0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » Veliler Velisi İmam-ı Rabbani Hz.

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 27 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  
Veliler Velisi İmam-ı Rabbani Hz.

273 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 02.10.2006
En Son On: 04.10.2009 - 00:52
Cinsiyeti: Erkek 
İMAM RABBANİ Kuddise Sirruh


Selefin ve halefin iftihar ettiği rabbânî âlim, kâmil insan, evliya ve asfiyânın yüz akı, teşrifiyle asırların yüzünü güldüren, kemale eren ve erdiren, korkulu yollardan kurtarıp emn ü emânâ yol gösteren, halkı Allah'a hakk ile davet eden, zamanının biricik kutbu, Allah'ın sevdiği insan, rabbani âlim, ikinci bin yılın müceddidi.
İmam Süyûti hazretlerinin "Cem'ul-Cevâmi"' adlı hadis mecmuasında nakledildiği üzere Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem "Ümmetim içinde, kendisine "sıla" denilecek bir adam gelecek. Onun şefaatıyla niceleri fayda bulurlar" buyurmuşlardır. Müceddid hazretleri Mektûbât'ında, "Beni iki deniz arasında sıla eyleyen Cenab-ı Hakk'a hamdolsun" der.
Sıla, iki şeyi birbirine bağlayan bağ demektirNesebi Hazret-i Ömeru'l-Faruk radıyallahu anh'e dayanmakla Fârûkî diye anılır. Meşrebi hanîfî, mezhebi hanefî, tarîkatı Nakşbendîdir. Doğum yeri Serhind'dir.
On sekiz sene ilim neşriyle ve sâliklerin terbiyesiyle meşgul oldu. Fakat bütün tarikatlardan üstün olması sebebiyle Nakşbendî tarikına muazzam bir iştiyakı vardı. Mevlânâ Hâcekî Emkenekî hazretleri onu Hâce Muhammed Bakî hazretlerine gönderdi. İmam Rabbânî, Nakşbendî tarikini ondan aldı. Ona sadakatle hizmet edip maksudu iki ay zarfında hasıl oldu. Hatta Hâce Muhammed Bakî hazretlerinin mahbubu olup kâmil ve mükemmil olduğuna şehadet ederek müridlerin irşadını ona bıraktı. Üstelik kendisini de irşad etmesini ondan rica etti. Hâce Muhammed Bakî hazretleri onun "kutb-i azam" olduğuna hükmetti. İmam Rabbânî hazretleri de irşada kendini vakfeyledi.
.
Hâce Muhammed Bakî hazretlerinin halifelerinden Mir Husameddin Hazretleri bir gün Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i rüyasında gördü. Rasûl-i Ekrem, minberde Ahmed Fârûkî'yi sena ediyor ve "Ben, ümmetimde onun varlığıyla iftihar ediyorum. Cenab-ı Hak, onu ümmetim içinde müceddid kılmıştır" diyordu."
Onun zuhurunu zamanının büyük velileri müjdelemişlerdir. Hâcekî Emkenekî hazretleri, en büyük halifesi bulunan Hâce Muhammed Bakî hazretlerine dedi ki: "Hindistan'da bir zât zuhur edecek ve asrının imamı olacak. Onun menzil-i maksuduna vasıl olması senin elinle olcaktır. Ona itina gös-teresin. Ricalullah onun zuhurunu beklemektedirler."
İmam Rabbânî, Hâce Muhammed Bakî hazretlerine ulaşınca Hâce Bâkî hazrretleri: "Bana müjdelenen sensin" buyurdular.
Gavs-ı Âzam Abdülkadir Geylânî hazretleri vefatından sonra İskent emiri olan torununa emaret bıraktığı hırkasını İmam Rabbânî hazretlerine bizzat kendileri giydirmişlerdir.
Bir tacir anlatır: Gavs-ı Âzam hazretlerine muhabbetim çok fazlaydı. Birçok zamanlarda imdadıma yetişir, müjdeler verir, zor anlarımda bana yardım ederdi. Bir gün bana dedi ki: "Sen büyük bir imdada nail oldun. Fakat sana zahiren de bir şeyh lâzımdır". Ben de: "Kime gideyim?" dedim. Dedi ki: "Şeyh Ahmed Serhindî'ye git. Çünkü bugün zahiren ve bâtınen zamanın kutbu odur."
Bunun üzerine doğruca Ahmed Fârûkî hazretlerine gittim. Ondan ne kadar istifade ettiğimi, neler müşahede ettiğimi anlatamam.
Serhind'e Belh'in büyüklerinden bir adam geldi. Müceddid hazretlerini görünce dedi ki: "Ben Belh şehrinde idim. Bir cenaze geldi. Eski ve yeni Maveraünnehir evliyası o cenazede bulundular. Hâce Abdülhalık Gucduvânî ve Hâce Bahâeddin Nakşbend hazretleri de bulunuyorlardı. Oradakilerden birine: "Bu zat kutubdur. Buradakiler de kutbu'l-aktabı bekliyorlar." O sırada nûrânî bir zat geldi. Onu öne geçirip imam ettiler. O adama "bu zat kimdir?" diye sordum, "Şeyh Ahmed Fârûkî hazretleridir" dedi.
İmam Rabbânî hazretleri buyurdular ki: "Benden sâdır olan ilimler, velayet sınırlarının dışında olup nübüvvet nuruna mensubdur. İkinci bini Rasûl-i Ekrem'in isr-i pâkine uyarak yeniledim. Ulemâ gibi erbâb-ı velayet bile bunun idrakinden acizdirler. Çünkü bu, âlimlerin ilminin ve evliyanın marifetlerinin ötesindedir. Şu görünen ilimler, bu ilme nisbet edilirse kabuk oldukları görülür. Bizim ilmimiz ise özün özüdür. Cenab-ı Hak bize, şeriatına esas kıldığı ilmin özünü öğretmiştir. Bizim ilmimiz, zat ve sıfat ilminin özüdür. Allah onu, bize nasib etmiştir."
İmam Rabbânî hazretleri yine buyuruyorlar ki: "Tevhîd-i vücûdînin, yani vahdet-i vücud fikrinin esrarını anladım. Bu makamdan pek çok ilim bana doyasıya verildi. Şeyh-i Ekber Muhyiddin Arabi hazretlerinin maarifi bana verildi. Onun beyan ettiği tecelli-i zatî ile müşerref oldum ki, Şeyh-i Ekber Hazretleri bunu urûcun sonu, velayetin de tamamı olarak kabul etmiştir."
Yine buyurdular: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana, "sen ilm-i kelamda müctehidlerdensin. Cenab-ı Hak kıyamet gününde senin şefa-atınla binlercesini mağfiret edecektir." buyurdu ve beni irşada mezun kıldıklarını mübarek elleriyle yazdılar ve, "Bundan önce kimseye yazmadım" buyurdular.
İmam Rabbânî yine buyurdular ki: "Kur'an'ın müteşâbihâtının ve mukattaâtının sırları bana açıldı. Her harfin altında Zat-ı Sübhânî'ye delâlet eden bir ilim denizi gördüm. Eğer onlardan bir tanesini açıklasam boynum kesilir."
Yine buyurdular ki: "Kıyamete kadar bizim tarikatımıza intisab edeceklerin isimleri bana bildirildi."
İmam Ebû Dâvud, Sünen'inde, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sel-lem'in, "Allah Teâlâ her yüz senede bir, bu ümmetin din işlerini tecdid edecek birini gönderir" buyurduğunu rivayet etmiştir. (Ebu Davud, Sünen, 31 Melâhim/1)
İmam Rabbânî hazretleri yine buyurmuşlardır ki: "Nakşbendiyye, kadiriyye ve diğer silsile meşayıhının makâmâtının cümlesine vasıl oldum. Bundan önce Hızır aleyhisselam'ın rûhâniyetinden ilm-i ledünne nail oldum. Bunların cümlesi Sultan-ı Enbiya sallallahu aleyhi ve sellem'in hakiki verasetine layık oluşum sebebiyle Allah'ın bir lütfü olarak hasıl olmuştur."
Müceddid hazretleri yine buyurdular ki: "Cenab-ı Hak, hidayet konusunda bana büyük bir kuvvet ihsan buyurdu. Eğer kuru ağaca teveccüh etsem biiznillah yeşerir. Bu hasletlerimiz, evladlarımız vasıtasıyla kıyamete kadar devam edecektir."
Yine buyurdular ki: Her ne zaman miraç etmek istesem bana müyesser olur. Bazan da ben murad etmeden vuku bulur. Cenab-ı Hak beni Hazret-i Ahmed sallallahu aleyhi ve sellem'in toprağının artığından yaratmıştır."
İmam Rabbânî buyurdular ki: "Tarikattan maksad, şeriat ilimlerinde ilerleyip burhandan kurtularak keşfe geçmektir. İlme'l-yakîn: delilleri görmek; ayne'l-yakîn: Hakk'ın delil ile bilindiğini bildikten sonra müşahede, yani fenâ-fillah'dır. Hakkâ'l-yakîn ise, yakîn derecesinin yükselip yakîne erenin aradan çıkmasından sonra Hakk'ın müşahedesidir. Buna beka-billah denir. Cenab-ı Hak bunu, "Böyle bir kulum benimle işitir, benimle görür..." kudsi hadisiyle beyan buyurmuştur.
Ekleme Tarihi: 04.10.2006 - 12:41
Bu mesajı bildir   Üsve-i Hasene üyenin diğer mesajları Üsve-i Hasene`in Profili Üsve-i Hasene Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
kolcu66 su an offline kolcu66  

100 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 01.06.2006
En Son On: 19.03.2007 - 19:05
Cinsiyeti: ----- 
İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:

Edebi gözetmek, zikirden üstündür. Edebi gözetmeyen Hakk'a kavuşamaz.

Ehlin gönlü için (ailenin gönlünü almak için) günah işlemek ahmaklıktır.

Farzı bırakıp, nafile ibadetleri yapmak boşuna vakit geçirmektir.

Gına sahiplerinin yani zenginlerin, alçak gönüllü olması güzeldir. Fakirlerin ise onurlu olması lazımdır.

İnsana lazım olan önce Ehl-i sünnete uygun inanmak, sonra Allahü teâlânın emir ve yasaklarına uymak, daha sonra tasavvuf yolunda ilerlemektir.

Kalbin tasviyesi (temizlenmesi); İslamiyete uymakla, sünnetlere yapışmakla, bid'atlerden kaçmakla ve nefse tatlı gelen şeylerden sakınmakla olur. Zikir ve rehberi, doğru yolu gösteren âlimi sevmek bunu kolaylaştırır.

Kalbin birçok şeyleri sevmesinin sebebi, hep o bir şey içindir. O da nefsdir.

Kâfirlere kıymet vermek, müslümanlığı aşağılamak olur.

Kelime-i tevhid; putlara ibadeti bırakıp, Hak teâlâya ibadet etmek demektir.

Küfür , nefs-i emmarenin isteklerinden hasıl olur.

Malı zarardan korumanın ilacı, zekat vermektir.

Mübahları gelişi güzel kullanan, şüpheli şeyleri yapmağa başlar. Şüphelileri yapmak da harama yol açar.

Büyükleri sevmek, saadetin sermayesidir. Muhabbete müdahane, gevşeklik sığmaz.

Nefs bir kötülük deposudur. Kendini iyi sanarak Cehl-i mürekkeb olmuştur.

Nefse, günahlardan kaçmak, ibadet yapmaktan daha güç gelir. Onun için günahtan kaçmak daha sevaptır.

Razzak olan Hak teâlâ, rızıklara kefil olmuş, kullarını bu sıkıntıdan kurtarmıştır.

Seadet, ömrü uzun ve ibadeti çok olanındır.

Seadet-i ebediyyeye kavuşmak, peygamberlere uymağa bağlıdır.

Sohbeti ganimet bilmelidir. Sohbetin üstünlüğü, bütün üstünlüklerin ve kemallerin üstüdür.

Sünnet ile bid'at birbirinin zıddıdır. Birini yapınca öteki yok olur.

Zahid , dünyaya gönül bağlamadığı için, insanların en akıllısıdır.

Zekat niyeti ile bir kuruş vermek, dağlar kadar altını sadaka olarak vermekten kat kat daha sevapdır.

Salih ameller İslamın beş şartıdır. Salih amelleri yapmadan kalb selamette olmaz.

Cennet ile Cehennem'den başka ebedi bir yer yoktur. Cennet'e girmek için iman ve dinin emirlerine uymak lazımdır.

Dünyayı maksad edinmemeli. Dünya, nefsin arzularına yardımcıdır. Dünya ve ahiret bir arada olmaz. Dünyaya düşkün olmak, günahların başıdır. Dünyaya düşkün olanlar ahirette zarar görür. Dünyaya düşkün olmamanın ilacı, İslamiyete uymaktır.

Bu zamanda dünyayı terk etmek çok zordur. Dünyayı terk lazımdır. Hakikaten terk edemeyen, hükmen terk etmelidir ki, ahirette kurtulabilsin. Hükmen terk etmek de büyük nimettir. Bu da, yemekte, içmekte, giyinmekte, meskende, dinin hududundan dışarıya taşmamakla olur.

Dünyayı terk etmek iki türlüdür; birincisi, mübahların, zaruret mikdarından fazlasını terktir. Bu çok iyidir. İkincisi, haramları ve şüphelileri terkedip yalnız mübahları kullanmaktır. Bu zamanda bu da iyidir.

Tesbih okumak (sübhanallah demek), tövbenin anahtarı ve hatta özüdür.

Vakit çok kıymetlidir. Kıymetli şeyler için kullanmak lazımdır. İşlerin en kıymetlisi sahibine hizmet etmektir. Yani Allahü teâlâya ibadet ve taat etmektir.

Gençlik zamanında dinin emirlerine uymak, dünya ve ahiret nimetlerinin en üstünüdür.

Annenin yavrusuna faydası olmadığı (annenin yavrusundan kaçacağı) kıyamet günü için, hazırlık yapmayana yazıklar olsun!

Ayet-i kerimede mealen; "Vallahu basirun= Allah onların ne yaptıklarını görmektedir" buyruldu. Allahü teâlâ her şeyi gördüğü halde, (insanlar) çirkin işleri yaparlar. Aşağı bir kimsenin bile bu işleri gördüğünü bilseler, vaz geçerler yapmazlar. Bunlar ya Hak teâlânın görmesine inanmıyorlar, yahud onun görmesine kıymet vermiyorlar. İmanı olana her ikisi de yakışmaz.

Velilerin hiçbiri, peygamber mertebesine varamaz.

Velilerin hiçbiri, Sahabi [eshab-ı kiramın] mertebesine çıkamaz.

İhlas ile yapılan küçük bir iş, senelerce yapılan ibadetler gibi kazanç (sevap) hasıl eder.

Her ibadeti seve seve yapmalı. Kul hakkına dokunmamağa, hakkı olanlara hakkını ödemeğe titizlikle çalışmalıdır.

Dünyanın vefasızlıkta eşi yoktur, dünyayı isteyenler de alçaklıkta ve bahillikte (cimrilikte) meşhurdur. Aziz ömrünü, bu vefasızın ve değersizin peşinde harcayanlara yazıklar ve korkular olsun.

Gençlik çağının kıymetini biliniz! Bu kıymetli günlerinizde, İslamiyet bilgilerini öğreniniz ve bu bilgilere uygun yaşayınız! Kıymetli ömrünüzü faydasız, boş şeyler arkasında, oyun ve eğlence ile geçirmemek için uyanık olunuz.

İnsanlar riyazet deyince, açlık çekmeği ve oruç tutmağı anladılar. Halbuki, dinimizin emrettiği kadar yemek için dikkat etmek, binlerce sene nafile oruç tutmaktan daha faydalıdır.

Bir kimsenin önüne lezzetli, tatlı yemekler konsa, iştihası olduğu halde ve hepsini yemek istediği halde, dinimizin emrettiği kadar yiyip, fazlasını bırakması, şiddetli bir riyazettir ve diğer riyazetlerden çok üstündür.

Bir farzı vaktinde yapmak, bin sene nafile ibadet yapmaktan daha çok faydalıdır.

Ölmek, felaket değildir. Öldükten sonra, başına gelecekleri bilmemek felakettir.

Sonsuz kurtuluşa kavuşmak için, üç şey muhakkak lazımdır: İlim, amel, ihlas.

Ölülere dua ve istigfar etmekle ve onlar için sadaka vermekle, imdatlarına yetişmek lazımdır.

Dünyayı ele geçirmek için ahireti vermek ve insanlara yaranmak için Allahü teâlâyı bırakmak ahmaklıktır.

Nefse kolay ve tatlı gelen şeyi saadet zan etmemeli, nefse güç ve acı gelenleri de şekavet ve felaket sanmamalıdır.

Birkaç günlük zamanı büyük nimet bilerek, Allahü teâlânın beğendiği şeyleri yapmağa çalışmalıdır.

İbadetlerin hepsini kendinde toplayan ve insanı Allahü teâlâya en çok yaklaştıran şey namazdır.

Cahillerin, büyüklere dil uzatmalarına sebeb olmayınız! Her işinizin İslamiyete uygun olması için, Allahü teâlâya yalvarınız.

Geçici lezzetlere, çabuk biten, tükenen dünyalıklara aldanmamalıdır.

İhsan sahibinin kapısı çalınınca açılır.

Gönül dalgınlığının ilacı; gönlünü Allahü teâlâya vermiş olanların sohbetidir.

Dünya hayatı pek kısadır. Bunu en lüzumlu şeyde kullanmak gerekir. Bu en lüzumlu şey de, kalbini toparlamış olanların yanında bulunmaktır. Hiçbir şey sohbet gibi faydalı olmaz.

Allahü etala bu büyük Alimin nasihatlerini idrake dip, tatbike den kulalrıdnan eyler bizi inşallahü teala..
Ekleme Tarihi: 04.10.2006 - 23:44
Bu mesajı bildir   kolcu66 üyenin diğer mesajları kolcu66`in Profili kolcu66 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  

273 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 02.10.2006
En Son On: 04.10.2009 - 00:52
Cinsiyeti: Erkek 
Resûlullah efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem", onun geleceğini müjdelemişti. İmâm-ı Süyûtî (Cem'ul cevâmi') kitabında, bu hadis-i şerifi, İbni Mes'ûd Abdürrahman ibni Yezîdden, O da Hazret-i Câbirden rivayet ederek bildiriyor: (Ümmetimden Sıla isminde biri gelir. Onun şefaati ile, çok çok kimseler Cennete girer.) (Sıla), birleştirici demektir. Tasavvufu fıkh bilgileri ile birleştirdiği için bu ism, İmâm-ı Rabbânî hazretlerine verildi. Zamanın âlimleri, Ona bu ism ile hitâb eylediler. Kendisi de, oğlu Muhammed Mâsuma yazdığı bir mektûbda, (Beni iki derya arasında sıla yapan Rabbime hamd ederim) diye buyurmaktadır.

Rabbim Beni Müceddid-i Elfi Sani en-Nakşibendi Yolundan Ayırma

Selam ve Dua ile..
Ekleme Tarihi: 28.12.2006 - 20:52
Bu mesajı bildir   Üsve-i Hasene üyenin diğer mesajları Üsve-i Hasene`in Profili Üsve-i Hasene Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  

273 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 02.10.2006
En Son On: 04.10.2009 - 00:52
Cinsiyeti: Erkek 
Seyyid Şah Abdullah-ı Dehlevi talebesinin büyüklerinden Mevlana Halidi Bağdadiye gönderdikleri bir mektubda,
İmam-ı Rabbani hakkında şöyle buyuruyor:
Âlimler ve arifler söylemişler ve yazmışlardır ki,
İmam-ı Rabbaniyi sevenler, mümin ve mütteki olanlardır. Sevmeyenler de, münafık ve şakilerdir. İslam memleketleri Hz. Müceddidin feyiz ve nurları ile doldu.


Başka bir mektubunda, İnsanda bulunabilecek her kemali, her üstünlüğü, Allahü teâlâ, İmam-ı Rabbani hazretlerine vermiştir. Vermediği yalnız Peygamberlik makamı kalmıştır diye yazmıştır.

Rabbim beni Müdeddid-i Elfi Sani en-Nakşibendi Yolundan Ayırma

Selam ve Dua ile..
Ekleme Tarihi: 28.12.2006 - 21:00
Bu mesajı bildir   Üsve-i Hasene üyenin diğer mesajları Üsve-i Hasene`in Profili Üsve-i Hasene Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Ehl-i Sunnet su an offline Ehl-i Sunnet  
İmam-i Rabbani Ahmed-i Faruki Serhendi KaddesAllahu Sirrahul Eazze..

213 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 11.09.2006
En Son On: 22.01.2007 - 20:08
Cinsiyeti: ----- 
Esselamu Aleykum Ve Rahmetullahi Ve Berakatuhu...

Canım Kardesim,Mubarek Kardesim Benim Hz Allah Razi Olsun...gül

İmam-i Rabbani Hzleri Mektubati Rabbanide Bir Mektubunda Soyle Bir Beyit Zikrediyor.

Men Lem Yunhu Muheyminun Ve Havaassuhu

Fel Emru Fi Hatarin Ve Lev Huve Min Melekin..

Hz Allah Ve Onun Dostları Bir Kimseye Yardım Etmedi Mi

Onun İşi Bitmiştir Velev Ki Melek Olsun..

Bizler Imam-ı Rabbani Evladlarıyız.Ehl-i Sunnet Asığı Bu Dinin Hadimleriyiz..Bu Buyuk Vazifeye Talibiz.

Bu Geminin İçindeyiz.Kimimiz Guvertede,Kimimiz Kamarada,Kimimiz Depoda...

Ancak Bu Geminin İçinde Bu Tayfa İle Beraberiz...

Bindik İndirme Ya Rabb...

Imam-i Rabbani Muceddidi Elf-i Sani Hazretleri Hurmetine

Measselam...

Ekleme Tarihi: 28.12.2006 - 21:07
Bu mesajı bildir   Ehl-i Sunnet üyenin diğer mesajları Ehl-i Sunnet`in Profili zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
RE:

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Alıntı
Orijınalı M.MasuM

Resûlullah efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem", onun geleceğini müjdelemişti. İmâm-ı Süyûtî (Cem'ul cevâmi') kitabında, bu hadis-i şerifi, İbni Mes'ûd Abdürrahman ibni Yezîdden, O da Hazret-i Câbirden rivayet ederek bildiriyor: (Ümmetimden Sıla isminde biri gelir. Onun şefaati ile, çok çok kimseler Cennete girer.) (Sıla), birleştirici demektir. Tasavvufu fıkh bilgileri ile birleştirdiği için bu ism, İmâm-ı Rabbânî hazretlerine verildi. Zamanın âlimleri, Ona bu ism ile hitâb eylediler. Kendisi de, oğlu Muhammed Mâsuma yazdığı bir mektûbda, (Beni iki derya arasında sıla yapan Rabbime hamd ederim) diye buyurmaktadır.

Rabbim Beni Müceddid-i Elfi Sani en-Nakşibendi Yolundan Ayırma

Selam ve Dua ile..



Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Elinize gönlünüze sağlık İnşALLAH..
Ekleme Tarihi: 28.12.2006 - 21:13
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
utaniyorum su an offline utaniyorum  

1942 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.04.2003
En Son On: 27.01.2007 - 01:21
Cinsiyeti: Erkek 

Rabbim bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakşibendi Yolundan Ayırma


Ekleme Tarihi: 28.12.2006 - 21:24
Bu mesajı bildir   utaniyorum üyenin diğer mesajları utaniyorum`in Profili utaniyorum Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  

273 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 02.10.2006
En Son On: 04.10.2009 - 00:52
Cinsiyeti: Erkek 
Muhammed Hâşim-i Keşmî şöyle anlatır: "Vefât ettiği günün akşamı şehrin kenarında virâne bir mescidde, o pahasız hazînenin hayâliyle içim yanıyor, kalbim parçalanıyordu. Kalbimden soğuk âhlar çekiyor, gözümden yakıcı gözyaşları döküyordum. Ben bu hâlde iken birden hocamın rûhâniyeti gözüküp; "Sabretmek lâzım." buyurdu. Binlerce kırıklık ve perişanlık içinde; "Ey efendim, ateşe kim dayanabilir?" dedim. "İbrâhim aleyhisselâma uymayı yerine getirmek lâzımdır." buyurdu. Böylece, bu kendinden geçmiş âşığın divâneliği arttı, ızdırâbımı ve ona olan muhabbetimi dile getiren şiirler söylemeğe başladım."

Büyük oğlu Muhammed Saîd buyurdu ki: "Yüksek babamı, vefâtından sonra rüyâda gördüm. Allahü teâlânın kendisine verdiği büyük nîmetlerden tam neşe ve sevinçle anlatıyordu ve bununla iftihâr ediyordu. Kendisine; "Canım babacığım, şükr makâmından hiç kimseye bir nasîb verdiler mi?" diye arzettim. "Evet, beni de şükredenlerden eylediler." buyurdu. Arzettim ki, Kur'ân-ı kerîmde meâlen; "Şükreden kullar azdır." (Sebe' sûresi: 13) buyruluyor. Bu âyet-i kerîmeden anlaşılan, bu cemâatin, peygamberler olduğudur. Yâhud da Peygamberlerin en büyük eshâblarıdır. Hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk gibi deyince; "Evet, öyledir. Fakat beni husûsî bir ihsân ve inâyetle, o cemâate dâhil eylediler." buyurdu.

Hâce Muhammed Ma'sûm hazretleri buyurdu ki: "Babamı vefâtından sonra rüyâda gördüm. Münker ve Nekîr'in suâli nasıl geçti? diye sordum." Buyurdu ki: "Allahü teâlâ merhamet ederek, bereket cihetiyle ilhâm edip; "Eğer sen izin verirsen bu iki melek kabrine gelecek." buyurdu. Arzettim ki: "Ey Allah'ım! Bu iki melek de, senin huzûrunda kalsınlar dedim. Nihâyetsiz rahmet ve merhametinden bana acıdı ve onları benim yanıma göndermedi." Tekrar; "Kabir sıkması nasıl geçti?" diye sordum. "Oldu, fakat çok az oldu." buyurdu.

Rabbim bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakşibendi Yolundan Ayırma

Selam ve Dua ile...

Ekleme Tarihi: 03.01.2007 - 21:42
Bu mesajı bildir   Üsve-i Hasene üyenin diğer mesajları Üsve-i Hasene`in Profili Üsve-i Hasene Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  

273 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 02.10.2006
En Son On: 04.10.2009 - 00:52
Cinsiyeti: Erkek 
İmâm-ı Rabbânî hazretleri, Müceddîd-i elf-i sânîdir. Yâni hicrî ikinci binin müceddididir. Eski ümmetler zamânında, her bin senede yeni din getiren bir resûl gönderilirdi, yeni din öncekini değiştirip, bâzı hükümleri kaldırırdı. Her yüz senede de bir Nebî gelir, din sâhibi peygamberin dînini değiştirmez, kuvvetlendirirdi. Hadîs-i şerîfde, bu ümmete ise, her yüz yıl başında İslâm dînini kuvvetlendiren bir âlim geleceği haber verilmektedir. Peygamber efendimizden sonra peygamber gelmeyeceğine göre, kendisinden bin sene sonra, İslâm dînini her bakımdan ihyâ edecek, dîne sokulan bid'atleri temizleyip, asr-ı seâdetteki temiz hâline getirecek, zâhirî ve bâtınî ilimlerde tam vâris, âlim ve ârif bir zâtın olması lâzımdı. Hadîs-i şerîfler bunu bildirmektedir. Bu mühim hizmeti İmâm-ı Rabbânî hazretleri yapmıştır.

Bütün İslâm âlimleri, bu zâtın İmâm-ı Rabbânî hazretleri olduğunda ittifâk etmişlerdir. Peygamberimizden tam bin sene sonra ilim ve irşâd kürsüsüne mutlak olarak oturup, cihânı Resûlullah'ın nûrları ile aydınlattı. Bid'atleri temizleyip İslâm dînini ihyâ etti. Onun zamânında Hindistan'da ve hattâ bütün İslâm âleminde baş gösteren sapık fikirler, bozuk inanışlar yayılmaya başlayıp, büyük fitneler çıkmıştı. Ayrıca tasavvufta vahdet-i vücûdu anlatan sözler, müslümanlar arasında çeşit çeşit şekillere sokuldu.Bu yüksek ve kıymetli bilgi anlaşılamadı. Birçok câhil, büyüklerin sözlerinin mânâlarını anlamayarak zamanla dinden çıktı. İslâmiyete karşı olanlar da bunu fırsat bilip, müslümanları doğru yoldan ayırmak için çalıştılar. Böylece tasavvuf bilgileri ile İslâmiyetin hükümleri arasında ayrılık ve çatışma varmış gibi, ikisi birbirinden ayrıymış gibi gösterilerek, müslümanlar çeşitli isimler altında birbirlerinden ayrılmaya ve birbirlerine düşman edilmeye çalışıldı. İmâm-ı Rabbânî hazretleri başta vahdet-i vücûd bilgileri olmak üzere, yanlış anlaşılan daha birçok meseleyi gâyet açık bir şekilde îzâh ederek, insanların zihinlerini ve kalblerini, yanlış ve bozuk inanışlardan, bid'atlerden temizledi. Hakkı batıldan ayırıp, Peygamberimizin hak ve doğru yol olduğunu haber verdiği Ehl-i sünnet îtikâdını her yere yaydı. Genç-ihtiyâr herkes ve birçok âlim onun etrâfında toplandı. Kendisine ilk defâ (Müceddîd-i elf-i sânî) ismini veren, zamânının en büyük âlimlerinden Abdülhakîm-i Siyalkûtî'dir.
Rabbim bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakşibendi Yolundan Ayırma

Selam ve Dua ile...

Ekleme Tarihi: 03.01.2007 - 21:54
Bu mesajı bildir   Üsve-i Hasene üyenin diğer mesajları Üsve-i Hasene`in Profili Üsve-i Hasene Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  

273 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 02.10.2006
En Son On: 04.10.2009 - 00:52
Cinsiyeti: Erkek 
İmam-ı Rabbani'den...

Düşünce,söz,iş tümüyle Allah'ın sevgisi için olmalı.Çünkü ancak bu şekilde o gün emniyette olursunuz.Bakın size diyorum ki; pek çokları abdest alıp namaza gider,pek çokları oruç tutup zekat verir ,pek çokları ilimle uğraşır ve başkalarına vaaz verir ama hepsinin sonu Allah katında kötüdür.Çünkü bedeni temizlerler, kalbi değil;ağızla ağlarlar,kalple değil;etlerden uzak dururlar,kendilerini günahla doyururlar;kendilerine iyi densin diye başkalarına kendileri için iyi olmayan şeyler verirler,işe yarasın diye değil.Konuşmayı bilmek için ilimle uğraşırlar.Kendilerinin tersini yaptıkları şeyi başkasına öğütlerler. Ve böylece kendi dilleriyle kendilerini mahkum ederler.Allah sağ ve diridir ki; bunlar Allah'ı kalpleriyle tanımazlar. Çünkü tanımış olsalardı severlerdi ve İNSAN MADEMKİ SAHİP OLDUĞU HERŞEYİ ALLAH'TAN ALMIŞTIR , ÖYLEYSE HERŞEYİ ALLAH'IN SEVGİSİ UĞRUNA HARCAMALIDIR.
Rabbim bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakşibendi Yolundan Ayırma

Selam ve Dua ile...

Ekleme Tarihi: 03.01.2007 - 22:15
Bu mesajı bildir   Üsve-i Hasene üyenin diğer mesajları Üsve-i Hasene`in Profili Üsve-i Hasene Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  

273 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 02.10.2006
En Son On: 04.10.2009 - 00:52
Cinsiyeti: Erkek 
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

Allahü teâlânın emirlerini yapmamak kalbin bozuk olmasındandır. Kalbin bozuk olması, dine tam inanmamaktır. İmanın alameti, dinin emirlerini seve seve yapmaktır. [Namaz kılmayıp günah işleyenin, (benim kalbim temiz, sen kalbe bak) demesinin ne kadar cahilce bir söz olduğu buradan da anlaşılır.] Kalb, sevgi yeridir. Sevgi bulunmayan Kalb ölmüş demektir. Kalbde, ya dünya sevgisi veya Allah sevgisi bulunur. Allah'ı anarak, ibadet yaparak, kalbden dünya sevgisi çıkarılınca, kalb temiz olur. Bu temiz kalbe, Allah sevgisi, kendiliğinden dolar. Günah işleyince, kalb kararır, hastalanır, dünya sevgisi yerleşir ve Allah sevgisi gider. Kalbin bu hali, bir şişeye benzer. Su doldurunca, havası çıkar. Suyu boşaltınca, hava kendiliğinden dolar. Bir bardaktaki hava çıkmadıkça içine su girmez. İçine su koyunca da, bu suyu çıkarmadan başka şey koyulmaz. Kalb de bardak gibidir. Kalbi Allah sevgisiyle doldurmak için, başka her şeyi temizlemek lazımdır. Bir kalbde iki veya daha fazla sevgi bulunamaz. Kur'an-ı kerimde, (Allah, insanın içinde iki kalb yaratmamıştır) buyuruluyor. (Ahzab 4)

Nefs-i emmare, dine inanmaz. Bunun için, nefsi, tezkiye etmek, kötülüklerden temizlemek ve faziletlerle doldurmak gerekir. Şems suresinde (Nefsini tezkiye eden [kötülüklerden temizleyip faziletlerle dolduran] kurtuldu. Nefsini günahta, dalalette bırakan zarar etti) buyuruldu. (Şems 9-10)

Rabbim bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakşibendi Yolundan Ayırma
Selam ve Dua ile...

Ekleme Tarihi: 03.01.2007 - 22:21
Bu mesajı bildir   Üsve-i Hasene üyenin diğer mesajları Üsve-i Hasene`in Profili Üsve-i Hasene Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  

273 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 02.10.2006
En Son On: 04.10.2009 - 00:52
Cinsiyeti: Erkek 
İmam-ı Rabbani Hz. buyurdularki

Allahü teâlâ, size selâmet ve Âfiyet versin! Dünyâ ve âhıret seâdetlerine kavuşmak için, dünyâ ve âhıretin efendisine aleyhi ve alâ âlihissalevâtü vetteslîmâtü etemmühâ ve ekmelühâ uymak lâzımdır. Ona uymak için, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiklerine uygun olarak, önce itikâdı düzeltmek lâzımdır. Bundan sonra, o büyüklerin Kurân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden anlayıp bildirdikleri halâl, harâm, farz, vâcib, sünnet, mendûb, mubâh ve müştebeh [şübheli] bilgilerini öğrenmek ve bütün işlerini bunlara uygun olarak yapmak lâzımdır.

Bu iki itikâd ve Amel kanadları elde edildikden sonra, eğer ezelde mesûd olmuş ise, mukaddes âleme uçmak nasîb olur. Bu iki kanat olmadan yükselmek olamaz. Bu alçak dünyâ, arkasından koşmağa değmez. Bunun, malının, mevkı'inin değeri yokdur ki özenilsin. Değerli, kıymetli şeyleri aramalıdır. Allahü teâlâ, herşeyi bir sebeble yaratdığı, gönderdiği için, kendisine kavuşduran sebebi, o vesîleyi Ondan istemelidir. Fârisî mısra; tercemesi:

İş budur, bundan başkası hiçdir.

.....

Allahü teâlâ, Muhammed aleyhisselâmın nûrlu caddesinde bulundursun. Doğru yolda olanlara ve Muhammed aleyhisselâmın izinde bulunanlara selâm olsun!

Rabbim bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakşibendi Yolundan Ayırma

Selam ve Dua ile...

Ekleme Tarihi: 03.01.2007 - 22:51
Bu mesajı bildir   Üsve-i Hasene üyenin diğer mesajları Üsve-i Hasene`in Profili Üsve-i Hasene Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Feyzaa su an offline Feyzaa  

239 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.10.2006
En Son On: 01.02.2008 - 16:52
Cinsiyeti: Bayan 
Allah Razı Olsun
Ekleme Tarihi: 03.01.2007 - 22:54
Bu mesajı bildir   Feyzaa üyenin diğer mesajları Feyzaa`in Profili Feyzaa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  

273 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 02.10.2006
En Son On: 04.10.2009 - 00:52
Cinsiyeti: Erkek 
Gayb perdesi ardında olan güzelliklerin
Hepsini Senin güzel sûretine koydular.

Hayâl kalemi düşünce sahîfesine ne çizse,
Mütenâsib şeklini ondan güzel yapdılar.

Abdüllah-ı Dehlevî ( Kuddise sirruh )

Selam ve Dua ile...

Ekleme Tarihi: 05.01.2007 - 19:47
Bu mesajı bildir   Üsve-i Hasene üyenin diğer mesajları Üsve-i Hasene`in Profili Üsve-i Hasene Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  

273 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 02.10.2006
En Son On: 04.10.2009 - 00:52
Cinsiyeti: Erkek 
Buyurdularki:

Bu fakîr bir gün kendini sevenlerle birlikde halkada oturuyordum. Kendi harâblığıma, perişlânlığıma bakdım. Bu bakışım
o kadar kuvvetlendi ki, kendimi bu duruma [insanları irşâd ve hidâyete
da’vete] münâsebetsiz buldum. Bu esnâda,
(Allah için tevâzu’ edeni, Al-
lah yükseltir)
hadîs-i Şerîfi ma’nâsınca, hakîkatden uzak bu kulu mezellet [aşağılık] toprağından kaldırdılar ve kalbine Şöyle seslendiler: Seni ve
kıyâmete kadar, bana kavuşmak için seni vâsıtalı ve vâsıtasız tevessül
edenleri magfiret eyledim
.” Bir yanlışlık olmasın diye de tekrar etdiler. Bu,
hayâl, zan cinsinden olan ve şübhe taşıyan bir söz değil, hakîkat ve vâ-
kı’adır. Bunun için Allahü teâlâya sayısız hamd ve senâ, en temiz tesbîh
ve tehıyyeler olsun. Rabbimizin beğendiği derecede medhler ve senâlar
olsun. Ves-salâtü ves-selâmü alâ Resûlihi seyyidinâ Muhammed.

Bundan sonra ilhâm ile bildirilen bu ma’nâlı sözü, herkese duyurmamı emr buyurdular

Rabbim Bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakşibendi Yolundan ayırma

Selam ve Dua ile..

Ekleme Tarihi: 05.01.2007 - 20:10
Bu mesajı bildir   Üsve-i Hasene üyenin diğer mesajları Üsve-i Hasene`in Profili Üsve-i Hasene Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
RE:

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 


Rabbim Bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakşibendi Yolundan ayırma



Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Eline sağlık Muhammed Abim...gül
Ekleme Tarihi: 05.01.2007 - 20:24
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
utaniyorum su an offline utaniyorum  
m.masumum

1942 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.04.2003
En Son On: 27.01.2007 - 01:21
Cinsiyeti: Erkek 
muhammedim bu ne güzel bir konu..
Rabbim gayretini artırsın...
okuduklarımızdan azami istifade edip,
riza-i ilahiye edeb-i muhammedi ile ulaşırız inşaALLAH..
HER HARFİ ALTIN DEGERİNDEKİ BU KONUYU
DEVAM ETTİRMENİ İSTİRHAM EDİYORUM...
Dualarına muhtaç abin...utanıyorum

Ekleme Tarihi: 05.01.2007 - 21:27
Bu mesajı bildir   utaniyorum üyenin diğer mesajları utaniyorum`in Profili utaniyorum Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pertev su an offline Pertev  
RE:

601 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.04.2006
En Son On: 27.01.2007 - 03:34
Cinsiyeti: Erkek 
Rabbim Beni Müceddid-i Elfi Sani en-Nakşibendi Yolundan Ayırma

Selam ve Dua ile..[/quote]

______________________________________________________________

A M I N !



.................Bu ne güzel dua.................

...gül... Allah Razı Olsun ...gül...

...........Muhammed Kardesim...........
.
Ekleme Tarihi: 06.01.2007 - 00:16
Bu mesajı bildir   Pertev üyenin diğer mesajları Pertev`in Profili Pertev Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
CiVELEK su an offline CiVELEK  

978 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.09.2006
En Son On: 22.03.2007 - 13:19
Cinsiyeti: Erkek 
SECDE-24: Ve cealnâ minhum eimmeten yehdûne bi emrinâ lemmâ saberû ve kânû bi âyâtinâ yûkınûn(yûkınûne).

Ve onlardan, emrimizle hidayete erdiren imamlar kıldık ve sabır sahibi oldukları ve âyetlerimize (Hakkul yakîn seviyesinde) yakîn hasıl etmiş oldukları için.

onları bulmamıza yardım et ve bizi onların yolundan ayırma ya RABB...


Allah Razı Olsun gül
Ekleme Tarihi: 06.01.2007 - 07:37
Bu mesajı bildir   CiVELEK üyenin diğer mesajları CiVELEK`in Profili CiVELEK Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  

273 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 02.10.2006
En Son On: 04.10.2009 - 00:52
Cinsiyeti: Erkek 
Allah Razı Olsun
gülRabbim Hepinizden Razı OlsuN Bizleri birbirimize olan Sevgi ve Hüsn-ü Zannımıza bağışlayıp Kulluğuna Kabul etsiN. İnşaALLAH gül

Selam ve Dua ile...
Ekleme Tarihi: 06.01.2007 - 09:32
Bu mesajı bildir   Üsve-i Hasene üyenin diğer mesajları Üsve-i Hasene`in Profili Üsve-i Hasene Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  

273 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 02.10.2006
En Son On: 04.10.2009 - 00:52
Cinsiyeti: Erkek 
Fakîrleri sevdiğinizi ve bu yüksek insanlara sığındığınızı bildirdiği için, bizleri çok sevindirdi. (Kişi sevdiği ile berâberdir) hadîs-i şerîfi, büyük müjdedir. Fekat, bu yolun âşıkları, bu kadarla doymazlar. Yakınlık görünen uzaklıkla sevinmezler. Uzak görünen bir yakınlık ve ayrılık görünen bir kavuşmak ararlar. İşin gecikdirilmesine, sonraya bırakılmasına râzı olmazlar. Tenbelliği, gericiliği çirkin bilirler. Kıymetli dakîkaları, yaldızlı pislikler için elden kaçırmazlar. Ömür sermâyesini, sonu gelmez hayâller arkasında geçirmezler. Yüksekleri bırakıp, alçaklara bakmazlar. Beğenileni verip, gadab olunanı, kızılanı almazlar. Tatlı yağlı yemeklere aldanmazlar. İnce, süslü elbise için, Allahü teâlâya kulluk zevkıni vermezler. Hükümdârlık koltuğu gibi olan kulluğu, pislik gibi olan dünyâ bağlılığı ile kirletmekden utanırlar. Kardeşim! Bu makâmda, hâlis din isterler! Zümer sûresinin üçüncü âyetinde meâlen, (Biliniz ki, Allahü teâlâ, ancak hâlis dîni beğenir) buyuruldu. Ortaklık tozunu bile kondurmak istemezler. Zümer sûresinin altmışbeşinci [65] âyetinde meâlen, (Birşeyi ortak edersen, ibâdetlerini, iyiliklerini elbette yok eder!) buyuruldu. Bir ân, kendinizi düşününüz! Eğer, ortak katılmamış bir dîniniz varsa, size müjdeler olsun! Eğer böyle değilse, başınıza belâ gelmeden önce çâresine başvurunuz!

Rabbim Bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakşibendi Yolundan ayırma

Selamün A'la Menitteba'al Hüda
( Selam Hüda'ya (c.c.)Tabi Olanların Üzerine OlsuN.)

Ekleme Tarihi: 06.01.2007 - 09:58
Bu mesajı bildir   Üsve-i Hasene üyenin diğer mesajları Üsve-i Hasene`in Profili Üsve-i Hasene Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  

273 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 02.10.2006
En Son On: 04.10.2009 - 00:52
Cinsiyeti: Erkek 
İnsanın yükselmesini, seâdet-i ebediyyeye kavuşmasını, bir tayyârenin uçmasına benzetirsek, itikâd ile amel, yanî îmân ile ibâdet, bunun gövdesi ve motorları gibidir. Tesavvuf yolunda ilerlemek de, bunun enerji maddesi, yanî benzini demekdir. Maksada ulaşmak için, tayyâre elde edilir. Yanî, îmân ve ibâdet kazanılır. Harekete geçmek için, kuvvet maddesi yanî tesavvuf yolunda ilerlemek lâzımdır.

Tesavvuf, ehl-i sünnet itikâdından ve islâmiyyetin emrlerinden başka şeylere kavuşmak için değildir. Ehl-i sünnet itikâdının yakînî ve vicdânî olması, yanî sağlamlaşması, şübhe getiren tesîrlerle sarsılmaması içindir. Akl ile, delîl ile kuvvetlendirilen îmân, böyle sağlam olamaz. Rad sûresi otuzuncu âyetinde meâlen, (Kalblere îmânın sinmesi, yerleşmesi ancak ve yalnız zikr ile olur) buyuruldu. Tesavvufun ikinci gâyesi, ibâdetlerde kolaylık, lezzet hâsıl olması, nefs-i emmâreden doğan tenbelliklerin, sıkıntıların giderilmesidir. Şunu da iyi anlamalı ki, tesavvufa sarılmak, herkesin bilmediklerini görmek, gaybden haber vermek, nûrları, rûhları ve kıymetli rüyâlar görmek için değildir. Bunların hepsi, boş ve fâidesiz şeylerdir.Görünen ve Hayalden dahi geçen herşey Allahü teâlânın yaratdığı şeylerdir ve hepsi Onun varlığını ve kudretinin sonsuzluğunu gösteren şâhidlerdir.

Tesavvuf yolu çokdur. Bunların içinde en lüzûmlusu ve en uygunu sünnete yapışan ve bidatlerden kaçan büyüklerimizin yoludur. Bu büyükler, her sözlerinde ve her hareketlerinde, sünnete uyup da, kendilerinde hiçbir keşf, kerâmet, hâl, görüş ve bilişler hâsıl olmaz ise, hiç üzülmezler. Fekat bunların hepsi hâsıl olup da, sünnete uymakda gevşek davranırlarsa, bunları hiç beğenmezler. Bu fakîre göre islâmiyyetin izn vermediği şeylerin, hâsıl edeceği bütün hâller, zevkler, hep istidrâcdır ( aldanmadır ve insanı Rabbimden uzaklaştırır).

Rabbim Bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakşibendi Yolundan ayırma

Selamün A'la Menitteba'al Hüda
( Selam Hüda'ya (c.c.)Tabi Olanların Üzerine OlsuN.)

Ekleme Tarihi: 06.01.2007 - 13:07
Bu mesajı bildir   Üsve-i Hasene üyenin diğer mesajları Üsve-i Hasene`in Profili Üsve-i Hasene Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
DERiNsular su an offline DERiNsular  

171 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 11.07.2006
En Son On: 05.02.2007 - 14:32
Cinsiyeti: Erkek 
SEVGİLİ SAYGI DEGER KARDEŞLERİM,

ALLAH CC HEPİMİZDEN RAZI OLSUN,

SAADATIN (KS) YOLUNDAN AYIRMASIN.

AMİN.
Ekleme Tarihi: 06.01.2007 - 20:28
Bu mesajı bildir   DERiNsular üyenin diğer mesajları DERiNsular`in Profili DERiNsular Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  

273 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 02.10.2006
En Son On: 04.10.2009 - 00:52
Cinsiyeti: Erkek 
Buyurdular ki:

Bugün, öyle bir gündür ki, az bir hareket, [bir söz, bir yazı] hemen kabûl olunup pekçok sevâb verilir. Eshâb-ı Kehfin ?rahmetullahi teâlâ aleyhim", bu kadar kıymet ve şöhret kazanmasının sebebi, yalnız hicret etmeleri idi. Düşman saldırdığı zemân, suvârîlerin az bir hareketi, çok kıymetli olur. Sulh zemânında, pek ince, güç ta'lîmleri, bu kıymeti alamaz. Bugün sizin, söz ile yapdığınız cihâd, cihâd-ı ekberdir. Size nasîb olan bu ni'metin kıymetini biliniz. Var kuvvetiniz ile, din düşmânlarını rezîl edip, [islâmiyyetin emrlerinin yapılmasına, harâmların çirkinliğinin, zararlarının anlaşılarak kaçınılmasına], hakkı söylemeğe çalışınız! Bu söz ile [ve kalem ile] olan cihâdı, [top ile] kılınç ile olan cihâddan dahâ kârlı biliniz! Bizim gibi eli yazmaz, dili söylemez zevallılar, bu ni'metden mahrûmuz.
(Mektubat-ı Rabbani :65. Mektup)

Rabbim Bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakşibendi Yolundan ayırma

Selamün A'la Menitteba'al Hüda
( Selam Hüda'ya (c.c.)Tabi Olanların Üzerine OlsuN.)

Ekleme Tarihi: 09.01.2007 - 16:54
Bu mesajı bildir   Üsve-i Hasene üyenin diğer mesajları Üsve-i Hasene`in Profili Üsve-i Hasene Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
hatip su an offline hatip  
Themenicon    RE:

249 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.05.2006
En Son On: 17.05.2020 - 15:18
Cinsiyeti: Erkek 
Alıntı
Orijınalı utaniyorum

Rabbim bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakşibendi Yolundan Ayırma



Ekleme Tarihi: 09.01.2007 - 22:39
Bu mesajı bildir   hatip üyenin diğer mesajları hatip`in Profili hatip Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
CiVELEK su an offline CiVELEK  
RE:

978 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.09.2006
En Son On: 22.03.2007 - 13:19
Cinsiyeti: Erkek 
Alıntı
Orijınalı M.MasuM

Buyurdular ki:

Bugün, öyle bir gündür ki, az bir hareket, [bir söz, bir yazı] hemen kabûl olunup pekçok sevâb verilir. Eshâb-ı Kehfin ?rahmetullahi teâlâ aleyhim", bu kadar kıymet ve şöhret kazanmasının sebebi, yalnız hicret etmeleri idi. Düşman saldırdığı zemân, suvârîlerin az bir hareketi, çok kıymetli olur. Sulh zemânında, pek ince, güç ta'lîmleri, bu kıymeti alamaz. Bugün sizin, söz ile yapdığınız cihâd, cihâd-ı ekberdir. Size nasîb olan bu ni'metin kıymetini biliniz. Var kuvvetiniz ile, din düşmânlarını rezîl edip, [islâmiyyetin emrlerinin yapılmasına, harâmların çirkinliğinin, zararlarının anlaşılarak kaçınılmasına], hakkı söylemeğe çalışınız! Bu söz ile [ve kalem ile] olan cihâdı, [top ile] kılınç ile olan cihâddan dahâ kârlı biliniz! Bizim gibi eli yazmaz, dili söylemez zevallılar, bu ni'metden mahrûmuz.
(Mektubat-ı Rabbani :65. Mektup)

Rabbim Bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakşibendi Yolundan ayırma

Selamün A'la Menitteba'al Hüda
( Selam Hüda'ya (c.c.)Tabi Olanların Üzerine OlsuN.)



ALLAh(c.c) senden tekrar tekrar razı olsun kardeşim yazdıklarının hepsı bır ders nıteliğinde inşALLAH bu dersi alanlardan ve uygulayanlardan oluruz
ALLAH(c.c) herkese bu yolu bulmayı
nasip etsin....[/navy]
Ekleme Tarihi: 10.01.2007 - 07:31
Bu mesajı bildir   CiVELEK üyenin diğer mesajları CiVELEK`in Profili CiVELEK Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  

273 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 02.10.2006
En Son On: 04.10.2009 - 00:52
Cinsiyeti: Erkek 

öyle kitâbdır ki o, misli islâmiyyetde,
ne mâzîde yazılmış, ne yazılır âtîde.

Kur'ândan, hadîslerden sonra gelir bu kitâb,
herkese var içinde, kendine göre hitâb.

İlm, ihlâs menba'ı, hârikalar diyârı,
onda bulur arayan, eşi olmıyan yârı.

Kayyûm-i âlem[1] diyor, her mektûbu babamın,
bir deryâ-yı muhîtdir, sonu görünmez ânın.

Tarîkat ve islâmiyyet, vasl olmuşdur burada,
Se'âdet menbaıdır, dünyâda ve ukbâda.

Budur Tabîb-i hâzık, budur her derde devâ,
budur kalblere şifâ, budur rûhlara gıdâ.

Budur Hakkın sevdiği, sevgililerin sözü,
budur islâmın aslı, hem de irfânın özü.

Budur Evliyâların, çeşid çeşid lisânı,
Ehl-i sünnet yolunun, gâyet açık beyânı!

Aşkla yanan tâlibe, en iyi haber budur,
bilinmiyen yollarda, sâlike rehber budur.

Gece gündüz dâimâ, oku bu Mektûbâtı,
gayret et duymak için, o lezzeti, o tadı.

Oku, gülen gözlerin yaş doluncaya kadar,
oku, hakîkî aşka, kavuşuncaya kadar.

Oku, elbet o güzel, birgün rû-nümâ olur,
muhabbetle okuyan mâsivâdan kurtulur.

Sâatlerce, günlerce, hep onunla meşgûl ol,
bu sözler te'sîriyle, açılır kalbe bir yol.

Bir kalb ki, meşgûl olur, bu ma'nâyla her zemân,
elbet imdâda gelir, birgün bunları yazan.


Rabbim Bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakşibendi Yolundan ayırma

[1] Muhammed Ma'sum Faruki (k.s.)

Selamün A'la Menitteba'al Hüda
( Selam Hüda'ya (c.c.)Tabi Olanların Üzerine OlsuN.)



Bu mesaj 1 kez ve en son M.MasuM tarafından 23.01.2007 - 17:36 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 23.01.2007 - 17:31
Bu mesajı bildir   Üsve-i Hasene üyenin diğer mesajları Üsve-i Hasene`in Profili Üsve-i Hasene Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1320 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.67216 saniyede açıldı