|
|
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Ekleyen |
|
|
|
43 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 14.05.2006
|
En Son On: 08.06.2007 - 14:16
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
KUL HAKKI NE DEMEK?
Hukuk´u ibad, yâni "kul hakkı" geniş bir mefhum. Kulun bedenine ve mâlına yapılan tecavüzler maddî hukuk, kalb ve ruhuna verilen zaralar ise mânevi hukuk olarak değerlendirmeli.
Kulun maddî hukukuna en büyük tecavüz, öldürme hâdisesi. İnsanın yaşama hakkına son veren, onun bu kâinatla olan bütün münasebetlerini bir anda kesip atma. Kulu, Rabbine ibadetten alıkoyma, İlâhi eserleri tefekkürden, Rahmani nimetlere şükürden men etme cinayeti. Allah´ı tesbih eden yetmiş trilyona yakın hücrenin bütün bu tesbihlerini bir kurşunla delip geçme, yahut bir bıçakla kesip atma ihaneti.
Ve insan hayatına son vermenin günümüzdeki en yaygın şekli trafik kazaları, alkol yahut acelecilik uğruna nice canlara kıyma, nice yuvaları söndürme felâketi.
Fıkıh âlimlerimiz katlin üç yerde câiz olduğunu söylerler.
"İmandan sonra küfre girme", "evli olduğu halde zina etme" ve "haksız yere bir insanın kanına girme." Bunlar dışında insanın hayatını son verilmiyor.
HAKKIN BÜYÜĞÜ KÜÇÜĞÜ OLUR MU?
"Kim bir nefsi, kısas yahut yeryüzünde fesat çıkarma sebeplerinin biri olmaksızın öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir." (Maide Sûresi, 32.) mealindeki âyet-i kerimin tefsiri sadedinde Üstad Bediuzzaman Hazretleri, şu enteresan beyanda bulunur:
"Bir mâsumun hayatı, kanı, hatta umum beşer için de olsa heder olmaz. İkisi nazar-ı kudrette bir olduğu gibi, nazar-ı adalette de birdir." (Sünuhat)
Yâni, Allah´ın sonsuz kudretine nazaran bir insan yaratmakla bütün insanları yaratmak arasında fark olmadığı gibi, O´nun sonsuz rahmet ve adaleti noktasında da bir insanın katli ile, bütün insanların katli arasında fark yoktur.
İnsanoğlu her nasılsa, başkalarının hakkını çiğnerken o insanların Allah´ın kulu olduklarını unutuyor. "Ben Allah´ın bir kuluna zulmedersem O´nun kahrına hedef olurum" diye düşünemiyor.
Aslında bu hakikat, "herkesçe kolayca anlaşılabilmeli" diye geliyor insanın aklına. Çünkü kime sorarsak kendisini de diğer insanları da Allah´ın yarattığını söyleyecektir. Ama iş münakaşaya döküldü de nefis kalbe, hissiyat akla hâkim oldu mu, artık kulluk unutuluyor, adalet unutuluyor, âhiret unutuluyor. İşte bu unutmanın kula pahalıya mâl olmaması için İlâhî ikazlar geliyor.
ÇİĞNENEN HAKLAR NASIL ÖDENECEK?
Bu Rahmanî ikazlara tercüman olma sadedinde Allah Resulü (a.s.m.) de ümmetini defalarca değişik şekillerde ikaz etmiştir. Sadece üç misâl:
"Mazlumun bedduasınından sakınınız. Çünkü, onun duasıyla Allah arasında perde yoktur." (Buharî, Müslim)
"Ümmetimden müflis odur ki, kıyamet günü namaz ve zekâtla gelir. Ama, bu arada sövdüğü şu kimse, dövdüğü bir başka kimse dahi gelir. Bunun üzerine kendisinin hasenatından şuna verilir, buna verilir. Üzerinde haklar bitmeden kendi hasenatı tükenirse o zaman onların hatalarından alınır kendisine yüklenir. Daha sonra cehenneme atılır." (Müslim)
"Kaçmayarak, yalnız Allah´tan sevap bekleyip sabrederek, düşmana karşı durduğun halde öldürülürsen, borçlarından başka bütün günahlarına kefaret olur. Bunu bana Cibril söyledi." (Müslim)
Bu son Hadis-i Şeriften çok önemli bir hakikat dersi olıyoruz: Şehitlik kul hakkını kaldırmıyor.
KUL HAKKINDA KURTULMA VAR MI?
Allah yolunda canını veren bir mü´min bunun büyük mükâfaatını görmekle birlikte, kullara olan borçlarından kurtulamıyor. Zira kul hakkının affını Cenâb-ı Hak kula bırakmış.
Samimi tövbe eden bir mü´minin de geçmiş günahları affolunuyor, ama kul hakkı bu affa da girmiyor.
"Tövbekâr olanlar hakkında hukukullah dâvâsı takib edilmez. Ancak hukuk-u şahsiye dâvâsı kalır." (Hak Dini Kur´an Dili)
Meselâ, gıybet eden bir insan gıybet ettiği bir kimseden helâllık almadıkça bu cürmün ağır cezasından kendini kurtaramaz.
Selam ve dua ile
|
Ekleme Tarihi: 17.01.2007 - 18:17 |
|
|
|
2765 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 17.02.2006
|
En Son On: 04.12.2007 - 10:08
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Allah aşkı canım çok güzel bir paylaşım teşekkürler
Rabbim kul hakkına girmeyi cümlemizi korusun..
Günahlarımızı affetsin.. Şeytana uydurmasın.. Allah'a (c.c)
layık kulu olmayı, Peygamber Efendimiz (s.a.v) layık ümmeti
olmayı nasip etsin.. Rabbim utandırmasın.. İmandan ayırmasin..
Hakkımızda her daim hayırlısını nasip etsin inşAllah...
Allah (c.c) emanet olunuz...
Sevgi Selam ve DUA ile...
|
Ekleme Tarihi: 18.01.2007 - 11:30 |
|
|
|
5108 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 31.05.2005
|
En Son On: 21.01.2023 - 23:33
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Alıntı Orijınalı ~HiLaLaY~
Allah aşkı canım çok güzel bir paylaşım teşekkürler
Rabbim kul hakkına girmeyi cümlemizi korusun..
Günahlarımızı affetsin.. Şeytana uydurmasın.. Allah'a (c.c)
layık kulu olmayı, Peygamber Efendimiz (s.a.v) layık ümmeti
olmayı nasip etsin.. Rabbim utandırmasın.. İmandan ayırmasin..
Hakkımızda her daim hayırlısını nasip etsin inşAllah...
Allah (c.c) emanet olunuz...
Sevgi Selam ve DUA ile...
|
AMİN-AMİN-AMİN...İNŞAALLAH
|
Ekleme Tarihi: 18.01.2007 - 11:52 |
|
|
|
1420 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 21.04.2006
|
En Son On: 07.04.2013 - 10:54
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
ES SELAMU ALEYKUM
Çok seven, çok korkar!
Kutbüddîn-i İznîkî, çok korkardı Allahtan.
Şiddetle kaçınırdı, her harâm ve günâhtan.
O bir gün buyurdu ki: (Hak teâlâ, kullarda,
İki korkuyu birden, cem etmez bir arada.
Bu dünyâda, günâhtan kim kaçarsa korkarak,
O kulu, âhirette korkutmaz cenâb-ı Hak.
Her kim de, hiç korkmadan ederse günâh, isyân,
Mahşere gittiğinde, korkutulur o insan.
Bu korku, Muhabbetle birlikte olmalıdır.
Yâni onun kökünde, muhabbet, sevgi vardır.
Meselâ ben babamdan korkuyorum pek fazla.
Çünkü çok seviyorum kendisini ihlâsla.
Yâni Onu üzmekten korkuyorum ben asıl.
İşte böyle bir korku, Sevgiden olur hâsıl.)
Buyurdu ki: (Eziyet etmeyin hiç kimseye.
Çünkü mezun değiliz kimseyi incitmeye.
Nitekim târifi de şöyledir ki Müminin:
Onun el ve dilinden insanlar olur emîn.
Zîrâ bir Müslümândan, kötülük sâdır olmaz.
O, kötülük görse de, karşılıkta bulunmaz.
Sabredip, tatlı dille eder ona nasîhat.
Çünkü gönül yıkmaya yoktur izin ve ruhsat.
Îmânsız olanın da kalbini kırmak yoktur.
Zîrâ o da Allahın yarattığı bir kuldur.
Düşünün ki bir adam, Kâbeyi yıkar ise,
Ne muazzam bir günâh işlemiştir o kimse.
Kâbe, kul yapısıdır hâlbuki ey insanlar!
Gönül ise, Allahın kudretiyle oldu var.
Rabbimiz buyurur ki: (Sığmam göğe ve yere.
Sığarım îmân dolu ve kırık gönüllere.)
Kalb kırmak Kul hakkına girer ki hem de heyhât!
Mahşerde, ödemeye bulunmaz güç ve tâkat.
Bu haktan kurtulmanın, bir tek çâresi vardır.
O da, Şehîd olarak dünyâdan ayrılmaktır.
Zîrâ şehîd olanın Kul borcu varsa eğer,
Alacaklı olanı, Mevlâmız râzı eder.
Şehîden ölmek için duâ etmelidir ki,
Yoksa nifâk üzere ölünebilir belki.
Kim islâma hizmeti düşünse her ânında,
Şehîddir o Müslümân, ölse de yatağında.)
::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
RABBİM ÜMMETİ MUHAMMEDİ KORUSUN
SELAM VE DUA İLE..
|
Ekleme Tarihi: 19.01.2007 - 09:58 |
|
|
|
2687 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 13.08.2005
|
En Son On: 16.01.2010 - 22:25
|
Cinsiyeti: -----
|
|
biraz konulari gezersek hangi kurumlarin hangi cemaatlerin hangi tasavvufi konularda BILGI SAHIBI OLMADIGIMIZ ICIN kul hakki isliyoruz rahatca anlasilir....mesela...????
|
Ekleme Tarihi: 19.01.2007 - 10:01 |
|
|
ne kadar önemli bir konu... |
|
|
1942 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 13.04.2003
|
En Son On: 27.01.2007 - 01:21
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
"Tövbekâr olanlar hakkında hukukullah dâvâsı takib edilmez. Ancak hukuk-u şahsiye dâvâsı kalır." (Hak Dini Kur´an Dili)
düşünebiliyor msunuz bizim gibi eksik bir kuldan huzurur ilahi de yardım dilenecegiz...
olacak iş degil...
konunun ehemmiyeti çok yüksek....
eger içimizde gram ALLAH korkusu varsa
bu konuda çok hassas oluruz...
ALLAH aşkı kardeşim
|
Ekleme Tarihi: 19.01.2007 - 18:46 |
|
|
|
1543 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 08.02.2006
|
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...
Bazı görüyor ve şahid oluyoruz ki iki nefsani kişi kindarca kavgaya tutuşuyorlar birbirlerine geçen haklar havalarda uçuşuyor. Ve bu vaziyetde ayrılıyorlar. Şimdi Mahkeme-i Kübra da bu iki zatın hali nice olur. Ya bilmeden girdiğimiz kul hakları konu hakikaten çok ama çok önemli...
ALLAH (c.c.) aşkı kardeşim
Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 19.01.2007 - 19:01 tarihinde değiştirilmiştir.
|
Ekleme Tarihi: 19.01.2007 - 19:00 |
|
|
|
47 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 28.11.2006
|
En Son On: 22.01.2007 - 18:52
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Hamd övme övülme alemlerin rabbi olan ALLAH'a mahsustur.
O'nun habibine,ahmedine,muhammedine,resulüne salat ve selam olsun.
ALLAH'ın selamı bütün mü'minlerin üzerine laneti iblisin üzerine olsun.
Kardesim paylasımın ALLAH senden razı olsun.Kul hakkı hakikatten cok önemli yanlış hatırlamıyorsam imamı rabbani hazretleri insanın üzerinde
baskasına ait bir iplik parcası bulunsa onun namazı kabul olmaz diyor.insan bunu duyunca ne yapacagını bilemiyor.CENAB-I ALLAH bizi muhafaza etsin amin
selam ve dua ile...
ALLAH'a emanet ol..
|
Ekleme Tarihi: 19.01.2007 - 19:32 |
|
|
|
273 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 02.10.2006
|
En Son On: 04.10.2009 - 00:52
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Hepinizden Allahü Teala Razı OlsuN
Kıyamet günü, hak sahibi, hakkından vazgeçmezse, bir dank [yarım gram gümüş] hak için, cemaat ile kılınmış, kabul olmuş yediyüz namazı alınıp, hak sahibine verilecektir. (Dürr-ül-muhtar).
Zimmiye [yani gayr-i müslim vatandaşa] zulmetmek, müslümana zulmetmekten daha kötüdür. Hayvanlara işkence, zimmiye işkenceden daha kötüdür. Zimmiyi üzmemek için selamlaşmak ve tokalaşmak caiz olur. Açıkça günah işliyen fâsığa selam vermek de böyle caizdir. (Dürr-ül-muhtar)
Üzerinde kul hakkı bulunanların ibâdetleri kabul olmaz, cennete giremez. Kâfirin hakkı için de, onunla helallaşmak gerekir. Gönlü alınmazsa ahırette affı çok güçtür. Kâfirin hakkından kurtulmak, müslümanın hakkından kurtulmaktan daha zordur. Gayrı müslimlerin mal ve canlarına saldırmak caiz olmadığı gibi kadın ve kızlarına saldırmak da caiz değil, haramdır. (R. Muhtar)
Kul hakkını, Allahü teâlânın hakkından önce ödemek gerekir. Kul hakkı olan günahların affı güç ve azabları daha şiddetlidir. Başkasının hakkını yiyen, hak sahibleri ile helallaşmadıkça affa uğramaz. Yani üzerinde kul veya hayvan hakkı bulunanı Allahü teâlâ affetmez ve bunlar Cehenneme girip, cezalarını çekeceklerdir. (Hadika)
Tövbe edilen günâhda kul hakkı da varsa, buna tevbe için, kul hakkını hemen ödemek, onunla halâllaşmak, ona iyilik ve düâ etmek de lâzımdır. Mal sâhibi, hakkı olan ölmüş ise, ona düâ, istigfâr edip çocuklarına, vârislerine verip ödemeli, bunlara iyilik yapmalıdır. Çocukları, vârisleri bilinmiyorsa, mal ve cinâyet mikdârı parayı fakîrlere, miskînlere sadaka verip, sevâbını hak sâhibine ve eziyyet yapılana niyyet etmelidir.
Üzerinde Allahü teâlânın hakkı veyâ kul hakkı bulunan kimsenin, iki şâhid yanında vasıyyet söylemesi veyâ yazmış olduğunu bunlara okuması vâcibdir
Ahmet El-Faruki (İmam-ı Rabbani) de "Mektûbât" isimli eserinde şöyle der: "Bir kimseden haksız olarak alınan bir kuruşu, sâhibine geri vermek, yüzlerle lira sadakadan kat kat daha sevâbdır. Bir kimse, peygamberlerin yaptığı ibâdetleri yapsa, fakat, üzerinde başkasının bir kuruş hakkı bulunsa, bu bir kuruşu ödemedikçe, Cennete giremez." (Mektûbât-ı Rabbânî c.2, m.66, 87]
Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî hazretleri buyuruyor ki:
Namaz kılmıyan, namaz kılmamakla bütün müminlere zulmetmiş olur. Çünkü her namazda, (Esselamü aleyna ve alâ ibadillahissâlihîn) = [Bize ve salih kullara selam olsun] demekle, bütün müminlere duâ ediliyor. Her gün beş vakit namazda yirmi defa tekrar edilen bu duâdan, müslümanları mahrum bırakmış olur. Yani hakları olan bu duâyı terketmiş olur. Kıyamette bütün müminler bu haklarını alırlar.
Komşuya emr-i ma'ruf yapmamak en mühim bir kul hakkıdır. Meselâ, alkollü içkilerin, tesettürsüz gezmenin harâm olduğunu, güler yüz ve tatli dil ile komşularına anlatmalıdır! Komşularının günâh işlediklerini görüp de, "bana ne" diyerek evine çekilen, uygun bir şekilde onlara nasîhat etmiyen ve kendileri ile görüşmiyen, onların Cehennemden kurtulması için yardim etmiyen mes'ul olacaktır.
Komşuları böyle bir kimseyi, kıyâmet günü Allahü teâlâya şikâyet edeceklerdir.
Üzerinde kul hakkı bulunanların ruhları Cennete girmez. Salihlerin ruhları kabirlerine gelerek, cesetlerini ziyaret ederler. Vefat eden müminlerin ruhları gelip, dünyada tanıdıklarını sorarlar. (Feraid-ül-fevaid)
Selam ve Dua ile..
|
Ekleme Tarihi: 19.01.2007 - 19:41 |
|
|
|
|
|
Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
serdarys_03 (39), GungorM (54), gözüm (57), diyusuf (42), hanimeli (57), emrah0601 (43), tfrt (47), meminaksoy (55), Delail'in Nur (43), SEHER_78 (54), HLYDAG (42), ayse_ozlem (39), MaVi_GuL_3 (42), hakkinkulu (65), GozYasim (39), y_yildirim (42), asibey52 (37), Hercaii (42), fatihim84 (41), gözyaþ&ya.. (38), rambo50 (38), Efendim (57), imamhatiplim_88 (37), battalmann (52), cen_can (51), yusuf26 (46) |
|
|
|
|
|
|