-20 yıl kısalabileceğini,

3 - Sigara tüketiminin, sanayileşmiş ülkelerde azalma göstermesine rağmen, gelişmekde olan ülkelerde açık bir artış gösterdiğini bildirmekdedir.

Netice olarak diyebiliriz ki: Sigara; alkollü bir içki, veya uyuşturucu bir madde olarak kabul edilmelidir.

Gerçekden pek çok ülkede sigara içmek, uyuşturucu gibi bir salgın hâline gelmişdir.

Ülkemizde yapılan istatistiklere göre:

• Erkeklerin % 58'i

• Kadınların % 24 u

• Evli erkeklerin % 69'u

• Evli kadınların % 48'i

• Üniversite öğrencilerinin % 35'i.. sigara içmekdedir..

VE MAALESEF: Pek çok kimse, sigaranın zararını bildiği halde içmekdedir. işin vahim tarafı da budur.

Zamanımızda, İslâm alimleri arasında sigarayı mübah, mekruh veya haram olarak kabul edenler var..

Haram olarak kabul edenlerin kararlarının ne kadar isabetli olduğu, zamanımızda tam mânâsıyle anlaşılmışdır.

Biz; tabib gözüyle, sigaranın bugün açık bir şekilde ortaya konan, insan sağlığına, toplum hayâtına verdiği zararları dikkate alarak, en azından alkollü içkiler kadar zararlı olduğunu biliyor, görüyor, ve sigaraya haram diyenlerin görüşlerine, İCTİHADLARINA cânü gönülden iştirak ediyoruz.

http://www.sevde.de/Haram_icecekler/sigara_hamilelik.htm
Ekleme Tarihi: 21.02.2006 - 09:25
Bu mesajı bildir   ord_prof üyenin diğer mesajları ord_prof`in Profili ord_prof Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Gast  

Misafir

Kayıt Tarihi: 27.12.2024
En Son On: 28.08.2006 - 10:06
Cinsiyeti: ----- 
ALLAH RAZI OLSUN
Ekleme Tarihi: 11.07.2006 - 13:54
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
cecenya_42 su an offline cecenya_42  
Themenicon    Haram...

85 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 03.07.2006
En Son On: 24.08.2006 - 17:39
Cinsiyeti: Erkek 
Canımız RABBİM'izden emanet oldugu icin saglıgımıza dikkat etmek bir nevi emanete gözümüz gibi bakmaktır... Yani sigara gibi seylerden uzak durarak bunu bir nebze saglamıs oluruz. İcen kardeslerim varsa sayet bir an evvel tedavilerine bakmalarını siddetle öneririm...

Paylasim icin ALLAH(c.c.) senden razi olsun kardesim... selametle...
Ekleme Tarihi: 11.07.2006 - 14:03
Bu mesajı bildir   cecenya_42 üyenin diğer mesajları cecenya_42`in Profili cecenya_42 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  

2687 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.08.2005
En Son On: 16.01.2010 - 22:25
Cinsiyeti: ----- 
Sigaranın zararsız olduğunu söylemek, artık bugün ilmen ve tıbben imkansız olduğuna göre konunun dini yasaklar çerçevesinin tamamen dışında düşünülemeyeceği şüphesizdir. Bilim adamları sigarının ihtiva ettiği nikotinin ve sigara dumanının bünyede kanserden, sinir sistemlerinde bozukluğu kadar bir dizi zarar ve hastalığa yol açtığından söz etmektedir. Kuranda, Kendinizi elinizle tehlikeye atmayın buyurulmuş, Hz. Peygamber de,;Ne doğrudan zarar verme ne de zararla karşılık verme vardır diyerek bir kimsenin kendine ve başkalarına zarar vermemesinin temel bir dini ilke olduğunu vurgulamıştır. Sigaranın hem içene hem de çevresinde bulunan kimselere zarar verdiği göz önüne alınınca hem Allah hakkının hem de kul hakkının birlikte ihlal edildiği söylenebilir.
Ekleme Tarihi: 11.07.2006 - 14:04
Bu mesajı bildir   NurBahcesi üyenin diğer mesajları NurBahcesi`in Profili NurBahcesi Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
~KeMaL~ su an offline ~KeMaL~  

785 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.04.2006
En Son On: 15.12.2007 - 14:26
Cinsiyeti: ----- 
Kısaca Sigara; nefse zulüm, başkasına eza ve israf olmak üzere üç haramı cem eden bir haramdır.


Measselam...gül

Ekleme Tarihi: 11.07.2006 - 14:20
Bu mesajı bildir   ~KeMaL~ üyenin diğer mesajları ~KeMaL~`in Profili ~KeMaL~ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  
Sigara mubahtir

2687 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.08.2005
En Son On: 16.01.2010 - 22:25
Cinsiyeti: ----- 
derken, bazı kimseler ise mekruh demekte ve bu hükmü harama kadar götürmektedir. Doğrusu nedir?

Cevap: Peygamber (sav) Efendimiz'in şereflendirdiği asırda ve müctehidlerin devrinde sigara yoktu. Bu sebeple, sigara içmenin hükmünde farklılıklar göze çarpmaktadır. İslam alimlerinin görüşlerinde ortaya çıkan değişik hükümler, meselenin tetkikinde seçilen nokta-i hareketin birbirinden farklı olmasından ileri gelmektedir.

İlim sahiplerinden bir kısmı, "Eşyada aslolan ibahadır" fıkıh kaidesi ile tütün kullanmakta bir mahzur bulunmadığı görüşünü müdafaa etmiş ve bu istikamette fetva vermişlerdir. Bir kısım din alimleri de bu nebatı, hoşa gitmeyen kokuSu yönünden tetkike koyulmuş, sarmısak, soğan ile tütünün kerih kokuları arasında bir benzeyiş yönü olduğu iddiası ile, onlar hakkında verilmiş bulunan "kerahat-i tenzihiye" hükmünü tütüne de teşmil etmişlerdir.

Bazı ilim adamları ise bu hususu biraz daha geniş olarak tahlil etmiş, çeşitli zararlara yol açmasını dikkate alarak, tütün içmenin harama yakın mekruh olduğu neticesine varmışlardır.

Dini meseleleri incelemekte mahareti bulunan ilim erbabı, tütünün insan sağlığında yaptığı tahribatı dikkate alarak, meseleyi üç bu'dLu ve mukayeseli olarak ele almışlar; tütünün insan sağlığındaki menfi tesirine dair tabip raporlarını nazar -ı dikkate alıp haram olduğu neticesine varmışlardır.

Sigara içmenin haram olduğu fikrinİ müdafaa eden ilim sahipleri, Şehr bin Havşeb'in Ümmü Seleme validemizden naklettiği "Resulullah (sav) müskir ve müftir her şeyi yasakladı" Hadis-i Şerifini, verdikleri hükmün delili olarak göstermişlerdir.

Hadis-i Şerifin metnindeki "Müftir" kelimesini, İbni Esir, "İçildiği zaman vücuda hararet veren; uzuvlarda kırıklık, güç azalması, göz kapaklarında mahmurluk ve zayıflama meydana getiren şey" diye açıklamaktadır.

Bilhassa tiryakisi olmayanların üzerinde tütünün tesiri incelendiği zaman, vücutta bir gerginlik, göz kapaklarında ağırlık ve mahmurluk hali, gerilen uzuvlarda bir gevşeme olduğu açıkça anlaşılmaktadır.

Şafii mezhebi alimlerinden Kalyubi, bir din alimi olduğu kadar tabip idi. Bahsi geçen muhterem zat, her iki ilimdeki dirayeti ile tütün içmenin haramlılığına hükmetmiş bulunmaktadır.

Doktorların ifade ve beyanları ile zararları ve insan vücudundaki tahribatı gün ışığına çıkmış bulunan tütünü, birbirine ikram etmenin -zararı daha yaygın bulunduğundan-haram olduğu sarahatle ifade edilmektedir.

Bu alışkanlığın zararını yakinen anlamış birçok sigara müptelası, tütünü terketmeyi devamlı olarak temenni etmektedirler. Bu hal, onların tütünden gördükleri zararın acı itirafı olmaktadır.

Son devrin ilim adamlarından Muhammed el-Hamid, "Hiç şüphe yok ki tütün, habis bir şeydir. Onu içmeye devam, eliyle kendini tehlikeye atmaktır. Bu sebeple kendimi onu haram olması hükmüne meyletmiş görüyorum" demiştir.

Bu zat, Muhaddis Şeyh Bedreddin el-Haseni ed-Dimeşki'nin, Şeyh Haşim el-Hatib'in ve Şeyh Ali Dark'ın, halka yapmış oldukları derslerde tütünün haram olduğu fıkrini açıkça ifade ettiklerini eserlerinde nakletmektedir.

Hiç tereddüt etmeden ifade edebiliriz ki, tütün ne besleyici ne de onarıcı bir vitamini ihtiva etmektedir. Keçi ve benzeri canlıların, çalı yapraklarını tütüne tercih etmeleri, onda besleyici bir değer bulunmadığına işaret edici ve dikkat çekici bir husustur.

Nikotin, bazı haşeratın itlafında koruyucu ilaç imal etmekte kullanılmakta ise de, ağrıları dindiren, yaraları tedavi eden, tek kelime ile şifa verici bir hassayı içinde bulunduran ilaç imalatında kullanılmamaktadır.

Sigara, gıda değilse, şifa vermiyorsa ve hiçbir derde deva olamıyorsa ona verilecek para elbette israftır. Peygamber (sav) Efendimiz, boş yere para harcamayı ve malını zarara uğratmayı yasaklamıştır. Karnı doyduktan sonra yemeğe devam etmekte kerahet bulunduğu ve zararlı olacak derecede fazla bir şey yemenin haram olduğu bir gerçektir. Bu hakikat karşısında çocuklarının ekmek parasını sigaraya vermek israf değil ise ya nedir?

İslam dini, ağız kokularını gidermek için misvak kullanmanın sünnet olduğunu hükme bağlamıştır. Ayrıca, çok olarak sarmısak, soğan ve pırasa yiyenlerin cemaate eza vermemek için, camiye gelmelerine müsaade edilmemektedir. Sarmısak ve soğan kokusuna rahmet okutacak kadar fena bir kokusu bulunan tütünü içmek, misvak sünnetinin teşriindeki hikmete tamamen aykırıdır. Efendimiz (sav)'in ve ashabının yoluna aykırı bulunduğu için bid'attır.

Sigara müptelası bulunan bir şahıs ile camide aynı safta, yanyana durma bahtsızlığına uğramış bir mü'mine sorunuz! Onun yanında geçirdiği sıkıntılı dakikalar ne kadar uzun ve çektiği işkence ne derece büyüktür?

İnsanların eza duydukları şeylerden, meleklerin de eza duyacağı bir Hadis-i Şerifte ifade edilmektedir. Peygamber (sav) Efendimiz'in bu beyanı karşısında tütün kokusundan meleklerin rahatsız kalacağında kimsenin şüphesi olmamalıdır.

Bir mesele hakkında helal ve haramlık hükümleri toplanacak olursa, haramlık hükmünden galip olacağına dair kaadie-i külliye dikkate alındığı zaman, sigara içmekle ilgili olan değişik hükümler arasından haramlığı tercih, ihtiyata muvafık bir davranış olur.

Bu ihtilafların ortaya çıkardığı bir durum vardır: Şüphe... Zira kimi mubah, kimi tenzihen mekruh, kimi de tahrimen mekruh veya haram demektir. Bu çekişmeler karşısında, istemeyerek insanda bir şek ve şüphe doğmaktadır. Hadis-i Şerifte, "Kim şüpheye düşecek olursa harama da düşer" buyurulmuştur. Bunun gibi, haramlıkla mübahlık hükmü bir meselede içtima ederse, haramlık yönü tercih edilmeli ve müteverri alimin sözü öne alınmalıdır.

Kendisi fakir, nüfusu kesir, yatağı hasır bulunan kimselerin, çocuğu ateşler içinde kıvranırken ona alacağı ilaca para bulamayan, kışın ortasında efradı ailesi soğukta titreşirken, sobada tüttüreceği dumanı ağzındaki sigara ile tüttüren kimsenin irtikap ettiği bu hal haramın katmerlisidir.

Mehmed Emre

Ekleme Tarihi: 11.07.2006 - 14:28
Bu mesajı bildir   NurBahcesi üyenin diğer mesajları NurBahcesi`in Profili NurBahcesi Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Gast  

Misafir

Kayıt Tarihi: 27.12.2024
En Son On: 16.01.2010 - 22:25
Cinsiyeti: ----- 
http://www.ravda.net/rf/include.php?path=forum/showthread.php&threadid=37511&entries=0#post178756
Ekleme Tarihi: 17.07.2006 - 12:40
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1360 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
VuSlaT_ZaMbaK (40), HAMAS (41), cilekesh (34), Umuda_Dogru (35), muhammed yakub (53), -selenay- (38), kiciman (53), -Dushi- (37), melike_ (44), 271277sedat (47), katade_58 (42), samimikul (52), sansarselim (39), omerbicak (47), rajaahmet (48), BETÜL SULTAN (44), Toprakkiz (38), perteviyat (54), azra aksu (51), esiir (47), eminem (44), cihann4 (41), merve987 (38), ceylan (43), byberk (39), mehmetaliakti (45), serkanberber20 (50), FTK (38), p.celik (39), keklik (38), nazan (38), GREY (54), ketcapm (39), faruk1987 (37), semanurnl (54)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.90597 saniyede açıldı