0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » BEYAZ AT

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
recepholding su an offline recepholding  
BEYAZ AT

1613 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 09.07.2006
En Son On: 12.03.2007 - 11:46
Cinsiyeti: Erkek 
BEYAZ AT

Öykü ünlü Çin düşünürü Lao Tzu'nun zamanında geçer. Lao Tzu bu öyküyü çok sever, anlatırmış hatta.

Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş. Ama kral bile onu kıskanırmış. Öyle dillere destan bir

beyaz atı varmış ki, kral at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya

yanaşmamış.

Bu at, bir at değil benim için bir dost. insan dostunu satar mi dermiş hep.

Bir sabah kalkmışlar ki, at yok. Köylü ihtiyarin başına toplanmış.

Seni ihtiyar bunak. Bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna

kadar beyler gibi yaşardın. şimdi ne paran var, ne de atın" demişler.

İhtiyar Karar vermek için acele etmeyin, demiş. Sadece 'At kayıp' deyin. Çünkü gerçek bu. Ondan ötesi

sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atimin kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı, bunu henüz

bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez.

Köylüler ihtiyar bunağa kahkahalarla gülmüşler. Ama aradan 15 gün geçmeden, at bir gece ansızın

dönmüş. Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş kendi kendine. Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takip

getirmiş. Bunu gören köylüler toplanıp ihtiyardan özür dilemişler.

Babalık, demişler. "Sen haklı çıktın. Atının kaybolması bir talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin

için. Şimdi bir at sürün var

Karar vermek için gene acele ediyorsunuz, demiş ihtiyar. Sadece atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen

gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getireceğini henüz bilmiyoruz. Bu daha başlangıç. Birinci cümlenin

birinci kelimesini okur okumaz kitap hakkında nasıl fikir yürütebilirsiniz

Köylüler bu defa ihtiyarla dalga geçmemişler açıktan ama, içlerinden "Bu herif sahiden gerzek" diye

geçirmişler.

Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarin tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış.

Evin geçimini temin eden oğul simdi uzun zaman yatakta kalacakmış. Köylüler gene gelmişler ihtiyara:

Bir kez daha hakli çıktın, demişler. Bu atlar yüzünden tek oğlun bacağını uzun süre kullanamayacak.
Oysa sana bakacak başkası da yok. Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın demişler.

İhtiyar;

Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz diye cevap vermiş. O kadar acele etmeyin. Oğlum

bacağını kırdı. Gerçek bu. Ötesi sizin verdiğiniz karar. Ama acaba ne kadar doğru. Hayat böyle küçük parçalar

halinde gelir ve ondan sonra neler olacağı size asla bildirilmez.

Birkaç hafta sonra, düşmanlar kat kat büyük bir ordu ile saldırmış. Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün

gençleri askere çağırmış. Köye gelen görevliler, ihtiyarin kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri askere

almışlar. Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın kazanılmasına imkan yokmuş, giden gençlerin ya öleceğini ya

esir düşüp köle diye satılacağını herkes biliyormuş. Köylüler, gene ihtiyara gelmişler;

Gene haklı olduğun kanıtlandı, demişler. "Oğlunun bacağı kırık, ama hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler

belki asla köye dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması, talihsizlik değil, şansmış meğer.

Siz erken karar vermeye devam edin demiş, ihtiyar. Oysa ne olacağını kimseler bilemez. Bilinen bir tek

gerçek var. Benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde. Ama bunların hangisinin talih, hangisinin şanssızlık

olduğunu sadece Allah biliyor

Lao Tzu, öyküsünü su nasihatle tamamlarmış, etrafına anlattığında: "Acele karar vermeyin. O zaman sizin

de herkesten farkınız kalmaz. Hayatin küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının.

Karar aklin durması halidir. Karar verdiniz mi, akil düşünmeyi, dolayısıyla gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akil

insanı daima karara zorlar. Çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz yapar. Oysa gezi asla

sona ermez. Bir yol biterken yenisi baslar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha

yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz."
Ekleme Tarihi: 17.09.2006 - 12:39
Bu mesajı bildir   recepholding üyenin diğer mesajları recepholding`in Profili recepholding Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1374 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
bahar61 (48), ebrar22 (52), muzo 02 (53), abdulberr (57), Sakarya5461 (54), canan85 (39), Abdulkadir056 (27), Alaaddin_E (51), betus86 (38), zeynepcik (41), halebi (40), ammarh. (58), hatice gönül (39), karamurad (57), erens (42), ZeYD-CaN (37), pazarci (40), bkaya85 (39), can38 ()
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.63180 saniyede açıldı