0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SİYER-İ NEBİ » Hz. Peygamber’in Taif seferinin semeresi

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Hz. Peygamber’in Taif seferinin semeresi

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
Hz. Peygamber’in Taif seferinin semeresi


Allah Resulü (sav)'ın amcası Ebu Talib ve efendimizin mübarek eşi Hz. Hatice bir kaç gün arayla dünyadan göçtüler. Resulullah (sav) böylece, evinin dışında en iyi yardımcısı ve müdafilerinden olan Ebu Talib'i, evinin içinde ise en iyi teselli kaynağı ve dostu, Hz. Hatice validemizi kısa bir arayla kaybetti.


Resulullah (sav)'a zor gelen Ebu Talib'in vefatı, Kureyş'in gaddarlığını daha da artırdı. Ebu Talib'in vefatından bir kaç gün geçmemişti ki, Resulullah (sav) bir sokaktan geçerken içinde pislik dolu olan bir çuvalı başına boşalttılar. Resulullah (sav) toprağa bulanmış olarak evine döndü.

Hz. Peygamber'in en küçük kızı Hz. Fatıma yanına geldi ve babasının başını ve saçını yıkadı. Resulullah (sav) aziz kızının gözlerinden yaş geldiğini görünce: "Kızcağızım, ağlama ve üzülme, baban yalnız değil, Allah onunladır" buyurdu.

Bu olaydan sonra yalnız başına, Mekke'den dışarı çıktı. Sakif kabilesini irşad ve davet için Mekke'nin güneyinde olan ve Mekke zenginlerinin eğlence yeri olan, iklimi ve güzelliğiyle meşhur Taif şehrine doğru yola çıktı.

Bu iş, Taif halkının fazla hoşuna gitmedi. O güzel şehrin halkı da, Mekkelilerle, aynı ruh yapısına sahiptiler. Mekke'ye komşu olarak, putlarının sayesinde, başkalarına zulmederek rahat bir hayat yaşıyorlardı.

Fakat Resulullah (sav) ye'is ve ümitsizliğe kapılan ve zorluktan korkmazdı. O kalbini yumuşatabileceği birini kendisine çekmek ve onun gönlünü almak için, en büyük zorluklarla karşılaşmaya hazırdı.

Taif'e girdi. Taif halkından da daha önce Mekkelilerden duyduğu sözleri işitti.

Biri: "Allah'ın dünyada senden başka seçeceği bir kul yok muydu?" dedi. Diğer biri: "Eğer sen Allah peygamberiysen, Kâbe'nin örtüsünü, çalmış olayım" dedi. Üçüncüsü: "Ben seninle konuşacak kimse değilim" dedi. Taiflilerin diğerleri de buna benzer sözler söylediler.

Yalnız Efendimizin İslam'a davetini kabul etmemekle kalmadılar hatta kenarda köşede bir kaç kişinin peyda olup onun sözlerine kulak vermelerinden korkarak bir çocuk ve ayak takımından olan bir kaç kişiyi, Efendimizi Taif'ten kovmaları için, kışkırttılar. Onlar da küfredip taş atarak onu kovaladılar.

Resulullah (sav) güçlükler ve pek çok yaralar arasında, Taif'ten uzaklaştı. Kureyş'in zenginlerinden olan Atabe ve Şibe'nin, Taif dışındaki bağına geldi. Tesadüfen onlar da oradaydı. Bu iki kişi uzaktan peygamberin halini görmüşler ve bu olaya gönülden sevinmişlerdi.

Çocuklar ve ayak takımı kimseler artık geri döndüler. Resulullah (sav), Atabe ve Şibe'den uzakta bir üzüm dalının gölgesine bir müddet istirahat etmek için oturdu. Tek başına kalmış, davet için gittiği halk tarafından kovulmuş bir peygamber olarak Allah'a niyazda bulundu:

"Ey Allah'ım, zayıf ve güçsüzüm. Çare yolları kapandı, halkın alay ve istihzasını sana şikâyet ediyorum. Ey şefkatlilerin en şefkatlisi, itibarsız ve madunların Allah'ı, sensin. Sensin benim Allah'ım. Beni kime bırakıyorsun? Bana kaş çatan, bir yabancıyı veya düşmanı, bana üstün tutar mısın? Ey Allah'ım, başıma gelen şeyler, benim buna müstahak olmam ve bana kızmandan değilse korkum yok. Fakat selamet ve sıhhat meydanı bana genişse, karanlıkların seninle aydınlandığı, dünya ve ahiret işlerinin seninle yürüdüğü zatının ışığına sığınırım. Bana kızdığın ya da azap verdiğin zaman, onlara hoşnuttum, ta ki sen benden hoşnut oluncaya kadar. Senden ve senin vesilenden başka dünyada ne bir dönüş, ne bir değişiklik ne de bir güç vardır."

Allah Resulü (sav)'ın bu yenik halinden memnun olan Atabe ve Şife, akrabalık hissiyle ve yakınlık mülahazasıyla, yanlarında gelen Hıristiyan köle Addas'a bir tabak üzüm doldurmasını ve orada, bir üzüm dalının gölgesinde oturmuş olan adamın yanına bırakmasını ve hemen dönmesini emrettiler.

Addas üzümleri getirdi, bıraktı ve "ye" dedi. Resulullah (sav) elini uzattı bir üzüm tanesini ağzına götürmeden önce, Bismillah kelimesini söyledi. Bu kelime o güne kadar Addas'ın kulağına gelmemişti. İlk defa onu işitiyordu. Resulullah (sav)'ın yüzüne dikkatle baktı ve: "Bu kelime, bu bölge halkınca kullanılmıyor, bu nasıl bir cümledir?" dedi.

Resulullah (sav): "Addas nerelisin? Hangi dindensin?" diye sordu.

"Neynevalıyım ve Hıristiyan'ım."

"Neynevalı mısın? Allah'ın salih kulu olan Yunus bin Metta'nın şehrinden mi?"

"Tuhaf, sen burada ve bu halkın arasında nereden Yunus'un ismini biliyorsun? Neyneva'da, orada bulunduğum vakitlerde, Yunus'un babası Metta'nın ismini bilen on kişi dahi yoktu."

Addas'ın bu şaşkınlığına karşı Efendimiz (sav) şöyle cevap verdi: "Yunus kardeşimdir. O Allah elçisiydi. Ben de Allah'ın peygamberiyim."

Atabe ve Şife, Addas'ı oturmuş ve konuşmakla meşgul görünce içleri eridi. Çünkü Resulullah (sav) ile konuşmaktan, her şeyden daha çok korkarlardı. Addas'ı çökmüş, Allah elçisinin elini ayağını öperken gördüklerinde birbirlerine: "Gördün mü, zavallı köleyi harap etti?" dediler.

Kalpleri kilitlendiği için gerçeği anlayamadılar.
ALINTI
Ekleme Tarihi: 27.03.2009 - 16:48
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an 1 üye ve 1279 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.59158 saniyede açıldı