0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Kalkık kuyruk (Bir Tür Böcek)

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 5 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Kalkık kuyruk (Bir Tür Böcek)

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 

Kalkık kuyruk
Kalkık kuyruk adındaki bir böceğin yaptığını öğrenince, eminim benim gibi hayrete düşeceksiniz. Bu böcek, karıncaların yuvasına girerek, onların topladıkları yiyeceklerden beslenir. Daha doğrusu onlardan geçinir. Ama karınca yuvasına girmek o kadar da kolay değildir. Yuvanın kapısında ki bekçi karıncayı atlatması gerekir. Bekçi karınca ise, kendi kolonisinden başka hiçbir hayvanın yuvaya girmesine müsaade etmez.Şimdi diyeceksiniz ki, peki bu karınca bütün kolonideki karıncaları tanıyormu? Cevap evettir. Hepsini kokularından tanır.Her koloninin farklı bir kokusu vardır. O koku onun yuvaya
giriş pasaportudur. Kalkık kuyruk ise, bu kokudan mahrum olmasına rağmen yuvaya girmek zorundadır.
Ama nasıl?
İşte böyle: Böcek yavaş yavaş yuvanın kapısına doğru yönelir. Yuvaya yaklaşınca onu gören bekçi karınca, hemen ona doğru hamle yaparak onu öldürmeye çalışır. Bu esnada kalkık kuyruk bir enzim salgılar ve bu sıvıyı bekçi karıncaya içirir. Bu sıvı ile karınca adeta hipnoz olur ve kalkık kuyruğun emirlerini dinlemeye başlar. Kalkık kuyruk, hipnoz ederek emri altına aldığı karıncanın hem de sırtına binerek yuvaya iner. Orada bir güzel beslenir. Eğer biz, ilhamı ile bu fiilleri yaratan Allah'ı inkâr edersek aşağıdaki sorulara nasıl cevap vereceğiz:

1- Her kabileye farklı bir kokuyu kim vermiştir?

2- Bekçi karıncaya kokuları fark edebilme kabiliyeti kim tarafından verilmiştir?

3- Yabancı olanı yuvaya sokmamak duygusunu kim vermiştir?

4- Kalkık kuyruk bekçi karıncayı hipnoz edecek bir ilaç yapmıştır. Onu hipnoz edebilmesi için ilk önce karıncanın vücut yapısını bilmesi gerekir. Ona karıncanın vücut yapısını kim öğretmiştir?

5- Haydi kendi kendine öğrendi diyelim, iyi ama onu uyutacak ilacı yapmak için kimyager olmak gerekir. Bu böcek acaba hangi kimyagerden ders okudu?

6- Haydi kimya ilmini de kendi kendine öğrendiğini farz edelim. O halde ilacı yapabileceği tezgâhları ve o küçük ilaç fabrikasını onun küçücük vücuduna kim yerleştirdi?

7- Kalkık kuyruk, karıncanın yuvasında rahatça beslenebileceğini kimden öğrendi?
Ve daha cevaplanamayan birçok soru.
ALINTi


Bu mesaj 1 kez ve en son Muhtazaf tarafından 01.04.2009 - 23:31 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 31.03.2009 - 23:01
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
YABAN ARISI

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
YABAN ARISI

Yaban arıları diğer arıların aksine toprakta yaşarlar ve sadece erkekleri uçabilir. Bu yüzden çiftleşmek isteyen dişilerin bitkilerin yüksek gövdelerine tırmanmaları gerekir. Ancak bundan sora dişi "çiftleşme kokusu"nu yayar ve erkeğin onu bulmasını bekler. Erkek yaban arılarının özelliği ise dişilerden iki hafta önce yumurtadan çıkmalarıdır. Bu, Güney Avustralya'da yaşayan Çekiç orkidesi için bir avantajdır, çünkü bu orkidenin özelliği yaban arısının dişisine benzemesidir. Erkek yaban arıları ortada gözükmeye başlayınca orkide de bu fırsattan yararlanarak çiçeklerini açar ve dişi yaban arısınınkine çok benzeyen bir koku yaymaya başlar. Erkek yaban arısı çiçeği dişi yaban arısı zanneder ve çiftleşmeye çalışırken çiçeğin içine düşer. Çiçeğin içinden çıkmaya çalışırken polen keseleri arının vücudunun çeşitli kısımlarına yapışır. Polenleri taşıyan yaban arısının diğer çiçeklere gitmesiyle de çiçek döllenmiş olur.


Bu mesaj 1 kez ve en son Muhtazaf tarafından 01.04.2009 - 23:12 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 31.03.2009 - 23:09
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
sevdaa1 su an offline sevdaa1  
RE: Kalkık kuyruk (Bir Tür Böcek)

1090 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.08.2008
En Son On: 05.04.2013 - 16:17
Cinsiyeti: Bayan 
Alıntı
Orijınalı Muhtazaf

Kalkık kuyruk
Kalkık kuyruk adındaki bir böceğin yaptığını öğrenince, eminim benim gibi hayrete düşeceksiniz. Bu böcek, karıncaların yuvasına girerek, onların topladıkları yiyeceklerden beslenir. Daha doğrusu onlardan geçinir. Ama karınca yuvasına girmek o kadar da kolay değildir. Yuvanın kapısında ki bekçi karıncayı atlatması gerekir. Bekçi karınca ise, kendi kolonisinden başka hiçbir hayvanın yuvaya girmesine müsaade etmez.Şimdi diyeceksiniz ki, peki bu karınca bütün kolonideki karıncaları tanıyormu? Cevap evettir. Hepsini kokularından tanır.Her koloninin farklı bir kokusu vardır. O koku onun yuvaya
giriş pasaportudur. Kalkık kuyruk ise, bu kokudan mahrum olmasına rağmen yuvaya girmek zorundadır.
Ama nasıl?
İşte böyle: Böcek yavaş yavaş yuvanın kapısına doğru yönelir. Yuvaya yaklaşınca onu gören bekçi karınca, hemen ona doğru hamle yaparak onu öldürmeye çalışır. Bu esnada kalkık kuyruk bir enzim salgılar ve bu sıvıyı bekçi karıncaya içirir. Bu sıvı ile karınca adeta hipnoz olur ve kalkık kuyruğun emirlerini dinlemeye başlar. Kalkık kuyruk, hipnoz ederek emri altına aldığı karıncanın hem de sırtına binerek yuvaya iner. Orada bir güzel beslenir. Eğer biz, ilhamı ile bu fiilleri yaratan Allah'ı inkâr edersek aşağıdaki sorulara nasıl cevap vereceğiz:

1- Her kabileye farklı bir kokuyu kim vermiştir?

2- Bekçi karıncaya kokuları fark edebilme kabiliyeti kim tarafından verilmiştir?

3- Yabancı olanı yuvaya sokmamak duygusunu kim vermiştir?

4- Kalkık kuyruk bekçi karıncayı hipnoz edecek bir ilaç yapmıştır. Onu hipnoz edebilmesi için ilk önce karıncanın vücut yapısını bilmesi gerekir. Ona karıncanın vücut yapısını kim öğretmiştir?

5- Haydi kendi kendine öğrendi diyelim, iyi ama onu uyutacak ilacı yapmak için kimyager olmak gerekir. Bu böcek acaba hangi kimyagerden ders okudu?

6- Haydi kimya ilmini de kendi kendine öğrendiğini farz edelim. O halde ilacı yapabileceği tezgâhları ve o küçük ilaç fabrikasını onun küçücük vücuduna kim yerleştirdi?

7- Kalkık kuyruk, karıncanın yuvasında rahatça beslenebileceğini kimden öğrendi?
Ve daha cevaplanamayan birçok soru.
ALINTi



ve daha cevaplanmayan cevabı sadece Allahh (CC) sayesinde diyeceimiz birçok konu

çok güzeldi abim Mükemmel
Ekleme Tarihi: 01.04.2009 - 15:11
Bu mesajı bildir   sevdaa1 üyenin diğer mesajları sevdaa1`in Profili sevdaa1 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
sizdende RAB"bim RAZI OLSUN Kardesim...
devami
Caddisfly
Mayıs böceği benzeri bir böcek olan Caddisfly'ın larvaları suyun altında yaşayan tırtıl görünümlü canlılardır. Düşmanlarından gizlenmek için kendi çevrelerinde boru şeklinde sığınaklar inşa eden larvalar, bu işi yapabilecekleri bir ipek üretme sistemine sahiptir. Kendi ürettikleri ipek ile ördükleri bu sığınakları daha sonra sopa, çakıl taşı ve suda buldukları malzemeleri kullanarak düzenlerler. İlginç bir görünüme sahip olan yuvalarının içinde mükemmel bir şekilde kamufle olan Caddisfly larvalarını fark etmek oldukça zordur. Ayrıca larvaların yuvaları düşmanlarının içeriye giremeyeceği kadar sert ve dayanıklıdır. Bundan başka larvalar vücutlarının en arkasındaki çengelleri kullanarak bulundukları yerde sürünerek ilerleyebilir ve böylece düşmanlarından gizlenmiş olurlar. Caddisfly larvalarının su altındaki büyümeleri sona erdiğinde koza yapmaya başlar. Bunun için ipekten yaptıkları yuvalarının her iki ucunu da kapatırlar. Bir Caddisfly larvası bu kozanın içerisindeyken de çok fazla değişiklik geçirir. Bu değişimler de tamamlandığında ipekten yapılmış yuvasını kemirerek açarak dışarı çıkar ve kıyıya ulaştığında da derisini döker. Caddisfly larvaları artık güve şeklini almıştır. Bundan sonra bir eş bulabilmek için suyu terk eder. Suyun altındaki bir canlının pek çok aşamadan geçerek farklı bir canlı haline gelmesinde görülen akıl, herşeyin hakimi olan Allah'a aittir.
Işık Üreten Comb Jelly

Comb Jelly tıpkı deniz anaları ve deniz Anemonları gibi hassas canlılardandır. Genellikle mikroskobik bitkiler ve küçük deniz hayvanları ile beslenirler. Bazıları avlarını tıpkı balık oltası gibi suda hareket eden yapışkan dokunaçları ile yakalar. Bir türün ise çok geniş bir biçimde açılabilen ve diğer Comb Jellyler de dahil olmak üzere pek çok canlıyı yutabilen ağızları vardır. Comb Jelly'nin vücudunda sıra halinde ince tüyler bulunur. Bu tüylerini suda kendini ileri doğru itebilmek için kullanır. Bundan başka hemen hemen tümünün sırtında tıpkı dikiş yerine benzeyen, özel ışık üretebilen hücreler bulunmaktadır. Türlerin de kendi içlerinde ilginç özellikleri vardır. Örneğin kırmızı Comb Jelly dokunulduğunda parlar. Aynı zamanda suya parıldayan, ışıklı taneler bırakabilir. Bu, düşmanlar için kullanılan bir şaşırtma yöntemidir.

Sperm Balinaları

Sperm balinalarının dişileri ve erkekleri normal zamanlarda birbirlerinden ayrı yaşar. Tercih ettikleri sular birbirlerinden tamamen farklıdır. Dişiler yaşamlarının büyük bir kısmını sıcak iklime sahip tropikal ve astropikal sularda geçirir, erkekler ise dev boyutlardaki mürekkep balıklarını avlamak için Kuzey Kutbu ve Antartika denizlerinin derinliklerine dalar. Dişilerden üç kat daha ağır olan erkek balinalar sadece çiftleşmek için tropikal bölgelere gelir. Erkek Sperm balinaları 20 m. uzunluğa sahip dev canlılardır. Tüm hayvanlar içinde en büyük beyne sahiptirler ve beyinleri şekil ve büyüklük olarak bir basketbol topuna benzer.

Ayı Balığı

Antartika bölgesinde yaşayan Wedel türü ayı balığı, hava sıcaklığının -56 C, su sıcaklığınınsa -26 C'ye kadar düştüğü sert kış koşullarına bile dayanabilir. Ayı balıkları, çok derinlere daldıklarında yoğun basınç ve ani basınç değişimi yüzünden oluşan vurgundan etkilenmezler. Çünkü uzun süreli dalışlarında su altına girmeden önce birkaç küçük dalış yaparlar. Kaburga kemiklerini ve diyaframlarını açıp kapayarak ciğerlerindeki havayı dışarı atarlar ve ciğerlerini de kapatırlar. Bir süre sonra ciğerlerinde hiç hava kalmadığı için azot eriyerek kana karışmaz ve yaşamsal sorunlar da böylece önlenmiş olur. Ayı balıklarının solunum borusu çoğu memelininkinin tersine yuvarlak değil, düz-oval biçimlidir ve yüksek basınç altında hemen kapanabilmektedir. Aynı şekilde kulaklardaki hava boşlukları da dış basınç belli bir noktaya eriştiğinde şişip burayı tıkayan kan damarlarıyla örülmüştür.


ARMADİLLO

Güney Amerika'da yaşayan bir tür böcek yiyen olan Armadillolar bir tür zırhla korunurlar. Genellikle yiyeceklerini toprağı kazarak ararlar. Çok iyi bir koku alma duyusuna sahiptirler. Yiyeceği şeyin kokusunu alan Armadillo son derece büyük bir hızla toprağı kazar. Burnunu toprağa gömerek, adeta kokuyu yitirmekten korkuyormuş gibi telaşla toprağı kazar. Armadillolar'ı bu durumda görenler, hayvanın bu durumda nasıl soluk aldığına şaşabilirler. Oysa Armadillolar bu durumda soluk almazlar. Toprağı kazdıkları sırada, altı dakikaya kadar soluklarını tutabilme yeteneğine sahiptirler.

KUM KAZICI YABAN ARISI

Kum kazıcı yaban arılarının bir türü olan A.hungarica arıları, yuva yapımında oldukça özenlidirler. Öncelikle çeneleri arasına aldıkları taşları yuvaya taşırlar. Getirilen taşlar, yaban arısının yuvasını oluşturacak galerilerin açılmasında kullanılır. Galeri açma işleminin 1-2 dakikada tamamlanmasına karşılık, galerilerin taşlarla düzeltilmesi ve parlatılması yarım saat ila 1 saat arasında vakit alabilir. Toprağın kazılması sırasında yabanarısı 7 taş değiştirir. Ayrıca yaban arıları yuva yapımında kullanılacak olan harcın hammaddesi olan kuru toprağı nemli hale getirmek için de çiçek nektarından faydalanırlar

KAĞIT ARISI
Tropik ve ılık iklimlerde yaşayan kağıt arıları yuva yaparken ilginç bir yöntem kullanırlar. Kraliçe arı baharda uykudan kalkarak yuva yapmak için uygun bir yer arar. Yuvası açık olacağı için bunun şiddetli rüzgar alan ve güneşi fazla gören bir yerde yapılmaması gereklidir. Bu yüzden kağıt arısı yuvasını daha çok evlerin saçaklarına, çatılarına ya da ağaçların dallarına yapar. Kraliçe yuvayı bir tür kağıttan yapar. Çenesiyle bir ağacı kazıyarak odun çıkarır. Bunu çiğneyerek salyasıyla karıştırır ve böylece kendi kağıdını oluşturur. Önce bir damın ya da dalın altına yassı bir temel yapar. Bundan çıkan kısa bir sopa yuvanın ana bölümleri yani küre biçimi kovanı oluşturan üreme hücrelerine takılır.
Bombus Arıları
Bombus, renkli tüyleri olan, türdeşlerine göre oldukça iri yapılı ve genelde toprak altında yaşayan bir yaban arısı türüdür. Bombuslar'ın uzun dilli türleri, çiçek borusu uzun olan çiçeklerden de çiçek tozu ve bal özü alabilir. Bu, diğer arılar için oldukça zor hatta imkansız bir işlemdir. Hatta bazı türler, bal özüne ulaşabilmek için önce çiçeğin dış kısmını ısırır ve açtıkları delikten dillerini içeri sokarak kolayca beslenir. Bombuslar'ın göğüs bölgesinde tutunma ve yürümeyi sağlayan üç çift bacakları vardır. Bu bacaklardan birinci çift, antenlere bulaşan çiçek tozlarını ve diğer tozları temizlemek için özel temizlik gereçleri ile donatılmıştır. Bu sayede koku alma organı olan antenler sürekli temiz tutulur. Bombuslar'ın diğer bacaklarında çiçek tozu taşımak için sepetçikler ve çiçek tozlarını doldurmaya, gerektiğinde sıkıştırmaya yarayan fırçalar bulunur. Bombuslar vücut ağırlıklarının yarısı kadar yükü rahatlıkla taşır. Bu arılar zar şeklindeki iki çift kanatları sayesinde uçar. Birinci çift kanadın arka kenarında, ikinci çift kanadın ise ön kenarında bir seri kanca bulunur. Bunlar uçuş sırasında birbirine kenetlenir, böylece ön ve arka kanatlar birlikte ve daha güçlü hareket edebilir. Bunun dışında uçuş için ısı üretimi de zorunludur. Aktif olarak uçan bir Bombus'ta gövde bölgesinin sıcaklığı 35-40oC olur. Bunun için Bombuslar uçuşa geçmeden önce belli bir süre ısınır.

Resimdeki bombus arısı ve deve dikeni çiçeği karşılıklı olarak birbirlerine fayda sağlayan bir ortaklık içindedirler. Deve dikeni, bir yaban arısı olan Bombus'a polen ve nektar sağlar; yaban arısı da aynı türe ait çiçekler arasında, bir çiçekten diğerine hareket ederek topladığı polenleri taşır ve deve dikeni çiçeğini döller.

AMFİBİYENLER
Amfibiyenlerin derileri, suda çözünmüş halde bulunan oksijenin, vücudun içine girebilmesini sağlayacak türdedir. Deride bulunan bezler gizli mukus salgılayarak derinin sürekli nemli kalmasını sağlar. Böylece havadaki oksijen de kolaylıkla hayvanın vücuduna girer.
Ekleme Tarihi: 01.04.2009 - 23:28
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
munazile su an offline munazile  

183 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 09.11.2003
En Son On: 05.04.2009 - 22:25
Cinsiyeti: Bayan 
aglamaktan baska diyecek hic bir seyim kalmadi,ALLAHIM affet bizi.Elinize Saglik
Ekleme Tarihi: 02.04.2009 - 00:38
Bu mesajı bildir   munazile üyenin diğer mesajları munazile`in Profili munazile Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1309 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.78734 saniyede açıldı