0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » BİR GÜL CEMRESİ BEKLİYORUZ

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Yusuflu su an offline Yusuflu  
BİR GÜL CEMRESİ BEKLİYORUZ

428 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.06.2005
En Son On: 25.11.2007 - 19:27
Cinsiyeti: ----- 
BİR GÜL CEMRESİ BEKLİYORUZ


Örtün, üstümü örtün!...

Yüreğim üşüyor Gülden ayrı düşen yüreğim, buz dağına döndü, üşüyorum Kanadı kırık sevdâların şehbâl açtığı yüreğimde, Gül Yetimlerinin hüznünü bölüşüyorum
Örtün, üstümü örtün!..

Üşüyor yüreğim Yüreğimi gül yaprağıyla örtün ki, her yanımı Gül kokuları bürüsün... Gül esintileriyle handân olan yüreğim, âteş-i aşka düşüp Gülün gölgesinde yürüsün... Rûhum gülistana dönerken; yüreğim Gül aşkıyla kavrulsun ve Muhabbetullahın âsûde ikliminde inşirâh bulsun

Örtün, üstümü örtün!..

Yüreğim üşüyor... Gülün nefesiyle kor hâline gelen bir ateş düşsün ki yüreğime, ılık bahar meltemlerinin getirdiği ebr-i nîsan ile kalbimdeki buzlar kelep kelep çözülsün Kalplerden taşıp, göz pınarlarından çağlayan Gül kokulu şebnemler, rahmet olup yanaklardan süzülsün... Erisin Gül Cemresiyle yürek yaylasındaki karlar... Yıllardır beklediğimiz bu son cemreyle kalbimize demir atsın cennet-âsâ baharlar...

Üşüyor yüreğim Bir bahar tebessümüdür özlediğim Bir Gül Cemresidir beklediğim Cân evime öyle bir cemre düşsün ki, yüreğim sevgi çerâgıyla gönül hâline gelsin Gönüldeki sevdâlar, cezir vakti kanat çırpan bir ak güvercin olup Mâverâya yükselsi Kalpteki masivâ ateşi sönsün... Kıbleden gelen ışığın İlâhî tecellîsiyle süveydâ-i kalp nûra dönsün Hakkın inâyetiyle; beşeriyeti varlık bestesine kavuşturan, insanlığı kendi fıtrat yüzüyle tanıştıran ve Âdemoğlundaki muhabbeti, Muhammedî sevdâlarla buluşturan bir Gül Cemresi düşsün yüreğimize...

Bir Gül Cemresi bekliyoruz

Kalplerin, Sonsuz Nûrun rehberliğinde yeniden hayat bulması için Yüreğimizdeki her hücrenin besmeleyle yeniden kendine gelmesi için Güle sevdâlanan ve İlâhî aşkla yanan gönüllerin yeniden yaratılış sırrında karar kılması için... Ve nihâyet sonsuzluk nağmelerini idrâk eden Güle pervâne sînelerde gülün herdem canlı kalması, ruhların ebediyyen gülmesi için, bir fasl-ı ganîmet olan Gül Cemresi bekliyoruz

Bir Gül Cemresi bekliyoruz

O cemre ki, İlâhî sevdânın nûruyla gönüllerimizi gül-deste eden, efsûnkâr güzelliklerle kalplerimizi dil-beste eden bir muhabbet fermânıdır... O cemre ki, yüreklerimizdeki küllenmiş sevdâları kor hâline getirip tutuşturan, gönüllerimizdeki firkât ateşini rahmet deryasına kavuşturan, Kevser akan, Gül kokan güzelliklerle hissiyatımızı buluşturan bir vuslat çağlayanıdır... O cemre ki, dilin söyleyemediğini anlatan, sözün ifâde edemediğini âşikâr eden bir Hüsn-ü Aşk destanıdır... O cemre ki, Hz. Âdemin niyâzı, Hz. İbrahimin duâsı, Hz. Îsanın müjdesi, Hz. Âminenin rüyâsı olup, Levlâke levlâk... sırrının tercümânıdır Hülâsâ o cemre, gönül yaralarımızın Gül mushaflı dermanıdır....

Bir Gül Cemresi bekliyoruz

Gül Cemresi düşen yürekler; hidâyet bularak hayâtiyet kazanır, kıyısı olmayan rahmet ummânına yelken açarak Mutlak Hakikati tanır ve sevgilerin en yücesi adına Gül yüzlü sevdâlarla hemhâl olarak âyet âyet yıkanır... O halde gelin hep berâber, Gül dalından bir mızraba râm olup, gönül tellerimizi Gül aşkıyla akort edelim ki, gönlümüz Gülle meftûn olsun, hazâna eren kalbimiz bu kutlu cemreyle yeniden baharı bulsun.... Yüreğimizde katmer güller açılsın, ömür defterimizdeki sedirden sayfalar boş kalsın ve her hâlimiz gül yapraklarına yazılsın Ve böylece bizler de; Gül Mevsiminin ferah-fezâ ikliminde yeni bir bahara uyanalım ve mest ü mâhûr bir hayata yeniden merhabâ diyelim

Şâirin; Esti nesîm-i nevbahar, açıldı güller subh-dem dediği bir zaman dilimindeyiz... Şimdi Gül Mevsimindeyiz... Bahardaki dirilişi yaşıyoruz... Her bahar gülün goncaya durmasına; her gül de; bir dirilişe, bir uyanışa, bir rahmete vesiledir Zâten baharın bir adı da gül mevsimi değil midir? Bu sebeple bahara; vakt-i gül, mevsim-i gül, devr-i gül denilmemiş midir.... Bu yılki baharımız; Ay ve Güneşin ül faslına berâber şâhitlik ettiği müstesnâ bir bahardır... Çünkü, seyyidü ezhârül cenneh (cennet çiçeklerinin serveri) diye vasfedilen katmer gülün açılma vaktiyle, Kâinatın Solmayan Gülünün dünyaya teşrifleri aynı zamana - kamerî ve milâdî aynı tarihe- tevâfuk etti... İnşâAllah bu güzel buluşma; beşeriyetin gönlünde Gül tomurcuklarının açılmasına, yeni bir müjdeli şafağın sökmesine ve hasret kaldığımız gerçek baharların yeniden gönül semâlarımızda tulû etmesine vesile olur

Gündönümünü yaşadığımız bu zaman dilimindeki niyâzımız, gündönümlerinin artık Gül dönümü olması Bu Gül Mevsiminde; hem başı dik dağın, hem de boynu bükük sümbülün hâlet-i rûhiyesiyle, her ölçümüzü Gülden alalım; kalbimize, aklımıza, irâdemize ve duygularımıza Gülün gösterdiği istikâmette yön verelim... Mânanın vârisleriyken, maddenin köleliğinde körelip âmâ hâline gelen gözümüzü ve gönlümüzü Gülün nûruyla ışığa kavuşturalım Eğer bizler; hayatın her karesini besmeleyle fetheder ve Yeşil Köşkün lâmbasını Gülün nûruyla yakabilirsek; işte o zaman; gönlümüz gülşen, çehremiz rûşen, çevremiz şen olacak; duygularımıza Güle mümâsil bir renk, ölçülerimizeGül Devrinden bir mihenk gelecek ve dünyamız, Gül mihverli bir ahenkle gülecektir

Fakat ne çâre ki, yıllardan beri Gül Mevsiminin gül-efşân güzelliklerini idrâk edemiyoruz bir türlü... Ne yazık ki, hazân eriyor hayatımıza, bahar gelmeden... Ve şimdi, Hüzün Yılının en hazin günlerinden daha kederli bir zamanı yaşıyoruz ... Kutlu Emânetin Emîn Mimârından bize kalan ve iki büyük emânet olan Kuran ve Sünnete hakkıyla sahip çıkamıyoruz... Kuran sadece evimizin duvarında asılı kaldı; Sünnet ise ne acıdır ki önemsenmez oldu, tartışılır hâle geldi ve inkâra başlandi Heyhât!.. Bizler bu emânetlere sahip çıkmak şöyle dursun,Gül mushaflı sevdâmızı yok etmek isteyenlere bile sesimizi çıkaramıyoruz; yalnızlıktan, yılgınlıktan, yorgunluktan ve âcizlikten....

Gülü gerçek mânâsıyla gönlümüze hâkim kılamadığımız, Onun mübârek İzinden ayrıldığımız için; yalnızız, yılgınız, yorgunuz ve âciziz... Yalnızlığımız; Müslüman olarak birbirimizi kâmil mânâsıyla sevememekten, vahdetten ayrılıp kesrete düşmekten ve kardeşliği unutup tefrikada karar kılmaktan... Yılgınlığımız; madde ile mânanın, ilim ile îmânın, akıl ile kalbin terkîbini yapamamaktan, kalem, kılıç ve âsâyı; alınteri ve duâ ile yoldaş edememekten.... Yorgunluğumuz; Gülün gölgesinde nefeslenmeyip, nefsin peşinde bîtap düşmekten ve maddeye esir olup dünyayı kalbimize yüklemekten Ve âcizliğimiz ise; En Azîz olanı unutup, Emrolunduğun gibi dosdoğru ol ölçüsünü terk etmekten, İslâm hakikatinin insana yüklediği keyfiyeti hakkıyla anlamayıp, bunun yerine, nefsânî arzularımızı ikâme etmekten, Kuran ve Sünnet çizgisini bırakıp, Gülün muazzez ikliminden uzaklaşmaktan Yâ Rabbi!.. Hakkı bilmeyi, hakikati ölçü almayı, Gülün gölgesinde kalmayı, Gül aşkını gönlümüze hâkim kılmayı, Gülün emrettiği gibi kardeş olmayı, Gül yaprağıyla dünyadaki bütün mazlumların gözyaşını silmeyi ve Gül ikliminde kendimizi bulmayı bizlere yeniden nasip eyle... Yâ Rabbi!.. Dünyayı elimizden alma, fakat kalbimize de koyma

Ey En Güzel Gül!... Ey Şâh-ı Rusül!... Sen Rabbinden Eşyânın hâkîkatini öğrenmeyi talep ederken, bu muazzam duânın sırrına eremeyen biz kalbi vîrâneler ise; hâkikâtini bilmediğimiz eşyalara sâhip olmak için ömür sermâyemizi boş yere tüketiyor ve evlerimizdeki eşya kalabalığı içinde Hakikat Sırrının farkına bile varmadan beyhûde yere yorulup tükeniyoruz...

Aslında bizler; Efendimizin teri gül koktuğu için, gülü her kokladığında salâvat getiren; gül yaprağının yere dökülmesini dahi günah addederek, kitap sayfaları arasında itinâ ile gül yaprağı kurutan bir medeniyetin vârisleriyiz... Bu Gül Mevsiminde ellerimizi yaprak yaprak semâya açarak; aziz milletimizin gönlünün yeniden Güle yâr olması için duâ edip yalvaralım... Güzelliklerin hicret ettiği, huzurun terk-i diyâr edip gittiği bu mübârek vatan topraklarında yeniden Gül fidelerinin filiz vermesi için Hakkın dîvânına gözyaşlarıyla varalım... Çünkü, Gül kokusundaki aşk rüzgârlarından nasipdâr olanlar, seher vakti sevda yaylasının yollarını gözyaşlarıyla aşındırırlar.. Öyleyse gelin hep birlikte, gönlümüzün sesini, gözyaşıyla ıslattığımız Beyaz Dilekçelere cümle cümle dökerek: Yâ Erhamer-Râhimîn!.. Yeni bir Gül Cemresi düşür Ademoğlunun gönlüneBu garip ümmete baharı soluklat yine Yeniden döndür kahraman milletimi tarihî mefâhirine duâsını Cenâb-ı Allaha arz edelim... Âlemlere Rahmet olan Kâinatın Efendisiden de şefâat isteyelim: Ey Emsâli Olmayan Gül!.. Kalmadı bu mazlum ümmette, bu aziz millette artık tahammül, ne olur bize de bir gül, tebessümünle şâd olsun her mümin gönül diyelim

Duâlarımız odur ki, son nefesinde bir demet gül isteyip, onu koklayarak rûhunu teslim eden Hz. Ali (r.a.) gibi, bizim ömrümüzün bidâyeti de, nihâyeti de, ilk faslı da, son faslı da Fasl-ı Gül o Ve gönlümüz dâima Gül aşkıyla dolsun...

Gül Mevsiminde, Gül Yetimleri&nin Güle sevdâlı yüreklerini Gül Cemresinden mahrum bırakma Yâ Rabbi!..

Gül Efendim, gülümse bize Gül yüzünden nur yağsın yüreklerimize Yalnızız, yılgınız, yorgunuz, âciziz, perişânız, günahkârız, öyle muhtacız ki şefâatinize... Ne olur imdâd eyle bize...

Erir canlar o Gül-bûy-ı revân-bahşın hevâsından,

Güneş titrer, yanar dîdârının bak, ihtirâsından,

Perîşân bir niyâz inler hayâtın müntehâsından

Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım Yâ Resûlallah


Dr. Mehmet GÜNEŞ
Ekleme Tarihi: 18.11.2005 - 14:27
Bu mesajı bildir   Yusuflu üyenin diğer mesajları Yusuflu`in Profili Yusuflu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Gast ahmet gunay  

Misafir

Kayıt Tarihi: 22.12.2024
En Son On: 25.11.2007 - 19:27
Cinsiyeti: ----- 
Gül Efendim, gülümse bize Gül yüzünden nur yağsın yüreklerimize Yalnızız, yılgınız, yorgunuz, âciziz, perişânız, günahkârız, öyle muhtacız ki şefâatinize... Ne olur imdâd eyle bize...
:( gül
Ekleme Tarihi: 18.11.2005 - 19:42
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1281 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.82231 saniyede açıldı