|
|
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Ekleyen |
|
|
|
2338 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 19.09.2003
|
En Son On: 03.08.2006 - 01:19
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Kış ayların korkulu rüyası grip ve bünye zayıflığı için çok doğal yollardan korunmanın da seçenekleri var. Bugün bir arkadaştan aldığım çok değişik ve güzel bir çay tarifini size vermek istiyorum.
Zencefil çayı, evet yanlış duymadınız, zencefil, biliyoruz ki, tıb dünyasında, zencefil kelimesine çokça rastlıyoruz. İlaçların yapım aşamasında bir çok bitkilerin kullanılması normaldir. Ve zencefil de işte bunlar arasında. Çok keskin, biraz acı biber tadı ile, bir çok derde deva olan bu nimet, gripten tutun da kolesterole kadar hemen hemen her derde deva gibi. Yemeklerde sıkça kullanılması doktorlar tarafından tavsiye ediliyor.
Sizlere de ben hatırlatıyorum inş...
Zencefil çayı için gerekli malzemeler:
6 Kişi için:
- Büyükçe boy (50-100 gram arası) Zencefil (ingilizce ginger)
- 1 buçuk litre su (kaynamış olmalı)
- Limon, lime
- yarım çay kaşığı tuz
- 3 yemek kaşığı şeker (aman şekere dikkat, fazlası zarar..)
Zencefili soyarak, ince rendeden geçiriniz (bu zencefilin aromasını ve özünü daha da belirginleştirecek).
Limonun (veya lime'in) suyunu sıkıp rendelediğiniz zencefilie karıştırınız ve bir müddet (3 dk kadar) birbirinin aromasının karışmasını bekleyiniz. Öte yandan kaynamaya koyduğunuz suya bu beklettiğiniz limon ve zencefil rendesini karıştırıp, tuzu ve şekeri de ekleyiniz.
5 dk kaynadıktan sonra, bardaklara bu çayı süzgeçten geçirerek aktarınız..
Yanına taze nane yaprakları ve limon dilimleri ile güzel bir dekor yapabilirsiniz..
Afiyet ve şifa olsun!
Bu mesaj 1 kez ve en son RuMeYSa tarafından 09.02.2005 - 02:03 tarihinde değiştirilmiştir.
|
Ekleme Tarihi: 09.02.2005 - 02:00 |
|
|
|
2 Mesaj
|
|
Kayıt Tarihi: 08.02.2005
|
En Son On: 05.11.2005 - 16:06
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
selam kardeş bu siteye yenı bır kaç gün oldu gireli.çok mükemel diyebilirim. ben ve bahattın adında bır kardeşle kendimizce bir site yaptık. lakin ravda'yı gürünce ne kadar zayıf olduğumuzu anladık. ama şu bir gercek ki imkanlarda çok ünemli.elden ne gelir ilerde bellim i olur. belkıde daha mükemele gideriz.RABBIM nasıp etsin bize.neyse sayfanın başında fatiha süresini okuyan ve ağlamasını dinleyince hep ağlıyorum. kaç kişiye tavsiye ettim ve dinletirdim 3 günde tahmin bile edemnezsiniz.bu fatiha yada diyer söyleşileri mp3 olarak nasıl bir cd yada telf. kaydedebilirim aceba.çok isterdim.hepinizi RABBİME emanet ediyurum.kim Allahın hükümleriyle hükmetmezse kafirlerin ta kendileridir.selam ve dua ile.
Bu mesaj 1 kez ve en son KIRMIZIGuL tarafından 11.02.2005 - 22:14 tarihinde değiştirilmiştir.
|
Ekleme Tarihi: 09.02.2005 - 09:07 |
|
|
|
111 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 08.01.2004
|
En Son On: 19.08.2006 - 22:06
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
cok ilginc denemeye deger gibi sanki
Allah razi olsun bilgi icin...
|
Ekleme Tarihi: 18.02.2005 - 00:51 |
|
|
|
900 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 05.04.2004
|
En Son On: 02.04.2005 - 11:36
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
***Akşam TVde gördüm çok ilginç geldi.
Kazaklar bir çay yapıyorlar, İÇME(sakın) yanında yat.
Bir çaydanlığa biraz su, çay, 1 litreye yakın süt, 1 kaşık zencefil, 1 kaşık karanfil ve tuz atıp kaynatıyorlar. Sonra Caylarrrrr diyerekten servis yaapıyorlar. ben izlemeye dayanamadım, siz içmeye dayanabilir misiniz bilmem.
Bu mesaj 1 kez ve en son eNeSMaLiK tarafından 18.02.2005 - 01:11 tarihinde değiştirilmiştir.
|
Ekleme Tarihi: 18.02.2005 - 00:55 |
|
|
|
111 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 08.01.2004
|
En Son On: 19.08.2006 - 22:06
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Allahtan hasta degilim ama insan Rahatsiz oldumu her birseyi deniyor...
|
Ekleme Tarihi: 18.02.2005 - 01:09 |
|
|
|
4 Mesaj
|
|
Kayıt Tarihi: 18.03.2004
|
En Son On: 23.11.2010 - 20:17
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
KEFİR üzerine bir yazı…
Beslenmenin en temel konularından biri olan “probiyotikleri” ve en iyi probiyotik kombinasyonlarından biri olan Kefir’i tanımanızı isterim.. Kefir Orta Asya kökenli ama bütün dünyada bilinen ancak bizim pek bilmediğimiz ,Kefir mayası ile oluşturulan bir süt ürünü. Kafkas insanlarının uzun yaşam sırrı olarak biliniyor. Eski bir Türk içeceği. Büyük Migroslarda süt reyonunda bulunabiliyor. Evde yapmak ta mümkün…
Probiyotikler (Kefirin Sırrı)
Yeterli miktarda yenildiğinde bağırsaklara yerleşerek insan sağlığını olumlu yönde etkileyen mikroorganizmalara probiyotik denir. Bu bakterilerin şu anda tam olarak sayamadığımız birçok hastalıkta engelleyici ve tedavi edici etkisi var. Etkilerini kabaca besinlerin vücuda giriş kapısı olan barsak yüzeyini kaplayıp sağlıklı bir bağırsak florası oluşturarak gösteriyorlar. Probiyotikten en zengin gıdalar anne sütü ve kefirdir.
Bağırsak florasının bozulmasının sonuçları Normal bağırsak florasının bozulması zararlı bakterilerin ve mantarların üremesine yol açar, bu ise bağırsak geçirgenliğini artırır. Yeteri kadar sindirilmemiş yiyecek maddeleri ve nötralize edilmemiş toksinler kan dolaşımına geçer. Bağışıklık sistemi yeteri kadar sindirilmemiş protein parçacıklarına karşı aşırı bir şekilde uyarılır. Bağışıklık sistemi aşırı uyarıldığı zaman kendinden olanı yabancıdan ayıramaz. Onu tahrip ederken kendinden olanı da tahrip eder. Bunlara otoimmün hastalıklar denir.
Probiyotiklerin görevleri - Bağırsak duvarını zararlı maddelerden korumak ve bağırsak geçirgenliğini azaltmak.
- Zararlı maddelerin (toksinler) kan dolaşımına geçmesini engellemek. - Yiyeceklerin özellikle protein ve yağların hazmını kolaylaştırmak - Vitaminlerin (K vit, biyotin, B12, niasin, folik asit, vb) sentezini yapmak. .
Probiyotiklerin ve Kefirin Yaraları - Bağışıklık sisteminin çalışmasını düzenlemek - Besin alerjilerinin, diğer alerjilerin ve ekzemaların önlenmesine katkıda bulunmak - Kronik enflamatuvar (iltihabi) hastalıkların oluşumunu azaltmak.
- Şişkinlik, irritabl barsak sendromu, kolit, kabızlık, tedavisine yardımcı olmak. - Böbrek taşlarının (okzalat) oluşumunu azaltmak - Her türlü ishali önlemeye ve tedavi etmeye yardımcı olmak. - Yaşlanmayı yavaşlatmak.
Bağırsaklarda özellikle bazı mantarların fazla üremesinin her tür alerji ve hazım sorunu yanında kronik yorgunluk sendromu, fibromiyalji, artrit, mültipl skleroz, diyabet, sık tekrarlayan sinüzit ve diğer müzmin iltihabi hastalıklara yol açtığına ve hatta kalp damar hastalıklarının oluşumunu kolaylaştırdığına dair güçlü kanıtlar mevcut. Probiyotiklerin görevi bu tip mantarların üremesini durdurmaktır.
Kefirin özellikle bağırsak kanserinden koruyucu olduğunu düşündüren çalışmalar da vardır…
Fermantasyon ürünleri (turşu, yoğurt, peynir, şarap, boza, sirke, tuzlama yiyecekler, bira mayası) bağırsak florasında bulunan probiyotikleri artırırlar.
Pastörizasyon ise gıdalardaki probiyotikleri büyük ölçüde tahrip eder…
Sağlık ve sevgiyle kalın..
Dr. Ersal Işık Aile Hekimliği Uzmanı Natura-Tıp 0 216 369 34 91
|
Ekleme Tarihi: 28.02.2005 - 18:31 |
|
|
|
1129 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 02.04.2004
|
En Son On: 07.07.2006 - 06:10
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
cok ilginc denemeye deger gibi sanki
Allah razi olsun bilgi icin...
|
Ekleme Tarihi: 28.02.2005 - 18:55 |
|
|
|
|
|
Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
zec (53), yesil07 (39), volkansav52 (40), bebecik1974 (50), mcamlica (38), serdar414 (47), musoylemez (56), KalpYapalim (32), gurbat (62), yasen (47), yilmaz (63), kenzularsh (40), srknsrt (51), puma (54), mazpolat (67), pskofb (38), akaasa (49), oguzy (74), arkadasim (51), Mecnun2000 (55), sarenge (44), SarCopTeS (43), halil40 (36), belan08 (47), halil_10 (37) |
|
|
|
|
|
|