0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » NEDEN ISLAM'A VE MUSLUMANLARA DUSMANLIK EDILIYOR

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 6 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Cihan-63 su an offline Cihan-63  
NEDEN ISLAM'A VE MUSLUMANLARA DUSMANLIK EDILIYOR

582 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.03.2007
En Son On: 13.01.2011 - 15:59
Cinsiyeti: Erkek 
Neden İslam'a ve Müslümanlara Düşmanlık Ediliyor?

Muhammed Mehdi AKİF


Hamd Allah'a, salat ve selam efendimize, ehli beytine ve ashabın üzerine olsun.

İslam hak ve Allah'ın razı olduğu son dindir. ''(Ey Muhammed!) Şüphesiz biz o Kitab'ı sana hak olarak indirdik. Öyle ise sen de dini Allah'a has kılarak O'na kulluk et.'' [1] Kitabın Allah tarafından indirildiği hakikat olduğu gibi, bu Kitap Allah'ın insanlık için razı olduğu kuşatıcı programı içerir. '' Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim.'' [2]

'' Kim İslâm'dan başka bir din ararsa, (bilsin ki o din) ondan kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır.'' [3] Bu program insanlığa en güzel Rabbani ilke ve kuralları getirmiş ve en güzel örnekleri sunmuştur. Bu ilke ve kurallardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

*Rahmet

Neredeyse İslam Dininin tümü bu prensip üzerine kuruludur.''(Ey Muhammed!) Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.'' [4] Efendimiz s.a.v' de bu konuda şöyle buyurmuştur. '' Rahmet edenlere Rahman rahmet edecektir. Yeryüzündeki her şeye rahmet edin ki; gökyüzündekiler de size rahmet etsin.''

Efendimiz s.a.v rahmetin en geniş anlamını uyguluyor, insanlığın hiçbir döneminde ulaşamadığı anlamda canlı cansız herkesi rahmetin kapılarına yönlendiriyordu. Zayıflar özellikle bu rahmetten çok yararlanıp yaşamın tadına vardılar.

*Adalet

Bu konuda sadece şu ayeti düşünmemiz bize yeter. ''Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa, Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. (Onları sizden çok kayırır.) Öyle ise adaleti yerine getirmede nefsinize uymayın. Eğer (şahitlik ederken gerçeği) çarpıtırsanız veya (şahitlikten) çekinirseniz (bilin ki) şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.'' [5]

*Eşitlik

İnsanlar tek bir kaynaktan geliyorlar. Aralarında takvadan başka hiçbir özellik ve ayırım gözetilmez. Ayetin ifade ettiği gerçekte budur:

''Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.'' [6] Hadiste efendimizde ''Ey İnsanlar hepiniz Adem'densiniz Adem ise topraktan yaratıldı. Arabın Arap olmayana üstünlüğü olmadığı gibi beyazın da siyaha üstünlüğü yoktur. Üstünlük ve meziyet ancak takvadadır.''
Ekleme Tarihi: 26.05.2007 - 17:42
Bu mesajı bildir   Cihan-63 üyenin diğer mesajları Cihan-63`in Profili Cihan-63 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Cihan-63 su an offline Cihan-63  

582 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.03.2007
En Son On: 13.01.2011 - 15:59
Cinsiyeti: Erkek 
Hürriyet

İslam'ın hürriyet aşığı bir konumunun olduğu insaf sahibi herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Öyle ki Efendimiz Hz .Yusuf a.s. hakkında şu sözü çok manidardır.''Allah kardeşim Yusuf'a rahmet etsin.Eğer bana elçi olarak gelseydi ona uyardım'' Yusuf a.s. suçsuzluğunun tam olarak açığa çıkması için hapisten çıkmak istemeyişine işaret ederek hürriyetin gerçek anlamını vurguluyordu. Aynı şekilde bir kedinin hürriyetine engel olan kadının düşeceği vahim durumu şu sözü ile dile getiriyordu. ''Bir kadın bir kediyi hapsettiği için cehenneme girdi. Öyle ki; kediye ne yiyecek veriyordu ne de yerde ki kırıntıları yemesine izin veriyordu.''

Hz. Ömer Faruk Mısır vali oğlunun bir Kıpti'ye yaptığı bir haksızlıktan dolayı şöyle haykırıyordu. '' İnsanlar annelerinden hür doğdukları halde ne zamandan beri onları köleleştirdiniz.''

Bunlar sadece İslam bahçesinden bir demet çiçek ve İslam pınarından bir avuç suydu. Peki başkalarının bu güzelliğe karşı takındığı tavır ve konumu nedir?

İslam'ın ilk dönemlerinden tutun günümüze kadar bu din bir çok haksız tepki ve vahşetlere maruz kaldı. Mekke müşriklerinin bu dine girip insanlığa rehber ve önder olmaları gerekirken gösterdikleri inat, hak hakikat ve hürriyeti yerle bir etti.

Bir peygamber beklentisi içerisinde olan Yahudiler, kin ve öfkelerinden kendilerini ve tüm varlıklarını bitirdiler. Bile bile kendilerini inatlarının yüzünden uçuruma attılar.

Moğol ve Tatar'lar toplu kıyım yaparak, canlı cansız her şeyi hatta fikirleri, medeniyetleri, kitapları yok etmek istediler. Haçlı savaşlarında topuyla tüfeğiyle ve tüm Avrupa'nın destek ve teşviği ile yola çıkanlar Müslümanların kanlarını nehirler misali akıtıp Müslüman yurtlarını harap ettiler.

Sovyetlerin yıkılmasından sonra Kominist kırmızı tehlikeyi bitirip, yeni düşmanın İslam olduğunu bunu da Yeşil tehlike diye adlandırıp bu bölgelerde ki Müslümanlara yapılanları kim unutabilir. Bosna'daki Müslümanlara yapılanlar hala zihnimizde canlılığını koruyor. İnsanları öldürmede şeytanın aklına dahi gelmeyecek yöntemleri kullananları, sadece alçaltmak ve kirletmek adına yaşlı kadınların bile ırzına geçen canileri unutmak mümkün müdür ?

11 Eylül olayından sonra kırılası parmakları yine Müslümanları gösterdi. Bu konuda araştırma yapmaya gerek yoktu çünkü tezgah hazırdı. Amerika başkanı her ne kadar dil sürçmesi olarak ifade etse de ''Bu bir haçlı savaşıdır'' dedi. Dil sürçmesi denecekti çünkü söz haddin de büyüktü. Ama dil sürçmesi içlerinde sakladıkları kinin ifadesiydi. '' Ey iman edenler! Sizden olmayanlardan hiçbir sırdaş edinmeyin. Onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar. Hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların kinleri konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz size âyetleri açıkladık.'' [7]

İçlerindeki kini saklamayıp açığa çıkardılar. İslami Faşizme savaş açtıklarını ilan ederek top ve tüfeklerini alıp Afganistan'a, Irak'a, Somali'ye terörle savaşa gittiler.

İnsan haklarından ve demokrasiden bahsedenlerin Filistin'de, Irak'ta, Lübnan'da ve daha nice Müslüman topraklarında neler yaptıklarını görüyoruz. Nasıl da tüm değerlerini unutuyorlar, nasıl da tüm insanlığın nefretle, esefle karşılayacağı vahşetlere imza atıyorlar. Medeni Hollanda, Belçika, İsviçre, Almanya, Fransa gibi ülkelerin İslami mukaddesata nasıl dil uzattıklarına hepimiz şahit olduk
Ekleme Tarihi: 26.05.2007 - 17:45
Bu mesajı bildir   Cihan-63 üyenin diğer mesajları Cihan-63`in Profili Cihan-63 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Cihan-63 su an offline Cihan-63  

582 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.03.2007
En Son On: 13.01.2011 - 15:59
Cinsiyeti: Erkek 
İşte şimdi hayretle esefle ve dehşetle soralım; Neden İslam'a ve Müslümanlara düşmanlık ediliyor?

Umarız ki aşağıdaki noktalar bu soruya cevap olabilecek niteliktedir.

· İman ve istikamet ehli olan Müslümanların kalplerindeki akideye haset etmeleri. Kendilerinin böyle bir imana ve bağlılığa sahip olmadıklarını bildiklerinden dolayı Müslümanları sürekli küfrün çukurlarına atarak hak yoldan çıkarmak istiyorlar. Bu hakikati Kur'an şöyle dile getiriyor;

'' Kitap ehlinden birçoğu, hak kendilerine belirdikten sonra dahi, içlerindeki kıskançlıktan ötürü sizi, imanınızdan sonra küfre döndürmek isterler.'' [8]

Başka bir ayette ise şöyle geçiyor;

'' De ki: "Ey kitap ehli! Sadece Allah'a, bize indirilene ve daha önce indirilmiş olan (ilâhî kitap)lara inandığımızdan ve çoğunuzun da fasıklar olmasından ötürü bizden hoşlanmıyorsunuz ." [9]

· Batının maddi ve her şeyi mübah gören kültürü: Öyle ki bu kültür menfaat ve lezzet üzerine kurulu olduğundan, aynı şekilde gayeye ulaşmak için tüm vesileler mübahtır v.s gibi felsefeleri onları daha bir raydan çıkarmaktadır. Bu kültürleri onları insanlığın tüm ilke ve prensiplerine karşı saldırır duruma getirmektedir. Çünkü şehvet ve duygularını tatmin için gücü elde edip kullanmak isteyecekler ve bu yolda adalet, acıma, insanlık denen konulara göz kapayacaklar.

· İslam ümmetimizin vazgeçilmez kimliği olduğundan, bu ümmet sürekli İslam nidasına bağlı kalmaktadır. Eğer o nida onları çağırırsa toplanırlar, Mücadele derse mücadele ederler, bayrağını kaldırırsa herkes bu bayrak altında birleşir. Bu uğurda her şey feda edilir. Böylelikle İslam, zalimlere karşı direnişin en aktif faktörü olarak karşılarına çıkar. Tabi ki azgın işgalciler güruhu kazma ve baltalarının kırıldığı bu sert kayayı parçalamak isteyeceklerdir.
Ekleme Tarihi: 26.05.2007 - 17:46
Bu mesajı bildir   Cihan-63 üyenin diğer mesajları Cihan-63`in Profili Cihan-63 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
karani5 su an offline karani5  
KİMLER MÜSLÜMANLARA DÜŞMANLIK EDİYOR. KİMLER MÜSLÜMANLARI İNSAFSIZCA KULLANIYOR.

17 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.05.2007
En Son On: 30.05.2007 - 21:36
Cinsiyeti: ----- 
http://akpartigercegi.wordpress.com/2007/05/15/fethullah-akp-bop-abd-iliskisi/


http://yazpaylas.com/main/content/view/115/1/


http://www.turan.tc/kalem/tolunay/nurcularvebop.htm


Bu mesaj 3 kez ve en son karani5 tarafından 26.05.2007 - 17:52 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 26.05.2007 - 17:49
Bu mesajı bildir   karani5 üyenin diğer mesajları karani5`in Profili zum Anfang der Seite
karani5 su an offline karani5  
HAÇLI SÖMÜRGECİLERİNİN ONAYINDAN GEÇEN BİR MÜSLÜMANLIK OLABİLİRMİ ?

17 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.05.2007
En Son On: 30.05.2007 - 21:36
Cinsiyeti: ----- 
OYSA ALLAH "ONLAR SİZ ONLARIN DİNİNDEN OLUNCAYA KADAR SİZİ DOST OLARAK KABUL ETMEZLER, ARALARINA ALMAZLAR" BUYURUYOR.
OYSA BİZİMKİLER İSLAMI HRİSTİYAN VE YAHUDİ AĞABABALARININ ONAYINDAN GEÇECEK YOLLAR ARIYORLAR.
ILIMLI, ILIMAN, SÜTLİMAN İSLAM GİBİ, MESELA.

ALINTI;

Şaron Vizeli Erdoğan-Bush Görüşmesi
işbirlikçilikte kararlılık
Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı Tayyip Erdoğan, beraberinde bir heyetle gittiği Amerika'da, 'nihayet' Bush ile el sıkıştı ve gazete sayfalarına birlikte resimleri yansıdı.Geziye ilişkin ilk not edilmesi gereken nokta da, 'nihayet' demek durumunda kaldığımız yanıdır. 'Nihayet' dedik, çünkü AKP iktidarı bu randevuyu alabilmek için aylardır

kırk takla attı ve bu uğurda sayısız rüşvet ve taviz verdi. AKP için görüşmenin birinci anlamı budur. Çünkü, içeride zor durumda olan AKP'nin açık bir ABD desteğine ihtiyacı vardı. Kendini affettirmeli, iyi bir işbirlikçi olduğunu kanıtlamalıydı Erdoğan. Yoksa, borsalar, piyasalar huzur bulmaz, patronlar diken üstünde oturur, iktidar koltuğu sağlama alınmazdı. AKP, koltuğu sağlama aldı mı, Amerikan emperyalizmi mali, askeri çıkarları açısından bu hükümeti hulu kullanabileceğini düşünüyor mu, bunları göreceğiz. Ama açık olan şu ki, bu iktidar böyle bir misyonu oynamak için Beyaz Saray kapılarına yüz sürmükte beis görmeyen, arsız bir Amerikancı nitelemesini çoktan hak etmiştir.

Şaron Vizeli ve İncirlik,
Skorsky Rüşvetli Ziyaret

Erdoğan'ın bu randevu için kırk takla attığını söyledik. Bunun anlamı taviz demekti, tükürdüğünü yalamak demekti. Yalattı ABD!
Erdoğan Felluce katliamını eleştirmiş, üstelik Türkiye'de anti-Amerikancılık dünyada birinci sıraya yükselmişti. ABD'nin kendi basını aracılığıyla ve konsolosluğu kanalıyla attığı fırçalar bilinmekteydi. Tabana mesaj vermek için yaptığı açıklamaları bertaraf etmek için, o günden bu yana sayısız kez, "Amerika ile ilişkilerimiz iyi... stratejik ortağız..." türünden açıklamalar hep birbirini izledi. Ama yetmezdi bunlar. ABD'nin Ortadoğu politikaları açısından, islamcı kılıfındaki bir iktidarın Şaron ile el sıkışması önemliydi. Erdoğan bunu da yaptı, Yahudi lobileriyle ilişkiler kurdu ve Beyaz Saray vizesinin ucu göründü. Ama yetmez diyordu büyük efendi. İşbirlikçi işbirlikçiliğini bilmeli ve bunu kanıtlamalıydı. İncirlik üssünün daha geniş kullanım amaçlı olarak ABD'ye tahsisi "kendini kanıtlamanın" önemli bir adımıydı. Yine yetmez diyordu ABD. Amerikan tekelleri memnun edilmeliydi. Gezinin hemen öncesinde, Sikorsky tekelinden, tanesi 32 milyon dolar değerinde 12 Seahawk helikopter alımı yapıldı. Bush'a gezi öncesi sunulan son rüşvetin Türkiye halkının sırtına bindirilecek toplam maliyeti ise, 365 milyon dolar.

'Tarihi Zirve' Mi,
İman Tazeleme Mi?

Burjuva medya, özellikle AKP'li islamcı basın, geziyi "tarihi zirve" olarak yansıttı. "Tarihi" olan hiçbir yanı yoktur. Herkesin bildiği açık ABD desteği ile iktidar koltuğuna oturan AKP hükümetinin iman tazeleme ziyaretidir.
Erdoğan ve AKP hükümeti Amerikancılıktaki kararlılıklarını bir kez daha ilan etmişler, ABD emperyalizminin bölgesel politikaları başta olmak üzere, hegomonyacı politikalarına destek sözü vermişlerdir. Erdoğan'ın ABD'de yaptığı ilk konuşmada sarfettiği, "işbirliğinin gereğini yerine getirmemizden daha doğal bir şey olamaz" sözleri, bu gerçeğin teyid edilmesidir.
AKP iktidarı kendi geleceğini Amerikancılıkta görüyor. Türkiye'nin geleceğini de buna endekslemek istiyor. Gerçekte CHP ne kadar anti-emperyalisttir, ayrı bir tartışma ama, CHP ile bu konuda yapılan polemikte de bu nokta kendini açığa vurmuştur. Erdoğan Amerikan karşıtlığı konusunda CHP'yi suçlarken, yardımcısı Mir Dengir Fırat daha düz konuştu. Fırat, Türkiye'nin küresel güç olmasının önünde CHP'nin engel olduğunu, 'soğuk savaş' kafasına sahip olduğunu söyledi.
Bu sözlerden ne anlaşılır? Küresel güç olmak Amerikan politikalarına tam biattır. Dünyadaki gelişmeleri doğru değerlendirmek, Amerikancı olmaktır. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Robert Zoellick'in "Türkiye, şu anda bir kriz içinde bulunan AB'nin ötesine bakmalı ve özellikle ABD'ye daha fazla dönmeli" sözleri de Dengir Fırat'ın kime mesaj verdiğini gösterir niteliktedir.
Ekonomisi IMF desteğiyle ayakta durabilen, ordusu herşeyiyle emperyalizme bağlı olan bir ülke nasıl "küresel güç" olur, bu da ayrı konu.

Talimatlar Önceden Verildi
Görüşmede neler konuşuldu?

Türkiye cephesinden resmi açıklamalara bakılırsa; PKK'ye operasyon yapın, Kıbrıs'ın izalosyonunu kaldırın gibi talepler yer alıyordu.
Asıl olan ise Amerika'nın ne istediğiydi. Bunlar da gezi öncesi çeşitli biçimlerde iktidara talimat olarak verildi. Birincisi, Anti-Amerikancılık yok edilmeli, ABD Büyükelçisi Eric Edelmann'ın deyişiyle "başları ezilmeli"ydi. Amerikaya yönelik suçlamalara karşı savunmak "Amerika'nın Türkiyeli dostlarının" göreviydi. Kimdi bu dostlar? Tekelci burjuvazi ve medyadaki sözcülerini bir yana koyarsanız, AKP hükümeti. Erdoğan'ın görüşmeye ilişkin açıklamalarında ısrarla Anti-amerikancılık konusu üzerinde durması, "suçlu biz değiliz CHP" türü açıklamalar yapması, gerçekte Amerikan karşıtlığının olmadığını, bunun marjinal grupların işi olduğunu söylemesi, hep bu yüzdendi.
Bir diğer önemli madde ise, Amerikan emperyalizminin Ortadoğu politikalarına tam uyumdu. Daha doğru deyişle mutlak bir işbirlikçilikti. Edelmann'ın Sezer'in Suriye gezisine dahi müdahale etmesi, Suriye ve İran'a yönelik Amerikan politikalarında Türkiye'nin tam yer almadığı, alması gerektiği yönündeki açıklamalar bu amaca yönelikti. Nitekim Erdoğan'ın "baskıcı iktidarlara karşı birlikte hareket kararlılığı" ifadeleri, artık sorun çıkarmayacağının sözü verildiğini gösteriyordu.
Üçüncü boyut ise, ekonomik alandaydı. Amerikan tekellerinin çıkarlarının korunması, IMF politikalarının tam uygulanması gibi talimatlar verildi. Erdoğan'la birlikte ekonomiden sorumlu bakan Ali Babacan'ın gidişi, Dünya Bankası Başkanı ile Erdoğan görüşmesi de, bu konudaki detayların belirlenmesiydi.

Erdoğan'ın 'Marjinal'
Kriteri Belli Oldu!

Erdoğan, Amerikan karşıtlığı konusunda yaptığı açıklamada çok sık kullandığı "marjinallik" sözlerine de açıklık getirmiş oldu. Erdoğan'a göre, "Amerikan karşıtları marjinal gruplardı". Hep onlar yapıyordu... Araştırmalar ne diyordu peki? Türkiye halkının Yüzde 82'si Amerikan karşıtı!
Böylece Tayyip'in "marjinallik"ten neyi anlatmak istediği de anlaşılıyor. Benim gibi düşünmeyen, benim çıkarlarımıza hizmet etmeyen, işbirlikçiliğime onay vermeyen herkes marjinaldir.
Kendileri gibi düşünmeyen herkesi öyle adlandırmaya alışmışlar, düşünerek konuşmuyorlar. Düşünerek konuşsa, bir avuç işbirlikçi dışında halkın ezici bir çoğunluğunu temsil eden bir düşünceyi "marjinal" olarak adlandıracak kadar mantıksızlaşır mı? Ama dediğimiz gibi, her sözünde bir hikmet bulan "müritleri" karşısındaymış gibi konuşmaya alışmışlar, bu yüzden artık konuşurken beyinlerini de pek kullanmıyorlar.

'Stratejik İşbirliği', ABD
Politikalarına Destektir

Görüşme sonrası Bush ve Erdoğan tarafından yapılan ortak açıklamada "stratejik ortaklık" vurgusu yapılırken, Erdoğan bu ortaklığın temelinde Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) olduğunu" söyledi. Bush da bu çerçevede BOP'da Türkiye'ye düşen rolleri sıraladı.
Türkiye halkı onyıllardır "stratejik ortaklığın" ne anlama geldiğini çok iyi bilmektedir. İncirlik üssüdür, kardeş halkların katline, ülkelerinin işgal edilmesine ortaklıktır, Balkanlar'dan Kafkaslara, Ortadoğu'ya Amerikan çıkarları için roller üstlenmektir, orduyu Afganistan'a emperyalistlerin çıkarları için savaşmaya göndermektir...
BOP ise, Amerikan emperyalizminin Ortadoğu ve Afrika'da 22 ülkeyi kapsayan, emperyalist sömürü sistemine dahil edilmesi gereken ülkelere yönelik uygulanacak politikaların adıdır. Bu ülkeler "ya pazarlarını tekellere açacak, serbest piyasa ekonomisi uygulayacak, Amerika'nın isteklerini yerine getirecek, ya da başlarına bombalar yağacak" demektir BOP.
AKP iktidarı işte bu politikada "uğursuz" rol almak için çırpınmaktadır. Rolün askeri, ekonomik, politik boyutları olmakla birlikte "ılımlı islam modeli" önemli bir yanını oluşturmaktadır.

İşbirlikçilere Direneceğiz

Şu açık ki, bugünki ilişkiler ve hükümetin misyonu ışığında, AKP iktidarına karşı mücadele etmek, direnmek; Amerikan emperyalizmine karşı mücadele etmektir. Bu gezi, bir kez daha bu gerçeği teyid etmiştir. Bağımsız bir ülkenin diplomatik ilişkileri ile zerre kadar ilişkisi olmayan, Amerikan politikalarına hizmetin adının "ortaklık" denildiği bir ilişkidir bu. Sömürge ülke Türkiye gerçeği, şu veya bu oranda tüm iktidarların benzer niteliklere sahip olmasını beraberinde getirmektedir. Mir Dengir Fırat'ın "Türkiye Cumhuriyetinin hiçbir hükümeti Türkiye'yi satmamıştır, satmaz" gibi beylik sözlerinin hiçbir anlamı yoktur.
Ancak bağımsız bir ülke olursak, bu onursuzluktan, bu suç ortaklığından, topraklarımızın yağmalanmasından kurtulabiliriz.


Erdoğan, iktidarının güvencesi olarak gördüğü bu resim karesi için neler
verdi?

Görüşmenin kaç dakika sürdüğünü değil; emperyalizmin halklara saldırılarına hangi destek sözü verdiğinizi, Amerikan tekellerine hangi ayrıcalıkların tanındığını, hangi talimatları aldığınızı anlatın!
Amerikancılığını itiraf edip Türkiye halkını "marjinal" ilan eden Erdoğan, ülkemizi emperyalistler adına yönetmektedir. Bağımsızlık mücadelesini yükseltmedikçe, bu durum değişmeyecektir


Koordinasyon: 'Tayyip ABD'de
Soros Türkiye'de! Emperyalisler
Ve İşbirlikçiler Hesap Verecek'

HÖC'ün de bileşeni olduğu Irak'ta İşgale Hayır Koordinasyonu üyeleri, Tayyip Erdoğan'ın ABD gezisini ve spekülatör George Soros'un Türkiye'yi ziyaretini protesto etmek için, 8 Haziran günü Dolmabahçe'de toplandı.
"Tayyip ABD'de Soros Türkiye'de! Emperyalisler ve İşbirlikçiler Hesap Verecek" pankartını açan Koordinasyon üyeleri, "İncirlik Üssü Kapatılsın, Darbeci Soros Türkiye'den Defol, İşgale ve Katliama Ortak Olmayacağız" dövizleri taşıdılar. Koordinasyon adına açıklamayı okuyan Çetin Poyraz, "Bir yandan işgalciler ve işbirlikçiler Washington'da buluşuyor diğer yandan ABD'li darbeci spekülatör Soros ve Açık Toplum Enstitüsü Danışma Kurulu üyesi işbirlikçilerle birlikte Çırağan Sarayı'nda ABD'nin işgal politikalarının daha iyi nasıl hayata geçirilebileceğini tartışıyor" dedi.
AKP hükümetinin işgal destekçiliği ve işbirlikçiliğine vurgu yapılan açıklamada, Türkiye halkının bunu reddettiği belirtildi. Eylemde sık sık "Direnen Halklar Kazanacak, Katil ABD İşbirlikçi AKP" sloganlarını atıldı.

Tayyip Erdoğan ABD'de...
ABD Irak'ta Katlediyor

Geçtiğimiz haftalarda, Irak kukla hükümet güçlerinin de desteğiyle, onbinlerce işgalci Bağdat merkezinde operasyon düzenlemişti. Bu hafta da binlerce işgal gücü, Türkmenlerin yaşadığı Telafer'de benzeri bir operasyon gerçekleştiriyor, evler bombalanıyor. Bu operasyonlar, işgalcilerin iki yıl önce işgal ettikleri toprakları bir kez daha yeniden işgal etmesinden ve katliamla tüm halkı sindirmeye çalışmasından başka bir anlam taşımıyor. Çünkü, onlar da biliyor ki, bu operasyonlarla direnişi bitiremez. Nitekim bitiremiyor. Amerikan halkı dahi, "Irak Vietnamlaştı" diyor bir araştırmaya göre. İşgalcinin batakta boğulduğunu da herkes görecek.


Tayyip Erdoğan ABD'de...
'Irak Pazarı'nda Şoförler Ölüyor

Irak'a işgalcilere malzeme taşırken öldürülen şoförlere bir yenisi daha eklendi. 9 Haziran günü, işgalcilere prefabrik malzemesi taşıyan kamyonlar direnişçilerin saldırısına uğradı. Bakuba yakınlarındaki saldırıda Hataylı şoför Yunus Mehmet Akar hayatını kaybetti. Hafta başında da, Muşluoğulları Nakliyat şirketinin ortaklarından Ali Muşluoğlu rehin alındı ve karşılığında Türkiye'nin işgalcilerle işbirliğine son vermesi istendi.
Hükümet, tüm bu gelişmelerle ilgili hiçbir açıklama yapmadı, girişimde bulunmadı. Dikkat edin, ilk şoför ölümlerinde göstermelik girişimler yapılıyordu, şimdi bu da yok. Kanıksatıp işbirliğine devam ediyorlar. Biliniyor ki, onların tek girişimi, vazgeçemeyeceklerini ilan ettikleri "büyük Irak pazarı"ndan tekellere hangi rantı sağlayacakları üzerine. Tekellerin hükümetini gerisi ilgilendirmiyor.

Tayyip Erdoğan ABD'de...
ABD Onaylı İsrail Terörü Sürüyor

ABD patentli "barış görüşmeleri", İsrail'in katletme, toprakları gaspetme politikaları eşliğinde sürüyor.
6 Haziran günü; binlerce İsrail askeri, Kudüs El Aksa'da bulunan yüzlerce Filistinliye gaz bombalarıyla saldırdı. İsrail'in Kudüs'ü işgalini kutladığı gün olan Kudüs Günü'nde gerçekleşen saldırıda, Filistinlilerin taş attıkları bahane edildi. Hatırlanacağı gibi, Şaron'un El Aksa'ya yönelik provokatif ziyareti ile 2. İntifada başlamıştı.
Filistin halkı, başkenti Kudüs olan bir Filistin devleti kurmaktan vazgeçmeyeceklerini her seferinde açıklarken, Kudüs'ta yaşanan saldırının ardından bir açıklama yapan İsrail Başbakanı Ariel Şaron, "Kudüs'ün sonsuza dek İsrail'e ait olacağını" söyledi.
Aynı gün Cenin kentinde de İsrail saldırıları vardı. İsrail askerlerinin Cenin yakınlarındaki Kabatiye köyüne girmesiyle başlayan çatışmalarda, İslami Cihad'ın Cenin sorumlusu olduğu belirtilen Murvah Kamil ile bir Filistinli daha katledildiler. Çatışmada bir de İsrail askeri öldürüldü.
Ekleme Tarihi: 26.05.2007 - 17:59
Bu mesajı bildir   karani5 üyenin diğer mesajları karani5`in Profili zum Anfang der Seite
Cihan-63 su an offline Cihan-63  

582 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.03.2007
En Son On: 13.01.2011 - 15:59
Cinsiyeti: Erkek 
BEN BURDA ISLAM ADINA YAZIYORUM, PARTI YADA SAHISLAR ADINA DEGIL. AYRICA BENI HIC BIR PARTIDE ILGILENDIRMIYOR. CUNKU DINIMDE PARTICILIK YOK. AYRICA HAKIMIYET MILLETIN DEGIL, YALNIZ VE YALNIZ ALLAHINDIR. BEN KENDIME DINI EMIRLERI OLCU OLARAK ALIRIM.
DINIMDE OLMAYAN SEYLER VE DINIME IHTILAF OLAN SEYLER BANA YANLIS GELIR NE BENIMSERIM NEDE ALAKADAR OLURUM. HERKESIN KENDINE GORE GORUSU VAR. BENIMDE YOLUM BU.

ALLAH'IN KANUNLARINDAN BASKA KANUN TANIMAM KABUL ETMEM VE GUVENMEM.BENIM ICIN OLCU KURAN VE SUNNET'DEN BASKA HICBIR IDIOLOJIYI VE BU IDEOLAJILERE BAGLI, OLAN KISILERLE ISIM OLMAZ. PARTICILIGE KARSIYIM.

INSANLARIN YAPTIKLARI KANUNLAR LASTIK GIBIDIRLER. HERAN DEGISIME UGRAYAN BIR SISTEMDEN NASIL MEDET UMULUR. SABIT VE HAK OLAN ALLAH'IN KANUNLARI VARKEN BASKA IHTIYACLAR ARAMAK AKIL KARI DEGIL. IMAN ZAYIFLIGINDAN BASKA BIR SEY DEGIL BANA GORE. HERKESIN DUSUNCESI KENDINEDIR. ISPATA GELINCE BU KONU HAKKINDA COK TARTISTIK. OYLE ANLASILIYORKI NE SIZ BENIM NEDE BEN SIZIN DUSUNCENIZE KATILIRIM. ALLAH, BIZLERI YOLUNDA HAKKIYLA YURUYENLERDEN EYLESIN.
ALLAH'A VE RESULUNE IMAN ETMIS OLAN BIR KIMSE, HAKTAN YANA, KURANDAN YANA HIC BIR SEKILDE TAVIZ VERMEMELIDIR. KISI ICIN, SISTEM ICIN, HATIR ICIN, VATAN ICIN, BAYRAK ICIN DAHI OLSA ISLAMDA TAVIZ VERILEMEZ.

DOGRUYU HERZAMAN HER YERDE SOYLEMEK, TEBLIGI COK GUZEL BIR USLUPLA YAPMAK, IYIYI EMREDIP KOTULUKTEN MEN ETMEK MUSLUMANLARIN GOREVLERINDENDIR. HER MUSLUMAN BIR TEBLIG MEMURUDUR.

MUSLUMAN; ONCE ISLAMI COK GUZEL BIR SEKILDE OGRENMEK, OGREDIGINI YASAMAK VE YASADIGINI ANLATMAKLA MUKELLEFTIR.

BEN POLITIAKAYI SEVMEM. GUNUMUZ POLITIKASI, YALAN, HILE, IKIYUZLULUKLE VE IHANETLE DOLUDUR. SAGLAM BIR SEKILDE, OLANLARI IYI ANALIZ ETTIGIMIZ ZAMAN. ULKENIN DORT BIR TARAFINI HER KURUM VE KURULUSLARIN BASINA YERLESTIRILMIS, YAHUDI YANDASI VE SEYTANA TAPAN MASOLAR VARDIR.. BEN NASIL? REJIMMIS, DEMOKRASIYMIS, ANAYASAYMIS, LAIKLIKMIS YOK BILMEM DAHA NELERMIS GIBI SISTEMLERI KABUL EDEYIM. ALLAH'IN HUKUMLERI ACIK VE SECIK ORTADAYKEN, BUNLARA NASIL BIR MUSLUMAN OLARAK UYABILIRM? YANLIS ANLAMAYIN SIZ FARKLI DUSUNUYORSUNUZ BEN FARKLI DUSUNUYORUM. BU NEDENLE SOHBETIMIZDE SAYGI ESAS OLMALI. ASIRI GITMEMEK SARTIYLA SOHBET EDEBILRIZ. ESKISI GIBI AGIR LAFLARLA BIRBIRIMIZI ITHAM ETMIYELIM.

SONUNDA ISTEMIYEREK DE OLSA KIRICI OLUYORUZ VE GUNAHA GIRIYORUZ. BUNDAN DOLAYI SAYGI VE HOSGORU ESAS OLMALI. SAYGILAR.
Ekleme Tarihi: 26.05.2007 - 18:32
Bu mesajı bildir   Cihan-63 üyenin diğer mesajları Cihan-63`in Profili Cihan-63 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1689 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
DeLi_KanLI64 (34), AZRAM (41), DeLi_KanLi1991 (34), @ilay (42), memo2001 (51), Microsoft (39), mehmett_uygun (41), bahadir can (69), ismail__148 (54), hoca diyorki (42), fcint (57), vuslat_gecesi (40), Hakyolcusu1 (45), forever (49), duzceli (57), dtneslihan (44), El_Bahri (46), SSEREN (51), _ACiZ_ (39), ummu_muhammed (43), benim72 (53), alibeser (42), besata (51), deli_divane (37), yarap (53), ishakkoc (39), Birsel Coban (51), smmahmut (54), spesifik (46), Sessiz_Ciglik (45)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.26784 saniyede açıldı