0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » 8 Asır Önce Otomatik Sistemi Kuran Ünlü Türk Bilgini ...

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Ukab su an offline Ukab  
8 Asır Önce Otomatik Sistemi Kuran Ünlü Türk Bilgini ...

575 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.01.2007
En Son On: 05.02.2010 - 15:42
Cinsiyeti: Erkek 
Bilgisayarın babası Cezerî Diyarbakır 1136-1206

8 asır önce otomatik sistemi kuran ünlü Türk bilgini




Teknik âlemin semasında bir güneş gibi parlayan Cezerî(1) 1136 yılında Diyarbakır'da doğdu. Asıl adı "Bediüzzaman Ebü'lİz bin İsmail bin Rezzar'dır. İslâm âleminde en büyük mekanist ve teknikçidir. Artuk oğulları döneminde yaşayan Cezerî, otomatik sistemleri 8 asır önce kurdu ve tarih boyu görülmedik keşif ve icatlarda bulundu.
Otomatik saatler, kendi kendine öten tavus kuşları, robot filler, otomatik olarak hareket eden, kendi kendine bazı işler gören robotlar ve daha nice şeyler yaptı. Sibernetik ilminin temellerini atan bilginlerimiz arasında Sabit bin Kurra, Musa bin Şâkir kardeşleri de görüyoruz. Fakat çağlar boyu, teknik ve medeniyet dünyasında, günümüz bilgisayarını netice veren çalışmaların sahibi Cezerî'dir.
Sibernetik: Haberleşme, kontrol, denge kurma ve ayarlama ilmidir. Bu ilim, insan ve makinelerde karşılıklı bilgi alıverişi, kontrol ve denge durumunu incelemektedir.
Zamanla bu ilim gelişti ve elektronik beyinler ve otomasyon sistemleri ortaya çıktı. Bu sebeple bilgisayarın babası Cezerî'dir demek, hakkı sahibine teslim etmektir. Yunuslayın bir gönül eri olan Cezerî, sibernetiğin temellerini attığını, bilgisayarın babası unvanını alacağını bilmiyordu.

BİLGİSAYARIN (KOMPÜTERİN) BABASI

Cezerî, bilgisayarın babası kabul edilen İngiliz matematikçi Charles Babbage'den (17921871) tam 6 asır önce aynı sisteme dayalı otomatik âletler yapmış ve bunları çalıştırmıştı.
Cezerî'den 8 asır sonra gelen ve sibernetiğin öncülerinden sayılan İngiliz Prof. Ashby Ross, ancak 1951'de "üstün denge durumu"nu ortaya atıp bu sistemden söz edebilmişti.
Sibernetik ve otomatik sistemi; Fransızlar Descardes ve Pascal'la, Almanlar Leibniz'le, İngilizler de R. Bacon'la başladığını söyleseler de aslında sibernetik ve bilgisayar fikrini ortaya koyan ve bilim dünyasına kazandıran ilk bilgin Cezerî'dir. Otomatik olarak çalışan sistemler arasındaki dengeyi o kurdu.
Günümüz fizik ve mekanikçileri "ısı etkisiyle haberleşerek denge kurma" sistemini, ilk olarak J. Watt'ın 1780 de regülâtörü keşfiyle başladığını söylerler. Halbuki, bunun da yine Cezerî'ye dayandığını, onun ünlü eseri Kitâbü'l Hiyel'in(2) 171. sayfasındaki şekilde açıkça görüyoruz. Burada regülâtörün bir şekli, bir kuşun hareketiyle karşılıklı haberleşerek ayarlanmaktadır.
Prof. Kazım Çeçen, bu eserin mühendislik açısından da çok büyük değer taşıdığını, bugün bile takdirle karşılandığını belirtir. Cezerî'nin eserleri sadece otomatik sistem değil, aynı zamanda mimarî alanda da kendini göstermektedir. Köprüler, hanlar, hamamlar gibi eserlere de imza atmıştır. Cezerî, Kitâbü'lHiyel'in hazırlanışını şöyle anlatır:
"Bismillahirrahmanirrahim. Allah'ım, rahmetinle kolaylaştır. Gökleri yaratan, yerlere hikmetinin sırlarını yerleştiren Allah'a hamd ve sena olsun. Göklerde ve yerde ne varsa, O'nun âleminin bir nüshası ve Allah'ın büyüklüğünün açık delilidir. Allah'ın öğrettiğine hamd ederim ve O'ndan ilim nimetinin daha fazlasını isterim. Bu isteğim, onun hikmetine vakıf olmak maksadıyladır.
Allah'ın ihsanlarını ve nimetlerini karşılayacak kadar çok hamd ederim.
İnsan neslinin en şereflisi olan Efendimiz Muhammed Aleyhisselâm'a, âline, ashabına ve ona tâbi olanlara salât ve selâm olsun.
Önceki bilginlerin eserlerini inceledim; dağınık bilgileri tasnif ettim. Nihayet nakillerden kurtuldum. Problemlere kendi gözümle bakabildim. Israrlı çalışmalar sonunda bu değerli fende ilerlemeye başladım. Zamanla çabalarımın semeresini almayı ve birçok fenleri meydana çıkarmayı başardım.
Fakat öyle güçlüklerle karşılaştım ki, emeklerimin heba olmasından korktum. Sonra çalışmalarımı Diyarbakır Meliki Ebü'lFeth Mahmud'a arz ettim. O, "Bunca emeği zayi etme! Yapılan bu değerli plan ve çizilen şekilleri içine alan bir kitap yaz." dedi.
Bütün gayretimi sarf ederek yazdım. Nihayet 6 bölüm ve 50 şekilden oluşan bu eser meydana geldi. Şekillerin keyfiyet, kemiyet ve çalışmaları hakkında yeterli izah yazdım. Kolay anlaşılması için onları harflerle belirttim."

Eserin Özellikleri:

Eserde otomatik cihazlar, kendi kendine öten tavus kuşları, robot filler, otomatik saatler, ele su döken robot insan ve mühendislikle ilgili birçok âletlerin plân ve işleyiş şekilleri hakkında bilgiler verilmiş. Kitaptaki şekil ve sistemler incelendiğinde Cezerî'nin aynı zamanda büyük bir su mühendisi olduğu görülür.

DEĞERİ ASIRLAR SONRA ANLAŞILAN BİLGİN :

Kitap, kısmen ve ilk defa E.Wiedemann ve F.Hauser tarafından Almanca'ya çevrilip 19081921 seneleri arasında yayınlandı. 1974'te Donald R.Hill, eserin tamamını İngilizceye tercüme edip bastırdı.

Su Gücünü Kullanma:

Cezerî devrinde elektrik yoktu. Yaptığı cihazları su gücü ve yerçekimi gücüyle çalıştırdı. O çağda suyun azlığına, imkânların kıtlığına rağmen çok güzel hidro mekanik sistemle çalışan makineler yapmış olması, onun sibernetik sahasındaki şöhretini göstermektedir.
Bu gün motorlu vasıtalarda kullanılan kırank milini ilk defa Cezerî kullanmıştır. Ve tarihten gelen yüksek mühendisliğin Cezerî'de zirveye ulaştığını görüyoruz. Eserde metal döküm tekniğine ait bilgiler, çağları ve çağdaşlarını aşan çok ileri bir mühendislik seviyesini belgelemektedir.
Büyük bir kısmı bugünkü Avrupa mühendislik terminolojisine giren makine parçaları üzerine yaptığı çalışmaların en önemlileri şunlardır:
Konik vanalar, kapalı kum kutularında pirinç ve bakır dökümü, tekerleklerin balansı, ahşap şablon kullanılması, âletlerin kâğıttan maketlerinin yapılması, gerçek anlamda emme borusunun kullanılması vs. Bunların bir kısmının asırlar sonra Avrupa'da âdeta yeniden keşfedilmesi bilinen tarihî bir gerçektir. Kum kutuları ile döküm Avrupa'da 1500 yıllarında başlamıştır.
Tarihî kaynaklar, buharlı otomatik sistemleri 1780 yılında İskoçyalı mühendis James Watt tarafından icat edildiğini belirtir. Halbuki buharlı otomatik sistemler J.Watt'an tam 780 yıl önce yani 1206'da ilk defa Cezerî tarafından gerçekleştirilmiştir.
Cezerî'nin makinelerinden sadece biri, su çarkı ile işleyen tulumba, modern mühendisliğin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Onun su saatlerinden biri, Dünya İslâm Festivali için Londra Bilim Müzesi'nde, diğeri de İstanbul Teknik Üniversitesi'nde yeniden yapılıp çalıştırıldı.
Dünyaya parmak ısırtan Cezerî ve eseri hakkında ülkemizde ilk defa değerli araştırmacı İ.Hakkı Konyalı söz etmiş ve Diyarbakır'da çıkan "Kara Amîd" dergisinin 1969 yılı 5. sayısında "8 asır Önce Türk Sarayları Makineleşti" başlıklı bir yazı kaleme almıştı.
Artukluların saraylarında otomatik makineler (robotlar, insan gibi yürür, misafirleri karşılar ve şerbet ikram ederdi) kullandığını nakledip, bu tarih, kültür ve sanat hazinesine ilgililerin dikkatini çekmişti. Heyhât!..
İngilizce yayınlanan Nature dergisi de Mart 1974 sayısında Cezerî'yi ele almış, Kitâbü'lHiyel'deki bir şekli kapağına koymuş ve şu satırlara yer vermişti: (12. yüzyılda Müslüman Mühendisliğin doruğuna erişmiş Cezerî).
Kitâbü'lHiyel'in bir nüshası 1978 yılında Londra'da Hagop Kevorkyan Vakfı tarafından 16000 sterline satın alınmıştı. Eseri, başta Almanlar olmak üzere birçok batılı araştırmacı inceledi. Uzun etütler, makaleler yazıldı, kritiği yapıldı. İngilizce özeti ve Arapça olarak basıldı.
Cezerî'nin eseri üzerinde Alman'ı, nice profesörüyle uzun incelemeler yapar; İngiliz'i, bir nüshasını nice milyara satın alırken, maalesef kendi bilginimizin bu bîhemtâ eseri Türkçeye tercüme edilmedi. Bu yüzden otomatik makinelerin çalışması hakkında yeterli bilgiye sahip değiliz. Cezerî'nin eserinde tarif ettiği makinelerden bir kısmı Wiedemann tarafından yapılıp işletildi. Bu makineler hâlen Almanya'da Erlangen Üniversitesi'ndedir. Bu gün İngiliz ve Amerikalı bilginler de bu makinelerden faydalanıp yeni eserler yapma çabasındalar.
Bilginimiz Ebü'lİz'i zamanında mühendislerimize tanıtsaydık, bilgisayarı batılılardan çok önce geliştirmiş olacak ve bugün onu elde etmek için yığınla servet ödemek zorunda kalmayacaktık.
Evet, sibernetiği kuran, ilk robot yapıp çalıştıran, bilgisayarın babası Cezerî'yi rahmet ve şükranla anıyoruz.
el–Hiyel: (kökü hile, desise, tuzak, oyun, manavra) mânalarına delâlet ettiği gibi, gizli ilimler ve büyü ile daima ilgi içinde olmuştur...

EsSelam Aleykum...


DİPNOTLAR:
1. Cezerî – Cezîre (ada), Fırat ile Dicle arasındaki
bölgeye verilen isimdir.
2. Kitâbü'l–Hiyel, Topkapı Müzesi kitaplığı, no: 347

Ekleme Tarihi: 21.03.2007 - 16:53
Bu mesajı bildir   Ukab üyenin diğer mesajları Ukab`in Profili Ukab Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1407 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ilhan29 (55), bozadeniz (43), islamboy84 (40), küçük &t.. (49), teknur (50), hlim (51), veleye (60), Abdullah_78 (46), sefa60 (45), Gaziantepli (34), sivasliunsal (48), mcu (44), asess (45), akif21 (61), mimar_sophie (44), mamusali (49), Bilal_YETER (41), edare (42), terrazi (43), FaTMaNuR (60)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.64991 saniyede açıldı