0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SORULAR & CEVAPLAR » Tesettur ve kas alma mevzusu

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
sugar_cake su an offline sugar_cake  
Themenicon    Tesettur ve kas alma mevzusu

1 Mesaj

Kayıt Tarihi: 31.07.2006
En Son On: 02.08.2006 - 15:50
Cinsiyeti: ----- 
Selamun aleykum,
Sevgili hocalarim size bir sorum olacakti.Cok merak ediyorum ve cevaplarsaniz cok cok sevinirim.

Ben genc bir bayanim fakat tesettur kullanmiyorum ve gelecekte kullanip kullanmayacagimdan emin degilim.Bunun sebepleri var tabii simdi burada aciklamak istemiyorum.Ama tabii ki tesetture karsi degilim,tam aksine cok ta uygun buluyorum.Merak ettigim su: Bir yerde ortulu olmayan hanimlarin namazlarinin kabul olmadigini okumustum.telaşlı telaşlı telaşlı Eger bu dogruysa,ki ben elimden geldigince namazini kilmaya calisan biriyim,bosuna mi kilmisim ve kiliyorum bunca namazi????Cok uzgunum lutfen bi aciklama getirin. Bir de ortunmemek cok buyuk bir gunah mi bunu merak ediyorum.Mesela benim bazi arkadaslarim var ortulu,ornegin yolda giderken onlar benden daha cok dikkat cekiyor.Ve ornegin bazi ortulu bayanlar var yerini bulur bulmaz hemen ortuyu atiyorlar.Yani aslinda kalben inanmiyorlar.Sizce kalben inamayip ta ortunmek ne kadar dogru?


Bunun disinda cok merak ettigim konu da kas alma mevzusu.Kas alanlari Allah lanetlemistir diye okmustum.Bu dogru mu?Gercekten iki kasi almak bu kadar mi gunah?Aklim almiyor dogrusu...

Acil cevaplarinizi bekliyorum.kafam cok karisik.Saygilarimla..

telaşlı
Ekleme Tarihi: 31.07.2006 - 14:24
Bu mesajı bildir   sugar_cake üyenin diğer mesajları sugar_cake`in Profili zum Anfang der Seite
Gast ahmet gunay  

Misafir

Kayıt Tarihi: 28.12.2024
En Son On: 02.08.2006 - 15:50
Cinsiyeti: ----- 
Değerli kardeşim;

Yüz; kadın için, yaratılışındaki güzelliğin yansıdığı aynası, aynı zamanda da vücudunun odak noktasıdır.

Allah yarattığı her şeyde olduğu gibi yüzü de ahenkli, dengeli ve son derece mükemmel halk ederek adeta, cemalinin tecellisini aksettirmiştir. Bu anlayışın esas alınması ile yüz üzerinde keyfi değişiklikler (ağız, burun estetiği) yapmak Allah'ın (cc) yarattığını beğenmeyip, insanın sahip olduğu şekil ve suretini bozma, değiştirme (tebdil ve tağyir) olarak ifade edilir. İşte bu insanları aldatma konusuna girer ki dinen yasaktır.

Kadınların yüzlerindeki kılları yolması, kaşlarını inceltmesi, kirpiklerini uzatması konusunun şer'i hükmü İslam alimlerini bir hayli meşgul etmiştir. Hz. Peygamber'in (sas) bu konu ile ilgili bir hadisinde; "Allah yüz tüylerini yolan ve yolduran kadına lanet etsin." (Buhari, "Libas", 84; Müslim, "Libas", 120) buyurmuş olması, bu ifadenin hangi fiilleri kapsadığı İslam hukukçuları arasında tartışma konusu olmuştur.

Alimlerin çoğuna göre; kadının kocasına güzel gözükmek için ve onun izni ile yüzünde, kadınlara mahsus olmayan tüylerin (sakal, bıyık tüyleri) bitmesi halinde bunları alması, güzelleşmek için makyaj yapması, kaşlarının etrafındaki dağınık tüyleri (iki kaş arası, etrafı) alması caiz olup, hadisteki yasak, kadının dışarı çıkmak için, yabancılar için yüz kıllarını yolması ve kaşlarını alması ile ilgilidir.

Malikiler ve bir grup alim ise, bunu yaratılışı değiştirme olarak değerlendirdiğinden hiçbir şekilde caiz görmemekte veya mekruh saymaktadır.

Sonuç olarak, hadiste yasaklanan kıl koparmayı, herhangi bir hastalık veya illet sebebiyle kadının yüzünde sonradan biten ve yüzünü çirkinleştiren yüz kıllarını (sakal, bıyık kılları) koparma değil de, başkalarına güzel görünmek maksadıyla kaşları inceltmek veya yukarı kaldırmak için kaş kıllarını yolmak, almak olarak anlamak daha doğrudur.

İnsan, Allah'a inandığı, inanması ölçüsünde Rabb'inin kendisine emanet ettiği vücudundan ötürü saygılı olması, nimetlerine şükürle karşılık vermesi gereğindendir. Bunun için Müslüman hanımın, Allah'ın (cc) yüzüne verdiği güzelliği bozmadan muhafaza etmesi esere olan saygısının, ruh ve gönül huzurunun manevi ışıltısını yüzüne aksettirerek güzelliğine güzellik katabilmesi ise, eserin sahibi Yüce Allah'a olan sevgisinin ifadesidir.

İslam dininin ana kaynakları (Kur'an ve Sünnet) kadınların evlenmeleri caiz bulunan erkeklere karşı örtünmelerini, el, yüz ve ayaklar hariç bütün vücutlarını uygun elbise ile kapatmalarını ve açıkta kalan yerlerini de güzel göstermek, buralara dikkatleri çekmek için tedbir almamalarını emretmektedir. (Nur 30-31) Örtünme ayetine gai yorum açısından bakıldığında önemli ve açık ipuçları bulunduğu görülecektir. Şari, (Allah Teala) örtünme emrinin hemen başında bunun gerekçesini açıklamıştır: "Söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, iffetlerini korusunlar, şuralarını şunlara karşı örtsünler..." Bu gerekçe, İslam'ın ahlak ilkeleri ve değerleri bakımından erkek ve kadının cinsi cazibe taşıyan yerlerini açmaları, karşılıklı olarak buralara bakmalrı ile iffetlerini korumaları arasında sıkı, değişmez bir ilişkinin bulunduğunu varsaymaktadır. İslam'a göre zina eden iffetsizdir, iffetini koruyamamıştır. Bir erkeğin kadına, bir kadının erkeğe şehvetle bakması, dokunmasdı da zinadır, cinsi temasta bulunması da zinadır, iffetsizliktir. Cinsi yönden karşılıklı tatminin tek meşru yolu evliliktir. Erkek ve kadınların, evli olmadıkalrı karşı cinsten biri ile bakma, dokunma ve birleşme şeklindeki cinsi alış-verişleri iffetsizlik sayılmış ve yasaklanmıştır. Bütün bu hüküm ve anlayışalrın temeli, İslama özgü varlık, bilgi ve değer anlayışıdır. Bu açıdfan bakıldığı zaman Batılı değerler ve değerlendirmelerin çok farklı olduğu görülecektir. Batı'da yasak ve ayıp olan tecavüzdür, bir ölçüde de evlilerin zinasıdır. Bunların dışında da evli olmayan kadın-erkek arasındaki cinsi alış-veriş ne ayıptır, ne de günahtır (seküler Batı'da günah yoktur, ayıp da değişken bir kavramdır). Ortada böylesine derin ve uzlaştırılması imkansız farklılıklar varken, iffet ve örtünme konularını Batı'yı hayat tarzı ve değer ölçüleri ile nasıl yaklaşabilir? Batı'yı bir yana bırakarak İslam'a, İslam'da örtünme ile iffeti koruma arasındaki ilişkinin sabit olup olmadığına bakalım denilirse, sağlıklı bir hükme varabilmek için şu noktaları düşünmek, tartışmak ve araştırmak gerekir.

a) İslam'ın iffet anlayışı,
b) İffeti koruma açısından örtünme ve açılmanın etkisi.

Bunlardan birincisine yukarıda kısaca temas edilmişti. İslama göre iffet, nihai olarak, gayr-i meşru cinsi hayatttan uzak durmaktan ibaret olsa bile, aynı zamanda bunu sağlayan tedbirleri ve davranışları da içine almaktadır. Bu sebeple giyiniş (veya giyinmeyiş) ve davranışları ile başkalrını tahrik eden, günah işlemelerine sebnep olan erkek ve kadınların- İslami manada- iffetlerine gölge düşmektedir. Gerek erkek ve gerekse kadının, karşı cins için genellikle cazip, çekici, cinsi duygulanma ve tahriki etkileyici yerlerini örtmeleri, uygun giysilerle kapatmaları Kur'an ve Sünnet kaynaklarında gerekli görülmüş, açılma ve gösterme ile iffeti koruyamama arasında bir bağın, sabit bir ilişkinin bulunduğuna işaret edilmiştir. Günümüzde bilim ve tecrübe de bunun aksini isbat etmiş değildir. Kapalı bir kadın belki tecessüs ve merak konusudur, açık bir kadın ise şehvetli bakışların odak noktası olmaktadır. Normal ölçülerde çağdaş bir açıklığın böyle bir sonuç doğurmayacağı iddiası veya varsayımı -samimi ise- yalnızca bir iddia ve varsayımdan ibarettir ve daha ziyade açıklığın şartlandığı ve kısmen iktidarsız kıldığı şahıslar için düşünebilinir. İlahi bir emanet ve nimet olan cinsi gücünü ve duyarlılığını, fıtrattan saspmayarak korumuş olanlar için, karşı cinsin bütün vücudu çekici olabilir. Ayetler ve hadisler, ihtiyacı gözönüne alarak hem bazı şahısları, hem de vücudun bazı kısımlarını örtünme yükümünden muaf tutmuş, mamafih yine de gözlerin sakınmasını istemiştir. Muaf tutulan kısım, ayette ve ilgili hadislerde kadınlar için "eller, topuktan biraz yukarısından aşağıya doğru ayaklar ve saç bitiminden çene altına kadar yüz olarak" belirlenmiştir. Tarih boyunca hiçbir İslam alimi, zaruret bulunmadan daha fazlasının açılabileceği kanaatine varılmıştır. (Yakın zamanların modernist yorumcularını hesaba katmıyoruz.) Erkeler için istisna, göbekten yukarısı ile dizden aşağısıdır. Bu iki sınır çerçevesinde, farklı rivayetlere dayalı küçük görüş farkları mevcuttur. İşte İslam kadını ve erkeği bu sınırlar içinde örtünme emrini yerine getirecek, böylece kendi iffetini koruma tedbiri aldığı gibi, başkalrının korunma çabalarına da katkıda bulunmuş olacaktır. Önemli ve gerekli olan örtünmedir; hangi giysilerle, hangi biçimde örtünüleceği hususu ise İslami değerler içinde oluşacak modaya ve estetik tercihe kalacaktır. Örtünmenin gerekçelerine dikkat edilirse, örtünme tedbirinin yalnızca örtünmenin iffeti ile ilgili olmadığı, daha ziyade başkalarının korunmasına yardım ve katkı mahiyetinde bulunduğu anlaşılacaktır. Bütün bunlar normal şartlar ve durumlarda sözkonusudur. Fevkalade durumlar, şartlar ve zaruretlerin kendilerine mahsus, uygun ve rahatlatıcı hükümleri vardır.

Selam ve dua ile....


Bu mesaj 1 kez ve en son ahmet gunay tarafından 31.07.2006 - 16:49 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 31.07.2006 - 16:47
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1527 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
apsikama (58), bosay (59), diclesu (), oguz5656 (37), Sevdigim (43), aseksioglu (41), hazangülü (38), Berk (43), sevgi mersin (52), UfukTuncer (46), dadas_25 (47), siynem (31), yayla_gülü (50), oktay (), gonulbahcesi (46), yeþilim (40), t_turan (41), USSAK 64 (65), ismail gülda&th.. (44), ezilmezhalil (50), m_aktaran (51), sudenaz (50), miftehul_kulb (47), sedanur (38), zeynepsu (47), caferyalcin2 (47), KÜRSAD (38), el-esed (46), kozlu67 (49), gezegen38 (46), zuley (41), sahra_a (41), kübranur (36), Mustafa TASKESE.. (46), bilvanis (70), aspirin28 (45), yorgunadam (57)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.59866 saniyede açıldı