0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » ALLAH RIZASI İÇİN BİR ARAYA GELENLER

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 8 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
medahms su an offline medahms  
ALLAH RIZASI İÇİN BİR ARAYA GELENLER

168 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 19.06.2006
En Son On: 13.05.2011 - 13:25
Cinsiyeti: Erkek 

Allah Rizasi Icin Bir Araya Gelenler




Evlerinize saganak saganak meleklerin inmesini ister misiniz? Sizler icin sevinc cigliklariyla Arsa ucup,;Ya Rab bu mumin kullarini affet, cunku senin Rizan icin seni aniyorlar. diye dua etmesini ister misiniz?

Sohbet, ortak bir dille dertlesmek ve ayni hayati paylasmaktir. Bu paylasimda yurekler benzer duygu ve heyecanlarla, hep ayni meseleler etrafinda carpar. Boyle bir beraberlikte Birimiz hepimizdirgorusu hâkimdir ve tam bir vahdet-i ruhiye soz konusudur. Bu vahdet-i ruhiye ile insan, dertlerinin caresini bulur, huzunlerini ve sevinclerini paylasir, ilim ve irfanini artirir. Zikir, fikir, tefekkur guzel sohbetlerin onemli bir derinligidir. Iste Ahmet ve arkadaslari bu meselenin suurunda olarak haftada bir gun bir araya geliyorlar ve sohbet ediyor, Allah'i tesbih ediyorlardi.



O gun yine sohbet aksamiydi. Ahmet, arkadaslariyla beraber sohbet ediyordu. O gun aralarina yeni gelen bir arkadas daha vardi. Bu kisinin niyeti aslinda sohbet dinlemek degildi. Sadece arkadasinin israrli ricasini kiramamisti. Icinden,



- Bu aksam burada takilayim. Hem karnimi da doyurmus olurum. Bir daha da buraya ugramam zaten, diyordu.



Sohbet devam ederken, mana âleminden bir grup melek de o eve gelmisti. Bu meleklerin vazifesi, Allah'in adinin anildigi, Onun sevgisinin ve rizasinin islendigi meclisleri ziyaret edip oradaki kimseleri Allah;a bildirmekti. Melekler sohbeti dinledikten sonra goge yukselip Allah;a soyle dediler:



- Ya Rabbi! Ahmet kulun ve arkadaslarinin yanindan geliyoruz. Onlar bu aksam Seni zikrettiler, verdigin nimetlerden dolayi Sana sukrettiler, imanlarini artirdilar, Senin rizani talep ettiler.



Bundan sonra Cenab-i Hak ile melekler arasinda su diyalog yasandi:



- Onlar beni gormusler mi ki, beni bu sekilde ovuyorlar?



- Hayir, Seni gormediler ya Rabbi!



- Ya beni gorselerdi, ne yaparlardi?



- O zaman Sana daha cok ibadet ederler, Seni daha cok yuceltip anarlardi.



- Peki onlar, benden ne istiyorlar?



- Senden cennetini istiyorlar.



- Cenneti gormusler mi?



- Hayir ya Rabbi, cenneti gormediler.



- Ya gorselerdi, ne yaparlardi?



- Cenneti gorselerdi, onu daha cok isterler ve cenneti kazanmak icin daha fazla calisirlardi.



- Onlar neden korkuyorlar?



- Cehenneme girmekten korkuyorlar.



- Cehennemi gormusler mi?



- Hayir, ya Rabbi, gormediler.



- Ya cehennemi gorselerdi, ne yaparlardi?



- O zaman ondan daha fazla korkarlar ve oraya girmemek icin daha dikkatli yasarlardi.



- Siz sahit olun, Ben bu kullarimin hepsini affettim. Onlari cennetime kabul edecegim. Onlar cehennem atesinden uzak olacaklardir.



Bu sira bir melek sunlari soyledi:



- Ya Rabbi! Yalniz iclerinden birisinin niyeti Seni ovmek degildi. O kimse, oraya sohbeti dinlemek icin gelmedi. Niyeti baskaydi.



Bunun uzerine Cenab-i Hak, soyle buyurdu:



- Ben onu da affettim. Onlar oyle guzel bir topluluktur ki, onlarla beraber olanlar cehennemlik olmazlar. Onlarin yuzu suyu hurmetine o kisiyi de affettim. (Buhari, 6045; Muslim, 2689)







--------------------------------------------------------------------------------



HIKAYEDEN CIKARILACAK DERSLER





1. Hepimizin ekmek ve su kadar sohbete ihtiyacimiz vardir. Bir araya gelip his teatisinde, duygu alisverisinde bulunmaya siddetle muhtaciz. Ahir zamanin dehsetli fitneleri, seytanin profesyonelce hazirladigi oyun ve handikaplari, nefsin irade tanimaz taskinliklari ve desiseleri arasinda bogulan bizlerin, bir nefes almaya, manevi rahata, dertlesme ve hallesmeye ihtiyaci var. O yuzden sohbet meclislerine devam etmeliyiz. Sunu unutmayalim ki, Rabb;imiz bu meclisten, oraya gelenlerden razi olmakta ve onlarin yuzu suyu hurmetine boylesi kimselerin arasinda bulunanlari da affetmektedir.



2. Mana buyuklerinden Ebu-Leys Semerkandi soyle der:



Bir kimse alim yaninda oturup da ilimden bir sey elde edememis olsa bile o kimseye yedi kazanc vardir. Eger ilim ogrenirse onun fazileti de daha baskadir:



Ilim ogrenmeye talip olan kimsenin nail olacagi fazilete nail olur.



Sohbet meclisinde bulundugu muddetce nefsini masiyetten hapsetmis olur.



Rahmet-i Ilahiye sohbet meclisine nazil oldugu icin o da hissesini alir.



Sohbetten istifade etmek icin evinden ciktigi vakitte uzerine Rahmet-i Ilahiye nazil olur.



Orada dinlemesine de ibadet u taat sevabi yazilir.



Eger dinler de anlayamaz sonra da kalbinde bir izdirap hasil olursa, affa mazhar olur.



Insanlarin ikramina nail olur ve kalbi ilme meyil ve muhabbet eder.




Bu mesaj 1 kez ve en son medahms tarafından 01.02.2007 - 16:54 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 01.02.2007 - 16:48
Bu mesajı bildir   medahms üyenin diğer mesajları medahms`in Profili medahms Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
medahms su an offline medahms  
A L L A H ___ D E M E K

168 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 19.06.2006
En Son On: 13.05.2011 - 13:25
Cinsiyeti: Erkek 
s.a--




A L L A H D E M E K




Fakir bir genc, padisahin kizina asIk olmus. Bu umitsiz sevdasini gidip meshur dervisine anlatarak yardim dilemis. Dervis: Evlâdim, sehrin girisinde tam yol agzinda otur, kim ne derse desin sadece ;Allah diye cevap ver. demis.

Fakir genc, denileni yapmis. Gunlerce, aylarca sehrin girisinde baska hicbir kelime konusmadan ;Allah demis. Dervis, yiyecegini, icecegini her gun getiriyormus. Zamanla ;Allah diyen genc halk arasinda meshur olmaya baslamis. Nihayet bir gun padisah da genci merak etmis. Dervisten, genc hakkinda bilgi istemis.

Dervis, gencin devrin buyuklerinden oldugunu soylemis. Padisah, kalkip genci ziyarete gitmis. Kimsin?

Derdin ne? Ne istersin? demis ise de, genc, padisaha karsi da ;Allah demekten vazgecmemis. Baska tek kelime konusmamis.

Dervis aksam gencin yanina gelmis. Padisah sana Kizimi vereyim diyene kadar, sen ondan sakin ola ki bir istekte bulunma! diye tembihte bulunmus. Nihayet bir gun padisah gelip: ;Ne istiyorsun, istiyorsan seni kizimla evlendireyim.deyince, genc, dervisin saskin bakislari altinda Yokdemis. Artik onu da istemiyorum.

Ben baska birisinin hatiri icin Allah dedim, Allah devrin padisahini ayagima getirip, benim gibi miskin bir gence kendi kizini teklif ettirdi. Eger Onun hatiri icin Allah deseydim kim bilir ne olurdu? Ben bundan boyle Ondan baskasini anmiyor, ondan baskasini istemiyorum.





Bu mesaj 1 kez ve en son medahms tarafından 01.02.2007 - 17:02 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 01.02.2007 - 16:57
Bu mesajı bildir   medahms üyenin diğer mesajları medahms`in Profili medahms Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  

1023 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 18.11.2002
En Son On: 08.04.2007 - 11:46
Cinsiyeti: Bayan 
Aleykum selam ,

Nisa Suresi 99. ayet
: İşte bunları, umulur ki Allah affeder; Allah çok affedicidir, bağışlayıcıdır.



Yuce Rabbimiz oyle Lutuf sahibidirdki, farkli niyet tasiyan birisine bile, sadece O'nun zikredildigi bir ortamda bulundugu icin, bagislamistir...

Ya Rabbi, bizi, Seni cok ananlardan eyle...
Aminnnn!!!!

Selam ile...


Bu mesaj 1 kez ve en son HuRi tarafından 01.02.2007 - 17:24 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 01.02.2007 - 17:00
Bu mesajı bildir   ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
medahms su an offline medahms  
ETME BULMA DÜNYASI

168 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 19.06.2006
En Son On: 13.05.2011 - 13:25
Cinsiyeti: Erkek 

ETME BULMA DÜNYASI







Bir adam, karisi ve yasli babasi. Kadin kayinpederini istememekte, huysuzluk etmekte, evin huzurunu boznaktadir.
Bir gun kocasina:
- Bey... bey.. Bezdim bezdim. Bir gun goremedim. Gencligim gidiyor. Ya ayrilalim, babanla kal., ya da al babani al da nereye getirirsen getir beraber kalalim. Yoksa ben gidiyorum.
Adamcagiz saskinbiraz da sitemli bir vaziyette:
-Ne diyorsun hanim, o babam babam; oldureyim mi, atayim mi? Kimi var bizden baska bakacak, dese de karisi israrda isdrar ediyordu.
Adam bakti olacak gibi degil babasini daga birakmaya karar verdi. Yanina oglunu da alarak yola koyulurlar. Babasina da:
- Baba, torununla beraber daga oduna gidiyoruz, istersen sen de gel" der. Baba gelinin dirdirini dinlemektense onlarla beraber agin yolunu tutar..
yola koyulu daglara, ormanlarin iclerine girip bir muddet gittikten sonra, babasina:
- Baba sen burada biraz dinlen. Bizde odun toplayalim, der ve oradan ayrilirlar.
Odun toplamadan, babasini orada birakarak donerler.
Yolda oglu:
- Dedemi almadik baba.
- Dedeni oraya biraktik. Artik ihtiyarladi orada kalacak.
Torun israr eder:
- Dedemi isterim... . En sonunda babasina ne dese desin fayda etmeycegini anlayan cocuk:
- Baba, sen ihtiyarladiginda ben de senin gibi seni getirip daga mi birakacagim? der demez adamin akli basina gelir.
ir. Babasini almaya karar verir Ihtiyar, kendisini almak icin yoldan geri donen ogluna:
- Evlâdim, sen beni birakip gidemezsin. Cunku ben babami birakmadim. Olunceye kadar hizmet ettim.
Adam babasini alip eve getirir.
«Bu dunya etme-bulma dunyasi» diye... Sen ne yaparsan sana da onun aynisinin yapilacak.


Ekleme Tarihi: 01.02.2007 - 17:05
Bu mesajı bildir   medahms üyenin diğer mesajları medahms`in Profili medahms Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
medahms su an offline medahms  
YETIS YÂ RESÛLALLAH!

168 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 19.06.2006
En Son On: 13.05.2011 - 13:25
Cinsiyeti: Erkek 

YETIS YÂ RESÛLALLAH!




--------------------------------------------------------------------------------



Ebû Abdullah Merrakûsî hazretleri, Resûlullah efendimizi vesîle ederek Allahu teâlâdan bir sey istemek, Resûlullah efendimizin yardim ve sefâatlerine kavusmak husûsunda bir eser yazdigi esnâda basindan gecen bir hâdiseyi soyle nakletti:

"1239 senesinde Sader kalesinden seckin bir cemâatle berâber ciktik. Yanimizda bize kilavuzluk eden biri vardi. Bir muddet gittikten sonra suyumuz tukendi. Durup su aramaya ciktik. Ben de bu arada ihtiyâcimi gormek icin gittim. Bu sirada muthis bir sekilde uykum geldi. Nasil olsa giderken beni uyandirirlar deyip, basimi yere koydum. Uyandigimda kendimi colun ortasinda yapayalniz buldum. Arkadaslarim beni unutup gitmislerdi. Yalnizliktan buyuk bir korkuya kapildim. Colde saga sola yurumeye basladim. Nerede bulundugumu, nereye gidecegimi bilemiyordum. Her taraf dumduz kumdu. Az sonra hava karardi. Yolculuk yaptigimiz kâfileden hicbir iz yoktu. Ben, gece karanliginda yapayalnizdim. Korkum daha da siddetlendi. Telâsla daha suratli yurumeye basladim. Bir muddet gittikten sonra, cok susamis ve yorulmus bir hâlde yere dustum. Artik hayâtimdan umîdimi kesmis, olumumun yaklastigini hissetmeye baslamistim. Susuzluk ve yorgunluktan, izdirap ve elemim son haddine varmisti. Birden aklima geldi. Gece karanliginda:
"Yâ Resûlallah! Yetis! Senden Allahu teâlânin izniyle yardim etmeni istiyorum!" diye inledim.
Sozumu bitirir bitirmez, birinin bana seslendigini duydum. Sesin geldigi tarafa baktigimda; gece karanliginda, etrâfina isIklar sacan, bembeyaz elbiseler giyinmis, o zamâna kadar hic gormedigim bir kimsenin beni cagirdigini gordum. Bana yaklasip, elimi tuttu. O ânda butun yorgunlugum ve susuzlugum kayboldu. Yeniden dogmus gibi oldum. Ona canim birden isiniverdi. Elele bir muddet yuruduk. Hayâtimin en tatli anlarindan birini yasadigimi hissettim. Bir kum tepecigini asinca, berâber yolculuk yaptigim kâfilenin isIklarini gorup, arkadaslarimin seslerini duydum. Onlarin yanlarina dogru yaklastik. Benim bindigim hayvan en arkada onlari tâkib ediyordu. Birden gelip onumde durdu. Binegimi onumde gorunce, sevinc cigliklari attim. Ben bagirinca, benimle gelen zât elini elimden cekti. Daha sonra elimden tutup binegime bindirdi.
Sonra da;
"Bizden bir sey isteyeni ve yardim talebinde bulunani bos cevirmeyiz." diyerek geri donup gitti. O zaman onun Resûlullah efendimiz oldugunu anladim. O, geri donup giderken, cevresine yaydigi nûrlarin gece karanliginda goge dogru yukseldigi goruluyordu. O, gozumden kaybolunca, birden aklim basima geldi;
"Nasil olup da ben, Resûlullah efendimizin elini ayagini opmedim." diye cirpindim. Ama is isten gecmis, firsat elden kacmisti.


Ekleme Tarihi: 01.02.2007 - 17:07
Bu mesajı bildir   medahms üyenin diğer mesajları medahms`in Profili medahms Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
medahms su an offline medahms  
YAĞMUR VE GÖZYAŞI

168 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 19.06.2006
En Son On: 13.05.2011 - 13:25
Cinsiyeti: Erkek 
S.A


YAGMUR VE GÖZYASI










Hicretin 18. yili basinda, Hicaz'da buyuk bir kitlik musibeti yasanmisti. Bu yila 'kul yili' denilmistir. Cunku yagmur yoklugundan corak topraklar kul seklini almis, ruzgar onunde toprak kul gibi savrulur olmustu.

Cevre halki azik icin Medine'ye akin ediyor, vahsi hayvanlar da acliktan insanlara yaklasmaya calisiyordu. Halife Hz. Omer r.a. beytulmalda (hazinede) bulunan butun gida maddelerini halka dagitti. Ayrica Basra, Misir ve Sam bolgelerinden kervanlarla gelen yardimlar cevre halkina dagitildi. Daha once sute ekmek dograyarak yemek yiyen Hz. Omer, kitlik doneminde sadece zeytinyagi ve ekmekten baska yemek yiyemez olmus, bu yuzden rengi degismis ve vucudu iyice zayiflamisti. Bu kitlik afeti dokuz ay kadar surmus, bu arada bircok kisi de acliktan olmustu.

Bu muthis kitlik donemi sonlarinda bir zat (Bilal b. Haris), Peygamber s.a.v.'in turbesine yaklasip soyle demisti:

- Ya Rasulallah! Ummetine yagmur vermesini Allah'tan dile! Cunku helâk olmak uzereler.

Daha sonra o sahsin ruyasina giren Rasulullah s.a.v. soyle demisti:

- Omer'e git, ona selamimi soyle. Yagmur yagacagini mujdele ve benden ona de ki: Ey omer! Sen sozunde duran bir kisisin. Aklini basina al!

Adam uyaninca, kalkip Hz. Omer'e gitti ve ruyasini anlatti. Bu haberden urperen Hz. Omer, halka haber salip onlari mescidde topladi ve onlara:

-







Sizler bende hoslanmadiginiz bir sey gordunuz mu? dedi.

- Oyle bir sey gormedik. Fakat neden boyle soruyorsun? dediler.

Hz. Omer r.a. onlara ruya haberini anlatti. Onlar da bunun yagmur duasina isaret oldugu kanaatini belirttiler. Topluca yagmur duasina cikildi. Hz. Omer, Rasulullah s.a.v.'in amcasi Hz. Abbas r.a.'in elinden tuttu, 'Ya Rabbi, Rasulunun amcasi vesilesiyle sana yaklasiyor, senden magrifet diliyor ve sana yalvariyoruz' diyerek, yagmur dilegiyle duasini surdurdu. Oldukca yaslanmis olan Hz. Abbas r.a.'in da gozyaslari gogsune dokuluyordu. O anda yogun bulutlar gokyuzunu kapladi. Oradakiler, baslayan siddetli yagmurla geri donduler


Ekleme Tarihi: 01.02.2007 - 17:09
Bu mesajı bildir   medahms üyenin diğer mesajları medahms`in Profili medahms Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
medahms su an offline medahms  

168 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 19.06.2006
En Son On: 13.05.2011 - 13:25
Cinsiyeti: Erkek 
S.A
____

SU__ ILE __ GUL.








--

su ile gul
Gunun birinde bir gulle su karsilasir ve arkadas olurlar. Ilk onceleri arkadaslik olarak devam eder bu durum. Tabiki zaman lazimdir birbirini tanimak icin. Gel zaman git zaman gul o kadar mutlu olur ki bu arkadasliktan ve birliktelikten,mutluluktan ici icine sigmaz artik ve anlar ki suya asIk olmustur. Hayatinda ilk kez asIk olan gul, burcu burcu acar ve etrafa kokular sacar. Suya donup der ki birgun, sevgili su, seni sevdigim icin boylesine degistim, actim ve etrafa kokular sactim, yalnizca seni sevdim diye.
Oyle zaman gelir ki artik su da icinde gule karsi birseyler hisetmeye baslar. Zanneder ki gule asIk oldum. Gunler ve aylar birbirini kovalar ve gulu sevdigini zanneden su,artik eskisi kadar ilgilenmez gul ile. Gul ise "acaba su beni artik sevmiyor mu" diye dusunmeye baslar.Cunku suyun kendisine olan bu ilgisizligi onu uzmeye baslamistir.
Icin icin bu soruyu sorar kendine.
Birgun gul suya der ki , biliyormusun ben seni cok seviyorum. Su, bende seni seviyorum der. Aradan zaman gecer ve gul yine suya seni seviyorum der. Su siradan bir ifadeyle "ben de" der. ama gul bu sozde sevgiyi hissedemez. Bu siradanlasma gittikce surer ama gul sabirla hep "seni cok seviyorum " der suya. Ama artik oyle bir
duruma gelir ki gul, etrafa o guzel kokuyu sacamaz ve burcu burcu acan
dallari solmaya yuz tutar. Kendini toparlayarak ve son kez suya "biliyormusun seni hala cok seviyorum" der goz yaslari icerisinde. Su da ona doner ve yine o bildik ironik ve umursamaz edasi ile "uff soyledim ya ben de seni seviyorum diye" der.






Gun gelir gul yataklara duser. Cok hastalanmistir gul,rengi solmus cehresi sararmistir gulun. Yataklardadir artik. Su ise basinda bekler gulun, yardimci olabilmek icin onu cok seven ve sevdigini her firsatta soyleyen sevgili dostuna. Ama bellidir ki artik gul
olecektir. Ve son kez zorlukla basini dondurerek suya der ki " biliyormusun seni ben


gercekten seviyorum ve senin bilemedigin kadar sevdim ustelik" Cok huzunlenir su bu durum karsisinda ve son care olarak bir doktor cagirir. Nedir sorun diye doktor'a sorar. Doktor muayene eder gulu.Muayeneden sonra soyle der :
"Hastanin durumu umitsiz, artik elimizden birsey gelmez"
Su merak eder kendisini bu kadar cok seven gulun olumune sebep olan hastalik nedir diye, ve sorar doktora "hastaligi nedir ki sevgili dostumun" diye.




Doktor soyle bir bakar suya ve der ki
"Gulun bir hastaligi yok dostum, hic dikkat etmemissin galiba sevgili dostuna, bu gul sadece susuz kalmis, olumu onun icin der"ve anlar ki su artik, sevgiliye sadece seni seviyorum demek yetmemektedir. ama artik cok gectir.
Sevdiklerinize, gec olmadan onlari sevdiginizi soylemekle kalmayin gosterin,Guller solmasin.



:
Ekleme Tarihi: 01.02.2007 - 17:42
Bu mesajı bildir   medahms üyenin diğer mesajları medahms`in Profili medahms Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Emirdag su an offline Emirdag  

1071 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.04.2003
En Son On: 03.05.2009 - 15:41
Cinsiyeti: Bayan 
Ocelikle Selamun Aleykum kerdesim.Lutfen hikayelerinizi ayri ayri gonderin ve ayri konu ayri baslikla yaziniz lutfen.Eger daha onceden yazilmis hikaye yazilirsa tum konuyu kapamak zorundan kaliriz.Lutfen ayri ayri basliklara ayri ayri yazin!Saygilar.
Ekleme Tarihi: 01.02.2007 - 17:54
Bu mesajı bildir   Emirdag üyenin diğer mesajları Emirdag`in Profili Emirdag Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1325 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.02116 saniyede açıldı