0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Mü'min ve para?

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
şuheda su an offline şuheda  
Mü'min ve para?

101 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.08.2007
En Son On: 18.11.2007 - 14:40
Cinsiyeti: Bayan 
Mü'min ve Para *

" Para ve kadınla sınanmak sınavların en çetinidir. Şehvet/dünyaya düşkünlük çağdaş insanın yumuşak karnıdır. Cihad meydanlarında sırtı yere gelmeyen nice yiğitler, paraya yenik düşmüşlerdir. Yokluk sınavında takdir alan birçok arkadaşımız, varlık sınavında sınıfta kalmışlardır. Çünkü varlığa sabretmek yokluğa sabretmekten daha zordur. Yokluğa sabretmek her kişi, varlığa sabretmek er kişi kândır.
Parasal ilişkiler, çağdaş beşeri münasebetlerin baraj dersidir. Bu dersten kalanlar diğer tüm derslerden geçseler de beşeri münasebetler açısından sınıfta kalmış sayılırlar. Çoğu zaman parasal ilişkiler insanların gerçek ayarını ortaya çıkaran mihenk taşı olmaktadır.
İhlas ve imanından, bilgi ve şuurundan emin olduğunuz birçok insanın para karşısında çözülüverdiğini hayret ve esefle müşahede ediyorsunuz. O zaman anlıyorsunuz ki karşınızdakinin Müslümanlığı hayati Müslümanlık değil, kitabi (teorik) Müslümanlık. Teori konuşulurken keklik gibi seken bu Müslümanın iş pratiğe gelince 'felçli' olduğunu farkediyorsunuz. Onun için İslami ilişkilere girdiğiniz herkesle insani ilişkilere girmekten çekmiyorsunuz. Oysa bu iki alan bir sayfanın iki yüzü gibi birbirinden kesinlikle ayrılmaması gereken alanlardır. İslami olanla insani olan birbirinden ayrılmışsa, orada İslamlık da insanlık da yarım kalmış demektir.
Alışverişlerinizde dürüst olunuz. Satan taraf iseniz alanı aldığına pişman etmeyiniz. Biliniz ki insaf dinin yarısıdır. Alan taraf iseniz önce iyice araştırıp aldanmamaya gayret ediniz.
Mümkün olduğunca borçlanmayınız. Çünkü borç, Nebi diliyle "gece dert, gündüz zillettir." Borcuna sadık olmayanlar, Peygamber lisanında şiddetle yerilmişlerdir: "Alacaklısını ayağına getirene Allah lanet etsin."
. Bir mü'minin, borcunu geciktirip alacaklısının hakkını enflasyonla eritmesi zulümdür. Tefeciliğin tersinden yapılmasıdır. Oysa ki Kur'an faiz'i yasakladığı ayette faiz alıp zulmetmek kadar enflasyonla alacaklısının hakkını gasbetmeyi de yasaklamıştır: "ne zulmederler ne de zulmolunurlar"
Kapitalizmin son icadı taksit tuzağına düşmeyiniz. İnsanları taksit taksit yaşamaya vetaksit taksit ölmeye mahkum eden bu tuzak, son tahlilde alıcının ve satıcının değil 'sistemin' lehine işlemektedir. Gücünüzün yetmediği bir malı ya tasarruflarınızla, ya da yakın dost ve çevre arasında oluşturduğunuz küçük karzı hasen sandığıyla dönüşümlü olarak ama mutlaka peşin fiyatına spot piyasadan almaya gayret ediniz.
Para, çağdaş dünyada bir mübadele aracı olduğu kadar bir savaş aracıdır da. Savaşların nükleer ya da konvansiyonel silahlarla değil, ekonomi silahıyla yapıldığı bir çağda yaşıyoruz. Silahların deviremediği rejimleri ekonomik yaptırımlar devirmekte, halklar hükümetlerin, hükü-metlerse ekonomi devlerinin uşağı durumuna düşürülmektedir. Bu nedenle Müslüman harcadığı her kuruşun kime gittiğini iyi bilmek, kendisine bir kurşun olarak geri dönmeyeceğinden emin olmak zorundadır. Mal ve satıcı tercihi yaparken mutlaka inancını gözönünde bulunduracak, inancına düşman olanların ürettikleri malları mecbur kalmadıkça almamaya özen göstererek, kendi kalesine gol atmayacaktır.
Müslüman üreticilere ve satıcılara düşen Müslüman 'tüketicileri' kollamak, en azından onları camia dışından alış-veriş yapmak zorunda bırakmamaktır. Aynı titizlik, artık asli ihtiyaç haline gelmiş malların üretiminin Müslüman müte-şebbislerce yapılması konusunda da gösterilmeli, Müslüman sermayedarlar kendi camialarının ihtiyaç duyduğu tüketim mamullerini kalite ve fiyatta onlarla rekabet edebilecek düzeyde üretmenin yollarını bulmalıdırlar.
Tüketim toplumuna angaje olmaktan şiddetle kaçınınız. Medyanın size sunduğu malların gerçekten ihtiyaç olup olmadığını çok iyi hesap ediniz. Mü'min kendisine yönelik bir savaşın silahı konumunda olan albenili reklamların büyüsünü bozacak ve alımlı ambalajın altında sırıtan aldatmacayı görecek kadar basiret ve feraset sahibi olmalıdır.
Tüketim tuzağına düşmek Müslümanları bekleyen en büyük tehlikedir. Modanın İslamisi, defilenin İslamisi olduğu gün, İslami değerlerin yozlaştırıldığına hükmedebilirsiniz.
. Putu para olan çağdaş bir şirktir kapitalizm. Kapitalizm küresel köleleştirmenin öbür adıdır. Bu şirk dininin putuna kurban olmak istemiyorsanız, tüketimden uzak kalmaya gayret gösteriniz.
Hayatınızın dünyevileştirilmesine izin vermeyiniz. Allah Rasulü bu ümmetin felaketinin dünya sevgisinden olacağını ifade etmiştir. Çağdaş istikbarın en büyük kaygısı da dünya sistemine entegre olmayan, yani yeterince dünyevileşmeden dünyayı elde etmeye çalışan sistem harici tiplerdir. Bu şahsiyet dünyalıkla satın alınamaz. Dünya-ukba dengesini, her iki kefenin de hakkını vererek kurmuştur. Çağdaş dünyanın parasal değerleriyle satın alınamayan böylesi bir şahsiyet İslam'ın hülyası, küfrün korkulu rüyasıdır.
Haram yemeyiniz. Yediklerinizle davranışlarınız arasında doğrudan ve dolaylı bağlar vardır. Kan durdurmaz. Kanınızı ve sütünüzü bozmayınız. Şüpheli şeylerden kaçınınız. Bu takvadır. "Sakınınız ki korunasınız." Sakınmayanlar korunmayacaklardır.
Müslümanın hayatında kumarın hiç bir çeşidine yer yoktur. Adı ne olursa olsun, Müslüman şahsiyet haksız kazancın her türüne karşı olmayı bir şiar haline getirmelidir. Müslüman faiz, kumar gibi haksız kazanç kalemlerini sadece maddi olanla sınırlamaz. Manevi, duygusal ve düşünsel tüm haksız kazanımlar! da aynı kefede değerlendirmelidir. Örneğin hak edilmemiş bir sevgi duygu faizi olduğu gibi, plansız ve programsız bir biçimde insanları 'harekete geçirmek' de insan üzerine oynanan manevi bir kumar addedilmelidir.
Faiz ve enflasyon, çağdaş istikbarın mazlumların cebindeki hortumudur. Enflasyon ve faiz birbirini azdıran iki ekonomik şeytandır ki bunlar hep 'hizbüşşeytan' adına çalışır. Her mü'min rızkına uzanan bu iki ele şeriatın cezasını vererek bunları kökünden kesmelidir. Bunu yaparken saflığa kurban gidip kesinlikle enflasyon yüzünden zarara uğramamalıdır. Kur'an'da, haksızlığa uğramak da haksız yerden kazanmak gibi yerilmiştir."

Mustafa İSLAMOĞLU
Ekleme Tarihi: 05.09.2007 - 19:15
Bu mesajı bildir   şuheda üyenin diğer mesajları şuheda`in Profili şuheda Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1167 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
zec (53), yesil07 (39), volkansav52 (40), bebecik1974 (50), mcamlica (38), serdar414 (47), musoylemez (56), KalpYapalim (32), gurbat (62), yasen (47), yilmaz (63), kenzularsh (40), srknsrt (51), puma (54), mazpolat (67), pskofb (38), akaasa (49), oguzy (74), arkadasim (51), Mecnun2000 (55), sarenge (44), SarCopTeS (43), halil40 (36), belan08 (47), halil_10 (37)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.75423 saniyede açıldı