0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » A$IK IZINDEN GIDEN ASIK MIDIR ???

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Elam su an offline Elam  
A$IK IZINDEN GIDEN ASIK MIDIR ???

171 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.09.2006
En Son On: 02.10.2011 - 01:06
Cinsiyeti: Bayan 
"Sanadır ilticâsı Gâlib'in yâ Hazret-i Munlâ
Başımda bir külah-ı iftiharım varsa sendendir"
Şeyh Galib



Konya'nin kâgir evlerinin pencereleri kirmizi, morlu ciceklerle bezelidir. Bir bahar havasina layiktir ikindi sonrasi. Itir kokulari mis gibidir. Iki hak dostu karsilasir. Bir yanda Mevlana diger tarafta Sems-i Tebrizi. Kim bilir, belki de ;Ez sohbeti-i dervisân buyi Muhammed âmed' (Dervislerin sohbetinden Muhammet kokusu gelir.) dizesi o an cakimlanir Mevlana'nin zihninde. Konusmaya Sems baslar: Ebu Yezid Bestami: "Kendimi noksan sifatlardan tenzih ederim, benim sanim ne yucedir" "Cubbemin icinde Allah'tan baskasi yoktur" dedigi halde Peygamber (sav): "Kalbim paslanir ve ben her gun yetmis kere istigfar ederim" buyurdu: bunun sebebi nedir? deyince; Mevlana: "Ebu Yezid, gerci kamil bir veli idi. Ama oyle bir makamda bulunuyordu ki, bulundugu makamin buyuklugu muktezasinca boyle konustu. (Yani sekr halinde satahatta bulundu.) Peygamber (sav) ise, her gun yetmis makamdan gecer, bir onceki makama ulasinca da o makamin yuceliginden dolayi da sukrederdi. Ikinci dereceye gelince o makamin birinciden daha a'lâ oldugunu musahade eder, birinci makamda bulundugu zaman onunla kanaat ettigi icin de istigfar ederdi.

Bu cevap sonrasinda iki buyuk veli kucaklasir ve Selahattin Zerkûbî'nin hucresine gecerek alti ay kadar devam edecek olan sohbetlerine baslarlar. O zaman Mevlana 38, Sems de 60 yaslarinda idi. Bu sure zarfinda Hazreti Pîr ile Sems, halvet ve riyazetle mesgul olmuslardir. Gonulleri kati, muhabbetine dar hudutlar cekmis olanlar Sems ile Mevlana'ya mana yuklemekten acizdirler. Dilleri kem, sozleri kem kimselerdir. "Benim kabrimi oyle bir yere yapin ki, gunes dogdugu zaman Huseyin'in kabrini aydinlatmadan benim kabrime vurmasin" diyen ask sehidi Huseyin'in kaniyla yundugu topraklarin sairi Fuzuli'nin ask deryasina akli ermeyenler askin varligi terk etmek oldugunu bilmezler.

Malum rivâyet: Zuleyha, kendisini tan eyleyenleri bir mecliste toplar, onlarin onune de meyve verir, soysunlar diye bir de bicak...Iceriye gunes parcasi Yusuf girince misafirler gunese pervane kesilirler. Meyveyi soyarken parmaklarini kesmislerdir. Bicak kana bulanmistir; ama astan gecen canlar bunun farkinda degildirler. Ask, cani pahasina candan vazgecmektir ve vazgectiginin de ayirdinda olmamaktir, pazara can koydugunu kiymete saymamaktir. Yunus dile gelir: "Askin pazarinda canlar satilir/ Satarim canimi alan bulunmaz"

Her insan biriciktir, her ask da insanda biricik surete burunur. AsIk dahi, baska bir aska akil sir erdiremeyebilir. AsIk Allah'in en makbul kuludur. Ask mezhebindendir. Dilin, mezhebin, inancin, seklin ustunde bir Yaradan'in var olduguna inanir, sozunu butun bu kaygilarin ustunde tutar: "Ey ezel padisahi, su beyitten gazelden de kurtuldum artik. Mufteilun, mufteilun, mufteilun oldurdu beni. Bir yaniltmacadan ibaret olan kafiyeyi sel aldi goturdu. Zaten sairlerin kafalarinin harci, kabuktan ibaret" diyen Mevlana soze devam eder: "Manalar zaten harfe, esintiye sigmiyor, anlatmak istiyorum amma onlar, bu dilekten ustun"

Ask, Hac ibadetine benzer, orada kemale erer. Evden cok, evin sâhibini hatirlamaktir. Adem ile Havva'nin Arafat'ta bulusmalaridir askin ozu. Hacci Ekber Hac'da Arafat'a cikilan gunun cuma gunune denk gelmesidir. Hz. Ebubekir'in soyundan gelen Mevlana kadar kim Hacca askla bakar? Muhammed Ikbal bunun farkindadir: "Ben bir zerreyim, Mevlana bir gunestir" Ikbal kendini zerre olarak gorur lakin Mevlana zerre olmaktan da vaz gelmistir: Atese giren her sey ates kesilir, ates olur. Onda yanan odun da olsa, komur de olsa, pis ve kirli de olsa, temiz de olsa, yana yana kul olmaya baslayinca, ne kirden iz kalir ne de odundan. Hepsi bir tek sey olur ve tertemiz olur. Ne kapkara duman kalir, ne yanan, ne de yakilan"

Bir gun Mevlana'ya birisi: "Sems'i gordum" diye haber verir. Bu haberden dolayi Mevlana ustunde bulunan feraceyi ona bagislar. Hizmetinde bulunan kimseler, bu sahsin yalan soyledigini, boyle bir seyin olmasinin imkânsizligini her ne kadar belirtirlerse de Hz. Mevlana: "Bu feraceyi, onun soylemis oldugu yalana bagisliyorum. Sayet dosttan dogru bir haber getirmis olaydi, canimi bile verirdim" seklinde mukabelede bulunur.

Son soz de ustat Mevlana'dan: "Sus zira siir senin etrafinda perde cekmeye basladi"




Mehmet Oztunc

Ekleme Tarihi: 13.03.2007 - 17:19
Bu mesajı bildir   Elam üyenin diğer mesajları Elam`in Profili Elam Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1281 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.71456 saniyede açıldı