0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » ilginç konular sorular

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
a.zade su an offline a.zade  
ilginç konular sorular

5 Mesaj

Kayıt Tarihi: 28.12.2005
En Son On: 09.02.2009 - 00:30
Cinsiyeti: Erkek 
ZİLZAL SURESİ I

1-2
Yerküre sallandığı ve toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı zaman…

Toprağın ağırlığını ortaya çıkarması demek bütün ölen insanları ve hayvanları ortaya çıkarması demektir. O gün insanlarla beraber yeryüzünde yaratılmış hayvanlar da toplanacak. Hatta melekler bile saf saf toplanacaklar. Onun için hesap günündeki toplantıya Kur’an-ı Kerim “tammet’ül-kübra” “en büyük toplantı” diyor.Tabii o gün yeryüzü bu günkü şeklinde değil daha da uzatılmış oluyor. İnşikak 3: “yer uzatıldığında”

O gün insanlar yerden yeniden bitirilecek. Allah teala Nuh suresi 17. ayette şöyle buyurur: “Allah sizi yerden bitki bitirir gibi bitiriyor”

Hayvanlar da yeniden diriltileceklerdir:
Tekvir suresi 5. ayette: “Vahşi hayvanlar toplandığında” buyuruluyor. Ayrıca Enam 38. ayette: “Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. Biz Kitap’ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler.”

Şura 29. ayette de; “Gökleri, yeri ve bunların içine yayıp ürettiği canlıları yaratması da O'nun delillerindendir. O dilediği zaman bunları biraraya toplamaya da kadirdir.”

Yani yerin ağırlıklarını çıkarması demek; insanların ve diğer canlıların yeniden dirilmesidir. Nitekim hayvanların yeniden diriltilmesiyle ilgili peygamberimizden bize ulaşan sahih rivayetler de vardır.

3
“İnsan ne oluyor diyecek”

İnsanın dirilmesi aynen uyuyan birinin uyanması gibidir. Odasında uyuyan biri uykudayken farklı bir yere götürülüp orada uyanınca nasıl şaşırırsa yeniden dirilen bir kişi de farklı bir mekanda olduğunu görünce çok şaşıracaktır. Onun için peygamberimiz “Nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz” buyuruyor. Peygamberimiz Arafat’ta atından düşüp başı yarılarak ölen bir hacı için: “Bunu yıkayıp kefenleyin, başını ve ayağını örtmeyin koku da sürmeyin. Yarın mahşer günü “lebbeyk” diyerek kalkacaktır” buyuruyor. Çünkü o öldüğünü bilmiyor ki dirilince hala arafatta olduğunu sanacak. Kur’an-ı Kerim ölüm ile uykuyu aynı olarak anlatıyor. (Zümer suresi 42)
Yasin suresi 51-52. ayetlerde de:
51: Nihayet Sûr'a üfürülecek. Bir de bakarsın ki onlar kabirlerinden kalkıp koşarak Rablerine giderler.
52: Şöyle derler: “Vay başımıza gelene! Kim bizi merkadımızdan çıkardı? Bu, Rahman’ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler.”

Bu ayetlerden sonra insanların aklına hemen kabir azabı gelmektedir. Kabir azabı ise uykudayken görülen kabus gibi rüyalara benzetilebilir.

4-5
“O gün yer rabbinin vahyetmesiyle haberlerini konuşacaktır”

Müfessirler bu ayette yerin konuşmasının mecaz olduğunu söylemişlerdir. Müfessirler Kur’an’ı en iyi tefsir edenin yine Kur’an olduğunu söylerler ama bunu pek yapmazlar. Başlarda bir müfessir bir yorum yapar o yorum asırlar boyunca nakledilir durur. Halbuki bir konudaki en ince ve en doğru ayrıntıları yine Kur’an-ı Kerim kendi içinde vermektedir. Çünkü Allah teala bu kitabı yine kendisinin açıklayacağını çeşitli ayetlerde bildirmiştir.
Zilzal suresinin bu ayetini aşağıdaki ayetlerle beraber okuyalım:
Fussilet 20-21. ayetlerde:
“Nihayet oraya geldikleri zaman kulakları, gözleri ve derileri, işledikleri şeye karşı onların aleyhine şahitlik edecektir.
Derilerine: Niçin aleyhimize şahitlik ettiniz? derler. Onlar da: Her şeyi konuşturan Allah, bizi de konuşturdu. İlk defa sizi o yaratmıştır. Yine O'na döndürülüyorsunuz, derler.” Buyuruluyor.
Bu ayette geçen “her şeyi konuşturan Allah” ifadesi yerin ve hayvanların da konuşacağına delildir.
Bu asırda yaşayan insanlar olarak eşyanın konuştuğunu gayet iyi biliyoruz. Mesela bir cd konuşmaları, görüntüleri kaydediyor ve yeri geldiğinde aynını söylüyor…vb.


Eşyanın da bir dili vardır. Mesela gökler ve yer Allah’a söz veriyor. Fussilet suresi 11. ayetinde: “Sonra duman hâlinde bulunan göğe yöneldi; ona ve yeryüzüne, “İsteyerek veya istemeyerek gelin” dedi. İkisi de, “İsteyerek geldik” dediler.”

Nuh aleyhisselamın tufanı olayında da Allah teala yere ve göğe şöyle emrediyor:
(Nihayet) «Ey yer suyunu yut! Ve ey gök (suyunu) tut!» denildi. (Hud 44)

Rahmân çocuk edindi» dediler. Hakikaten siz, pek çirkin bir şey ortaya attınız. Bundan dolayı, neredeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp düşecekti! (Meryem 88-89-90)
Müşriklerin bu sözlerinden dolayı gökler yer ve dağlar müteessir olmaktadır. İnsanların yanlış davranışlarından gökler ve yer etkilenir.



Mesela Firavun ve ordusu boğulunca Allah teala buyuruyor ki:
Gök ve yer onların ardından ağlamadı. (Duhan 29)
Demek ki göklerin ve yerin de hisleri var. Bu ayette göklerin ve yerin onlara ağlamadığı bildiriliyor. “Uhud bizim dağımızdır sever biz de uhudu severiz” hadisine göre de Uhut dağı peygamberimizi seviyordu. Dağ yerin bir parçası olduğuna göre firavunu sevmeyen onun felaketine ağlamayan yer peygamberimizi seviyor. Demek ki eşyanın bizimle ciddi alakası var. Bizi sever ya da sevmez. O halde eşyayla ilişkimize de dikkat etmemiz gerekir.

Müezzinin sesini duyan her şey şahit olur” gibi hadisler de eşyanın dili olduğunu bize bildiriyor.

Bakara suresi 74 ayetinde de şöyle buyuruluyor:
“Sonra bunun ardından kalpleriniz yine katılaştı; taş gibi, hatta daha katı oldu. Çünkü taş vardır ki, içinden ırmaklar fışkırır. Taş vardır ki yarılır da içinden sular çıkar. Taş da vardır ki, Allah korkusuyla düşer. Allah, yaptıklarınızdan hiçbir zaman habersiz değildir.”

Haşr suresinin 21. ayetinde şöyle buyuruluyor:
“Eğer biz bu Kur'an'ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş görürdün.”


Ben bu ve buna benzer ayetleri okuyunca bir mikrobiyoloji uzmanına eşyanın dili var” deyince o: “Biz mikroorganizmaların birbiriyle konuştuğunu görüyoruz” dedi. Ayrıca bitkilere iyi davranınca onların bundan çok olumlu etkilendikleri, kötü davranınca olumsuz etkilendikleri de bilinen yaygın ve bilimsel bir gerçektir.

İşte bu ayetleri okuyunca Zilzal suresinin yukarıda geçen; “O gün yer rabbinin vahyetmesiyle haberlerini konuşacaktır”
ayeti mecaz ile açıklanabilir mi?

Bu gibi konularda Kur’an’da daha çok ayrıntılar vardır. Biz Kur’an’ı usülüne uygun okursak bu, bilimde de bize müthiş bir açılım sağlar. Avrupalıların bu konuda büyük bir talihsizliği vardır. Çünkü Allah tealanın kitabı ellerinde değil. Onlar bilime başlangıçta kendi ürettikleri çeşitli teorilerle başlıyorlar. Bu teori tutarsa bilimsellik kazanır. Tutmazsa ortaya hiçbir şey çıkmaz. Halbuki ilim Allah’ın kitabının ışığında yapılsa ilimde akıl almaz ilerlemeler olur. Fakat Müslümanların talihsizliği daha acayip ve daha büyüktür. Çünkü Müslümanlar ne Allah’ın gönderdiği kitabı doğru düzgün okuyorlar ne de Allah’ın yarattığı kainat kitabını okuyorlar (araştırıyorlar). Hiç olmazsa Avrupalılar Allah’ın kainat kitabını okuyorlar. Biz Tübingen Üniversitesiyle bir mutabakat imzaladık. Allah’ın gönderdiği kitabı fıtrat ile birlikte okuma ve araştırma kararı aldık. Eğer bu mutabakat ilerletilebilirse bu müthiş bir açılım sağlar.
Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır










2. Bölüm Olan Soru-Cevap Bölümünde Aşağıdaki Sorulara Cevap Verildi:
Allah sonsuzdur. Cennete girenler de ebedi olacaksa burada bir sorun var mı?
Dabbe ne demektir?
Bakara 188. ayetle ilgili açıklama.
Özürlü kişinin abdesti nasıl olacak?
Domuz yağı ve derisi makine kimya sanayinde kullanılabilir mi?
İsra olayı nedir?
Günah işlemekle insan kafir olur mu?
Ebced hesabı nedir? Ayetlere uygulanabilir mi?
İçimizden geçeni şeytan bilebilir mi?
Mezar taşı yaptırmak caiz mi?

Dersin linki:
http://www.kurandersi.com/izle1.php?id=947
Ekleme Tarihi: 07.11.2008 - 01:26
Bu mesajı bildir   a.zade üyenin diğer mesajları a.zade`in Profili a.zade Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1303 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.61335 saniyede açıldı