0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » sahabe hayatlarından sevdiğimiz örnekler

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 5 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
dila_89_06 su an offline dila_89_06  
sahabe hayatlarından sevdiğimiz örnekler

44 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 30.07.2006
En Son On: 01.09.2009 - 00:26
Cinsiyeti: Bayan 
Selemun aleyküm kardeşlerim ben herkesin kendisini etkileyen sahabe hayatların dan ya da allah dostlarının hayatlarında kıssalar yazmasını öneriyorum.Eminim onların allah-u tealaya olan peygamber efendimiz(sav)'e olan aşkları hepimizi etkiler.Eğer sizlerde uygun görürseniz herkesin yazılarının büyük bir içtenlikle okunacağından eminim.
DUALARDA BULUŞMAK DİLEĞİYLE

ALLAHA EMANET OLUN...mesaj
Ekleme Tarihi: 26.10.2006 - 23:23
Bu mesajı bildir   dila_89_06 üyenin diğer mesajları dila_89_06`in Profili dila_89_06 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
.-.-Saliha-.-. su an offline .-.-Saliha-.-.  

514 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 26.12.2005
En Son On: 07.11.2007 - 07:08
Cinsiyeti: Bayan 
Benim kücüklükten bu yana en sevdigim hic unutamadigim bir kissa var...

Sizinle paylasmak istiyorum Insaallah...

Hz. Ukkaşe (ra) bir peygamber aşığı, bir peygamber sevdalısı bir insan. O sevgiden dolayı Peygamberimizin kürek kemikleri arasında bulunan peygamberlik nişanesi, peygamberlik mührünü öpmeyi başlarmış bir sahabe.

Fetih Suresi nazil olunca, Peygamberimiz (sav) Cebrail'e:
- Ey Cebrail öleceğimi anladım, buyurunca Cebrail, Peygamberimize:
- Senin için ahiret dünyadan daha hayırlıdır, Rabbin sana (istediğini) verecek sen de razı olacaksın, dedi (Duha:4-5).

Bunun üzerine Peygamberimiz müezzini Bilal-ı Habeşi'ye, insanları cemaatle namaz kılmak üzere toplanmaları için çağırmasını emretti. Bütün Muhacir (Mekke'den Medine'ye hicret eden Müslümanlar ) ve Ensar (Medine'li Müslümanlar) Mescid-i Nebi'de toplandı. Peygamberimiz onlara namaz kıldırıp sonra minbere çıktı ve insanlara hitap etti. Peygamberimizin bu konuşması sırasında kalpler ürperdi, gözler ağladı. İnsanlara şöyle dedi:

- Ey insanlar sizin için nasıl bir peygamber idim? Onu dinleyenler:
- Allah mükafatını versin, çok iyi bir Peygambersin. Sen bizim için merhametli bir baba, şefkatli ve öğüt veren bir kardeş gibiydin. Allah'ın sana verdiği Peygamberlik görevini yerine getirdin, O'nun (Allah'ın) vahyettiğini bize ilettin, bizleri Allah'ın yoluna hikmetli ve güzel sözlerle davet ettin. Allah, ümmetlerine yaptıkları görev nedeni ile peygamberlere vereceği mükafatın en güzelini sana versin, dediler.

Bunun üzerine Peygamberimiz (sav) şöyle buyurdu:

- Ey Müslüman topluluğu! Sizin üzerinizde bulunan hakkım ve Allah adına, sizden kime bir haksızlık yapmış isem, kıyamette hesaplaşıp hakkını almadan önce, şimdi onun ayağa kalkıp hakkını benden almasını istiyorum.

Hiç kimse kalkmayınca, Peygamberimiz bunu üç defe tekrarladı. Üçüncü defa söyledikten sonra, Sahabe-i Kiram arasında bulunan ve kendisine Ukkaşe denilen yaşlı bir sahabe ayağa kalktı. Müslümanları yararak ilerledi ve Peygamberimizin önünde durdu ve şöyle dedi:
- Anam babam sana feda olsun ey Allah'ın elçisi, eğer ısrar etmeseydin senin karşına çıkıp bir şey istemeyecektim. Bir savaştan sonra gazilerin arasındaydım. Ayrılmak üzereyken develerimiz yan yana geldi. Devemden indim, ayağını öpmek için sana yaklaştığımda, değneğini kaldırdın ve sırtıma vurdun. Kasten bana mı vurdun yoksa, devene mi vurmak istemiştin bilmiyorum, deyince, Peygamber efendimiz:

- Ey Ukkaşe, sana kasten vurmaktan Allah a sığınırım. Ey Bilal git (kızım) Fatıma'ya uzun bir değnek getir, dedi. Bilal-ı Habeşi (şaşkınlıktan) ellerini başının üzerine koyarak:
- O, Allah'ın Peygamberi ve kendisine kısas yapılmasını istiyor, diyerek Hz.Fatıma'nın yanına geldi kapıyı çaldı ve:
- Ey Peygamber'in kızı! Bana uzun bir değnek ver, deyince, Peygamberimizin kızı Hz. Fatıma:
- Bugün ne hac günü, ne de O'nun savaştığı bir gün değil, babam uzun değneği ne yapacak? Dedi. Bilal-i Habeşi:
- Babanın yaptıklarından haberin yok. Allah'ın elçisi borçlarını ödüyor, dünyayı terk ediyor ve kendisine kısas yapılmasını (kendisinde hakkı olanların hakların almasını) istiyor, dedi. Bunun üzerine Hz. Fatıma:
- Ey Bilal, Allah'ın elçisine kısas yapmayı kendisine layık gören kimdir? (Peygamberin torunları) Hasan ile Hüseyin'e haber ver. O adamın yanına gitsinler de, almak istediği (hakkını) onlardan alsın. Peygamberden almasına izin vermesinler, dedi.



“Cennetteki arkadaşım”

Bilal-i Habeşi mescide girip değneği Peygamberimize verince, O da Hz. Ukkaşe'ye verdi. Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer (r.anhum) bunu görünce ayağa kalktılar ve:
- Ey Ukkaşe! İşte önündeyiz Hakkını bizden al. Peygamberden alma, deyince, Peygamber Efendimiz:
-Bırak ey Ebubekir, sen de bırak ey Ömer, Allah sizin değerinizi ve makamınızı biliyor, dedi.

Bunun üzerine Ali b. Ebu Talip (Hz. Ali) ayağa kalktı ve:
- Benim hayatım Allah'ın elçisinin hayatının önündedir. İşte sırtım, hakkını kendi elinle benden al ve bana (O'nun yerine) yüz sopa vur. Allah'ın elçisinden alma, deyince Peygamberimiz:
- Otur ey Ali. Allah senin değerini ve niyetini biliyor, buyurdu. Sonra Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin kalktılar ve:
- Ey Ukkaşe! Sen bilmiyor musun biz Allah'ın elçisinin torunuyuz. Hakkını bizden alman Peygamberden alman gibidir, deyince Peygamber Efendimiz:
- Gözümün nuru torunlarım, siz de oturun Allah sizi burada unutmamıştır (sizin de niyetinizi ve değerinizi bilmektedir). Sonra Peygamber Efendimiz (sav) Ukkaşe'ye:

- Ey Ukkaşe, vuracaksan vur deyince, Ukkaşe (ra):
- Ey Allah'ın elçisi, bana vurduğunda benim üzerimde elbise yoktu, deyince, Peygamberimiz sırtını açtı.

Sahabeler yüksek sesle ağlıyorlardı. Hz.Ukkaşe, Peygamberimizin beyaz sırtına baktı. Sanki sırtı Mısır'da dokunan ince ve beyaz ketenden dokunmuş kumaş gibiydi fazla ilgilenip zaman kaybetmeden sırtını öptü ve şöyle dedi:

- Anam babam sana feda olsun ey Allah'ın elçisi, sana kısas yapmaya kim cür'et edebilir? Bunun üzerine Peygamberimiz (sav) :

- Ya hakkını alman için gerekeni yap yada affet deyince, Hz. Ukkaşe:
- Kıyamet gününde Allah'ın beni affetmesini umarak sizi affediyorum, dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz (sav):
- Kim cennetteki arkadaşımı görmek isterse bu adama baksın, dedi.


Sonra (orada bulunan) bütün Sahabe-i Kiram ayağa kalktılar ve alnından öperek:
- Seni tebrik ederiz çok büyük bir mertebeyi ve Peygamberin cennetteki arkadaşlığını elde ettin dediler."

Ekleme Tarihi: 27.10.2006 - 02:14
Bu mesajı bildir   .-.-Saliha-.-. üyenin diğer mesajları .-.-Saliha-.-.`in Profili .-.-Saliha-.-. Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
-=MeLeK=- su an offline -=MeLeK=-  
Hz.Ebu Bekir

1505 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.06.2004
En Son On: 27.01.2007 - 14:47
Cinsiyeti: Bayan 
Size sadece sunu sunmak istiyorum benim cok etkiliyen bir sey :

Hz. Peygamber'in bir gecede Mekke'den Kudüs'e oradan Sidretü'l Münteha'ya gittigi isra ve Mirâc hâdisesini duyan müsrikler bunu Hz. Ebû Bekir'e yetistirdikleri zaman; "O dediyse dogrudur." demistir. Bu sözünden sonra Ebu Bekir'e; ihlâsli, asla yalan söylemeyen, özü dogru, itikadinda süphe olmayan anlaminda, "Siddik" lâkabi verildi. Kur'an tâbiriyle, "O, ne iyi arkadasti " (en-Nisâ, 4/69) denilebilir.

:(ağlar

Allah Razi olsun Kardesim
Selam ve DUA ile ...

Ekleme Tarihi: 27.10.2006 - 02:25
Bu mesajı bildir   -=MeLeK=- üyenin diğer mesajları -=MeLeK=-`in Profili -=MeLeK=- Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
acHeLia su an offline acHeLia  

12 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 06.11.2004
En Son On: 12.11.2006 - 00:39
Cinsiyeti: Bayan 
Şam yakınlarında Mutede, hicretin sekizinci yılında, on bin kişilik İslam ordusu ile yüzbin kişilik haçlı ordusu karşı karşıya gelmişti. Savaş başlamıştı ve şiddetli bir şekilde devam ediyordu.

Abdullah bin Revaha (R.A) yaralıydı, arkadaşı Caferin (R.A) şehid edildiğini öğrenince bulunduğu yerden ayağa kalktı, atına bindi ve tekrar çarpışmaya başladı. Dışarıdaki düşmanların yanı sıra içindeki düşmanla da aynı anda savaş ediyordu. İçinde ki düşman bir ara ona;

Dön geri... Dünyayı sen mi düzelteceksin? Bak arkadaşlarının öldüğü gibi birazdan sende öleceksin. Oysa Medinede seni ömür boyu mutlu edecek hurma bahçelerin var. Bununla birlikte seni bekleyen bir ailen var. Sana hizmet eden kölelerin var...

Abdullah bin Revaha (R.A), içindeki düşmanı şöyle diyerek mağlup etti.

Eşini mi düşünüyonsun? O zaman bil ki; ben onu boşadım. Artık onu düşünemezsin. Köleler mi? Haberin olsun ben onların hepsini azat ettim. Medinede bulunan bağ ve hurmalıklara gelince, onların hepsini Resul-ü Ekreme hediye ettim. SÖYLE EY NEFİS! BAŞKA DİYECEĞİN BİR ŞEY KALDI MI?

Ekleme Tarihi: 27.10.2006 - 03:12
Bu mesajı bildir   acHeLia üyenin diğer mesajları acHeLia`in Profili acHeLia Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
dila_89_06 su an offline dila_89_06  

44 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 30.07.2006
En Son On: 01.09.2009 - 00:26
Cinsiyeti: Bayan 
arkadaşlar herkesten güzel örnekler bekliyoruz
mesaj mesaj
Ekleme Tarihi: 27.10.2006 - 16:28
Bu mesajı bildir   dila_89_06 üyenin diğer mesajları dila_89_06`in Profili dila_89_06 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1293 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.65890 saniyede açıldı