*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - ALLAH CC NURUNU TAMAMLAYACAKTIR..KAFİRLER İSTEMESEDE..

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » GÜZEL SÖZLER » ALLAH CC NURUNU TAMAMLAYACAKTIR..KAFİRLER İSTEMESEDE..

önceki konu sonraki konu

Bu konuda 2 mesaj mevcut

Sayfa (1): (1)

Ekleyen

Mesaj

	Su_DamlasI

ALLAH CC NURUNU TAMAMLAYACAKTIR..KAFİRLER İSTEMESEDE..

1420 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.04.2006

En Son On: 07.04.2013 - 10:54

Cinsiyeti: Bayan

11 Eylül provokasyonundan sonra yeni bir Haçlı Seferi’ne girişen emperyalist batı, İslam'a ve Müslümanlara saldırılarını gün geçtikçe her alanda tırmandırmaya devam ediyor. Bu yeni süreçte Irak ve Afganistan'ın fiili işgali ile Müslümanlara karşı yapılan katliamların yanı sıra, fikri alanda da İslami düşünceyi ve değerleri bulandırmaya yönelik çabalar da yoğunluk kazandı.

Ilımlı İslam, kadın imam meselesi, başı açık namaz kılma taşkınlığı, dinler arası diyalog, Kur'an'dan bazı ayetlerin de serpiştirildiği ve "gerçek furkan" diye tabir ettikleri kitabın basılıp piyasaya sürülmesi ve en son da Peygamber (s.a.v.)'e yönelik çirkin hakaretler batılı küfür güçlerinin son zamanlardaki pervasız saldırılarından bazılarıdır.

Emperyal küfür güçlerinin bilinçaltındaki birikmiş pisliği ve içlerinde sakladıkları kini ortaya döken "Muhammed'in Yüzleri" adlı bu karikatürlerde Resulullah (s.a.v.), başında sarık biçiminde fitili ateşlenmiş bir bomba taşırken, elinde çatal kılıcı ve insan kafası kesen (haşa!) bir terörist olarak tasvir edilmiş bir şekilde çizilmiştir. Ahlaksızlığın akla dahi gelmeyecek her türünün işlendiği ve en iğrencinin meşru kılındığı bir ülke olan Danimarka'nın öncülüğünde başlatılan bu iğrenç saldırı daha sonra Norveç, Fransa, Almanya, Hollanda, İtalya, İspanya, İzlanda ve Meksika gibi ülkelerin de olaya iştirakiyle devam etti. En son ise bu karikatürler Emperyalist küfür güçlerinin başı olan Amerika'da bir firma tarafından tişörtlere vurulmuş ve böylece Müslümanların canlarından çok sevdikleri ve en büyük değeri verdikleri Peygamber (s.a.v.)'e yönelik bu çirkin saldırıların dozajı bu küfür güçleri tarafından daha da şiddetlendirilmiş/ genişletilmiştir.

Ve emperyalist batı, bunu da sözüm ona "basın ve ifade özgürlüğü" adına yaptı. Provokasyon olduğu her halinden belli olan bu çirkin saldırılardan sonra İslam Ümmeti'nin her tarafından büyük bir tepki geldi ve bu tepkiler halen de devam etmektedir. İslam ümmetinin peygamberine bağlılıklarının sınandığı bu olayda ümmet haklı ve güçlü tepkilerle peygamberine sahip çıkmış ve her daim sahip çıkacağının işaretlerini vermişti.

Resulullah (s.a.v.)'ın şahsında ümmetinin hedef alındığı bu olay Müslümanların manevi değerlerini ortadan kaldırma emellerinin bir sonucudur. "Çamur at izi, iftira at şüphe kalır" mantığıyla hareket eden küfür güçleri bu karikatürlerle İslam'ın peygamberi Hz. Muhammed (a.s.)'i ümmetinin gözünde küçük düşürüp O'nun siyerini ve siretini gözden uzak tutmak, imanı zayıf Müslümanların kafalarını bulandırarak imanlarını sarsmak, değerlere saldırı yoluyla Müslümanları rencide edip gelişen haklı tepkileri de dünya kamuoyu gözünde kendisine yönelik hem bir terör ve hem de tehditmiş gibi sunup bundan sonraki saldırıları için nabız yoklayıp saldırılarının zeminini oluşturmak ve önüne geçilemeyen İslam'ın hızlı yükselişini önlemek gibi gayeler gütmüşlerdir.

Fakat Yüce Allah her zaman olduğu gibi peygamberine yine sahip çıkmış ve küfür güçlerinin zayıf ağlarını başlarına dolayarak onların tuzaklarını boşa çıkarmıştır.
"Onlardan dolayı kederlenme; kurmakta oldukları tuzaktan kaygı duyma!" (Nahl, 127)

"Onlar (inanmayanlar) bir düzen kurdular. Allah da (buna karşılık) bir düzen kurdu. Allah düzen kurucuların en hayırlısıdır" (Al-i İmran, 54)

"Onlar ağızlarıyla Allah'ın nûrunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nûrunu tamamlayacaktır." (Saf, 8)

Zira İslam dünyasındaki uyanış ve değerlerine sarılma bir tarafa, araştırmalara bakılırsa bu olaydan sonra Avrupa'da İslam'a sıcak bakan nice Batılı müslüman oldu. Oysa ki tüm Müslümanlar gibi Batı'nın kendisi de şunun farkındaydı: Hz. Muhammed (a.s.) bu çirkin karikatürlerde ortaya konan vasıflardan/ kirliliklerden uzak olup insanlığın kendisine büyük bir minnet borcu olan son peygamberdir, önderdir.

Batı'nın bilinç altında Hz. Muhammed (s.a.v.)'e büyük bir hayranlık duyduğu gerçeği ise nice kereler Batılı düşünürlerin şu sözlerinde kendini ortaya koymuştur:
"Biz Arapların petrolünden korkmuyoruz. Biz Araplar arasından Muhammed gibi bir idarecinin (yöneticinin, önderin) çıkmasından korkuyoruz." (İslam ve Beşeri Kanunlar, Abdulkadir Udeh)

"Bizim bu kadar, hatibimiz, düşünürümüz, filozoflarımız ve hukukçularımız var. Fakat Arabistan'ın kurak çöllerinden okuması ve yazması olmayan biri çıkıyor ve öyle kanunlar ortaya çıkarıyor ki hepimizi aciz bırakıyor" (Yolların Ayrılış Noktasında İslam, Muhammed Esed)

Hz. Peygamber(a.s.)'in kurduğu İslam Medeniyeti'nden oturmayı, kalkmayı, yıkanmayı, temizlenmeyi kısacası adabı muaşeratı ve az buçuk insan olmayı öğrenen bu Batı, kendisine çok şey borçlu olduğu İslam Medeniyeti’nin kurucusuna bugün radyo başlarında, televizyon ekranlarında, sapık romanlarında ve gazete sayfalarındaki bu gibi karikatürlerle çirkince saldırıyor, içindeki zehri de bu şekilde kusmuş oluyor. Batı bu işte…

Kendisinden bekleneni yapıyor, yapacak da, ta ki kökü kesilene ve iflahı kuruyana kadar… Zaten kendi peygamberlerine dahi saygısı olmayan, Yüce Allah'a ise sıradan biriymiş gibi “ahbap” diyen bir medeniyetten bundan başkası beklenmediği gibi bu medeniyetten inançlara, değerlere ve düşüncelere karşı saygı beklemek de elbetteki abes bir iştir. Fakat işin ilginç tarafı Batı küstahça "Özgür toplumlarda insanların kırıcı ve yanlış bile olsa, görüşlerini ifade etme hakkı var. Bunlara da saygı duymalısınız.

İslâmiyet hoşgörü dinidir" diyerek Müslümanlardan bu hakaretlerin hoşgörü ile karşılanmasını beklemektedirler. Bu ne yüzsüzlük… Bizim için esef verici olanı ise; bu yüzsüzlüğe nasıl gelindi/ bu yüzsüzlüğe onları nasıl getirdik!? Bir taraftan tüm dünyaya İslam'ın son peygamberi olan Hz. Muhammed(a.s.)'i (haşa!) bir terörist olarak lanse edeceksin bir diğer taraftan onun getirdiği İslam nizamını da barış dini olarak gösterip Müslümanlardan olaya sessiz/ seyirci kalmalarını isteyeceksin.
Doğrudur İslam barış ve esenlik dinidir, fakat barışı isteyip esenliği bulmak isteyenlere. Bunun dışında farklı amaçlar güden, İslam'a ve onun yüce peygamberine her fırsatta saldıran, sataşan ve hakaret edenlere değil ve hiç bir zaman olamaz da bu esenlik! Bu ilke Resullulllah (s.a.v.) döneminden bu yana hep bu şekilde bilinmiş ve hep bu şekilde icra edilmiştir. Sahabelerden Amr b. As şöyle anlatıyor: Ben Kureyş'in peygamberi öldürme girişiminde bulunduklarına şahit olmadım. Fakat bir gün Hz. Peygamber Makam-ı İbrahim'de namaz kılarken, müşrikler onu öldürmeyi kararlaştırdılar. Bunun üzerine Ukbe b. Ebî Muayt, Hz. Peygamber'in yanına gidip Hz. Peygamber'in abasını boynuna dolayarak bütün gücüyle sıktı. Hz. Peygamber dizleri üzerine düştü. Halk "öldü" diye bağırıştı. Ebubekir koşarak geldi. Hz. Peygamber'in kollarından tutarak, onu yerden kaldırdı ve "Rabb'im Allah'tır dediği için bir kişiyi öldürecek misiniz?" dedi. Bunun üzerine Kureyş, Hz. Peygamber'den uzaklaştı. Hz. Peygamber namaza durdu, namazını bitirdikten sonra Kâbe'nin gölgesinde oturmakta olan Kureyşlilerin yanına giderek: "Ey Kureyş cemaatı, Muhammed'in canı elinde olan Allah'a yemin ederim ki, ben size bu yolda kesilmek (ölüm) üzere gönderildim" dedi ve eliyle boğazını gösterdi. Ebu Cehil, Hz. Peygamber'e "Sen cahil değildin" dedi. Hz. Peygamber "Ben şimdi de cahil değilim, fakat sen cahillerdensin" dedi. (Taberani, Hayatüs Sahabe; Yusuf Kandehlevi) Yine İslam tarihinde sözleriyle, şiirleriyle Allah'ın Resulünü ve mü'minleri hicvedenler bizzat Resulullah (s.a.v.)'ın: "Bunlar Allah ve Resulüne eziyet ettiler" gerekçesiyle sahabeler tarafından öldürülüp bu şekilde sesleri kesilmişlerdir. Resulullah (s.a.v.) bu şairlerin seslerini ve şiirlerini kesen sahabelerini de hayırlarla yadetmiş ve onları övmüştür. Bundan sonra da Resulullah'ın döneminde kafirler böyle bir şeye cüret etmekten çekinmişler ve bu işten vazgeçmişlerdir.

Dün müşrikler ve ehli kitap tarafından yapılan bu saldırılar işte bugün de onların çağdaşları tarafından yapılıyor. Selahaddin'i Eyyubi'nin kendilerinde bıraktığı kuyruk acısını halen unutamamış ve Haçlı zihniyetinden kopamamış bu Batı, bozuk Haçlı zihniyetini değiştirmeyeceğini de bu gibi olaylarla tekrar tekrar bizlere gösteriyor. Durum bu iken, Müslümanları hemen hemen her fırsatta düşman olarak telakki ettiklerini duyuran/ deklare eden bu güçlere karşı, Müslümanların bir an önce kendilerini toparlamaları, daha sıkı silkelemeleri ve kendilerine yakışan tarihi duruşu/ tavrı bir an önce sergilemeleri kendilerinin dünya ve ahiret iyilikleri için gereklidir, zorunludur. Bunun yanında Siyabend AZAD'ın “İslam ve Emperyalizm Çatışması” yazısında ortaya koyduğu şekliyle: "Ne yani Emperyalizm, İslam'ı düşman olarak seçip, Haçlı Savaşları'nı ilan etmeseydi, İslam bu Emperyalizm'in karşısına dikilmeyecek miydi?" (Mizgin; 12. Sayı) sorusunda ortaya konulan gerçekle bağlantılı Emperyalist küfür güçleri İslam'a düşmanlıklarını açıkça dile getirmese de zaten İslam, yeryüzündeki fitnelerin kaynağı olan bu güçleri düşman olarak görüyor ve kendi bağlılarına: "Fitne kalmayıncaya ve dinin hepsi Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın." (Enfal, 39) emrine icabet etmelerini emrediyor.
Tüm bunların yanında, ortaya konulan tepkilerle birlikte bu gibi saldırılara ve karalamalara karşı küfür güçlerine verilebilecek en iyi cevap Resulullah(s.a.v.)'ı tanımak ve saptırılmaya ve de gözden uzak tutulmaya çalışılan misyonunu ve mücadelesini hakkıyla anlayıp onu devam ettirmektir. Zaten içinde bulundu-ğumuz bu yüzyılla birlikte Resulullah (s.a.v.)'da bunu bizden istemektedir. "Kim, benden sonra öldürülmüş olan bir sünnetimi ihya ederse (diriltirse) beni seviyor demektir. Beni seven de benimle beraberdir." (Rezin)
Evet, küfür güçlerine verilebilecek en iyi cevap ve onlara karşı en iyi tepki Resulullah (S.A.V)'in bugün öldürülmeye çalışılan sünnetini yani hayatını ve mücadelesini yeniden bilmek/ anlamak ve her yönüyle bunu yaşama geçirmektir. Bu, Resulullah'ı sevmenin de, O'nun sünnetini (mücadelesini) diriltmenin de yegane çözümüdür.

Ekleme Tarihi: 11.08.2006 - 10:21

	utaniyorum

RE: ALLAH CC NURUNU TAMAMLAYACAKTIR..KAFİRLER İSTEMESEDE..

1942 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.04.2003

En Son On: 27.01.2007 - 01:21

Cinsiyeti: Erkek

Alıntı
Orijınalı su damlasi
küfür güçlerine verilebilecek en iyi cevap ve onlara karşı en iyi tepki Resulullah (S.A.V)'in bugün öldürülmeye çalışılan sünnetini yani hayatını ve mücadelesini yeniden bilmek/ anlamak ve her yönüyle bunu yaşama geçirmektir. Bu, Resulullah'ı sevmenin de, O'nun sünnetini (mücadelesini) diriltmenin de yegane çözümüdür.

İşte çözüm,işte reçete.....
ALLAH RAZI OLSUN SU DAMLASI BACIM..

Ekleme Tarihi: 11.08.2006 - 11:07

Pozisyon düzeni - imzaları göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu sonraki konu

Kategori Seç:

Sitemizde şu an Yok üye ve 1293 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_

[ Admin Moderator Vip Üye ]

Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)

24 Saatin Aktif Konuları

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.59280 saniyede açıldı