0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » Sevebilmek

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 6 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Yusuflu su an offline Yusuflu  
Sevebilmek

428 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.06.2005
En Son On: 25.11.2007 - 19:27
Cinsiyeti: ----- 
Sevebilmek


Sevmek, tek taraflı bir duygudur. Yani, seven o sevginin eksi ve artı değerleri içerisinde bir dünyada yaşayabilir. Fakat sevilen çok kere bu sevgiden habersizdir veya sevginin değerini ölçemez. Ben kati olarak inanıyorum ki, Kays isimli Mecnun, Leyla;nın kendisini sevdiğini bilemiyordu, bilemezdi de. Çünkü Mecnun;un elinde Leyla;nın sevgisini ölçecek bir şey yok. Hatta Leyla beni seviyormuş diye dudak büker. Böylece Mecnunun aşkı Mecnun;da kalır.

Bana göre gerçek manada sevmek veya aşk, Allahı sevmektir. Allahı sevenleri sevmektir, Allahın sevdiklerini sevmektir. Böylece aşkımız bütün boyutlarıyla ortaya çıkar.

Her sevgi insanı mutlaka harekete geçirir. Bu hareket sevgimizin ışığı altında olmalıdır. Yani, hareketimiz sevgimize muhalif düşmemelidir. Allahı sevebilmenin, her mümine nasip olmadığını defalarca gördüm. Allahı seviyorum demek kolaydır. Hatta bu sevgiyi ileriye götürüp Allaha kurban olayım diyene de çok şahit oldum. O insanlar Allah için günahlarını teker teker terk edemiyorsa, günahları terk etmenin organik rahatsızlığıyla kıvranmıyorsa, sevgilisi için yanmıyor demektir.

Mesela; şehevi duyguların bedenimizi istila ettiği bir zamanda bu yolda karşımıza çıkan fırsatı Allah aşkı için kullanmayıp kıvranarak, yanarak helal dahilinde kalmak, Allah aşkının açık bir ispatıdır.

Kalp doyar, ruh sakinleşir. Senin için Rabbim diyerek büyük günahlardan çekilmek Allah aşkının en açık alametidir. Burada seven, sevgilisine itaat ederek aşkını ispatlamıştır. Sevgi tamamen manevidir, ruha aittir. Sevginin alametini organlarda görsek de, organlar ruh kadar sağlam bir esasa dayanmaz. Organlar mevsimden mevsime girerken, aşk en soğuk günlerde bile insanı yakar. Her duygu gibi aşkı da yönlendirmek insanın beynine düşer. Beyin kendi aşkını kendi idare etmezse o insan Mecnun olur. Âşık bir renk gibi diğer renge karışıp, yepyeni bir dekor ortaya koymak ister. Aşkın dereceleri vardır. Aşk öğrenilmez, yaşanır.

Allah sevgisini anladığım gün Ya Rab beni affet diye yalvardım. dedim ki Allahım sana layık bir kul olamamışım, beni affet! O anda kazasını kılacağım namazlar, ruhumda yara gibi sızladı. Çünkü bu aşkın sahibi namazını kazaya bırakamaz. Namaza hayatta gerçek manasını verir. Namaz kılanı gören birisi, bu şahıs şuurlu Müslüman diyebilmeli. Ruh; bedenin, hayatın mimarı olmalı. Ruh doğrudan doğruya Allahın hayat sıfatıyla irtibatlanabilir. İşte gerçek vuslat budur.

Bu makalede yazdığım gibi bir Müslüman olmak isterdim. Ruhumu tamamen Allahın emrine vermek isterdim. Bedenim taş kesilse de Ona itaatle meşgul olmalıydı. Gözyaşlarım gizli gizli Onun sevdasıyla akmalıydı. Görenler ne derse desin ben Ona âşık olmalıydım. Aşk ağaçtaki hayattır. Aşk yıldızlardaki harekettir. Aşk kainattaki harekettir.

Allahım, seni sevdiğim için her günah beni divane etti. Mutlaka sana itaat etmeliyim, itaatimden zevk almalıyım. Her ibadetim vuslat olmalı, sevgiliye kavuşmanın neşesini tatmalıyım.

Hangi sevgi Allahın sevgisinin yanında ben de varım diyebilir? Hangi sevgi Allahın sevgisine sırtını dönebilir?

Herhalde bir dertli sizlere bu kadar mırıldanabilir. Keşke gelip her birinizin elini tek tek öpüp, gözyaşlarımı ellerinize bıraksaydım, belki aşkımdan bir sır sizin aynanıza düşerdi...

22.06.2002

HEKİMOĞLU İSMAİL
Ekleme Tarihi: 06.11.2005 - 22:13
Bu mesajı bildir   Yusuflu üyenin diğer mesajları Yusuflu`in Profili Yusuflu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Gast ahmet gunay  

Misafir

Kayıt Tarihi: 23.12.2024
En Son On: 25.11.2007 - 19:27
Cinsiyeti: ----- 
Allah sevgisini anladığım gün Ya Rab beni affet diye yalvardım. dedim ki Allahım sana layık bir kul olamamışım, beni affet! O anda kazasını kılacağım namazlar, ruhumda yara gibi sızladı. Çünkü bu aşkın sahibi namazını kazaya bırakamaz. Namaza hayatta gerçek manasını verir. Namaz kılanı gören birisi, bu şahıs şuurlu Müslüman diyebilmeli. Ruh; bedenin, hayatın mimarı olmalı. Ruh doğrudan doğruya Allahın hayat sıfatıyla irtibatlanabilir. İşte gerçek vuslat budur.

Çok güzel bir yazıymış kardeşim.Eklediğiniz için sağolun.
gül
Ekleme Tarihi: 06.11.2005 - 22:32
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
abdullahbilgefiliz su an offline abdullahbilgefiliz  
amin

96 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 06.11.2005
En Son On: 28.08.2016 - 23:10
Cinsiyeti: Erkek 
allah razı olsun rabbim bizede nasip etsin işallah.....amin...amin...amin
Ekleme Tarihi: 06.11.2005 - 22:56
Bu mesajı bildir   abdullahbilgefiliz üyenin diğer mesajları abdullahbilgefiliz`in Profili abdullahbilgefiliz Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Ayzitbige su an offline Ayzitbige  

247 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 11.07.2004
En Son On: 09.07.2006 - 15:45
Cinsiyeti: Bayan 
Evet cok güzel konu bu
Allah cc razi olsun

Ask ve sevgi ayni duygular degildir.
Ask görmeden sevmektir, asik olmaktir
Sevgi ise görerek sevmek, hoslanmaktir
ASK sevgiden cok kuvvetli bi duygudur ve Herhangi bir INSAN INSANA asik olamaz cünkü sevgi daima gözün gördügü maddiyati inceler maneviyat yürekte kalir ve bu yüzden ASK duygusu sadece Allah a beslenir ve beslenmelidir ki "yürek" maddiyati sevecek kadar fani degildir, eger iman barindiriyorsa, Allah andi iciyorsa o yürek maddi sevemez o yürek...

selametle
Ekleme Tarihi: 07.11.2005 - 18:14
Bu mesajı bildir   Ayzitbige üyenin diğer mesajları Ayzitbige`in Profili Ayzitbige Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Yusuflu su an offline Yusuflu  

428 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.06.2005
En Son On: 25.11.2007 - 19:27
Cinsiyeti: ----- 
Rabbim cumlemizden razi olur insALLAH...


Adresini yitirmiş sevgiler

Bütün aşıkların gözünde, sevdikleri, en güzel ve yegâne güzeldir. Bütün güzellikler onundur. Hiçbir aşık, sevdiğinde
hata bulamaz. Hem zaten aramaz. Elinden gelse bütün güzellikleri ona verir. Güzeller onu. Uğruna divanlar yazar. Hatta
hiç hakkı olmadığı halde, güneşi dahi utandırır. Ona göre güneş, sevgilisinin cemalinden bulutların arkasına gizlenmiştir.
Sadece yeryüzü değil, kâinattaki bütün güzellikler ve hüsünler o sevgilinin güzelliğinin birer yansımasıdır. Ay onun
yüzü, güneş onun saçlarıdır. Bütün şarkılar onu söyler. Size herşey onu hatırlatır. Bulutlar yağmur olur, onun ayrılığına
ağlar. Hiçbir şey yoktur ki ondan bahsetmesin, onu hatırlatmasın. Aşk değil midir ki, herşeye yol açtırır, Mecnunun
elleriyle.

Aşıklar, sevdikleri uğruna, sadece kendilerini değil, şehirleri bile yakarlar. Yar uğruna can verilir, yoluna toprak olunur;
yine de vazgeçilmez ondan. Onsuz yaşanmaz zira. Başka güzel de yoktur. Çünkü, aşkın gözü kördür. Sadece onu
görür. Böylesi bir sevgilidir sevdikleri. Hem, aşıklar, haksız da değildirler; sevgi müfrittir. Sevgiler abartılıdır. Sevdiğini
sonsuzuna sever insan. Başka türlü sevemez. Sevgilinin güzelliğini zamanın başlangıç ve sonuna yayar, öylece sever.
Sonsuzlaştırıp, ezelî ve ebedî sayar, öyle sever insan. Hem sonra tapar bile ona. Mecnun, Leylasız yaşayamaz. Onun
hüsnüne, mükemmelliğine ve belki de bir buselik ihsanına karşı savunmasızdır. Sevmeden edemez. Güzellik gerekçesiz
sevilir. Sevince bağlanır insan. İntisap eder. Ona inanır. Yüreğini ona verir. Bir şarkıda söylendiği gibi, yüreği onda
kalırsa yaşayamaz.


"Mary, zevk veren biri gibisin
Ama gerçekte gözyaşısın."

Ne ki, ağlanır sonra. Hüzünlere bölünür saatler. Zaman hoyratça çeker yüreğinizle bağlandığınız herşeyi. Zaman içre
olan herşey ama herşey yiter gider, gözyaşlarınıza bakmadan. Güneş niyetine sevilen aynalar bir anda kırılır, tuz-buz
olur. Bütün emeller ansızın elemlere dönüşür. O zaman sevginin verilmesi insana yapılabilecek en büyük kötülük olur.
Yoksa sevgi bağlamasa insanları, ayrılık acı verebilir mi?

Böylesi bir duygudur aşk. Tekelcidir.* Şefkat kadar şefkatli değildir çünkü. Alabildiğine bencildir. İnsan sevdiğini
sonsuzuna sever. Sonunu düşünmeksizin. Sonsuzmuşçasına. Sevdiğinin hiçbir zaman ulaşamayacağı bir paha biçer,
öylece sever insan. Ve aşık sadece sevdiğini görür. Sevgisini başka yere yayamaz. Sadece bir yere odaklar. Aşkın
gözü bu yüzden kördür. Bütün zamanların en güzel ve biricik varlığıdır sevgili. Eşi ve benzeri yoktur. Münezzeh ve
mukaddestir. Zamanın kayıtlarından uzaktır. O hep güzeldir. Ondan öncesi ve ondan sonrası yoktur. Onsuz geçen
zamanlar yaşanmamıştır.

Halbuki sevgili, Tanrıya ne kadar da çok benzemektedir. Acaba bu yüzden mi insanlar yanlışlıkla Tanrıya gidecek
mektubu sevgiliye bırakırlar? Peki ya, aşkın gözü Tanrı tek olduğu için mi kördür? Bu yüzden mi aşkın saltanatı
sevgilinin mecazı kadar sürer?

Aşk, adresini yitirmiş bir sevgidir.

Duyguların doğru yerde kullanılmaları için tüm sevgileri, Bir Olana, özellikleri sevginin ve aşkın resmettiği tabloya uyana
vermeli insan. Ancak o zaman, inhisarcı olan aşk başka güzelleri incitmemiş olur. Ve yine ancak o zaman, sonsuz
olana ve kusursuz olana aşık olabilen duygular, yanlış adreslerde gezinmemiş olur.

Eğer gerçekten duyguların yanlış adreslerde örselenmesi istenmiyorsa, hangi duygunun nerede kullanılacağını iyi
bilmek gerekiyor. Aşk, solmayan Güneşi resmeder; güneşçiklere benzeyen aynaları değil. Güneşi bulan, bütün aynaları
bulur. Ayna biriktirenlerin ise Güneş garantisi yoktur.

Bütün aynalar kırılır, ama Güneşe dokunamazsın bile.

Velhasıl, Leyla Mecnunun hayalindeki sevgilinin özelliklerine, Mecnunu aşk derecesinde kendisine bağlayan
sonsuzluklara sahip değildir. Leyla aşkın penceresinden görünecek endama sahip değildir. Ve emin olunuz ki, eğer
Mecnun Leylya kavuşmuş olsaydı, ne Leyla Leyla olurdu, ne de Kays Mecnun. Çünkü, sevginin resmettiği sevgili,
sevginin yöneltildiği sevgiliden farklıdır.

Ondan başka hiçbir sevgili aşkın fiyatına değmez.

Bundandır ki insan, mektubu okumalı; adresleri değil. Mektubun resmettiği adresleri aramalı. Bulduğu adreslere mektup
bırakmamalı. Yoksa duygularını hoyratça kullanmış olur. Haberini ulaştıramaz sevdiğine. Arzularını acılara dönüşürken,
sevme gerekçelerini de zamanın kollarında erirken izler. Ve hiçbir şey yapamaz. Bu yüzden, Onu sevmeli insan. Onu
bulmak için, kendini okumalı. Yoksa kendini okumadan onu bulur, ama Onu bulamaz.

* Aşkın tekelci olması, başka güzel tanımaması gerçek sevgilinin Vahid ve Ehad oluşundan kaynaklanıyor olmasın?

Mücahit Bilici,
Ekleme Tarihi: 08.11.2005 - 08:38
Bu mesajı bildir   Yusuflu üyenin diğer mesajları Yusuflu`in Profili Yusuflu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
~HiLaLaY~ su an offline ~HiLaLaY~  

2765 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.02.2006
En Son On: 04.12.2007 - 10:08
Cinsiyeti: Bayan 
paylaşımlar çok güzel Mükemmel


Allah Razı Olsun


Kalbimizde mahfuz tohumlar vardır ve hangisi büyümüş,
köklenmiş ise o kaplar görüş alanını da, hissetme sınırlarını da...


Allah'ım kalplerimize Seni sevmek ile sevindir,
Seni sevenleri sevmekle güzel eyle kalbimizi... (amin)



Sevgi Selam ve DUA ile...gül


Ekleme Tarihi: 25.01.2007 - 13:27
Bu mesajı bildir   ~HiLaLaY~ üyenin diğer mesajları ~HiLaLaY~`in Profili ~HiLaLaY~ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1306 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.81826 saniyede açıldı