0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » K İ T A P / K Ü L T Ü R / S A N A T » KİTAP & DERGİ » Dua Yayınları...

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 14 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
VeRvO su an offline VeRvO  
Dua Yayınları...

567 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.01.2007
En Son On: 05.12.2008 - 10:45
Cinsiyeti: Bayan 
Filistin gerçeğini ve Şeyh Ahmed Yasin'in kararlı mücadelesini bir roman üslubuyla okumak isteyenlere Dua Yayıncılık tarafından neşredilen Pîr-i İntifada adlı kitabı okumalarını tavsiye ediyorum. Bu arada biraz kitaba dönmemiz, ona sahip çıkmamız ve başarılı çalışmalar yapan, kendilerinde bu konuda kabiliyet olan insanlarımızı cesaretlendirmemiz gerektiğini de hatırlatmış olalım.
Dua Yayıncılık'ın telefonu: 0212 5218556






Yayın Evi : Dua Yayıncılık

Yazarı : M.Ali GÖNÜL

Kitabın İsmi : Yusufi Öyküler



Zindan!... Bir çok kimseye soğuk gelen bir kelime. Kim bilir, belki de ürkütücü…
Ama takdirde başa gelince, mümince bir tavır, mümince bir yaşam; zindanı, içine kor bir cemre düşen sıcak bir mekana dönüştürebilir. Gül derilen bir mekana. Bir inzivagaha, bir Medrese-i Yusufiyeye… Bu eser, bunun delili, bunun göstergesidir. Yine Zindan denince akla ilk gelen pirimiz Hz. Yusuf (as)’dır. Ona nispeten “Yusufiler” denmiştir inancı uğruna zindanlarda bulunanlara.Özellikle 90’lı yıllardan günümüze bir değişim yaşadı zindanlarımız… Yusufi rayihalar sindi duvarlarına… Farklı mahpuslar görüldü o güne dek görülmeyen. Ahlak, edep, yaşantı ve tutumuyla farklı bir mahpusluk..İşte bu kitap, yaşamış oldukları gerçeklerden yola çıkarak, Yusufilere nispeten hazırlanan” Yusufi ÖYKÜLER”dir, gerçektir. Bu sebeple ilk öykümüz, Yusuf suresinden derlenerek hazırlanan Hz. Yusuf (as)’ın kıssası oldu. Zira bu kıssayla bu esere başlamak daha anlamlıdır.

Zindanda yaşanan veya zindanla ilgili olan her öykü, bu eserde:

*Bağımsızdır.

*Yusufi bir ahlakın yansımasıdır.

*Zaman ve mekanı farklı farklı zindanlardır.

*Kahramanı bir Yusuf’tur.

Zaten önemli olan kahramanlarının kim/kimler olduğu değildir. Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin… fark etmez. İsmini siz koyun. Nazarımızda hepsi birer Yusuf’tur. O sebepledir ki “Yusuf” koyduk her öykünün etrafında döndüğü kahramanın ismini. Zira şahıstan çok, asıl olan şahsiyettir.Dolayısıyla önemli olan farklı farklı mekan ve zamanda yaşanan bu öykülerine hepsinin, gerçek ve yaşanmış oluşudur. Zaten amaç; edebi bir tür yazmaktan çok, zindan gerçeğinin rahmete inkılabını gözler önüne sermektir. Birçoklarının önünde her an duran, yahut başa gelebilen; ama yabancısı olunan bir alemin işitilenden çok, yaşanan güzelliklerinin öyküsünü dile getirmektirZindanlarda yaşanan değişimin/dönüşümün, yani zindanın Medrese-i Yusufiye’ye inkılabının öyküsünü anlatmaktır. Muvaffakiyet Allah (cc)’tandır.
Ekleme Tarihi: 17.10.2007 - 10:41
Bu mesajı bildir   VeRvO üyenin diğer mesajları VeRvO`in Profili VeRvO Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
VeRvO su an offline VeRvO  
• • YETER Kİ KUR'AN SUSMASIN • •

567 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.01.2007
En Son On: 05.12.2008 - 10:45
Cinsiyeti: Bayan 
YETER Kİ KUR'AN SUSMASIN

İKİBİN ÖNCESİ DOGU GERÇEGİNDEN ÖZELLİKLE KUR'AN'IN OKUNUP OKUTULMASI/ÖGRETİLMESİ MAKSADINA BİNAEN GÖSTERİLEN GAYRETLERİN BAYANLAR NEZDİNDEKİ MÜCADELESİNİ ROMANI OLAN BU ESER, BİR ZAMAN DİLİMİNİN SERÜVENİDİR.AKICI VE SÜRÜKLEYİCİ OLMASI ESERİN GÖZE CARPAN VASFIDIR.MUSİBETLER KARŞISINDA SABRETMENİN VE İMANLA DİRENMENİN ÖRNEKLERİ TABLOLAŞTIRILMIŞ ve İDEAL OLAN ANLATILMIŞTIR.ESER ,BİR ROMAN OLDUGU KADAR AYNI ZAMAN DA BİR EGİTİM KİTABIDIR DA.

ÖMER SARUHAN



BEN OKUDUM SİZLERİNDE OKUMASINI TAVSİYE EDERİM.
BU KİTABIN TAMAMI AYNI KATEGORİDE MEVCUTTUR.



Bu mesaj 1 kez ve en son • • VeRvO • • tarafından 17.10.2007 - 12:05 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 17.10.2007 - 12:02
Bu mesajı bildir   VeRvO üyenin diğer mesajları VeRvO`in Profili VeRvO Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
EK1453 su an offline EK1453  
KitaBa Gel ABİ:)

253 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.09.2007
En Son On: 30.11.2007 - 00:43
Cinsiyeti: Erkek 
Vervo kardeşim yarından tezi yok bu kitabı aldırıyorum.O kadar yazıp çizmişsin,Lakin hoşuma gitmesse benden çekeceğin var ona göre...
Ekleme Tarihi: 17.10.2007 - 15:00
Bu mesajı bildir   EK1453 üyenin diğer mesajları EK1453`in Profili EK1453 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
VeRvO su an offline VeRvO  
RE: KitaBa Gel ABİ:)

567 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.01.2007
En Son On: 05.12.2008 - 10:45
Cinsiyeti: Bayan 
Alıntı
Orijınalı fth1453

Vervo kardeşim yarından tezi yok bu kitabı aldırıyorum.O kadar yazıp çizmişsin,Lakin hoşuma gitmesse benden çekeceğin var ona göre...




...İsterseniz kitabı burdanda okuyabilirsnz eger begenirseniz (ki eminim begeneceksiniz)o zaman kitabı satın alırsnz...
YETER Kİ KUR'AN SUSMASIN BURAYA TIKLA.
Ekleme Tarihi: 17.10.2007 - 15:09
Bu mesajı bildir   VeRvO üyenin diğer mesajları VeRvO`in Profili VeRvO Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
EK1453 su an offline EK1453  

253 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.09.2007
En Son On: 30.11.2007 - 00:43
Cinsiyeti: Erkek 
Allah razı olsun VERVO ilk sayfaya göz attım.Alcam inşallah...
Ekleme Tarihi: 17.10.2007 - 15:19
Bu mesajı bildir   EK1453 üyenin diğer mesajları EK1453`in Profili EK1453 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
VeRvO su an offline VeRvO  
Pîr-i İntifada ...

567 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.01.2007
En Son On: 05.12.2008 - 10:45
Cinsiyeti: Bayan 
Pîr-i İntifada ...

Bu eser adı ,İntifada ile özdeşleşen Filistinin büyük direniş Önderini anatmaktadır.Şeyh Ahmen Yasin'in hayatı belgelere dayanılarak nefis bir uslupla romanlaştırılmıştır.Şeyh Yasin'le beraber Hamas ve tüm Filistin mücadelesi canlı anlatımlala gözler önüne serilmektedir.Bir yılda 3 baskı yapan kitap Şeyh Ahmed Yasine ithaftır.


Yayın Evi : Dua Yayıncılık

Yazarı : M.Ali GÖNÜL

Kitabın İsmi : Pîr-i İntifada

Bu kiatbın tamamı burda eklidir..:::TIKLAYIN:::..


Bu mesaj 1 kez ve en son • • VeRvO • • tarafından 18.10.2007 - 10:56 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 18.10.2007 - 10:34
Bu mesajı bildir   VeRvO üyenin diğer mesajları VeRvO`in Profili VeRvO Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
VeRvO su an offline VeRvO  
İNTİFADA ÖYKÜLERİ

567 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.01.2007
En Son On: 05.12.2008 - 10:45
Cinsiyeti: Bayan 
İNTİFADA ÖYKÜLERİ

Filistin gerçegini vurgulayan gazete haberleri ekseninde vucuda getirilen bu eser ,öyküleştirilen bir zulmun gözden ırak boyutunu gözler önüne sermiştir.Her haber bir öykü ,Her öykü bi zulmü ,bir direnişi ve mahiyetini anlatmaktadır.Kısa ve özlü öykülerden oluşan eser ,sıkıcılıktan uzak ,akıcı bir dille yazılmıştır.



Yayın Evi : Dua Yayıncılık

Yazarı : M.Ali GÖNÜL

Kitabın İsmi : İntifada Öyküleri
Ekleme Tarihi: 18.10.2007 - 16:30
Bu mesajı bildir   VeRvO üyenin diğer mesajları VeRvO`in Profili VeRvO Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
VeRvO su an offline VeRvO  
...:::SOGUK SÜREÇ:::...

567 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.01.2007
En Son On: 05.12.2008 - 10:45
Cinsiyeti: Bayan 
SOGUK SÜREÇ

Bir gözaltı sürecinin romanı...Bastan sona ve ızdırap kokan bu eser kapalı kapılar arkasındaki gizli ve karanlık odalarda maruz kalınan bir zulmün belgesi niteligindeki bir gözaltı gerçegini vurgular.Dehset ve ibretle okunması gereken bir çalışma...


Yayın Evi : Dua Yayıncılık

Yazarı : Sevket Basıbüyük

Kitabın İsmi : Soguk Sürec

vesselam...
vervo...

Ekleme Tarihi: 19.10.2007 - 10:50
Bu mesajı bildir   VeRvO üyenin diğer mesajları VeRvO`in Profili VeRvO Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
VeRvO su an offline VeRvO  
Diriler Kabri

567 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.01.2007
En Son On: 05.12.2008 - 10:45
Cinsiyeti: Bayan 
DİRİLER KABRİAdını eserin içindeki bir hkiyaden alan bu çalışma ,gerçek hayattan derlenmiştir .Kimi geçmiş kimi yaşadıgımız zamanda/zindanda yaşanan bu öyküler birer ibret levhalarıdır.Bazen düşündüren bazen güldüren öyküler akıcı bir dille kaleme alınmıştır.Dili itibarıyla akıcı ve güzel bir uslupa sahiptir.


Yayın Evi : Dua Yayıncılık

Yazarı : Hasan Sabaz

Kitabın İsmi : Diriler Kabri

vesselam...
vervo...

Ekleme Tarihi: 20.10.2007 - 12:24
Bu mesajı bildir   VeRvO üyenin diğer mesajları VeRvO`in Profili VeRvO Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
VeRvO su an offline VeRvO  
Göge Yükselen Sehid

567 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.01.2007
En Son On: 05.12.2008 - 10:45
Cinsiyeti: Bayan 
Bu eser, iki öyküden oluşmaktadır Adını birinci öyküden alan çalışma ,Yasin suresinde zikredilen Habib-i Neccar ve Hz. Yusuf 'un kıssalarını öyküleştirmiştir.Bu öyküleştirme Kur'an eksenli olup tarih boyunca hep var olagelen bir mücadeleyi dile getirmektedir.


Yayın Evi : Dua Yayıncılık

Yazarı : Faysal Yaman

Kitabın İsmi : Göge Yükselen Sehid

vesselam...
vervo...

Ekleme Tarihi: 20.10.2007 - 12:28
Bu mesajı bildir   VeRvO üyenin diğer mesajları VeRvO`in Profili VeRvO Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ebu_hanzala su an offline ebu_hanzala  

395 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 26.12.2007
En Son On: 14.06.2008 - 17:49
Cinsiyeti: Erkek 
Bir kitapta nelere dikkat ederiz? İçeriğine, konusuna, yazarına, kapağına… Daha başka özellikler arayanlar da vardır elbette; ancak sözünü ettiğimiz ortalama bir okurun bakış açısıdır. Kitabı bir de yayınlayanlar açısından tanımak ve öğrenmek için bir söyleşi gerçekleştirdik. Dua yayıncılık editörü ve aynı zamanda dergimiz yazarlarından olan Mehmet Ali GÖNÜL ile gerçekleştirdiğimiz söyleşinin ilginizi çekeceğine inanıyoruz.

İnzar: Bize kısaca Dua adıyla açtığınız yayınevini tanıtır mısınız?

Mehmet Ali GÖNÜL: Yayınevimiz 2005’in başında kuruldu. Aynı yılın mart ayında ilk eserimizle başladık yayın hayatına. Yaklaşık üç yıl içerisinde otuz beşe yakın kitabı Rabbimizin lütfu ve okuyucuların ilgisiyle yayınladık. Satış ve irtibat yerimiz İstanbul kitap ve kültür merkezindedir. Eserlerimizin dizgi, mizanpaj ve dağıtım işlerini de kendimiz gerçekleştirmekteyiz.

İnzar: Çok sayıda yayınevi bulunmasına rağmen neden yeni bir yayınevi?

Mehmet Ali GÖNÜL: Evet değişik alanlarda çok sayıda yayınevi faaliyet göstermekte. Biz bu alanda bir boşluğu doldurmaktan çok, hizmet eksenli bir yayıncılığa başladık. Yayıncılıkta bir Müslümana yakışır tarzda ilkeli olmayı, İslam kültür mirasına sahip çıkmayı, hizmet ve tesanüdü geliştirmeyi, ihtilaflardan uzak durup kucaklayıcı olmayı esas alıyoruz. Bu doğrultuda yapılabilecekler çerçevesinde ümmetin sorunlarına eğilirken bireysel ve bölgesel sorunları göz ardı etmeme gayretindeyiz.

İnzar: Yayınladığınız eserlerde farklı bir dil, farklı bir bakış açısı göze çarpıyor. Bir eseri yayınlarken neyi esas alıyorsunuz.

Mehmet Ali GÖNÜL: İçerik açısından dediğim gibi geniş bir perspektiften bakma gayretindeyiz. Bir kitabı yayınlamaya karar verirken kullanılan dile, üsluba, İslami ilkelere yani biraz önce dile getirdiğimiz temel prensiplere uyup uymadığına, bir iddia ve hüküm ifadesi varsa kaynağa-kaynağın sıhhatine, ümmetin maslahatını gözetip gözetmediğine dikkat ediyoruz.

İslam kardeşliğini yaralayıcı, tefrikayı teşvik edici İslam tarihindeki ifrat ve tefrit düşüncesine sahip marjinal grupların görüşlerini esas alan/dile getiren eserlerin Müslümanlara fayda getirmeyeceğine inanıyoruz.

“Müminlere karşı merhametli, kâfirlere karşı şiddetli olmak” şeklinde tezahür eden ilahi emri eserlerin diline ve içeriğine de uygulama gayretindeyiz.

Ayrıca şunları da belirtmek istiyorum: Son dönemlerde yayınlanan birçok eserde maalesef ticari kaygılar ön planda tutulmuştur. Bundan dolayı yayınlanan eserler toplumdaki yozlaşan İslami yaşama alternatif sunma yerine, bu yaşamı teşvik edici boyuttadırlar. Hâlbuki Kur'an ve sünnet eksenli bir sunuş, bir kaygı, bir endişeyi teşvik eden eserlerle hizmet alanını genişletmek en güzeldir. Çünkü sünnetin önemini kaybetmeye başladığı bir ortamda derin kaygılar taşımanın önemli olduğu kanaatindeyiz.

İnzar: Edebi eserlerden ve içeriklerinden söz edecektim. Okuyucuya ne vermeye çalışıyorsunuz?

Mehmet Ali GÖNÜL: Edebi eserlerden olan roman, öykü ve şiirler, günümüz dünyasında düşünce ve yaşam tarzlarının anlatılmasında önemli işlemlere sahiptirler. Diyaloglar, tasvirler ve canlı anlatımlar, fikri eserlere göre daha cezp edici olabilmektedir. Kültür emperyalizminin en önemli ayaklarından birinin edebiyat olduğu bugün herkes tarafından kabul edilmektedir. Batının batıl kültürü, ahlaksız yaşam tarzı ve düşünceleri zihinleri bulandıracak tasvirlerle, anlatımlarla doğu dünyasını ve özellikle İslam dünyasını işgal etmiştir. Zihinlerdeki işgal bitmeden topraklardaki işgalin bitmesi zordur.

Roman ve öykülerde dikkatli ve ölçülü bir dilin, bir üslubun peşindeyiz. Hakkın anlatılmasında haksızlık yapılmaması, zihinleri bulandıracak tasvir ve izahatların olmaması, yoz bir yaşamın kötü örnek olarak yer bulmaması gerektiğine inanıyoruz. Edebi eserlerimizde İslami hassasiyetlerimize sıkı sıkıya bağlı kalarak gerçekleri anlatmaya çalışıyoruz. Fakat şunu da unutmuyoruz. Hizmet eksenli çalışmalarda gaye en güzel roman, hikâye yahut şiiri yazmak olmamalıdır. Hizmet amacına binaen bu türleri bir araç olarak değerlendirme durumundayız. Bunu da yaparken o türün kendi özelliklerini bu gaye için en güzel şekilde kaleme almayı ihmal etmemeliyiz. Kaygı ve ölçü bu çerçevede değerlendirilmelidir.

İnzar: Yayınladığınız ilmi eserlerde nelere dikkat ediyorsunuz?

Mehmet Ali GÖNÜL: Kaynak eserlerde, kullanılan kaynakların sıhhatine, geniş bakış açısına dikkat ediyoruz. Aynı zamanda genel prensiplerimiz ve edebi eserlerdeki ölçülerimiz ilmi eserler için de geçerlidir.

İnzar: “Üstad” kitabına gelmek istiyorum. Birkaç soruyu iç içe soracağım; neden böyle bir kitap? Birinci kitaba nasıl tepkiler aldınız? Bu alanda başka çalışmalar var mı sırada?

Mehmet Ali GÖNÜL: Bediüzzaman Said Nursi hazretleri şüphesiz ki yirminci yüzyılı en fazla etkileyen âlimlerimizden biridir. İsmi etrafında çok fazla spekülasyon yapılan, lehte ve aleyhte çok sayıda kitap ve makale bulunan bir kişiliktir Üstad. Keza Risale-i Nur’un da yıllarca önemli bir fonksiyon icra ettiği, etmeye devam ettiği ve etmeye namzet olduğunu müşahede ediyoruz. Biz birçok kavramı değerlendirmede Risale’nin önemli bir kılavuz olduğuna inanıyoruz. Bundan dolayı Üstad ve Risale çalışmalarına ayrı bir önem vermekteyiz.

“Üstad” serisinin çok önemli bir çalışma olduğuna inanıyoruz. Muhammed Şakir, Risale’nin yazıldığı mekânlarda ondan beslenerek, Üstadın manevi bir öğrencisidir. İyi bir araştırma, titiz bir tahlil çalışmasıdır. “Üstad” Kitabı okuyanlar gerçekten ummadıkları bir Üstad portresiyle karşılaştıklarını ifade ediyorlar. “Üstad” bir şairin yüreği ve aklıyla yazdığı iyi bir çalışmadır. Biz bu çalışmayla Üstadın anlaşılmasına katkıda bulunduğumuza inanıyoruz. Zira oldukça müspet ve takdir toplayan tepkiler aldık. Şuan yayınladığımız serinin ikinci kitabının heyecanla beklendiğini biliyoruz. Serinin üçüncü kitabını da İnşaallah bir müddet sonra okuyucularımıza arz edeceğiz. Elbette ki takdirler yazarınadır. Biz de kendilerine teşekkürlerimizi sizin vasıtanızla sunuyoruz. Yine bu alanda seviyeli ve faydalı çalışmaları gayretle değerlendiriyoruz. Gençler için Fikret Bayram’ın yazdığı “İlk Dokuz Söz Üzerine Notlar” adlı bir kitap yayınladık. Değerlendirmeye aldığımız başka kitaplar da var elimizde. Allah (cc) izin verirse yayın programımız çerçevesinde onları da yayınlayacağız.

İnzar: Kısa ve uzun vadede yayınlayacağınız, yayınlamayı düşündüğünüz eserleri sorsak…

Mehmet Ali GÖNÜL: Ahlaki hastalıklar ve manevi gelişim ile ilgili kitaplar yayınlamayı düşünüyoruz. Bu arada Türkçe açıklamalı Cevşen-ül Kebir hazırlıyoruz. En büyük projemiz ise yeni bir hatla hazırladığımız Kur'an-ı Kerimdir. Titiz bir çalışmanın içerisindeyiz. Rabbimizden yardım, kardeşlerimizden dua talep ediyoruz. Kur'an meali ilmihal ve tercüme kitaplarımız var. Onların da hazırlığı içindeyiz. Yayınlayacağız İnşaallah!

İnzar: Son kitaplarınızda fiyatları oldukça düşürdünüz, bu bir yayın politikası mı?

Mehmet Ali GÖNÜL: Kitapların okuyucuya mümkün mertebe ucuz bir şekilde ulaşmasına gayret ediyoruz. Kısıtlı imkânlarımızı zorlayarak da olsa kitap fiyatlarını düşürmeye çalışıyoruz. Bu politikamızı yine imkânlar nispetinde ilerde de devam ettireceğiz. Özellikle bazı konularda setler oluşturarak ucuz kitap kampanyaları yapmayı düşünüyoruz. Şu bir gerçektir ki okuyucunun ulaşamayacağı yahut cebinin müsait olamayacağı kitaplar raflarda kalır. Öyleyse kitap sigaradan daha ucuz olmalıdır. Çünkü biri aklı ve bedeni söndürürken diğere yeni bir hayat veriyor. Belki de insanları diriltiyor.

İnzar: Peki niçin 2.90 değil de 3.00 ytl…

Mehmet Ali GÖNÜL: (Gülümsüyor) Reklam caiz olan bir durumdur. Fakat aldatmak değil. Bu doğrultuda 1.90-2.90 gibi sunuşlar pek içimize sinmedi. İlla olacaksa 3.00 ytl olsun diye düşündük. Zaten diğer türlüsü bize yakışmazdı.

İnzar: Rabbim çalışmalarınızda muvaffakiyetler nasip etsin. Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Mehmet Ali GÖNÜL: Kardeşlerimizi okumaya, bilgiye, bilgiyi paylaşmaya davet ediyoruz. Günceli takip etmek iyidir, ancak takılıp kalmak yerine kalıcı bilgiyi gündemimize almamızın daha hayırlı olacağını düşünüyoruz. Ya bir kitap okumak yahut aile ortamında bunu paylaşmakla da olsa buna gayretli olmalıyız.
Son olarak bize bu fırsatı verdiğiniz için Allah razı olsun. Sizleri de çalışmalarınızda azimli kılsın.
Ekleme Tarihi: 02.02.2008 - 15:57
Bu mesajı bildir   ebu_hanzala üyenin diğer mesajları ebu_hanzala`in Profili ebu_hanzala Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ebu_hanzala su an offline ebu_hanzala  
KİTAP DÜNYASINDAN

395 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 26.12.2007
En Son On: 14.06.2008 - 17:49
Cinsiyeti: Erkek 
Düşünce; tasarlanmış, adeta imbikten geçirilmiş en değerli üründür. Elbette İslami olması onu daha çok değerli kılmaktadır. Hele hele İslami hareketin yol projesi mahiyetli oluşuyla düşünce boyutunu adeta bir kılavuz, bir rehber olarak görmek, bilmek, tanımak kaçınılmazdır.

Bir düşünce adamı, bir fikir adamı olan Üstad Prof. Dr. Fethi Yeken bu bazda ele alındığında akla ilk gelen şey külliyatıdır. Türkiye’de seksen sonrası İslami şuurun yayılmasında hemen hemen hepimizin birkaç defa okuduğu / faydalandığı meşhur ‘Fethi Yeken Külliyatı”…

Bu külliyat, bir oturuşta yazılmadığı gibi Üstad’ın muhtelif şehirler ve ülkelerde (‘İslam Gençliği’ adlı eseri, İtalya’nın Biruca şehrindeki bir konferansıdır.) vermiş olduğu sunum ve teliflerinden meydana gelmiştir. Yaşanılan tecrübeler ve tanık olunan gelişmeler çerçevesinde düşüncenin şekillenmiş adı ‘Müslüman Olmam Neyi Gerektirir’ ile başlayan bu muhteşem külliyatı vücuda getirmiştir. Külliyatın 14 kitaptan oluşması ayrı bir birikimdir. Ravza Yayınları tarafından yayınlanan bu külliyat, kıymetini ve zaruretini hala da hissettirmekte haklıdır.

Külliyatın eserleri şunlardır:
1- Müslüman Olmam Neyi Gerektirir.
2- İslam Gençliği
3- Teori ve Pratikte İslam
4- Davet Yolunda Hazırlık
5- İslam’a Nasıl Davet Edelim
6- Davet Yolunda Dökülenler
7- Davetçiye Notlar
8- Çağdaş Davet Önderleri
9- Fikri Hastalıklar
10- Davet ve Davetçinin Problemleri
11- İslam Işığında Hareket ve İdeolojiler
12- İslam Âlemi
13- İslam’ın Evrenselliği
14- Koruyucu İslami Eğitim
Doğrusu birinci eserden itibaren akla ilk gelen şey külliyatın belli bir dizime uygun bir şekilde olduğudur. Öyle ya bir Müslüman her şeyden önce müslüman olmasının neyi gerektirdiğini idrak etmelidir. Ruhi ve bedeni tekâmülünün gereklerini bu eserle pekiştirmelidir.

Yeryüzünün hak olsun batıl olsun fikir alanındaki gidişatına destek ve yön veren, meydanları dolduran tek gerçeği gençliktir. Üstad bu gençliği İslami boyutuyla ele alarak tahlile tabi tutmuş, hamuruna şekil vermeye çalışmıştır “İslam Gençliği” adlı çalışmasıyla.

Müslüman olmanın gereğini öğrenen davetçi, öğrendiklerinin teori ve patriğini üçüncü kitapla değerlendirir. Görecektir ki İslam, fıtrata en uygun dindir. İslam’ın özündeki gerçeği, batı medeniyetiyle kıyaslamanın dahi söz konusu olamayacağını fark eder.

Bu idrakten sonra insanlığı İslam gerçeğine davet için hazırlık gerekir. Harici ve dâhili (ruhi-bedeni) yeterliliğin yanı sıra İslami şahsiyetin nebevi bir metodla eğitilerek cemaat ahlakıyla yoğrulması “Davet Yolunda Hazırlık”la anlatılır.

Böylece insanlık “İslam’a Nasıl Davet Edilir” hakikatinin yoluna girmiş olur. Onlara nasıl seslenilmeli, nasıl hitap etmeli, neler anlatılmalı, cemaatsel çalışmanın gerekliliği böylelikle idrak edilir.

Elbette ki bu Nebevi yol zorluklarla döşenmiştir. Bu yolda ilerlerken herkes aynı direnci göstermeyebilir. Bu sebepledir ki Üstad Fethi Yeken “Davet Yolunda Dökülenler”i; Tebük Gazasından geride kalanlardan ele alarak bunun sebep ve sonuçları üzerinde bir irdelemede bulunmuştur. Kimi yerde bunu hareketin kendisi, kimi yerde ferd, kimi yerde de aile-çevre gibi baskıcı dış etkenlerle açıklamıştır.

Davetçi bu sıkıntıların varlığını yani hayatında karşılaşabileceği güçlükleri öğrenmiştir artık. Öyleyse önü alınmalı ve bu girdaba düşmemelidir. Davetçiye bu konuda birtakım notlar aracılığıyla seslenmek uyarmak gerekir. “Davetçiye Notlar” bu açıdan önemli bir çalışmadır.

Ayrıca davetçi yeryüzünün çeşitli beldelerinde ve kendi asrında yaşayan nice davetçinin de bu tip sıkıntı / güçlük ve başarılarla dolu hayatlarını bilmelidir ki, gayret ve azmi pekişmiş olsun. “Çağdaş Davet Önderleri”nin nasıl başarılı bir davetçi oldukları, ne tür sıkıntılara maruz kaldıkları onların kutlu siretlerinden bu kitapla öğreniyoruz. Hasan el Benna’dan Malcolm X’e, Bediüzzaman Said Nursi’den Ömer Muhtar’a, Muhammed İkbal’den Şehid Nevvab Safevi’ye dek birçok şahsiyeti…

Davetin boyutunun evrensel özellikler gösterdiğini de öğrenen davetçi tümdengelim metoduyla hareket eder. “İslam’a Davette Fikri Hastalıklar” ile “Davet ve Davetçinin Problemleri”ni tarayıcı bakış açısıyla öğrenip akide ve hareket tarzı açısından ne tür bir tehlikenin davetçiye musallat olduğunun farkına varır. Sorunun varlığından haberdar olmak, sorunu yarı yarıya çözmektir. İşte bu çalışma bu hastalığın teşhisini /hikâyesini bize anlatmaktadır.

Bu süreçte Üstad Fethi Yeken insanlığa musallat olan ‘izm’lerden Komünizm, Kapitalizm, Masonluk, Milliyetçilik, Makyavelizm gibi zararlı akımlara İslam’ın bakış açısını, davetçinin önüne sermekte ve adeta ‘düşmanlarını tanı’ demektedir. Davetçi bu bilgiyle donanmış bir halde davet için meydana atılmaktadır. Yani ‘İslam’ın Işığında Hareket ve İdeolojiler”i artık tanımıştır.

Dolayısıyla “Çağdaş Saldılar Karşısında İslam Âlemi” hakkında davetçinin bilgilenme zamanı gelmiştir. Endonezya’dan Türkiye’ye, Mali’den Yemen’e takriben 40 ülke hakkında tanıtıcı bilgileri kısaca verdikten sonra İslam âlemi için hazırlanan beynelmilel tuzaklar hakkında bilgiler vermektedir.

Nitekim davetçinin karşısında pamuktan bir dağ yahut bir serap gibi görünen yalancı, ihtişamlı, zararlı akımların akıbetini “İdeolojilerin Çöküşü ve İslam’ın Evrenselliği” çalışmasıyla net bir şekilde Üstad; ‘izm’lerin hezimeti karşısında İslam’ın izzetini ortaya koymuştur. Prestroika ile başlayan Komünizm’in çöküşünü bu eserde net bir şekilde davetçi anlamaktadır.

Ve İslam’ın Evrenselliğini kabul ettiren ilahi kaynaklı izzetli yapısının muhafazası için “Koruyucu İslami Eğitim” serinin son kitabı olup adı gibi davetçinin elindeki elması korumasının yolunu göstermektedir. Zira manevi ve ruhi kalkan, ancak İslami eğitim ile mümkün olmaktadır.

Mizanpaj ve tashih açısından külliyata itina gösterilmemiş olması külliyatın manevi değerine halel getirmemekle beraber, her zaman ve zeminde davetçi için temel bir kaynak olma vasfına haiz ve başucumuzda bulunması gereken bir çalışmadır.

Ekleme Tarihi: 12.02.2008 - 13:49
Bu mesajı bildir   ebu_hanzala üyenin diğer mesajları ebu_hanzala`in Profili ebu_hanzala Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ebu_hanzala su an offline ebu_hanzala  

395 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 26.12.2007
En Son On: 14.06.2008 - 17:49
Cinsiyeti: Erkek 
DELİLLERİ SONSUZ OLAN ALLAH



Önsöz


Her işin baştnda ve sonunda hamd Allah'adır. Salât ve selam O'nun Resulüne; âline ve ashabına olsun. Yine; yegâne güç ve İhtişam sahibine,

Zuhurunun şiddetinden dolayı görünmeyene,

Mutlak hüviyet oluşundan dolayı, gereğince kavranılmayana,

Gözlerin görmekten aciz olduğu o ulu sultana,

Kendisinden başka hiçbir kudret dairesi bulunmayan, o yüce padişaha,

Sevene ve sevdiği için yaratana,

Eksik ve noksanlığın zatına ulaşamadığı tek, yegâne varlığa,

Memuru olan, ama yardıma muhtaç olmayana,

Madde ohnaktan ve şekle girmekten beri olana,

Gözsüz görene ve kulaksız işitene,

Elsiz yapana, bedensiz iş görene,

Varlığın yegâne sahip ve koruyucusuna,

Kıymetin ancak onunla kıymet olacağına,

Her yerde olan ve hiçbir yerde olmayana,

Zat ve sıfatlarında artma ve eksilmenin olmadığı o zatı,

İmtihanı mükemmel bir şekilde gerçekleştirene,

Çifti yaratıp tek kalana,

Sevilmeye ve övgüye layık olana,

Rahmeti gazabını geçene hamd eder; sena ve şükrü O tahsis ederiz.




Kitap Hakkında Bazı Notlar:


Tabiat ve diğer her şey niçin ilah olmaz? Allah yok diyenlere! Kâinat kendi kendine oldu diyenlere!

• Yaşadığımız çağla beraber mantıkçı ve akılcı düşün­cede patlama yaşandığı bir gerçek. Bu açıdan Kelam ilmi­ni az ya da çok bilme gereksinimi doğmaktadır, imam Pezdevi, tüm ehli sünnet âlimlerinin, Eşari ve Mutezile­nin kelamı öğrenme konusunda cevaz verdiklerini, yerli ve yabancı saldırılara karşı Kelam'ın öğrenilmesinin farz olduğunu yazar. (Bakınız İ.Pezdevi, Ehli Sünnet Akaidi, sh.5) Bu kitap da bu bilinçle yazıldı. Ameli terk edip, İs­lam'ın izzetini ve onurunu koruma erdemini bırakıp da Kelam tartışmalarına girmek ise Müslümanların bulun­dukları hâle ve zor duruma uymayacağı aşikârdır. Bu açı­dan biz, Kelam ilminin yararlı ve güncel yönlerinden fay­dalanma gerekliliğini inanıyoruz.

• Unutmayalım ki ilimlerin farziyeti dahi yer ve ko­numla alakalıdır. Bir fıkıh meclisinde Kelam gerekli de­ğilse de İslam itikadının konuşulduğu, İslam'a ve hak mezheplere saldırının olduğu bir mekânda, ateist ve sosyalist bir ortamda ne siyer, ne fıkıh, ne de benzer ilimler farzdır. Evet, bu ortamlarda farz olan yani gerek­li olan Kelamdır ve İslami felsefedir. Bu ortamlarda İs­lam'ın savunmasını ve düşünsel savaşımını en iyi Ke­lam ilmi yapar.

• Kitapta Kelam ilminin tartışmalarına da girmedik. Güçlü ve sağlam olduğunu düşündüğümüz delilleri al­dık. Baştan sona kadar otorite olan İslam âlimlerinden faydalandık. Kelam ilminin; "İslam inananın kurallarını mantık ve akılcı bir yolla, vahyin kılavuzluğunda, İs­lam'ın hak olduğunu ispatlamaya çalışan bir bilim dalı" olarak tarif edildiği malumunuzdur. Dolayısıyla, bu ta­nım çerçevesinde kelam ilminden faydalanmanın Müslümanların görüş ve muhakeme kabiliyetlerini son derece güçlendireceği, İslam'ı daha iyi kavratacağı aşikârdır. Bü­yük İslam âlimlerinin tümünün (Ebu Hanife, İmam Şafiî gibi) hatta kelamla arası iyi olmayanların da, kelam ilmi­ni az çok okudukları bir gerçektir. Kelam ilmi üzerindeki eleştiriler, Kelam ilmini eleştirmekten çok, ilmin düzeltil­mesine dairdir. Yoksa mutlak manada kelam ilminin te­mel bir ilim olduğuna kimsenin bir itirazı da yoktur. Do­layısıyla avam mantığıyla bu İslami ilimleri horoz gibi dövüştürüp, fıkıh üstündür, siyer daha üstündür, benim Dim senin ilmini döver... gibi batıl bir dayatma ve tav­da düşmemek lazım gelir. Asıl olan, ilimleri İslam'ın ve onuru için kullanmak ve çalıştırmaktır.

• Kitaptaki bazı deliller için "zayıf" denilebilir. Buna karşı deriz ki, nice kalın halatlar ince ipliklerden oluşur. Kaldı ki zayıf demek yalan ve mevzu demek de değildir.

• "Konu çok ve gereksiz uzatıldı " denirse biz deriz ki: Harç temele çok verildi diye bir zarar söz konusu olmaz. Bunlar temel konulardır. Ama gövde ve çatı çok fazla ağırlaştırılırsa o bina batabilir. Yani bu denilen eleştiri binanın gövde ve çatısı içindir. Kök için bir değer ifade et­mez. Köke giden fazla harç, fazlalık değildir. Yine deriz ki kısa boylulara (inkarcı, ateist ve bozuk itikatlılara) uzun boy (Hak) göstermek daha evladır.

• Bu konular sadece Allah'ın varlık delilleri değildir. Aynı zamanda bize Kelami ve felsefi tarzla rabbimizi tanıtmaktadır.

• Kitapta tekrarlar çoktur. Bu doğal görülmelidir. Çün­kü "ilmin anası tekrar, irşadın etkisi de tekrarındandır."

Eğer denilirse ki "sizin gibi insanların bu tehlikeli (Ha­bislerde dahi bu tehlikeye atıflar vardır.) konulara girmesi caiz değildir. İmana zarardır." deriz ki: Biz sadece miikem-nettık mefhumunu baz aldık, bundan hareketle düşünüyor kulak veriyoruz. Mükemmellik mefhumunun bu konuda temel bir umde olduğunu ve her türlü yan­lışlığı önleyeceği kanısındayız. Tartışmalı, gereksiz konula­ra girmiyoruz. Çıkışımızın düzgün, yolumuzun ve metodu­muzun sağlam olduğuna inanıyor, Allah'a iltica edip Ondan yardım diliyoruz. En güzel O'dur en iyisini de O bilir. Her iyilik O'ndan ve her kötülük bizim kendi nefsimizdendir. Hatalarımız bizi bağlar.

Ekleme Tarihi: 09.03.2008 - 17:59
Bu mesajı bildir   ebu_hanzala üyenin diğer mesajları ebu_hanzala`in Profili ebu_hanzala Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ebu_hanzala su an offline ebu_hanzala  

395 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 26.12.2007
En Son On: 14.06.2008 - 17:49
Cinsiyeti: Erkek 

TENZİH (LA İLAHE) KISMI (TABİAT İLAHTIR DİYENLERE... İLAH OLAMAYACAKLAR)




Evvel


1- Başlangıcı olan hiçbir şey ilah olamaz: Bir şey doğ­muşsa, kesinlikle onun bebekliği de vardır. Bebeğin korunmaya, büyütülmeye ve yardıma ihtiyacı da vardır. Bu dev­rede (oluş aşamasında) dışardan bir başka yardımcı olması lazımdır. Bu yardımcı da olamayacağına göre başı olanın, ilah olamayacağı savı yüzde yüzlük bir kesinlik ifade eder. Tüm doğanlar büyür, yaşlanır, hastalanır ve ölürler. Kâinat 15 milyar yıl önce doğdu, büyüdü ve şu anda yaşlanmış du­rumda. İşte bundandır ki doğan ilah olamaz. Çünkü o, za­yıftır, koruyucuya muhtaçtır, onu ilk yapana muhtaçtır. Al­lah ise doğmaz, doğamaz. Çünkü birinin kâinatı doğurma­sı, ibda etmesi lazımdı. İlah mükemmel varlıktır. Mükem­melin başı, doğumu ve büyütülmeye muhtaç olması akı] kân değildir. İşte bu açıdan evveli olmayana (o büyük zata) iman değerlidir. Onun ilmi evvel, zatı evvel, sıfatı evveldir. Yine O, başın başı sonun başıdır.

"Cenab-ı Hak ezelîdir, ebedîdir, evvel ve ahirdir. Hiçbir cihette ne zatında, ne sıfatında, ne ef âlinde naziri, küfüvü, şebîhi, misli, misali, tnesîli yoktur." (Sözler sh: 412)



Ahir


2- Sonu olan bir şey ilah olamaz: Sonu olan, eğer ilah ol­sa, kendini sondan ve Ölümden kurtarır. Kendini kurtara­mayan şu yaşlı kâinat, kime ilahlık yapabilir? Çok güçlü ol­saydı kendini yaşlanmaktan kurtarırdı. Eğer "kâinatın sonu yok" dersen, hata edersin. Çünkü her doğan ölür. İlim, kâ­inatın ölebileceğim, büyük patlamalarla yok olabileceğini, artık ispatlamış durumda. Kâinat maddedir ve Ölmeyen, değişmeyen ve de bozulmayan, hiçbir madde yoktur. O, sondur; ilmin sonu, hükmün sonudur. O'ndan gayn yoktur. Ahir O'dur ve ahiret de O'nundur. Başı ve doğumu olmadı­ğından O'nun sonu da yoktur. Sonunu ve kurtuluşunu dü­şünen, elbet O sonsuz güce, ahirsiz ömre tabi olmalıdır.

Ekleme Tarihi: 09.03.2008 - 18:01
Bu mesajı bildir   ebu_hanzala üyenin diğer mesajları ebu_hanzala`in Profili ebu_hanzala Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1537 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ilhan29 (55), bozadeniz (43), islamboy84 (40), küçük &t.. (49), teknur (50), hlim (51), veleye (60), Abdullah_78 (46), sefa60 (45), Gaziantepli (34), sivasliunsal (48), mcu (44), asess (45), akif21 (61), mimar_sophie (44), mamusali (49), Bilal_YETER (41), edare (42), terrazi (43), FaTMaNuR (60)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.86116 saniyede açıldı