0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » OSMANLI TARİHİ ve MEDENİYYETİ » Haçlı Seferleri

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 4 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
vehbi70 su an offline vehbi70  
Haçlı Seferleri

919 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.01.2006
En Son On: 04.01.2015 - 19:05
Cinsiyeti: ----- 
Haçlı Seferleri
Papalığın teşvikiyle, Hıristiyan Avrupalıların, Müslümanlara karşı tertip ettikleri seferlerin umumî adı. En önemlisi dînî olmak üzere, siyasî, sosyal ve iktisadî sebeplere dayanan Haçlı seferlerini, Papa İkinci Urbanus, 1095 yılında toplanan Clermont Konsili nde yaptığı konuşmayla başlatmıştır. Asırlarca devam edip, milyonlarca insanın can kaybına, devletlerin yıkılıp, ülkelerin tahrip olunmasına sebep olmuştur.
Doğu Hıristiyanlığının temsilcisi Bizans İmparatorluğu (395-1453), 1071 yılında Selçuklu Devleti (1038-1194) ile yaptığı Malazgirt Savaşı'nda yenilince, Türklere Anadolu kapıları açıldı. Selçuklu akıncıları, birkaç sene içinde Ege, Akdeniz ve Marmara kıyılarına ulaştılar ve Bizans ın başkenti olan İstanbul u zorlamaya başladılar. 1075 te Türkiye Selçuklu Devleti'ni kurup, İznik i başkent yapmaları, Avrupa nın en büyük Hıristiyan devleti olan Bizans ı kökünden sallamaya başladı. Bu durum Avrupalıları telâşa düşürdü. Çünkü Bizans ın düşmesi Türklerin Avrupa ya hakim olmasına yol açacaktı. Bunun önüne geçilip, Türklerin durdurulması gerekiyordu. Hattâ Anadolu dahil bütün Ortadoğu dan atılmalıydılar. İkinci büyük sebep ise, iktisadî idi. Avrupa, 11. asırda müthiş bir fakirlik içindeydi. Kralların sarayları bile taş yığınlarından ibaretti. Altın, gümüş ve değerli madenlerin bir çoğu, Türklerin ve doğu kavimlerinin elindeydi. Avrupa, en iptidaî maddeler için bile doğuya muhtaçtı. Ziraat, çok ilkel usullerle yapılıyordu. Sulama sistemi yoktu. Fransa, Almanya, Venedik gibi büyük sayılan Avrupa devletlerinin senelik geliri, en mütevazı Türk beylerinin gelirlerinden azdı. Halk, önüne gelenin yağma ve talanından bıkmış, bir asilzâde veya eşkıya tarafından öldürüleceği günü bekliyordu.

Bu sırada Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah vefat etmiş, iç karışıklıklar baş göstermişti. Şiî-Fatımî Devleti, Selçukluların amansız düşmanı olup, Hıristiyanların müttefikiydi. Bütün bunlar, Papa İkinci Urbanus u Hıristiyanları birleştirerek Müslümanların üzerine saldırtmaya teşvik ediyordu. Böylece, bu papaz, Kudüs şehrini, Türklerin elinden almak için faaliyete başladı. Sadece Pierre L Ermite isminde yoksul bir Fransız keşişi, etrafına 50.000 Fransız toplamıştı. Bunlar, Almanya ya gelince, kendilerine 50.000 Alman serserisi daha katıldı. Macaristan da ve Balkanlarda daha da çoğalan bu çapulcu ordusu, 1096-1270 seneleri arasında tertiplenen sekiz Haçlı seferinin ilk ordusu oldu.

Birinci Haçlı Seferi (1096-1099)

Papaz Pierre L Ermite ve şövalye Yoksul Gautier öncülüğünde İstanbul a gelen bu topluluk, Bizans İmparatoru tarafından hemen Anadolu ya geçirildi. Bunlar, doğunun zenginliklerine kapılıp, yağma ve tahribatlar yaparak yerli ahaliye zulmettiler. Anadolu Selçuklu Sultanı Birinci Kılıç Arslan, İznik önlerinde bu ilk Haçlı kuvvetlerini durdurarak, kılıçtan geçirdi. Bunların arkasından Aşağı Lorraine Dükü Gedefroi Bouillon un komutasındaki Haçlı ordusu yola çıktı. Bu orduda; birçok ünlü şövalye, soylu, kont ve dukalar vardı. Avrupa nın bütün imkânları kullanılarak hazırlanmış olan bu ordu, 600.000 kişiden müteşekkildi. Almanya nın Rhein kıyılarında 10.000 Yahudi'yi kılıçtan geçiren bu Haçlı ordusu, İstanbul a doğru gelirken, ülkesinde de yağma ve katliam yapılmasından endişe eden Bizans İmparatoru Aleksios Komnenos, onlarla anlaştı. Haçlılar, erzak ihtiyaçlarının temini karşılığında, Anadolu da aldıkları yerleri Bizans a vereceklerdi. Antlaşma sonrası Anadolu ya geçen Haçlılar, 1097 senesi Mayıs ayında Türkiye Selçuklularının başşehri İznik i kuşattılar. Kanlı çarpışmalar iki taraftan da ağır kayıplara sebep oldu. Altı yüz bin kişilik Haçlı ordusu karşısında verdiği kayıplara dayanamayan Birinci Kılıç Arslan, çarpışarak geri çekildi. İznik, Bizans ın eline geçti. Eskişehir istikametinden Anadolu ya giren Haçlı ordusuna karşı Sultan Birinci Kılıç Arslan (1092-1107), yıpratma savaşlarına başladı. Anadolu da Haçlıları en stratejik bölgelerde yakalayıp, âni baskınlarla imha hareketlerine girişti, pek çoğunu kırdı.

Haçlıların yanında, Bizans İmparatoru da, durumdan faydalanarak Türkiye Selçuklularının batı bölgelerindeki topraklarını işgal etti. Ermeniler ise, Türklerin Haçlılarla uğraşmalarını fırsat bilip, Toroslar'a bir müddet hakim oldular. Altı yüz bin kişilik kuvvetle Anadolu ya geçen Haçlılar, Türklerin imha hareketi sonucu, Antakya Kalesi önlerine geldiklerinde 100.000 e inmişti. 1097 yılı Ekim ayında Antakya yı kuşatan Haçlılar, kale içindeki Hıristiyan ahaliden birinin ihaneti sonucu, dokuz ay sonra, Haziran 1098 de şehre girebildiler. Musul Atabeği Kürboğa Beyin kumandasındaki Müslüman-Türk ordusu, Antakya yı Haçlılardan geri almak için teşebbüse geçti. Fakat şehir alınmak üzereyken aralarında çıkan fitne, başarısızlığa yol açtı. Haçlılar, yaptıkları huruç hareketiyle, bu Müslüman ordusunu dağıttılar.

Antakya yı alan Haçlılar, kırk bine düşen kuvvetleriyle Kudüs e hareket ettiler. Şiî-Fatımîlerin elinde olan şehir, kısa sürede Haçlıların eline geçti. Müslüman, Musevî ve Hıristiyanların yaşadığı ve her üç din mensuplarınca da kutsal olan Kudüs, Haçlıların eline geçince, büyük bir katliama uğradı. Yetmiş bin Müslüman ve Yahudi'yi, mabetlere sığınan kadınlar ve çocuklar dahil, acımasızca kılıçtan geçirdiler. Şehrin sokakları, kan ve cesetlerden geçilmez oldu.

Birinci Haçlı Seferi neticesinde Kudüs te Katolik Latin Krallığı, Antakya ve Urfa da birer Haçlı devleti kuruldu. Hıristiyanlar Ortadoğu yu bu vesile ile tanıyıp, Doğu Akdeniz kıyılarına yerleştiler. Müslümanlarca Mekke ve Medine den sonra en mukaddes şehir olan Kudüs ün, Şiî-Fatımîlerce Haçlılara teslimi, büyük üzüntüye yol açtı. Müslümanlar, Haçlıları Ortadoğu dan atmak için hemen teşebbüse geçtiler. 1144 senesinde Musul Atabegi İmâdeddin Zengî, Urfa yı geri aldı. Bu durum İkinci Haçlı Seferine sebep oldu.

İkinci Haçlı Seferi (1147-1149)

Urfa nın Müslümanlar tarafından geri alınması üzerine, papa Eugenius un teşviki ve papaz Saint Bernard ın propagandası neticesinde İkinci Haçlı Seferi başlatıldı. Seferin komutanlığını, Yedinci Louis ile Almanya İmparatoru Üçüncü Konrad yapıyordu. Alman İmparatoru komutasında 75.000 kişilik ilk kafile, Konya Ovasına geldi. Bu ordu, Türkiye Selçukluları Sultanı Birinci Mesud tarafından imha edildi. Alman İmparatoru, canını zor kurtararak, beş bin kişiyle İznik e sığındı. Fransa Kralı Yedinci Louis, 150.000 kişi ile yola çıktı. Alman İmparatorunun geriye kalmış döküntü kuvvetleriyle İznik te birleşti. Bu kalabalık orduya karşı meydan muharebesi yapmayı uygun bulmayan Sultan Mesud, Haçlıları, Toroslar geçidine çekti. Burada büyük kayıplara uğratılan Haçlıların artıkları, Antakya ya sığındılar. Şam ı muhasara ettilerse de, Türkler tarafından mağlup edildiler.

Üçüncü Haçlı Seferi (1189-1192)

Selahaddin Eyyubî, Şiî-Fatımî Devletini ortadan kaldırıp, Eyyubî Devleti'ni kurduktan sonra, Haçlılara karşı harekete geçti. 1097 senesinden beri Haçlıların elinde bulunan Kudüs ü, 1187 senesinde Hattin Zaferinden sonra ele geçirdi. Hıristiyanların birkaç kıyı şehir hariç, Ortadoğu dan atılmaları, Avrupalıları endişelendirdi. Papa Üçüncü Clemens in teşvikiyle Fransa ve İngiltere Kralları ile Alman İmparatoru, Üçüncü Haçlı Seferine katıldılar. Sonu hezimet olmasına rağmen, Avrupa nın en ünlü kral, imparator ve kumandanlarının katıldığı bu sefer, meşhurdur.

Alman İmparatoru Friedrich Barbarossa, kara yolu, Fransız Kralı Philippe Auguste ile İngiliz Kralı Arslan Yürekli Richard, deniz yoluyla hareket ettiler. Alman İmparatoruna, Türkiye Selçukluları Sultanı İkinci Kılıç Arslan, elçileriyle Anadolu ya girmemesini teklif etmişse de, kabul etmedi. Türkleri dinlemeyen İmparator Friedrich Barbarossa, ordusunun büyük bir kısmını Selçuklu askerlerinin elinde kaybetti. Sonunda, Akdeniz e ulaşamadan nehirde boğuldu. Başsız kalan ve ağır zayiat veren haçlılar, perişan bir vaziyette Filistin e ulaştılar. İngiltere Kralı, deniz yoluyla Kıbrıs a varıp, Bizans valisini adadan kovarak Latin Krallığını kurdu. Kıbrıs tan Akka ya geçen Arslan Yürekli Richard ve deniz yoluyla Akka ya varan Fransız Kralı, uzun süren muhasaradan sonra kaleyi aldı. Kudüs ü yeniden almak için savaştılarsa da muvaffak olamadılar. Fransa ve İngiltere kralları, acı tecrübeler ve ağır kayıplar neticesinde, Kudüs ü alamayacaklarını anlayınca, ülkelerine döndüler.

Dördüncü Haçlı Seferi (1204)

Papa Üçüncü Innocentius un çağrısı, Foutges de Neville nin propagandası neticesinde Bonifacio nun tertip ettiği bu Haçlı seferine Almanya İmparatoru Altıncı Heinrich katıldı. Papanın itiraz etmesine rağmen Haçlılar, Venedik gemileriyle İstanbul önüne geldiler. 1204 yılında, Ortodoks Bizanslılardan İstanbul u aldılar. Şehrin zenginliği, Katolik Hıristiyanları şaşkına döndürdü. İstanbul u yağmalayıp, tahrip ettiler. Dindaşlarına her türlü zulmü, her çeşit kötülüğü yaptılar. Bizans İmparatoru, tahtını İstanbul dan İznik e taşıdı. Bu olay, Bizans tarihinde ilk defa oluyordu. Nihayet İstanbul da 1261 senesine kadar devam eden Latin İmparatorluğu kuruldu. Bu sefer sonunda Venedik ve Ceneviz Devletleri, Yakındoğu da, büyük nüfuz ve toprak parçaları elde edip zenginleştiler. Haçlılar, dindaşları olan İstanbul un Ortodoks Hıristiyanlarına, çok zulüm ve eziyet yaptılar. İstanbul un sanat eserleri, zengin olmak hırsıyla tahrip edildi, evler yağmalanıp, binlerce İstanbullu, şehrin tarihinde görülmemiş, insanlık dışı tecavüzlere uğradı, soyuldu ve işkenceyle öldürüldü. Dördüncü Haçlı Seferinden, Müslümanlardan ziyade, Ortodoks Hıristiyanlar zarar gördü.

Beşinci Haçlı Seferi (1217-1221)

Papa Üçüncü Honorius un teşvikiyle Macar Kralı İkinci Andrias, Kuzey Avrupa dan gelen Haçlılarla, 1217 senesinde Akka ;ya geldi. Kral Andrias, Müslümanlar karşısında dayanamayınca, geri döndü. Geride kalanlar Dimyat a saldırıp, şehri aldılar. Daha sonra Kahire ye yöneldilerse de Eyyubîler tarafından bozguna uğratılıp, dağıtıldılar.

Altıncı Haçlı Seferi (1228-1229)

Papa Dokuzuncu Gregorius un teşvikiyle Alman İmparatoru Üçüncü Frederich tarafından tertip edildi. Alman İmparatoru Kudüs e kadar geldi. Eyyubî Sultanı Melik Kâmil in dış baskılardan bunaldığı bir devrede, Haçlıların Kudüs;e gelmeleri antlaşma zemini doğmasına sebep oldu. Antlaşma ile Kudüs Haçlıların eline geçti. Fakat Türkler tarafından mağlup edilmeleri sonucunda şehir, tekrar Eyyubîlere teslim edildi.

Yedinci Haçlı Seferi (1248-1254)

Kudüs’ün Müslümanlar tarafından alınması üzerine, Fransa Kralı St. Louis tarafından tertip edildi. Mısır da yeni kurulan Memlûklular, Haçlıları, 1250 senesinde, Mansûre Meydan Muharebesinde mağlup edip, Fransa Kralını da esir aldılar. Haçlılar dağıldı. St. Louis, Dimyat ı Müslümanlara verip ülkesine döndü.

Sekizinci Haçlı Seferi (1268-1270)

Antakya nın Müslümanlar tarafından fethedilmesi ve Yedinci Haçlı Seferinin öcünü almak için Fransa Kralı St. Louis tarafından düzenlendi. Bu seferin hedefi, Kudüs olmayıp, Akdeniz kıyılarındaki Müslüman denizciler üzerineydi. St. Louis, Tunus a çıktıysa da, salgın hastalıktan öldü. Fransa ordusu geri döndü. Bu sefer de başarısızlıkla sonuçlandı.

1096-1270 seneleri arasında, Müslümanlara karşı düzenlenen Haçlı seferleri sonucunda, bir takım Lâtin devletleri kuruldu. Bunlar, Kudüs Krallığı, Kıbrıs Krallığı, Trablus Kontluğu, Antakya Prensliği, Urfa Kontluğu, İstanbul Lâtin İmparatorluğu, Mora Prensliği, Atina Dukalığı, Kefalonya Kontluğu, Naksos Dukalığı, Saint Jean Şövalyeleri idi. Bu Lâtin devletleri, Türkler tarafından ortadan kaldırıldı ve Haçlılardan hiçbir iz bırakılmadı. Fakat Haçlı seferleri, 1270 senesinde son bulmuş değildir. Her zaman Hıristiyanlar, Müslümanlara karşı askerî kuvvet birleşiminin yanında; siyasî, kültürel ve ekonomik alanlarda da cephe birliği içinde olmuşlardır.

Asırlarca devam eden Haçlı seferleri sonucu, pek çok kan döküldü ve milyonlarca insan can verdi; nice ülkeler harap oldu. Bu seferler, dinî, siyasî, sosyal, kültürel, iktisadî birçok hâdiselere sebep oldu. Müslümanlara karşı savaşa katılmaya teşvik için, Avrupa da bir çok Hıristiyan tarikatları kuruldu. Seferlere iştirak için Avrupalıların dindarına, maceraperestine, işsiz-güçsüzüne ayrı ayrı vaadlerle propaganda yapılıp, Müslümanların karşısında bütün bunların boş çıkması neticesinde, papalığın ve kiliselerin otoritesi sarsıldı.

Bu seferler sonunda Hıristiyanlar, Müslümanları yakından tanıdılar. Harp meydanlarında aslanlar gibi cesurca dövüşen Müslümanların, aslında çok merhametli, iyiliksever, misafirperver olduklarını yakından gördüler. Müslümanların, papazların bahsettikleri gibi olmaması, Avrupalı Hıristiyanların daha önceki düşüncelerini değiştirdi.

Papalık, bu seferlerin masraflarını karşılamak gayesiyle, Hıristiyanların ruhanî işleri için vergi almak âdetini çıkardı. Bulunduğu çevrenin kilisesine vergisini vermeyenler, Hıristiyanlıktan aforoz edildi. Misyonerler faaliyetlerini artırıp, Asya ve Afrika da, Hıristiyanlığı yaymaya çalıştılar.

Haçlı seferlerine katılan şövalyelerin, Müslümanlar karşısında güçsüzlüğü anlaşılınca, derebeylik idaresi zaafa uğradı. Merkezî otoritenin hakimiyeti artıp, Avrupa da krallık rejimi kuvvetlendi. Köle durumundaki köylü, toprak sahibi efendilerinden arazi alarak, mal mülk sahibi oldu. Avrupa da aralarında büyük eşitsizlik ve adaletsizlik uçurumu bulunan sınıflar arasındaki fark, kısmen azaldı.

Doğu sanat ve medeniyetini tanıyıp, İslamî eserlere hayran olan Haçlılar, Müslümanlardan sanat ve teknik alanda birçok yenilikleri ve keşifleri öğrendiler. Pek çok eseri yağmalayarak Avrupa ya kaçırdılar. Bu ise, Avrupa da ilim ve tekniğin gelişmesine sebep oldu. Müslümanlardan kâğıt ve pusulayı da öğrenen Haçlılarda gemicilik çok gelişti. Venedik, Cenova, Marsilya, Pisa gibi Akdeniz limanlarının önemi artıp, ticarî faaliyetler hız kazandı. Bu şehirler, serbest bölgeler mahiyetini alıp, Batı ve Doğunun ticareti gelişti.

Haçlı seferleri neticesinde Müslümanlar, Bizanslılar ve Yahudiler çok zarar gördü. İslâm ülkeleri ve devletleri harap oldu. Yüz binlerce Müslüman; Anadolu, Mısır, Suriye ve özellikle Kudüs te kılıçtan geçirilip, yerleşim alanları yağmalanarak yakılıp yıkıldı. Kadınlar ve çocuklar bile hunharca öldürüldü. Haçlıların kılıcından sadece Müslümanlar değil, Yahudiler, özellikle Ortodoks Bizans da nasibini aldı. İstanbul un zenginliğine hayran kalan Latin Katolikler, şehrin sanat eserlerini zengin olmak hırsıyla yağmaladılar. Ortodoks ahaliye saldırıp mal, can ve ırzlarına ziyadesiyle zarar verdiler. İstanbullular, şehri terk etmek zorunda kaldı. Haçlı zulmü o kadar arttı ki, asırlardır İstanbul da bulunan Bizans İmparatorluk tahtı, şehirden çıkarılıp, önceden Türkiye Selçukluları Devletinin başşehri olan İznik e taşındı. Bizanslılar, 1261 senesinde İstanbul u Haçlılardan geri aldılar.

Haçlı seferleri sonucunda, İslâm medeniyetini tanıyan Avrupa da, ilim ve teknikte gelişmeler olup, merkezî otoritenin kuvvetlenmesi yanında, Müslümanlara karşı asırlarca devam edecek askerî, siyasî, iktisadî ve kültürel politikanın da tespit edilip, safha safha tatbikine sebep olmuştur.

Osmanlı Devleti'ne ve diğer Müslüman devletlere karşı, 1364 Sırpsındığı, 1389 Birinci Kosova, 1396 Niğbolu, 1444 Varna, 1448 İkinci Kosova, 1453 İstanbul, 1538 Preveze, 1571 Kıbrıs, 1683 Viyana Kuşatması, Osmanlı Devletinin yıkılması ve 1919-1922 İstiklal mücadelemizde Haçlılar ittifak edip, Müslümanlara karşı cephe aldılar. Hattâ Kudüs ün elimizden çıkması üzerine, müttefikimiz olan Almanlar, bayram yaptılar.

Batılıların geçen asırlarda ve günümüzde, İslâm ülkelerine karşı tatbik ettikleri yayılmacılık ve sömürgecilik hareketleri, İslâm dinine saldırmaları ve Müslümanları dinlerinden uzaklaştırmak için yaptıkları bütün dejenerasyon faaliyetleri, geçmişteki Haçlı seferlerinin, hâlen soğuk savaş, kültürel ve ekonomik savaş olarak devam ettiğini göstermekte, bugün bile pek çok eserimiz çalınarak batıya kaçırılmaktadır. Aksine, batıdan ülkemize kaçırılmış bir tek eser bile görülmemiştir. Batı, her hususta bunu bugün bile tatbik etmektedir.
Ekleme Tarihi: 05.08.2006 - 16:06
Bu mesajı bildir   vehbi70 üyenin diğer mesajları vehbi70`in Profili vehbi70 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
utaniyorum su an offline utaniyorum  

1942 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.04.2003
En Son On: 27.01.2007 - 01:21
Cinsiyeti: Erkek 
batı işgalci,sömürücü ve katil ruhundan birşey kaybetmiş değil.
en küçük fırsatta toplanıp hain emellerine ulaşmak için çalışıyorlar..
ama ya biz ya islam coğrafyası...
kendine olan güveni kaybetmiş...
kardeşlik inancını kaybetmiş...
ölümden korkar kaçar hale gelmiş..
ecdadını ve atasını unutmuş....
RABBİM hayırlı akibetler nasip etsin cümlemize devletimize ,milletimize bütün ümmetimize inş.


Bu mesaj 1 kez ve en son utaniyorum tarafından 06.08.2006 - 08:09 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 06.08.2006 - 08:08
Bu mesajı bildir   utaniyorum üyenin diğer mesajları utaniyorum`in Profili utaniyorum Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
mudessir su an offline mudessir  

140 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 30.07.2005
En Son On: 25.11.2008 - 22:09
Cinsiyeti: Erkek 
Hrıstiyanlar asırlar boyu müsülmanlra karşı haçlı seferleri düzenlemişlerdir.Bu son asırda (En doğrusunu Allah bilir) son haçlı seferleri başladı.İslam alemi neden son haçlı seferini görmuyor
Yarabb uyuyan müslümanları biran önce uyandır bu derin uykudan.

Selam ve Dua ile...

Ekleme Tarihi: 06.08.2006 - 08:26
Bu mesajı bildir   mudessir üyenin diğer mesajları mudessir`in Profili mudessir Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
utaniyorum su an offline utaniyorum  
RE:

1942 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.04.2003
En Son On: 27.01.2007 - 01:21
Cinsiyeti: Erkek 
Alıntı
Orijınalı mudessir

Hrıstiyanlar asırlar boyu müsülmanlra karşı haçlı seferleri düzenlemişlerdir.Bu son asırda (En doğrusunu Allah bilir) son haçlı seferleri başladı.İslam alemi neden son haçlı seferini görmuyor
Yarabb uyuyan müslümanları biran önce uyandır bu derin uykudan.

Selam ve Dua ile...


amin ...kardeşim amin...!
Ekleme Tarihi: 06.08.2006 - 08:33
Bu mesajı bildir   utaniyorum üyenin diğer mesajları utaniyorum`in Profili utaniyorum Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1422 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ilhan29 (55), bozadeniz (43), islamboy84 (40), küçük &t.. (49), teknur (50), hlim (51), veleye (60), Abdullah_78 (46), sefa60 (45), Gaziantepli (34), sivasliunsal (48), mcu (44), asess (45), akif21 (61), mimar_sophie (44), mamusali (49), Bilal_YETER (41), edare (42), terrazi (43), FaTMaNuR (60)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.60972 saniyede açıldı