0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » Bugün KABINA Ne Doldurdun

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
safak_vakti su an offline safak_vakti  
Bugün KABINA Ne Doldurdun

169 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.11.2005
En Son On: 20.04.2011 - 17:29
Cinsiyeti: Bayan 
Bugün KABINA Ne Doldurdun



Bir veli zât, biraz hava almak için dışarıda dolaşırken, yolda ihtiyar birisine rast gelir. Selam verdikten sonra merhametle baktığı yaşlı adama irticalen şu dörtlüğü okur:



Merhaba baba, dayı!
Bıyığı kabadayı
Bunca yıl yaş yaşadın
Ne doldurdun kaba dayı?


Evet!
O kab nedir?


O kab biziz. Ne doldurdum o kaba? Emin olun bundan sonra hergün kendime soracağım soru bu olacak: UZUN MENZİLE GİTMEK İÇİN GÖTÜRMEK İÇİN KAB INA NE DOLDURDUN?


Hatta bunu yazıp kapıma asacağım:


BUGÜN KABINA NE DOLDURDUN? BİR KONTROL ET AKŞAM OLDU MU !!...


O kab, öyle bir gün gelecek ki, bütün sermayemizin varı yoğu o olacak. Az da olsa bir şeyler yine sevineceğiz, yapamadıklarımıza üzüleceğiz. "Keşke keşke" diye diye zaman öldüreceğiz. Gerçi zaman da yok orada ya, tabiri caiz olsun diye dedik.
Hep merak etmişimdir. Farz-ı misal, öyle bir an olsun ki, huzuru ilahide hesap veriyoruz. Kimseyi suçlama yok. Sadece ALLAH cc soruyor bizden cevap bekliyor, şöyle ki:


-Ey kulum neden bana iman etmedin? (Bu küffara sorulacak) (Artık nasıl cevap vereceklerse!)


Elhamdülillah, Küffar olmadığımıza göre,


- Ey kulum, neden namaz kılmadın? Ne cevap veririz buna?


Cevaplar çok çeşitlidir şu anki yaşantımıza bakarsak.


Bir kaç tanesi sıralayalım:


- ALLAH ım! Duydum ama, ne bileyim kılmadım işte.
- Bu çağda çok banâl görüyordum.
- İçimde heves yoktu.
- Çevremde kılan yoktu, ben de kılarsam ayıp olur diye düşündüm. (Tuhafınıza gitrmesin böylelerini de duyduk!)
- Çok istiyordum ama nedense bir türlü kılmadım.
- Bana namazı anlatanlara hep kızardım, "namaz kılmayan diye bir tek beni mi görüyorsun?" diye,
- Nedense önemini bir türlü kavramadım,
- Kılmadıysam, içim temizdi benim ım.
- Her şey namazla bitmiyor ki! Namaz olunca, örtünme de gelebilirdi peşinden. Örtünme olunca diğer vazifeler başlayacak. "Of bunlarla nasıl başedebilirim? diye hep derdim.
- Henüz vakti var, diye düşünürdüm. Bu gençliği bir daha mı bulacağım derdim. Yaşlanınca kılarım diye hesalamıştım. Ama gördüm ki o yaşlılığa varamadan ölmüşüm.
- Gençliğimde kılamadım, bari yaşlanınca kılarım diye hesap ettim. Yaşlandım ama o gücü kendime bulamadım. Bel tutmaz, ayakta durulmaz, göz görmez oldu artık. E zaten alışkanlıkta yok, uzun zamanların neticesinde başlamak ta çok zor geliyor. Zaten günahlarım almış başımı gitmiş, bundan sonra mı kurtulurum diye hesap ettim.
- ALLAHım! Bunca insan varken beni mi buldun hesap soracak? (Kıyamette bunlar olacak dostlar. O mahşeri kalabalıkta sanır ki kul, kendisine daha çok sonra sıra gelecek/AYET MEALİ)


Geçiyoruz diğer soruya:


"Ey kulum ben emretmiştim ki tesettüre gir, zinetlerini gösterme. Neden bunu yapmadın?"


- Ya rabbi, insan güzelliğini sergilemeli değil mi?
- Evet örtünme emrini duydum ama, bir kulağımdan girdi diğerinden çıktı.
- Örtünürsem çevrem ne derdi sonra?
- Babam, abim, eşim beni tehdit etti, öldürürüm seni diye.
- İşe giremezdim sonra. İşverenlerin şartlarının başında bu geliyor. (istisnaları katmıyoruz)
- Nedense başörtüsünü, pardösüyü bir türlü yakıştıramamıştım kendime.
- "O yaz sıcaklarında nasılda dayanırlar, sabrederler?" diye bakardım örtülülere, şaşırırdım.
- "Herşey örtünme değildir ya, sen güzel huy sahibi ol yeter!" derdim ve öyle de duyardım çevremden.


Soruları uzatalım mı dostlar?


Bu cevapların bir çoğu bizde yoksa da bir başkasında muhakkak var. Ve belki de burada maddelemeyi unuttuğumuz entersan cevaplar. Her şeyi bir yana bıraktık. Tamam, öyle ya da böyle bir takım mazeretler vardı (!) ALLAH cc bütün bunları bir yana bıraktı ve şöyle bir soru sordu?


"Ey kulum! Sen şimdi diyebilir misin: "ALLAHIM BENİ NEDEN CEHENNEMLİK YAPTIN?"


En iyisi mi bu soruyu biz şimdiden kendimize soralım: "Kul mu cehennemi istiyor, ALLAH mı kulu cehennemlik yaratıyor?"


Sevgi iddiası laf ile çok kolay değil mi?


Oysa ALLAH kulunu ööööyle çok seviyor ki dostlar! Kulu, değil sadece bir iyilik yapsın, imkan bulamayıp yapamasa da ama gönlünden geçirse ona hayaline bile sığmayan sevaplar verecektir. Değil ki o iyilik yapıldığında bunu anlatmak için ömür yetmez. İyilik derken sadece bir fakire yardım veya başka bir şekilde yardım olarak anlamayalım. Bir iyilik vardır sadece temenni yetmez. Bunlar farz olan ibadetler ve emirlerdir. Bunları yapmakla ancak kul Hakk a olan borcunu ödemiş olur. Bundan gayrısı olan iyilikler ise, artık kulun kabiliyetine, imkanına, muhabbetine göre olan mâli ve bedeni şeylerdir.


Aşk ağlatır, dert söyletir; demiş atalarımız. Aşk ve dert yoksa neye ağlayacak, neyi söyleyeceğiz?!.. Dertlerimiz; daha iyi hayat şartları, benliğin susmayan feryatları ve maîşet olunca, kasrına Rahmânın nüzul eylediği secde gecelerine, gözyaşı gecelerine de uzak kalıyorduk.


Tam otuz yıl saatim işlemiş ben durmuşum
Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum.
Necip Fâzıl


mısralarının müşahhaslaştırdığı bir hayatın temsilcisi olmaktan çok üzülüyorum. Zaman göz açıp-kapama çabukluğunda hızla geçerken, ben ;insan olmanın gerektirdiği birçok şeyi yerine getirmeden yalan dünyada oyalanıp durmaktayım. Dilimde, Niyazi-i Mısrîin
Bir ticaret yapamadım, nakd-i ömür oldu hebâ. ve,
Sultan Üçüncü Muradın Uyan ey gözlerim gafletten uyan ; mısraları olduğu hâlde, neden sözüyle özü bir olanlardan değilim?!..


Bu düşünceler içinde iş yerine çalışırken yine Yavuz Sultan Selim (ra) geldi aklıma. Bu hikâyeyle ona olan muhabbet ve hürmetim biraz daha artmıştı. Yavuzun kıssası, hayatın gâyesini hatırlatıyordu bana sürekli. Elim masada duran uzun zamandı elime alamadığım "Çiler ye" gayr-i ihtiyari uzandı; rastgele açtım, sayfa yirmi dörtteki mısraları okudum:


Her şey, her şey şu tek müjdede
Yoktur ölüm, ALLAH diyene!
Canım kurban, başı secdede,
İki büklüm, ALLAH (cc) diyene!
Necip Fâzıl


Sizlerden istirhamımız odur ki haklarınızı helal etmenizdir. Çünkü bir ferdin hatasını hedef almıyoruz. Kimseyi kınamıyoruz. Amaç hep beraber bu dini kulaktan dolma bilgilerle değil, gönülden, muhabbetle, aşkla, hakkıyla yaşamaktır. ALLAH cc bu hususta temenniden öte, gayret, iştiyak versin cümlemize.


(alinti)
Ekleme Tarihi: 22.11.2007 - 20:11
Bu mesajı bildir   safak_vakti üyenin diğer mesajları safak_vakti`in Profili safak_vakti Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
_LaL_ su an offline _LaL_  
Bugün KABINA Ne Doldurdun

838 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.03.2007
En Son On: 17.12.2010 - 23:47
Cinsiyeti: ----- 
Allah bizlere bu soruları yüz akıyla cevap verebilmeyi nasip etsin...


Allah Razı Olsun


Bugün KABINA Ne Doldurdun??



selam ve dua ile....
Ekleme Tarihi: 23.11.2007 - 00:42
Bu mesajı bildir   _LaL_ üyenin diğer mesajları _LaL_`in Profili _LaL_ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
ALLAH razı olsun son nefesimiz Şahadet olsun
Amin
Ekleme Tarihi: 23.11.2007 - 10:13
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1304 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.61532 saniyede açıldı