|
|
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Ekleyen |
|
|
|
17 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 10.03.2007
|
En Son On: 04.01.2013 - 13:06
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Adım adım yaklaşan global finans krizine karşı herkes kendi çapında tedbir alma telaşında. Tabi bu tedbirler “ne tür sonuçlar doğabilir?” sorusunun cevabına göre alınıyor. Birçok insan da gelişmeleri takip ederek kendine göre yorum yapıp pozisyon almaya çalışıyor.
Burada dikkat edilmesi gereken şey, sonuçların “nereden ya da kimler için” yorumlandığıdır. Buna birkaç örnek vereyim.
Gelişmiş ülkelerdeki yöneticiler, olası bir finansal krizde reel sektörleri etkilenmesin diye çalışma yapmaktadırlar. Çünkü böyle bir durumda insanların alım güçleri düşer ya da insanların “satın alma” eğilimleri azalır. Bunun için de yeni dış pazarlar bulmaya çalışmaktadırlar. Türkiyemiz de onlar için gelişmekte olan bir pazar sıfatıyla oldukça caziptir. Zaten paramızın güçlü olması, düşük kur politikamız, onların pazarlarımızı ele geçirmesine de fırsat vermektedir.
Finans kapital için, olası bir kriz ellerindeki kıymetleri tüketeceğinden, yapılması gereken en mantıklı iş ellerindeki parayı yüksek faiz ile değerlendirebilecekleri bir yere gitmektir. Bunun için de Türkiyemiz ideal bir finansman pazarıdır. Çünkü yüksek faiz politikamız onlar için iyi bir fırsat oluşturmaktadır.
Kısacası, yaklaşık 5 yıldır uygulanan düşük kur yüksek faiz politikası tamamen yabancıların işine yarayan bir politika olarak ortaya çıkmaktadır.
Şimdi şöyle düşünelim. Bundan 5-6 yıl önce ülkemizin insanlarının alım gücü bugün olduğu gibi yüksek değildi. Gelişmiş olan ülkeler mallarını satacaklar ancak o malları satın alacak para ülkemiz piyasasında yok! O zaman şöyle bir operasyon yaptılar.
Önce gelip bize borç para verdiler. Sonra da o paraları alıp mallarını verdiler.
Onlar bu operasyon ile en az üç avantaj elde etmiş oldular. Önce ellerindeki fazla paraya dünyanın hiçbir yerinde elde edemeyecekleri yüksek faiz almış oldular. İkinci olarak mallarını bizlere satmış oldular. Üçüncü olarak, kendi reel sektörlerini, üretim ve istihdamlarını korumuş oldular.
Buna mukabil biz ise çok şey kaybettik.
Öncelikle topladığımız vergiler ile faizleri ancak denkleştirebiliyoruz. Bu durumda vergiler vatandaşa hizmet olarak dönmüyor.
İkinci olarak kendi pazarlarımızı kaybettik. İşimizi, aşımızı, eşimizi kaybettik. Bugün kara lastik bile Çin’den geliyorsa, gerisini varın siz düşünün. Dolayısıyla kendi üreticilerimiz çöktü ve istihdam politikalarımız iflas etti.
Üçüncü olarak borçlar ile geleceğimizi ipotek ettirdik. İç ve dış toplam borçlar 450 milyar doları aşmış. Bunları mevcut ekonomik anlayışımız, gücümüz ve gelişmemiz ile ödeyebilmemiz mümkün gözükmemektedir.
Dördüncü olarak, neyimiz var neyimiz yok, herşeyimizi sattık.
Beşinci olarak, artık ülkemizin demirbaşlarını da satmaya başladık. Yollar, köprüler, limanlar, topraklarımız, nehirler...
Artık “satılık” olmayan hiçbirşeyimiz kalmadı. Gerisini siz anlayın. Ne acı.
Artık şimdi ben de bu köşeden birşeyler satmak istiyorum. Acılarımızı satıyorum, milli acılarımızı, üzüntülerimizi, dertlerimizi.
Bilmem ki, almak isteyen yiğitler çıkabilir mi oralarda bir yerlerde?!
doc.dr. mete gundogan
|
Ekleme Tarihi: 09.03.2008 - 19:54 |
|
|
|
251 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 10.05.2007
|
En Son On: 17.06.2008 - 14:57
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
MITHAT KARDESIM BUNDAN ON BES YIRMI YIL ONCEKI LUKS OLAN SEYLERI BIRAY OLARAK ZARURIYET OLARAK ADDETTIKTEN SONRA HATTA O ZAMNLAR PIYASA OLMAYAN SEYLERIN EN YENILERINI ALMAYI KENDIMIZE BORC OLARAK GORDUGUMUZDEN DOLAYI SIZINDE SOYLEDIGINIZ SEYLER OLMUSTUR AMA BIR DUSUNELIM NE ZAMANDIR BIZ BOYLEYIZ NEDEN BIZ BOYLEYIZ....
UC KURUS BIRIKTIRMEDEN BANKALARA BORCLANIP ALDIGIMIZ ARABALAR YUZUNDEN DIR BELKI......
ya canım ıhtıyactı acıl bısey oluyor araba bulamıyoruz"her apartmanda yaklasık 8-9 araba varken" hem zaten bıyere gıtmek ıstıyorsun otobus dolmus coluk cocuk olmuyor mecburduk ya ıkıncı el alıp sureklı tamıre gıtmektense bıraz daha fazla borclandık ne varbunda
askarı ucrekle esıne kendıne aldıgı sonmodel telefomla alım gucunun en luksunu almıs bırı evde ekmek sobada komur yok ama olsun hem 3 mg pıksel hemde 8 zummluuu ...olmadı bır kredı kartı daha ısterız gıdayı onla alırız yetısemedıgımız yerde,,,aşkım bende calısayım eve destek oluruz gecım COK ZOR HAYAT PAHALI oyle degılmı,
buzdolabı nofrost
camasır makınası
bulasık makınası
elsıdı televızyon
bılgısayar
yatak odaı
oturma odası
cocuk odası
mısafır odası
fırın.......vs.vs.vs..vs.
kabul bunların hepsının zamnında lusk bugun ıhtıyac oldugunu dusunelım ya barı kesemıze gore odeyebılecegımıze gore alsak ya.yokk olurmu devletı suclayacagız ya hukumete laf atacagızya bırılerını ıstıfaya cagırıp marol fıyatı% 30 artmıs tefe felakat dıyecegız ya
sahı yenı bırcep cıkmıs acayıpmıs tamam bıraz pahalı ama ıkı yılda oderım ne olacakkı...............
selam ve dua ıle
|
Ekleme Tarihi: 10.03.2008 - 11:06 |
|
|
|
|
|
Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
metsah47 (47), manahoz (59), hazar1158 (46), gulfidan (51), delikanli_51 (39), harunnn (34), white_mantis (44), dila40 (56), sevdayuklu (37), mettah (45), beycan (48), noor (37), m_s_t (61), menzil02 (41), deren (37), yusuf89 (36), hakan83 (42), Selko (63), Sehervakti (54), sahtekar (49), kral14 (48), dengesizzz (39), mehtapsenel (45), Sen_Bende_Guzel.. (40), nuryolcusu (37), tacva (43), sena çelik (42), Sgonlum (47), tuyluoglu (38), ferhat (54), tayip (40), manahos (59), mustafacinar (43), Goncaa (38), C-G-N (56), krizantem_ (45), abisin (43), aft_23 (43), zadar81 (44), aysegült (42), Krall01 (55), sayfa (51) |
|
|
|
|
|
|