0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » yılbaşı noel ve biz

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 4 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
ebubera su an offline ebubera  
yılbaşı noel ve biz

133 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 11.07.2006
En Son On: 27.08.2013 - 11:53
Cinsiyeti: Erkek 
bismillah elhamdulillah vessalatu vesselamu ala rasulillah 24.12.2011

günümüz hristiyanlığının ki arablar salibiyyyin haçlılar der mimarı m.60 da tarih sahnesine çıkan pavlus adında bir müşriktir. isa sav in tebliğ ettiği tevhidin yerine teslis akidesini yerleştirip temelinde şirk olan dini isa sav in dini gibi tebliğ etmiş ve klise düzeninin temellerini atmıştır

pavlus samiriinin izini takib eder samiri musa sav in arkasından putperest mısırı israiloğulları içine sokmuş
pavlus da müslüman isevilerin içinden çıkıp isa as ın göğre ref edilmesiyle oluşan boşlukta putperest roma ve yunanı taşıyarak hirstiyanlaşmayı sağlamıştır

israiloğulları ki isa as da ırk olarak onlara mensuptur
putperest romanın hikim sürdüğü topraklarda yaşıyordu. isa as ın
doğduğu ve kudüse gelip mücadellesini sürdürdüğü yıllarda da durun böyleydi

yahudileşmiş olann israiloğulları roma bu adam yzünden imtiyazlarımızı elimizden alıcak diye isa yı ve tabilerini küfürle itham edip romayı onlara karşı kışkırtıyordu ve neticede isa as ın serüvenini biliyoruz

daha sonraki yıllarda da bu zulüm artarak devam etmiş pavlusun tarih sahnesine çıkışıyla da hritstiyanlık ve isevilik(müslümanlık islam) keskin hatlarla ayrılmıştır. bir yanda
isa sav i ilahlaştıran hristiyanlar diğre yanda isa yı ALLAH ın kulu ve rasulü olarak iman eden müslüman iseviler

müslüman iseviler(bu tabiri mesele anlaşılsın diye kullanıyorum yoksa sadece müslümanlar desemde olur) zulüm görürken ki mesela buruc suresinde anlatılan necranda hendeklere atılarak ateşlerde yakılanlar da isevilerdir muvahhid iseviler
pavlus neden rahat hareket imkanı buluyordu. kendi tabiriyle nereye gittiysem onlardan oldum metoduyla hareket ediyordu da ondan

tevhid eğilip bükülmez ama şirkin omurgası yoktur her kaba göre şekil alabilir
tarihte mücadelelerin ve metodlarının seyri hep aynı devamedegelmiştir
pavlus gttiği yerlerde siizin dediğinizde var doğrudur ama şu benim dediklerimide alın sizin doğrularınıza ekleyin duruşunu sergiliyordu
müşriklerin muhammed sav e dedikleride buydu sen bizim ilahlarımıza la deme güzelce geçinelim

pavlus tarihin tanıdğı en çok yüzlü adamlardan biridir
pavlus hristiyanlaşmanın temelini atmakla beraber yahudi mantığına sahipti ki soyu isa as ın en çok mücadele ettiği yahudi mezheplerinden olan ferisilere dayanmaktaydı ki bunlar din adamı
şeklinde tezahür eden tevratı tekellerine alıp istedikleri gibi tahrif eden dini değerleri satan dini komple tekellerine alan bir gürüh idi
pavlusun her gittiği yerde kurarark temelini attığı klise sistemide bu fonksyonu icra eder
süreç byle devam eder ta 313 de roma imparatoru konstantin hristiyanlığı resmi din olarak kabul etti
ki büyük ölçüde isevilik hritiyanlığa dönüşmüştü zaten
ama tevhid ehli müslümanlar yokmuydu vardı elbet haddi zatında 325 de iznik konsilinin toplanmasına sebep de bunlardı

devam edicek inşaallah
Ekleme Tarihi: 25.12.2011 - 12:32
Bu mesajı bildir   ebubera üyenin diğer mesajları ebubera`in Profili ebubera Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ebubera su an offline ebubera  

133 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 11.07.2006
En Son On: 27.08.2013 - 11:53
Cinsiyeti: Erkek 
konsilin toplandığı zaman tevhidi çizgiyi ariyus adında bir müslüman temsil ediyordu. bu muvahhidler daha sonra şehid edildi
bunlara kelle avcılığı yapılmasına rağmen nebi sav zamanına dek varlıklarını sürdürmüşleridr tenha yerlerde uzlet hayatı yaşıyorlardı
mesela nebi sav in bizans kralı herakle yazdığı mektupta aleykel ariyusiyyin şeklinde bir ibare geçer aryusçular hakkında seni uyarırım onlara dokunma zarar verme manalarına gelir. nebi sav tevhidi çizgiyi bozmayan isevileri koruyor
maide 83 84 85 de sözü edilenler işte bunlardır
vafat ettiğinde nebi sav in gıyaben cenaze namazını kıldırdığı necaşi gizli bir aryusçuydu
rahib bahira , selmanı farisinin medinede nebi sav ile buluşmadan önce geçirdiği süreçte edindiği hocalar ki selmanı medineye yönlendiren onlardı
hicaza geliyoruz mekkede hanifler olarak bildiğimiz varaka bin nevfel, ömer ra ın amcası zeyd bin amr bin nufeyl ki abisi hattab tarafından mekkeden sürülmüş bir müddet hirada ikamet etmiştir


aslında tüm bunları neden anlattık meseleyi noel ve yılbaşına getirmek için
pavlusun ortaya çıkışıyla başlayan romanın resmi din olarak kabul etmesiyle devlet gücüyle desteklenen hirsityanlık birçok ekleme ve eksiltmelerle günümüz şeklini almıştır
noelde bunlardan biridir
hristiyanların iki büyük bayramı vardır. noel yani doğum ve paskalya yani diriliş olmak üzre.
isa sav in doğduğuna inandıkları ve son yemeğini yeyip yakalanıp mahkeme edilip ödlürülüp dirildiğine inandıkları paskalyayı bir hafta boyunca kutlarlar. bizim kutlu doğum haftasında yaptığımız gibi!
neyse mevzumuz paskalya yada kutlu doğum haftasına gönderme yapmak değil
noele dönecek olursak hristiyanlık dininin bayramıdır. yılbaşı ise kültürlerine ait bir uygulamadır ikisi birbirinden farklı. birisi dinin şiarı iken
diğeri nesillerin birbirlerine miras bırakarak toplumun ortak paydası haline gelen uygulamalardır ki kültür de bu demek
noelde 24 aralığı 25 aralığa bağlayan gece yani noel arafesinde başlayıp 1 hafta boyunca kutladıklarından dolayı
yılbaşını da içine almış ve kutlamalar birbiriyle harmanlanmıştır
mesela 25 martta kutladıkları paskalya haftasında bu sorun ortaya çıkmıyor ama noelle bitiştiği için yılbaşında bu mesele gündeme geliyor. kutlayan kafir olurmu olmazmı gibi
kafirin bayramını kutlamak küfürdür bunda ittifak var diyebilirim çünkü onun küfrünü meşru görmek var bu uyguşamada
demek yılbaşı küfrün bayramı sayılmaz noelden ayrı birşey öyleyse kutlanmasında bir beis yoktur mu diyeceğizz kesinlikle böyle bir şey demiyeceğiz
öyle demeden evvel noelin hristiyanlığa nasıl geçtine değinelim. isa sav ne miladi takvimin başlanbgıcı olarak kabul ettikleri 0 da nede 25 aralıkta dünyaya gelmiştir
0 dan 4 yada 6 sene evvel doğmuş gün de tam olarak bilinmemektedir. haddi zatında tahrif ettikleri incillerde dahi bahar aylarında doğduğuna dair izlenimler edinilmekte
peki bu 25 aralık nereden çıktı
roma hristiyanlığı kabul etmeden çnce paagan putperest bir dini yaşayışı vardı 25 aralıkta ilah edindikleri güneşin doğum gününü kutluyor ayin yapıyorlardı. işte hristiyanlığa bu uygulama devşirilmiştir. hatta kliseye gittikleri gün bile güneş günüdür sunday pazar
batıl dinlerin gerekleri olan bayramları kutlamak küfürdür
gelelim tekrardan yılbaşı meselesine


devam edicek inşaallah
Ekleme Tarihi: 27.12.2011 - 11:40
Bu mesajı bildir   ebubera üyenin diğer mesajları ebubera`in Profili ebubera Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ebubera su an offline ebubera  

133 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 11.07.2006
En Son On: 27.08.2013 - 11:53
Cinsiyeti: Erkek 
günümüzde kullanılan bu takvimin esasını m.ö 46 da jül sezar zamanında teşkil eder
ve zamanla batı toplumlarında ve dünyada yaygınlık kazanır. 1500 lü yıllarda
papa gregory düzenleme yaparak bugünkü şeklini vermiştir
yani bizim kullandığımız takvim papanın hristiyan kültürünün takvimidir
peki bu takvim bize nereden nasıl neden geldi ve nereye nasıl gitti
10 yıl nebi sav 2.5 yıl ebu bekr 10 yılda ömer yönetmiştir islam devletini ve ömerin hilafetinin 2. senesi artık nebinin vefatı ile başlayan çalkantılar durulmuş devlet düzeni oturmuş idi.
şöyle problemler ortaya çıkıyordu bilhassa resmi evraklarda
mesela şaban yazıyor ama bu yılın mı yoksa geçen yılın şaban ayımı
yahut bir borç senedi vadesi zülkade ama bu senenin mi yoksa gelecek senemei yoksa 2 sene sonramı
işte bu gibi karşıklıklar vardı bunları gidermek maksadıyla ömer istişare yapar bir başlangış belirlemek için
birisi derki nebi sav in doğduğu yılı başlangıç yapalım
bir başkası derki vefat ettiği taihi başlangıç yapalım
diğeri vahyin inmeye başladığı zamanı der
ali derki biizler devlete hicretle yürüdük kavuştuk hicret ile muhalefetten iktidara geçtik hicreti başlangıç yapalım ve ömerin de muvafakatı ile hicretin toplu halde başladığı muharremin ayının 1 i başlangıç olarak takdir edildi ve takvimimizin başlangıcı oldu

bu hicri kameri takvimdir. takvimler şemsi ve kameri olarak ikiye ayrılır. kameri takvim ayın dünya etrafında dönüşünü esas alır mevsimlerin ritmine uymaz her yıl 11 gün atar ramazan ayı mesala sene içinde dolaşır durur bazan yazın bazan kışın olur. ama aslında bu bizim iman takvimimizdir ibadetlermizi bu takvime göre yaparız zekat oruç hac gibi..

şemsi takvm isedünyanın güneş etrafında dönüşünü esas alır düz hesab 365 gün 6 saatte tamamlanır bu çevrim. aylar sabitti ve mevsimlerin ritmine uyar

osmanlıda tanzimat y.y ına kadar yani batılılaşmanın başladığı zamana kadar hicri kameri takvim kullnılıyordu bir değişiklikle rumi takvim adı verilen hicri şemsi takvim esasına geçildi
yıl başı 1 mart olarak belirlendi
yani kimlik kayması yaşandı lakin tam manasıyla kendilerini kaybetmemişlerdi

ama 1926 da yahut 25 tarihi tam anımsamıyorum m. kemalin inkilabları çerçevesinde ki bunlar bütünüyle islama karşı yapılan devrimlerdir.......

konunun vakti aslında geçti lakin devam edicek inşaallah
Ekleme Tarihi: 10.01.2012 - 11:09
Bu mesajı bildir   ebubera üyenin diğer mesajları ebubera`in Profili ebubera Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ebubera su an offline ebubera  

133 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 11.07.2006
En Son On: 27.08.2013 - 11:53
Cinsiyeti: Erkek 
bu devrimlerler yeni kuracakları devletin tamamıyla
kökleriyle yani islam ile bağlarını kesmek hedeflenmiştir. kılık kıyafetindenn tutun harf inkilabına
tevhidi tedrisattan takvimine..
neticede 1926 da papa gregory nin takvimini yani gregorius takvimini yürürlüğe soktular ve bizi kendi zamanımızdan kopardılar öyleyse biz neyin başını kutluyoruz!!!
bu arada şöyle diyenlerde var bir senenin muhasebesini yapalım
yo niye o gün yapalım o gün bizim için bir yılın bitişi yada başlayışı değilki!!
mağlublar galibleri taklid eder bu bir pskolojidir
biz neden mağlub olduk neden durakladık neden geriledik. islamdan yüzçevirdiğimiz taviz verdiğimiz için. peki çareyi nerede aradık dinimize yani cihada dönmek yerine kafirleri taklitte bulduk
nebi sav ne buyuruyor men teşebbehe bikavmin fehuve minhum
taklidin ne boyutlara vardığına dair bir iki örnek verelim
ismet paşa 1968 senesinde ulus gazetesinde bir hatırat yayınladı.1925 yılında yaşanan bir vakıayı naklediyor. orda diyorki şşapkayı kabul ettiğimiz zaman yahya galib bana geldi. kendisi eyüplüdür zamanın ankara valisi idi. henüz tasfiyeye uğramamaış muhafazakarlardan biri idi. yahya galib ismet paşaya diyorki polislerden duyuyorum kahvehanelerde halk diyormuş ki bunlar şapkayı kabul ettiler gavur oldular çünkü yunan harbinde şapkalı gavurlar geliyor diye batıya kaçıyordu insanlar. paşam biz bu şapkaya bir ayyıldız ilave edelim. böyle diyen halka deriz ki niye biz gavur olalım bizim şapkamız onlarınkinin aynı değil bizde ayyıldız var. ismet paşa diyorki sen bizim inkilabımızın ruhunu anlamamışsın biz fesi kötü olduğu için atmıyor şapkayı da iyi olduğu için almıyoruz . biz o gavur denilen adamlarla aramızda bir fark kalmasın diye bu şapkayı alıyoruz. sen buna bir ayyıldız ilave ederek araya fark koyuyorsun...
13 vilayette darağacı kuruldu bu şapka uğruna

yine erkek çocukların sunnet olması ile alakalı olarak bunun yasaklanması yönünde bir kanun teklifi meclise sunulmak üzre hazırlandı
bu bağlamda bazı taklitçi ve rejim yalakası doktorlar bu doğrultuda açıklamalar yapıyordu
neticede ayasofyada bazı çalışmalarda bulunun bilim adamları sunnetin bilimsel olarak çok faydalı oldğunu yakında bütün avrupanın sunneti benimseyecği öğrenilince bu kanunn tasarısı geri çekildi. çünkü bu defa bunlar sunnetsiz avrupa sunnetli olacak ve yine arada fark olacaktı!!
bu konularla ilgili kadır mısıroğluna bakınız

takvim onların kültürüdür dedik. kültürün beslendiği kaynaklardan biri de dindir evet bunu da gözardı etmemek gerek. beni sav onlara benzememek için çok dikkatli davranmıştır
en ufak meselede dahi dikkat etmiştir
saçlarını taramasında dahi muhalefet etmiş. musluman çocukların yahudi çocuklar gibi traş olmasını yasaklamış
ağaran saç ve sakalı boymaya teşvik etmiş.
dahası bir yahudinin itirafı ile bizim muhalefet etmediği tek bir konu bile bırakmadı diyecek bir seviyededir nebi as bu konuda

kuran ne diyor iman eden de delil üzre küfreden de delil üzre olmalı
imani ve küfri amellerinde bir arka planı var kendisinden neş'et ettiği bir altyapı zihniyet
bizim insanlara teblğimiz bu zihniyeti anlatmak olmalıdır
yoksa sen yılbaşı kutladın kafirsin haramdır gibi etiketleyici kelimelerle değil
daha kendinden haberi olmayan bu cahil yığınlara meselenin özünü anlatmalıyız
atıf hocanın karşı durduğu ve uğruna canını ALLAH a kurban verdiği işte bu zihniyetti yoksa şimdi bizlerin de taktığı o bez parçası şapka değil. zihniyet!!!
Ekleme Tarihi: 17.01.2012 - 10:52
Bu mesajı bildir   ebubera üyenin diğer mesajları ebubera`in Profili ebubera Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1275 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.72461 saniyede açıldı