| 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » DİĞER KONULAR » BURAM, BURAM ANADOLUM » Güneydoğu'nun kapalı kutusu: Siirt

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
recepholding su an offline recepholding  
Güneydoğu'nun kapalı kutusu: Siirt

1613 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 09.07.2006
En Son On: 12.03.2007 - 11:46
Cinsiyeti: Erkek 
Güneydoğu'nun kapalı kutusu: Siirt



Yazı ve Fotoğraflar / Hümeyra Özalp Konyar



Olağanüstü bir güzellikle kıvrılarak dönen Botan Nehri ve Vadisi yalnızca güzelliğiyle kalmıyor; Siirt'e yepyeni bir ufuk açmaya hazırlanıyor. Vali Nuri Okutan'ın öncülüğünde başlayan rafting ve yamaç paraşütü etkinlikleri hem Siirtli gençler, hem de turizm için "altın adımlar" olarak değerlendiriliyor.



Siirt, sürprizlerle dolu bir kutu gibi; açtıkça zenginleşiyor, gördükçe derinleşiyor... O kent, Türkiye'nin Güneydoğusu’nda tarıma ve turizme açılmayı bekleyen gizli bir vaha gibi. Yeter ki Siirt'i başka gözle görebilelim...



İnanç turizmine açılan kapı

Başta Veysel Karani'nin türbesi olmak üzere tüm Siirt toprakları, inanç turizmine dev bir mıknatıs gibi uzanıyor Güneydoğu'da. Her adım başında bir türbe, her köşebaşında eski bir taş... Bunlar arasında hele bir tanesi var ki, geçmiş yüzyılların bilimsel buluşlarını çağdaş bilim dünyasına bağlıyor. Siirt'in Aydınlar (Tillo) ilçesinde yer alan İsmail Fakirullah Hazretleri'nin Türbesi yalnızca inananların yanısıra, bilim adamlarına da ilginç ve değerli bir buluşa ev sahipliği yapıyor.



1655 yılında doğan ve genç yaşlarından itibaren bilime ilgi duyan İbrahim Hakkı, hocası büyük bilgin İsmail Fakirullah Hazretleri'nin de yardımıyla pek çok buluşa, pek çok değerli esere imza atıyor. Hocası için yaptırdığı türbedeki ışık oyunu bugün sayısız ziyaretçiye geçmişin inceliklerinden unutulmaz bir kesit sunuyor.



Türbenin 3-4 kilometre doğusundaki bir tepeye yığma taşlardan duvar ördüren İbrahim Hakkı, bu duvara bir pencere açarak yılda bir kez, gece ve gündüzün eşit olduğu 21 Mart'ta hocasına ışık yağdırıyor. Türbe henüz gölgedeyken; yeni doğan güneşin ışıkları bu pencereden geçiyor, türbe kulesinin camında kırılıyor ve hocasına ait sandukanın baş tarafının aydınlanmasını sağlıyor.



Bu muhteşem ışık oyununu "Yeni yılda doğan ilk güneş, hocamın başucunu aydınlatmazsa, ben o güneşi neyleyim" sözüyle açıklayan İbrahim Hakkı, 230 sayfalık Divan, 600 sayfalık Marifetnamesi'nin dışında 58 eser yaratmıştı. Üstün bir zekanın ürünü olan bu ışık düzeni çok acıdır ki, türbe restorasyonu sırasında bozulmuş ve tüm uğraşlara rağmen orijinal şekline getirilememiş. Ancak İbrahim Hakkı'nın kullandığı aletler, haritalar, güneş sistemini açıklayan küreler, el yazması kitaplar halen torunları tarafından korunan ve küçük bir müze haline getirilen evde sergileniyor.



Veysel Karani Hazretleri Türbesi'ni 2002 yılında 267 bin yerli, 90 bin yabancı; İbrahim Hakkı Hazretleri'nin Türbesi'ni ise 43 bin turist ziyaret etmiş. Ulu Cami, Molla Halil, Şeyh Musa, Şeyh Muhammed El Hazin, Sultan Memduh, Şeyh Mücahit Türbeleri gibi sayısız dini yapıyla örülü Siirt topraklarında onbinlerce evliyanın yattığı öne sürülüyor.



Her derde bir evliya...

Tüm gezimiz sırasında bize rehberlik eden Siirt Vilayeti Basın ve Halkla İlişkiler Koordinatörü Ayhan Mergen; halkın her bir evliyaya başka nedenlerle inandığını, inançlarına göre kimini çocuk sahibi olmak, kimini sağlık, kimini ise dirlik umuduyla ziyaret ettiğini ve böylece hiç bir türbenin unutulmadığını söylüyor. Siirt'in kendine has bir başka özelliği de ne yazık ki örnekleri artık yalnızca eski mahallelerde görülen"sabat"lar. Evleri ve sokakları birbirine bağlayan, yazın sıcak, kışın soğuktan koruyan bu geçitler, kentin binlerce yıllık mimari birikiminin de bir parçası. Mergen, mimariyi şöyle tanımlıyor:



"Eski evlerimiz 'cas' denilen özel bir harçla inşa edilir ve ön yüzlerinde cumba dediğimiz balkonlar yer alırdı. Evlerin kapılarında asılı metal iki tokmak, farklı biçim ve farklı sesleriyle gelen misafirin kimliği hakkında ev sahibine ipucu verirdi. Sıkılmış yumruk şeklinde olanı tok bir ses çıkarır ve erkek konuklar tarafından kullanılır, açılmış bir el şeklinde olan ise tiz sesiyle kadın ziyaretçileri işaret ederdi..."



İnanç turizminden rafting ve yamaç paraşütüne...

Kent; türbeleri, camileri ve eski eserleri açısından olduğu kadar, coğrafi güzelliği ile de geleceğin turizm merkezlerinden biri olmaya aday. Samiler, Babiller, Asurlar, Urartular, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar'ın izlerini taşıyan kent, şimdilerde yeni bir çehre kazanmaya çalışıyor.



Billoris Kaplıcası; romatizma, kadın, sinir, deri hastalıklarına iyi geldiği bilinen 35 C° sıcaklığındaki suyu ile yüzyıllardır yöre halkının gözdesi.

İlin çevresinde olağanüstü bir güzellikle kıvrılarak dönen Botan Nehri, Arizona'yı aratmayacak görüntüler sunuyor. Botan Çayı ve Vadisi yalnızca güzelliği ile kalmıyor; çevresinde başlatılan çalışmalarla Siirt'e yeni bir ufuk açmaya hazırlanıyor. Vali Nuri Okutan'ın öncülüğünde başlayan rafting ve yamaç paraşütü etkinlikleri hem Siirtli gençler, hem de turizm için "altın adımlar" olarak değerlendiriliyor.



Kentin turistik geleceğinde rol oynayacak bir başka olgu, yöredeki sayısız mağarayla bütünleşiyor. Tespiti tamamlanan tüm mağaraların ziyarete açılması için çalışmalar devam ediyor.



Siirt, THY'nın beyaz kanatlarını bekliyor!

Valisi, memuru, esnafı, acentacısı şimdi, büyük umutlarla Türk Hava Yolları'nın kararını bekliyor. İptal edilen Siirt seferlerinin yeniden açılması için meydan hazır, personel hazır. Özetle Siirt artık turist bekliyor!..
Ekleme Tarihi: 28.07.2006 - 19:15
Bu mesajı bildir   recepholding üyenin diğer mesajları recepholding`in Profili recepholding Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1310 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


[ Admin   Moderator   Vip   Üye ]
Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
24 Saatin Aktif Konuları
0
 | 

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.57757 saniyede açıldı