0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » ** DERGAH ** Hayırlı sabahlar...

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Ukab su an offline Ukab  
** DERGAH ** Hayırlı sabahlar...

575 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.01.2007
En Son On: 05.02.2010 - 15:42
Cinsiyeti: Erkek 
Her gün sûr’a üflenir... es-salatü hayrun mine’n-nevm: namaz uykudan hayırlıdır diye... Derviş uyanır, yastığını öper ve kalkar. Her seher vakti tevbe istiğfardan önce bu diriliş yaşanır. “Geceleri pek az uyurlardı. Seher vaktinde de istiğfar ederlerdi.” (Zariat, 51/17-18) Seher vaktinin zenginliğini her gün yaşarlar. Başka ne yaparlar: “Sabrederler, dürüst olurlar, huzurda boyun bükerler, hayr u hasenata harcarlar...” (Al-i İmran, 3/17) Bu ayet onların her gün yeni baştan uygulamaya koydukları gündemleridir. Sabrı hayatın her safhasına yaymak, sadakat ve dürüstlüğü, itaat ve teslimiyeti, günlük hayatın vazgeçilmez unsuru olarak görmek, çalışılıp kazanılan şeyi harcamaya, vermeye, daima vermeye alışmak, malı, mülkü, canı, nefsi ve nefesi...

Sabah namazı ilk zikir ve ilk ictimadır. Su ve bülbül seslerine karışan tek ses “hu” iniltisidir. Kainatın bütünü vazife başındadır. “...Onu tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur, ne var ki siz onların tesbihini anlayamazsınız.” (İsra, 17/19)

Seherde uyanır bu cümle kuşlar

Dilli dillerince tesbihe başlar

Tevhíd eder dağlar, taşlar, ağaçlar,

Uyan ey gözlerim gafletden uyan

Uyan uykusu çok gözlerim uyan

Uzun ayetlerin ışığıyla kılınan namaza evrad u ezkârın ilk halkası ilave edilir. “Fa’lem ennehû lâ ilâhe illallah: Bil ki Allah’tan başka ilah yoktur.” (Muhammed, 47/19) Zikrin esrarına inildikçe derinlik, derinliğe inildikçe esrar artar ve doyumsuz an yakalanır. Dergahtan ayrılma anı geldiğinde insana hürmetin güzel anları yaşanır. Hamuşanede ebedi istirahata çekilenler de unutulmaz:

Geliyoruz sıradayız

Duadayız, niyazdayız

Sıra günlük işe gelmiştir: “Namaz bitince yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lutfundan isteyin, Allah’ı çok zikredin...” (Cum’a, 62/10) Halvette olmayanlar Allah’ın lutfunu aramaya başlarlar. Meslekleriyle insanlara hizmet etmeye koşarlar, onların ihtiyaçlarını gidermeye, sıkıntılarını defetmeye, çıkmazlarını çözmeye çalışırlar. Halka hizmet Hakk’a hizmet esasına göre kimi onlara ekmek pişirmek için, kimi su dağıtmak için ter döker, kimi çarık kimi de aba dikmek için göz nuru döker, kimi hallaçtır, kimi neccar, kimi kazzaz. Çivi çakan marangoz Hakk der, demir döven demirci Hayy der. Perde diken terzi yâ Settâr okur, sevgi üreten anne yâ Vedûd’u tekrar eder.

İş yeri de bir zikir ve sohbet meclisidir. Bilenden alınan bilmeyene aktarılan bir meclis. İşte temizlik, dürüstlük ve “güzeller güzeli”nin kullarına sunmak esastır. Çok kazanmak değil kazanılanın çoğunu hayırlı işlere harcamak esastır. “Onlar geceleyin zikir ve namaz için yataklarından kalkarlar, ümit ve korku ile Rab’lerine dua ederler, kendilerine verdiğimiz rızıklardan infak ederler.” (Secde, 32/16) “Sana neyi vereceklerini soruyorlar, de ki: geri kalanı harcayın...” (Bakara, 2/219) Şu nasihat kulaklarına küpe olmuştur:

Dünya benim diye göğsünü germe

Dünya kadar malın olsa ne fayda

Söyleyen dillerin söylemez olur

Bülbül gibi dilin olsa ne fayda

Öğle namazı ikinci ictimadır. Buluşma, tanışma, bilişme ve oluşma ictimaı. Huzura çıkılır, boyun bükülür. Alemlerin rabbına “lebbeyk” denir. Ihvanın suküneti, cemaatın bereketi ve dostların feraseti saadetlere saadet katar. Genç çıraklar her şeyi dikkatlice takip ederler. “Yaşayan okul”ları takip ederler, hayatı ve mematı öğrenirler, dini ve dünyayı tanırlar, işi ve insanı anlarlar, edep ve tevazuu görürler. Kendilerini bulurlar. Duyulan “hu... eyvallah” sesidir, duyulan “nasılsınız, elhamdülillah” cevabıdır, duyulan “işler nasıl? şükrolsun” karşılığıdır. Görülen tebessümdür, tevazudur, teşekkürdür. Görülen hürmettir, merhamettir, hizmettir, fütüvvettir, mürüvvettir, melamettir. “İhtiyaçları bile olsa başkalarını kendilerine tercih ederler” (Haşr, 49/9) İstedikleri, aradıkları şudur:

Gönlümde ağyar kalmasın

Senden gayri yar kalmasın

N’olduğum kimse bilmesin

Hû diyeyim döne döne

Dergah hayatında sadece bir şey yoktur: Telaş.

Dikkat edilen diğer bir husus da toplumda ızdırap çeken insanlara uzanmadır, onları ziyarettir. Çünkü muzdarip ruh kadar Allah’a yakın olmaya musait ruh yoktur. Hastalar, çilekeş insanlar ziyaret edilir. Kimsesizler, yalnızlar ziyaret edilir, yetimlerin, esirlerin gönlü alınır. “Kimsesiz, yetim ve esirlere seve seve yedirirler ve şöyle derler: Biz sizi Allah için yediriyoruz, sizden bir karşılık, bir teşekkür bile beklemiyoruz.” (İnsan, 76/8-9)

İkindi namazı çok önemlidir. Orta namazdır. Sabahla öğlenin, akşamla yatsının ortasındadır. “Namazlara özellikle orta namaza devam edin...” (Bakara, 2/238)

Günlük iş sabah ezanıyla başlar akşam ezanıyla sona erer. Tek parola şudur: Allah’a kulluk, kullara insanlık. Çoğu zaman yatsı namazından sonra icra edilen tevhid ve zikir ise dostların özlemini duyduğu bir andır. Zikir aşr-ı şerif ile başlar evradla devam eder. Zikrin sürat ve heyecanı ruhun yavaş yavaş yükselişini anlatır. Aşk ateşi tutuştukça dini vecdin harareti arttıkça ses ve nağmeler de artar. Masivadan kopulmuştur artık. Söz konusu olan sadece kalbin ve yıldızların esrarıdır. Söz konusu olan sadece ışık, nur ve aydınlıktır. Söz konusu olan sadece nimet, hikmet ve himmettir. İnsan Samanyolu ile birlikte dönmeye başlar:

Bir dertliyem derdim vardır

Ya ben nice dönmiyeyim

Her dem işim ah u zardır

Ya ben nice dönmiyeyim

Ahenkle birlikte terennüm edilen ezkar insanlara elest bezmindeki mûsikiyi hatırlatır. Elestü bi rabbiküm hitabını. Herkes boyun bükerek, gözyaşı dökerek “belâ” der, “belâ”, “...belâ...” “Ağlayarak çeneleri üstüne kapanırlar...” (İsra, 17/109) Aşk ateşi ile yönlerini tayin ederler:

Ben kâlu belâdan buldum izimi

Döndürmedim bir dem Hakk’dan yüzümü

Ateş-i aşkına yaktım özümü

Halil İbrahim’le nârdan gelirim

Kainattaki derinliği hissederler, ahengi görürler, duyarlar, anlarlar, hakikatı tanırlar, yaşarlar. Zikir bazen sessiz yapılır. Gönül medeniyeti içerde kurulur, gizli ve mestûr ve mahcûb. “Rabbını içinden yalvararak ve korkarak yüksek olmayan bir sesle sabah akşam zikret, gafillerden olma.” (Araf, 7/205) Bütün coşkunluğuyla sesli zikrin yapıldığı bir mecliste hani Cüneyd bütün sessizliğiyle bir köşede oturuyordu. Dostları bunun izahını sormak istediklerinde dikkatlerini bir ayet üzerine çekmişti: “Sen dağları görürsün de onları yerinde durur sanırsın. Oysa onlar bulutun yürümesi gibi yürümektedirler...” (Neml, 27-28)

Yatsı namazından sonra uyku vakti gelir. Az uyumak, az konuşmak, az yemek kadar önemlidir. Bir müddet dinlenmek gerekir. “Dinlensinler diye geceyi yarattığımızı görmediler mi? ” (Neml, 27/86) Tekrar namaza kalkılır, teheccüt namazına. Gece herkesin yattığı bir anda kalkmak. Gecenin sükunetinden ve esrarından istifade ederek huzura çıkmak, el açıp dua etmek, kimsenin görmediği göz yaşlarıyla baş başa kalmak. “Gecenin bir kısmında uyanarak sana mahsus bir fazlalık olmak üzere namaz kıl, böylece Rabbinin seni övgüye değer bir makama göndereceğini umabilirsin.” (İsra, 17/79) “Geceyi tamamen değil de yarısını, yarıdan az eksiğini veya fazlasını yatmadan ibadetle geçir ve Kur’an’ı tane tane oku” (Müzzemmil, 73/2-4) Gecenin bereketi ve ihtişamı Kur’an’la insan arasındaki esrarengiz bağı kurar:

Yakup gibi ağlayayım

Eyyub gibi inleyeyim

Her dem ciğer dağlayayım

Gel yanalım senin ile


Dervişlerle sohbet ise insana kendini hatırlatan, kendine döndüren erdirici bir yoldur. Sohbetin konusu İslam’dır. İslam ahlakıdır, Kur’an ahlakıdır. İmandır, ibadettir, ahlaktır. “Yavrucuğum, yaptığın iş bir hardal tanesi ağırlığınca olsa bile ve bu bir kayanın içinde veya göklerde yahut yerin derinliklerinde bulunsa yine de Allah onu senin karşına getirir. Doğrusu Allah çok lütufkardır, her şeyden haberdardır. Yavrucuğum, namaz kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar azmedilmeye değer işlerdir. Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yer yüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah kendini beğenmiş övüngen kimseleri asla sevmez. Yürüyüşünde tabiî ol, sesini alçalt. Seslerin en çirkini avaz avaz bağıran merkeplerin sesidir.” (Lokman, 31/16-19) Erenler sohbetleri ganimet bilir. Çünkü sohbet “erdirici”dir:

Erenlerin sohbeti

Ele giresi değil

İkrar ile gelenler

Mahrum kalası değil

Tekrar sabah namazı ve yeni bir gün.

“Kalkacağın zaman Rabbını hamd ile tesbih et. Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışından sonra da Onu tesbih et.” (Tur, 52/48-49)

Maksudu bulalım

Aşk ile dolalım

Makbul kul olalım

Uyuman aşıklar


Bismillah...
Ekleme Tarihi: 14.03.2007 - 03:56
Bu mesajı bildir   Ukab üyenin diğer mesajları Ukab`in Profili Ukab Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1367 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
abdullahbilgefi.. (53), Nazen38 (38), tekkekoy19 (50), asker16 (48), tmterminator (43), emos_nl (37), UmutYolcusu.Net (42), muhammed atif (42), BJKKARAKARTAL (67), abdullahbfiliz (53), papatya_303 (39), gamzem 123 (53), artvinden (56), HaSaNn (39), hudayfa25 (45), kardelen33 (53), YakupDemir (119), bedraka (41), Divane (38), MatematikciBilg.. (39), ütopya (45), grupakabe.de (44), gultekin1978 (47), gülehasret (34), nazira (40), aakyildiz (54), veli_market (43), sahavet (49), bcanarslan (53), mustee (46), kutsalcan (55), suheda72 (48), TEvET (43), sancar1 (59), ahiret (44), RUKIYYE (45), yukselkalinci (41), eczacý21 (39), benefþe (57), cancana (47), amine (43), yusufkoca (65), selim_kocaman (35), ziko (53), seyhmus_nas (38), mero87 (38), rauna (39), Kitrelili (60), xxsaskinxx (54), atilla (54), Derfat (51), Mücahid (38), envarrecep (45)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.24516 saniyede açıldı