0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » ÜYELER PANOSU » ÜYE HİZMETLERİ » SAHADETT................

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 6 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
hasret_gulu su an offline hasret_gulu  
SAHADETT................

27 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.05.2005
En Son On: 16.12.2007 - 18:10
Cinsiyeti: Erkek 
Güneşin ışıltıları, Filistin in Kudüs sokaklarını aydınlatıyordu. Beton binaların gölgesi bir karanlık gibi düşmüştü kaldırımlara, caddelere... Ufacık evler üşüşmüştü o büyük binaların yanlarına. Fakirlik, yoksulluk ve çaresizlik içinde sabahı bekleyen birileri vardı işte bu diyarda...
Yüzünden tebessüm hiç düşmüyordu; karanlık sokakları aydınlatan hurma gözleri ışıl ışıldı Filistinli onbir yaşındaki Hatice nin. Minicik elleri; içini kamçılayan kederini ve yüzünde çiçekler açtıran sevincini şiir ile yansıtabiliyordu. Her şiirinde savaşın acı izleri yer alıyordu. Yine de umutla, inançla bakıyordu yaşamına. Esmer yüzü ay gibi parlıyordu. Siyah saçları omuzlarından dalga dalga dökülüyordu. İnsanın yüreğini okşuyordu tiz sesi... birkaç ay önce babası İsrail kurşunlarının kurbanı olmuştu. Asil kanı Filistin topraklarına karışmıştı.
Bu kutsal topraklara göz koymuştu İsrail. Efendimizin (SAV)Mirac a yükseldiği Kudüs ü istiyordu. Kan dökerek, can alarak ve günahsız insanları ağlatarak yer yer işgal ediyordu Filistin. Hedefi; dünyaya gözlerini yeni açmış bebelerdi ve kendilerine şarapnel parçalarından oyuncak yapan küçücük çocuklardı. Onlardan sadece biriydi Hatice. Ağabeyi Tarık onbeş yaşındaydı ve o gencecik yaşında silahlı askerlere karşı taş tutmuştu ufacık elleri. Her kurşuna bir taşla cevap veriyordu. Vatanı için canını İsrail askerlerine sunuyordu hiç korkmadan... Bir yiğit, bir mücahit gibi... Hatice, kanlı ve kirli ellerin babasının ve birçok masum insanların canını aldığı için, bir gün biricik ağabeyini de ebediyen kendisinden ve ailesinden ayıracağını hissederek endişeleniyordu.
Ablası Ayşe daha onsekiz yaşındaydı. Selvi boylu, ince, narin yapılı bir genç kızdı. İman nuruna bürünmüş yüzünde güller açıyordu sanki. Onun da umutları, hayalleri vardı. Doktor olacak, her yarayı kapatacak, bunun sevincini, mutluluğunu yaşayacaktı. Olamadı. Tüm engel; bedenlerle birlikte gönüllere de kapanmaz yaralar açan korkunç savaştı. Emperyalist ülkelrin oynadıkları, kimi zaman da çok zevk aldıkları çirkin bir oyundu savaş... Tanklara, savaş uçaklarına ve birçok maddi güçlere sahiptiler. Bu güçler ile, fakir ve yoksul milletlerin diyarlarına sahiplenmek niyetindeydiler. Fakat öldürerek, haksız yere birçok analara, babalara ve çocuklara zulmederek, bu yanlış ve bir o kadar da insanlık dışı hedeflerine ulaşmak için çaba gösteriyorlardı. Ayşe ve onun gibi gencecik kızlar, içinde bulundukları zor şartlarda dahi olsa Allah a yönelmeyi, na dua etmeyi ihmal etmiyorlardı. Çünkü ayakta durabilecek gücü sadece ondan alıyorlardı.
Ayşe yerin derinliklerinde biriken buz gibi bir kuyu suyuyla abdestini aldı. Yüzünü Kabe ye döndü. Daha Fatiha yı bitirmemişti ki, göz pınarları doldu. Hıçkırıklara boğulduğu secdeden uzun süre kalkamadı. Dua için açmış olduğu elleri mahzunca göğe doğru bakıyordu... Yüreğine sığmayan heyecanı ile kalemi ve kağıdı eline aldı. Ailesine son mektubunu yazmıştı. Titrek ve çekingen sesiyle veda mektubunu baştan sona kadar okudu: "Biricik anam ve kardeşlerim... Düşman vatanımızı sardı. Kaçış yok ölümden. Elbet bir gün öleceğiz... Ölümü beklemeyeceğim ana, ölüme gidiyorum. Bilirsin ki Allah yolunda şehit olmayı hep arzulamışımdır. Yüce yaradan ayağıma kadar getirdi bu eşsiz şerefi... Kaçırır mıyım hiç?.. Birileri tarafından elime ulaştı üzerimde patlatacağım bombalar. Onlar ile düşmana yürüyeceğim ana!... Gerisini düşünüp de ağlayayım deme! Ne güzel işte Allah a kavuşacağım o anda... Beni aylardır karnında taşıyan, yediren, içiren sendin! Hakkın ödenmez, bin türlü emeğin var. Hakkını helal et ve çok dua et ki, ruhumu teslim edeceğim anda sizlerden ayrılmanın acısını duymayayım kalbimde... Kardeşlerim... Sizleri asla unutamam ve sizlerle yaşadığım güzel anıları... Hakkınızı helal edin. Arkamdan ağlamayın, başınızı dik tutun zalimlere karşı. O gözyaşlarını İsrail askerleri görmesin. Bir mini ağlatmanın gururunu duymasınlar müstehzi tebessümlerinde... Hayatta her şey gelip geçici... Unutmayı, dünya fani. Cennette buluşmak ümidiyle... Allah’ a emanet olun! AYŞE" mektubu yatağının üzerine bıraktı. Annesinin yanına gitti: " Anne içimden sana sarılmak geldi sarılabilir miyim?" diye sordu. Annesi: "Tabi ki, kızım benim... canım benim..." diyerek sıcak kollarıyla Ayşe yi sardı, bağrına bastı. Ana yüreği hissetmez mi? Sanki evladına son kez sarılıyormuş gibi garip bir his kapladı kalbini... Ayşe, en küçük kardeşi Hatice ye de sarıldı. Hatice: " Abla bak. Filistinli kardeşlerim için bir şiir yazdım, okuyabilir miyim sana?" dedi.
Ayşe, Hatice nin bu güzel yeteneğine hep imreniyordu. Onun şaire olacağına tüm kalbi ile inanıyordu. Ayşe: "Elbette okuyabilirsin geleceğin şairesi..." Hatice birden heyecana kapıldı. İncecik, narin sesiyle gönülleri fethediyordu.

İNANÇ

"Çiçekler verin ellerime
Geri getirin umutlarımı
Uzaklaşın karattığınız dünyamdan
Gidin artık, dokunmayın hayallerime!"

İşte buydu yedi yaşındaki Filistinli çocuğun sözleri
O da istiyordu; dinsin tüm hayatını karalayan savaşın izleri
Duymak istemez tabi ki kurşun seslerini
Mutluluk, huzur ister minicik yüreği

"Annemin cesedini sermeyin gözlerimin önüne
Çiçekler verin küçük ellerime
Uzaklaşın karattığınız dünyamdan
Gidin artık, dokunmayın hayallerime!"

"Selamım var İsrail kurşunuyla şehit olan ablalarıma
Kul olmadan hür olunmuyor, şehid olmadan islam yaşatılamıyor
Öyleyse nedir bu içimize çöken korkunç karanlık
Nerede umutlar ve inanç?
Dikilmeyin karşıma sahte müslümanlık!
İslam bayrağını dalgalandırmak değil mi dava ve amaç"

"Uzaklaşın kararttığınız dünyamdan
Gidin artık, dokunmayın hayallerime
Durun yırtıcı karanlık adımlar
Haydi özgürlüğümü alın, hayallerimi alın
Ancak inancımı alamazsınız
Çünkü o ta kalbimin derinliklerinde!"


Ayşe kardeşini tebrik etti. Pembe pembe yanaklarından öptü ve Tarık ın nerede olduğunu sordu. Hatice: "Ağabeyim tanklardan ateş açan İsrail askerlerine taş atıyor sokak başında. Birazdan gelir ablacığım."AYSE nin gözleri doldu. Anası ise buna alışıktı. Herkesin evladı yer alıyordu bu çatışmada. Ayrıca Fatıma ana "gitme evlat" diyemiyordu oğluna, dili varmıyordu bir türlü... Ayşe odasına çekildi.Vakit gelmişti. Bembeyaz gömleğini giydi. Sanki kefene bürünmüştü. En sevdiği beyaz başörtüsünü aldı, kokladı ve taktı. Bombaları üzerine yerleştirdi. Evin penceresinden sessizce dışarı çıktı. Kendi ayaklarıyla ölüme gidiyordu. Bunu düşündükçe vücudu titriyordu, ruhunu saran tatlı bir heyecan ile adımlarını hızlandırıyordu. Çünkü o Hak yolunda şehid olmaya gidiyordu. İçinden devamlı Yasin Suresi’ nin dokuzuncu ayetini okuyordu: " Hem önlerinden bir sed ve arkalarından bir sed çekmişiz, onları sarmışız. Artık onlar göremezler." Yüce Allah ona yardım etmişti. Bir sokağın arkasından gizlice geçti. Köşedeki duvarı döndüğünde İsrail askerlerini görecekti. Etrafa dikkatlice baktı. Askerlerin hepsinin sırtı kendisine doğru dönüktü. Çalılıkların arkasından yere sürüne sürüne ilerledi, tanka yaklaştı ve altına girdi. Tam bombaları patlatacaktı ki, üzerindeki tanktan ateş sesleri yükseldi. Kurşunlar yağdırılıyordu genç çocuklara karşı... Ve... Ve Ayşe nin kardeşi Tarık kalbinden vurulmuştu. Ayşe, yürekleri sızlatan bu tablo karşısında başını öne eğdi, daha fazla bakamadı. İsrail askerleri Tarık’ ın cansız, kana bulanmış bedenine defalarcasına ateş ediyorlardı hiç durmadan... Ayşe kısa süreli bir şok geçirmişti. Daha sonra kendini toparladı. Ölümün kokusunu değil, heyecanını, sevincini duyuyordu ve o anda annesi, babası, kardeşleri, arkadaşları, acı ve tatlı anıları bir film şeridi gibi gözünün önünden geçti. Durdu, son tebessümü ile şehadet şerbetini içti. Tekbir sesiyle pimi çekmişti. Sanki bu nidalar Kudüs sokaklarında yankılanmıştı.
Ayşe şehit olduğunda annesi mektubu yeni okuyordu. Ağladı ve yaradana secde etti. Dudaklarından ise şu sözcükler döküldü: " Yarab! Şehid anası olmak ne büyük mutluluk. Ne büyük şeref! Hamdolsun sana... Kızımı şehitlik mertebesine ulaştırdığın için şükürler olsun!" Hatice annesinin ağlayışlarına ve dualarına şahit oldu ve gözleri doldu. Birden kapı zili acı acı çaldı. Hatice kapıyı açtı. Bir genç gelmişti: " Haber getirdim. Fatıma ana yok mu?" Fatıma ana kapı eşiğine geldi. Genç: " Bir iyi, bir kötü haberim var. Kötü haber; Tarık İsrail kurşunlarının kurbanı oldu. İyi haber ise; beş israilli bombalı intihar sonucu öldü. Bir tank paramparça oldu." Hatice ve annesi gözyaşlarına boğuldular. Ebedi ayrılığın üzüntüsünü ve iki şehit evlat vermenin sevincini aynı anda yaşıyordu Fatıma ana. Hatice ise ağabeyinin ve ablasının ölümü nedeniyle sarsıldı. Çaresizce etrafına bakındı. Babasına duyduğu hasreti dinmemişti henüz. Şimdi ise ağabeyini ve ablasını kaybetmenin acısıyla yanıyordu ciğeri. Ama gururluydu. Ağlamayacaktı, ağlamadı da... Gözyaşlarını hep içine doğru akıttı.
Zifiri karanlığın içinde yuvarlananların oyunudur savaş. Ayşeler, Tarıklar ise bu oyunun suçsuz ve günahsız kurbanları... Bugün onların yüzlerindeki gözyaşları silinmezse eğer, yarınlara mutluluk tohumları ekilemeyecektir...
Ekleme Tarihi: 04.08.2005 - 16:32
Bu mesajı bildir   hasret_gulu üyenin diğer mesajları hasret_gulu`in Profili hasret_gulu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
akincimetin su an offline akincimetin  
Bismillahirrahmanirrahim

359 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 12.06.2005
En Son On: 08.03.2011 - 16:36
Cinsiyeti: Erkek 
Ne yaptın sen kuzum papamparça ettin yüreğimi kim dayanır bu acımasızca saldıran israiloğullarına, Rabbimin en kısa zamanda bu lanetlenmiş kavmi yerle bir etmesini arzu ediyorum.Ayşeler tarıklar gitti geride nice bu uğurda ölümü göze alacak kardeşleri olduğunu unutmasınlar.bütün şehit düşmüş kardeşlerimize müjdeler olsun onlar terazi tarafına kanlarını koyacaklar ya bizler...selametle
Ekleme Tarihi: 04.08.2005 - 17:48
Bu mesajı bildir   akincimetin üyenin diğer mesajları akincimetin`in Profili akincimetin Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
NuRCaN su an offline NuRCaN  
RE: Bismillahirrahmanirrahim

154 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.07.2005
En Son On: 03.11.2005 - 10:43
Cinsiyeti: Bayan 
[quote]Orijinali akincimetin

Rabbimin en kısa zamanda bu lanetlenmiş kavmi yerle bir etmesini arzu ediyorum.

amiiin,
bastan sona kadar agladim..
:(ağlar Allah bizede sehit olmayi nasip etsin..
Ekleme Tarihi: 05.08.2005 - 12:14
Bu mesajı bildir   NuRCaN üyenin diğer mesajları NuRCaN`in Profili NuRCaN Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
ESSELAM

944 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.03.2005
En Son On: 07.06.2007 - 21:48
Cinsiyeti: Erkek 
ŞEHADET BİR ÇAĞRIDIR....TÜM NESİLLERE VE ÇAĞLARA...ŞEHİT METİN YÜKSEL
ŞEHADETİ SAADDET BİLEN BİR MİLLET İÇİN ASLA ESARET YOKTUR..... AYETULLAH İMAM HUMEYNİ RA
KAHHAR OLAN YA RAB! TÜM SİYONİSTLERİ VE İSLAM DÜŞMANLARINI KAHHAR OLAN ADINLA KAHRET! ONLARI REZİL ZELİL VE PERİŞAN ET! İSLAM ÜMMETİNİ ONLARIN FİTNE VE SALDIRILARINDAN MUHAFAZA ET! AMİNNNNN
Ekleme Tarihi: 05.08.2005 - 12:21
Bu mesajı bildir   muhammed yusa üyenin diğer mesajları muhammed yusa`in Profili muhammed yusa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
akincimetin su an offline akincimetin  
RE: WE ALEYKÜM SELAM

359 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 12.06.2005
En Son On: 08.03.2011 - 16:36
Cinsiyeti: Erkek 
Alıntı
Orijinali muhammed yusa

ŞEHADET BİR ÇAĞRIDIR....TÜM NESİLLERE VE ÇAĞLARA...ŞEHİT METİN YÜKSEL
ŞEHADETİ SAADDET BİLEN BİR MİLLET İÇİN ASLA ESARET YOKTUR..... AYETULLAH İMAM HUMEYNİ RA
KAHHAR OLAN YA RAB! TÜM SİYONİSTLERİ VE İSLAM DÜŞMANLARINI KAHHAR OLAN ADINLA KAHRET! ONLARI REZİL ZELİL VE PERİŞAN ET! İSLAM ÜMMETİNİ ONLARIN FİTNE VE SALDIRILARINDAN MUHAFAZA ET! AMİNNNNN



AMİN.AMİN.AMİN....
Ekleme Tarihi: 05.08.2005 - 14:01
Bu mesajı bildir   akincimetin üyenin diğer mesajları akincimetin`in Profili akincimetin Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
swissnur su an offline swissnur  

136 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 02.07.2005
En Son On: 25.04.2007 - 00:10
Cinsiyeti: Bayan 
:(ağlar KAHHAR OLAN YA RAB! TÜM SİYONİSTLERİ VE İSLAM DÜŞMANLARINI KAHHAR OLAN ADINLA KAHRET! ONLARI REZİL ZELİL VE PERİŞAN ET! İSLAM ÜMMETİNİ ONLARIN FİTNE VE SALDIRILARINDAN MUHAFAZA ET! AMİNNNNN.....
Ekleme Tarihi: 07.08.2005 - 19:49
Bu mesajı bildir   swissnur üyenin diğer mesajları swissnur`in Profili swissnur Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1292 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.68359 saniyede açıldı